Bu blog Emeğin Yoldaşlığına ; Çokluğun emeğinin arşivlenmesine bir katkı olsun diye, HERKESİN,AMA HİÇKİMSENİN şiarıyla var...İSYAN,KOMÜN,ÖZGÜRLÜK...
DUYGULANIYORUM,ÖYLEYSE VARIM...

Bu Blogda Ara

Spinoza

Spinoza'dan Neşe ve Keder olarak yapılan çeviriye karşı ;Cüret ve dumur kavramlarını öneriyoruz...

Hayat Akıyor...

İsyan Büyütür...

İsyan Büyütür...

15 Şubat 2012 Çarşamba

Dünyanın Yerlilerine...

Kapitalizmin sınıflaştırdığına dair söylenen bütün sözlerin arkasındayım. Hepimizi iş

ufkuyla sarıp sarmalayan, bizi bu ufka mahkum eden bütün hayat dayatmalarına karşıyım.

Politik tercihlerimizin ayı zamanda kendimize ait hayat tarzı ürettiğini düşünüyorum.Bu

minvalde konuşursak; tarzımız,hayata sunduğumuz herşey, yaşantılama samimiyetimizle 

sınanır...Sözün  eylemselliğini yoksayan entelektüel edimin bize şişkin bir egodan başka

bir şey vermeyeceği aşikar; sağlaması deneyimlerle sabit...
Dünyanın Yerliliği deneyimlerinin, tekilliğimiz üzerinden kurucu toplumsallıklarla

varolduğunun bilgisiyle konuştuğu yeni  mücadele biçimleri ortaya çıkıyor. Bu mücadelenin

içindeki insanların - diyelim zapatistalar, topraksızlar, barikatçiler vb. vb.8-10 saat işe

gidip sonrasında mücadeleyi de yaparım diyerek aktivist olduğunu söyleyen birileri olsa

sanırım müstehzi bir ifade yayılır yüzlere; ama bizim buralarda (Heiddeger'in Dasein'ı

dünyaya atılmışlık demek akabinde 'buradalık' da demek kabaca)devlete, örgütlere ve bilumum

devletçilere koca koca laflar eden dostlarımız iş kendi hayatlarına geldiğinde önce kendi

hayatlarını "garanti"ye alıp kalan zamanlarında laf üretiyorlar.Herkesin işi var ve daha da

kötüsü herkes işinde çok iyi...Büyük çoğunluk bu iş dünyasını reddetmeyi deneyimlemiyor,

ortaklaşalığa ait bir hayat kurmak için beden olarak cüret etmiyor. Cüret  edenlerin

alnından öpüyorum...
Yukarıda söylenenleri, profesyonelleşmeyi önerdiğime dair eleştiriyle karşılamak mümkün ;

"Hayatımızı bir ideale vakfetmeyi"-ki ben ideali ve kendimizi ayrıştıran bir şey

söylemiyorum- arkaik bulanlar bu mevzuda söz edecektir. Pekala nedir profesyonellik ;bir

nevi sınıflaşma ve işçileşmeden başka nedir?..
Elbette istediğimiz gibi yaşamak yüzde yüz mümkün değil -kötü şizoid hal; ama istediğimize

dair hareket etmek,  beden olarak deneyimlemek de mi mümkün -değil iyi şizoid hal?

Totalitarizm kavramı üzerinden konuşmak mı bu acaba; Ama totalitarizm dedikleri kavram

bizim tekilliğimizi reddeden, deneyimleme cüretimize düşman, bir hal de değil mi?
Kurucu hayatları üretme erdemi için deneyimler yaratan cüretkarlarla buluşmak sevdasıyla...



Hiç yorum yok: