Bu blog Emeğin Yoldaşlığına ; Çokluğun emeğinin arşivlenmesine bir katkı olsun diye, HERKESİN,AMA HİÇKİMSENİN şiarıyla var...İSYAN,KOMÜN,ÖZGÜRLÜK...
DUYGULANIYORUM,ÖYLEYSE VARIM...

Bu Blogda Ara

Spinoza

Spinoza'dan Neşe ve Keder olarak yapılan çeviriye karşı ;Cüret ve dumur kavramlarını öneriyoruz...

Hayat Akıyor...

İsyan Büyütür...

İsyan Büyütür...

15 Şubat 2012 Çarşamba

Dünyanın Yerlilerine...

Kapitalizmin sınıflaştırdığına dair söylenen bütün sözlerin arkasındayım. Hepimizi iş

ufkuyla sarıp sarmalayan, bizi bu ufka mahkum eden bütün hayat dayatmalarına karşıyım.

Politik tercihlerimizin ayı zamanda kendimize ait hayat tarzı ürettiğini düşünüyorum.Bu

minvalde konuşursak; tarzımız,hayata sunduğumuz herşey, yaşantılama samimiyetimizle 

sınanır...Sözün  eylemselliğini yoksayan entelektüel edimin bize şişkin bir egodan başka

bir şey vermeyeceği aşikar; sağlaması deneyimlerle sabit...
Dünyanın Yerliliği deneyimlerinin, tekilliğimiz üzerinden kurucu toplumsallıklarla

varolduğunun bilgisiyle konuştuğu yeni  mücadele biçimleri ortaya çıkıyor. Bu mücadelenin

içindeki insanların - diyelim zapatistalar, topraksızlar, barikatçiler vb. vb.8-10 saat işe

gidip sonrasında mücadeleyi de yaparım diyerek aktivist olduğunu söyleyen birileri olsa

sanırım müstehzi bir ifade yayılır yüzlere; ama bizim buralarda (Heiddeger'in Dasein'ı

dünyaya atılmışlık demek akabinde 'buradalık' da demek kabaca)devlete, örgütlere ve bilumum

devletçilere koca koca laflar eden dostlarımız iş kendi hayatlarına geldiğinde önce kendi

hayatlarını "garanti"ye alıp kalan zamanlarında laf üretiyorlar.Herkesin işi var ve daha da

kötüsü herkes işinde çok iyi...Büyük çoğunluk bu iş dünyasını reddetmeyi deneyimlemiyor,

ortaklaşalığa ait bir hayat kurmak için beden olarak cüret etmiyor. Cüret  edenlerin

alnından öpüyorum...
Yukarıda söylenenleri, profesyonelleşmeyi önerdiğime dair eleştiriyle karşılamak mümkün ;

"Hayatımızı bir ideale vakfetmeyi"-ki ben ideali ve kendimizi ayrıştıran bir şey

söylemiyorum- arkaik bulanlar bu mevzuda söz edecektir. Pekala nedir profesyonellik ;bir

nevi sınıflaşma ve işçileşmeden başka nedir?..
Elbette istediğimiz gibi yaşamak yüzde yüz mümkün değil -kötü şizoid hal; ama istediğimize

dair hareket etmek,  beden olarak deneyimlemek de mi mümkün -değil iyi şizoid hal?

Totalitarizm kavramı üzerinden konuşmak mı bu acaba; Ama totalitarizm dedikleri kavram

bizim tekilliğimizi reddeden, deneyimleme cüretimize düşman, bir hal de değil mi?
Kurucu hayatları üretme erdemi için deneyimler yaratan cüretkarlarla buluşmak sevdasıyla...



13 Şubat 2012 Pazartesi

Kürtler Hapishanelere Sığmaz

Devlet çok uzun yıllar (bu yıllar kelimesi çok kısa bir kelime; ama nasılda uzun sürüyor ve bu devletin üzerimizde tepindiği yıllar çok daha ağır geçiyor…) yaşadığı ulus devlet  olmanın temel  problemlerinden başka, ulusal aidiyetlerin varlığına dair de ciddi bir kriz yaşadı ve bu krizi su yüzüne çıkartan Kürtlere karşı hep ötekileştirici / yok sayıcı bir tutum aldı.
Devlete göre yapısal (kürt) sorun(u) yoktu, sorun çıkartanlar(Kürtler) vardı ve devlet bu sorunlu Kürtleri bir şekilde ber taraf-itlaf   edecekti(“Kürt sorunu yok ;sorunlu Kürtler var” devlet fikriyatını   Tayyip Erdoğan yakın zamanda tekrar dillendirdi…)  Sözünü yemeyen devlet bütün Kürtleri sorunlu gören bir savaş stratejisi izleyerek binlerce insanın öldürüldüğü bir savaşın temel dinamiği oldu. Ölüm kuyuları kazdı, toplu öldürmeler yaptı, insanlara bok yedirdi, hapishanelerde vahşice öldürdü, tecrit etti … ama bir türlü sorunlu kimselerin kökünü kazıyamadı ve bir ara “sanırsam bu mesele kişisel değil başka bir mesele olabilir ‘ kürt realitesi’ var” dedi ama oda ‘havada’ kaldı. Sonrası malum stratejinin devamı ve bugünlere gelindi.
Bugünlerde tamamen uluslarasılığın icabınca, kapitalizmin, sermaye akışı üzerinden işlediği, kendini kurduğu , temel gerçeği mucibince ve bu sermaye akışının sağlam tesisi gereği eski devletlunun bu akışın önünde engel teşkil edip, bir nevi ‘alt emperyalist’ hayeller  kurarak ulus aşırı  sermayenin Asya’ da da kapitalizmin tesisinde engel oluşturdukları tespiti ile derdest edilip (Ergenekon tarihinin  ironisi bu olabilir mi acaba;uzak Asya’dan çıkan bir efsanenin Asya nedeniyle de bir tasfiyeye kapak olması?) Bugün için AKP ve Gülen kimliğinde yeni bir şekillenişe girilmesi ,  artık sorunu yeniden tanımlayıp çözmeyi zorunlu hale getirdi.
“Evet sorun  kürt sorunudur ve devletimiz bunu demokratik yollardan çözecektir…”
Yalnız burada da bir başka eski problem hala problem olmaya devam etmektedir. PKK problemi .”PKK demokratik çözümün içinde asla yer almamalıdır  bunun için olabildiğince çoğunluğu derdest edilmelidir, kalanlar da gözümüzden ırak tutulmalıdır” üzerine kurulu proje; devleti “sorunlu Kürtler yok ama sorunun özü PKK sorunudur” önermesine ve oradan da toplumsallığın  dışında bir kürt sorunu tanımına ve bu tanıma uygun bir projeyle sorunun halline bakmaya itmektedir.
“Kürt sorunu” olarak dillendirilen konu  tamamen toplumsal bir konu  olmasına rağmen, bir iktidar sorununa, dolayısıyla ‘depolitik’ bir soruna (devlet kavramına çarpan her sorun depolitiğe çarpar), kendi toplumsallığından soyutlanıp, elitlerin elindeki bir  iktidara dönüştürülmesi– ki bu tarz bir politika iktidardan bağımsız düşünülemez-  sorunun hala kavranamadığına, bütün liberal umutların altının boşluğuna işarettir…
“ Kürt sorunu depolitik bir sorundur”;
Toplumsal bir soruna dönüşmesine engel olan bütün iktidar aygıtları bu sorunu depolitik bir sorun olarak tutup toplumsallığından çıkarmaya gayret göstermektedirler. PKK de devlette bu konuda aynı yolun yolcusudurlar.
 Sorun toplumsaldır ama devlet bunu itiraf etmeyerek Kürtlerin kendi toplumsallıklarının kuruculuğundaki isyanı görünmez kılmak istemektedir. F tipi hücreler sadece duvarların ardında değil, bunu belirtmekten bile hicap ederim-Tam da burada, Kürtleri hapishanelere tıkma operasyonuna karşı Kürtler Hapishanelere Sığmaz şiarının, alanların şiarı olması gerkektiğini düşünüyorum
PKK de sorunu depolitik bir sorun olarak görmektedir ve onunki  devlet indinde kabul görmek ve kendine iktidar arenasında bir yer bulma “politikliği”dir. Toplumsallığın kurucu isyanını  yok saymayı ve bertaraf etmeyi  (tarihi böyle bir tarihin de tarihidir) kendi varlığının sağlaması ve gereği olarak görmektedir.
Depolitizasyona karşı toplumsallığın kurucu isyanı
Depolitizasyonu;  bütün yaşam kurma alanlarından toplumsalın çekilip alınarak, onların dışında onları temsilen eskinin  halk için halka rağmen önermesine uygun da düşen, politikanın ancak elitlerin bildiği ve yapabileceği bir araç olarak kullanılması olarak tanımlarsak, yüzü devlet  kurmaya dönük  bu tarz bir politikliğin, bütün irili ufaklı devlet(çik)ler  için evla olduğunu söylemek  abes olmaz sanırım.
Oysa  toplumsalın  kurucu politikliği üzerinden konuşan  hareket , ne devlet üzerinden kurar denklemi ne de talepler üzerinden. Zapatistaların o ünlü yürüyoruz sözünü konuşturan, devleti ve temsili siyasetin bütün argümanlarını gereksizleştiren, değersizleştiren bir politikliktir.
Kürt hareketinin hala bir mesele üzerinden konuşuluyor oluşunun altında yatan depolitizasyon, Foucaultun dediği’ savaş politikanın  başka araçlarla devamından başka bir şey değildir’ sözünün de doğrulanmasıdır. Bugün, Kürt meselesinin halline yönelik atılan bütün devletsel adımlar bundan başka bir anlam ifade etmemektedir…
Oysa toplumsalın kurucu politikliği, ne temsiliyet tanır ne devlet kurma üzerinden yürür . İsyan kardeşliği üzerinden konuşan, dünyanın her karışının toplumsallığımızın kuruculuğunun alanı olduğu bilgisini bize haykıran Biz dünyanın yerlileriyiz sözünün de gerçekleşmesinin yürüyüşüdür…

Kompanyero

1844 El yazmaları Karl Marks

Ö N SÖ Z


Fransız-Alman Yıllıkları'nda, Hegel'in Hukuk Felsefesinin BİR eleştirisi biçimi Altında, Hukuk Bilimi ile siyasal bilimin eleştirisini haber vermiştim. [1 Elyazmasını Baskı Click hazırlarken, [] 2] kurgusal felsefeden Baska BİR ve isim olmayan eleştiriyi, [3] çeşitli konuların eleştirisine karıştırmanın büsbütün (sayfa 91) yersiz oldugu, ve yanıma karışımın açıklamayı engelleyip anlaşılmasını güçleştirdiği ortaya çıktı. biçimi Altında Topçu Alay Komutanı verirdi Ayrıca, incelenecek konuların zenginlik ve çeşitliliği, bunların tek BİR yapıt içinde toplanmasına ancak özdeyişler (aphorismes) ve met türlü BİR Açıklama yöntemi, keyfe bağlı BİR sistemleştirme görünüşüne bürünürdü. Ayşe nedenle, Hukuk, sağtöre, Siyaset, vb. eleştirisini, Ayri Ayri Broşürler biçimi Altında, ardardına verecek, ve tamamlamak Click, Özel BİR çalışmada, bütünün zincirlenişini, çeşitli bölümlerin birbirleri arasındaki ilişkiyi kurmaya çalışacak, ve bitiriceksin Click de, kurgusal felsefenin met gereç üzerinde ÇALIŞMA biçimini eleştireceğim [4]. İhtisas Grubu nedenle, sunulan yapıtta, Ekonomi politiğin devletin, sağtöre, Uygar Yaşam ile İlişkileri, ancak Ekonomi Politik met konulara eski professo [1 *] değindiği kadarıyla incelenecektir.
Ekonomi Politik ile yakınlığı bulunan Okur Click, daha basta, sonuçlarımın, Ekonomi politiğin özenli BİR eleştirel irdelemesine dayanan tamamen deneyci (empirique) BİR Çözümleme ürünü olduklarını söyleme gereksinmesini duymuyorum. [5]
([6] Buna karşılık, olumlu eleştiricinin kafasına, "ütopyacı Boş sozler" formülünü, ya da "kesenkes katıksız, kararlı,", "sadece hukuksal Aliyormusun, AMA toplumsal, tamamen toplumsal Toplum", "Kaba ve tıkız yığın kesenkes eleştirel eleştiri kesenkes "," kendilerini Kaba yığının sözcüleri Yapan sözcüler "hazırsındır Boş sözleri atarak eksiksiz bilgisizliği ile düşünce yoksulluğunu saklamaya çalışan eleştiriciye imkb, İlkin tanrıbilimsel müthiş işleri dışında, dünyasal işlerde de söyleyecek sözünün bulunduğunun kanıtını vermesi kalıyor.) [7] (sayfa 92)
Fransız ve İngiliz sosyalistlerinden Baska, elbette Alman sosyalistlerinin çalışmalarından da yararlandım. Bununla Birlikte met irdelemenin tür öğelerini cok Genel BİR DE bilimin met bölümündeki Özlü ve Özgün Alman Çalışmaları,-Weitling '[8] yapıtları dışında, Hess'in 21 Yaprak'ta [9] yaşanmış makaleleri ile, Engels'in, Benim taslak biçiminde yayımladığım Fransız-Alman Yıllıkları'ndaki "Ekonomi Politiğin BİR Eleştiri Denemesi" ne 10] indirgenirler [.
(Genel olarak olumlu eleştiri, öyleyse Ekonomi politiğin olumlu Alman eleştirisi de, GERÇEK temelini, Ekonomi politiği eleştirici BİR biçimde incelemiş bulunan met yazarlara oldugu kadar, Feuerbach'ın bulgularına da borçludur; onun Geleceğin Felsefesi [11] ve Anekdota'lardaki [12] " Felsefe Reformu For Savlar "Ina Karşı,-bunlardan sessiz sedasız yararlanılmasına karşın, kimilerinin soysuz kıskançlığı ve kimilerinin de GERÇEK öfkesi, GERÇEK BİR susku komplosu örgütlemişe benzerler.)
Olumlu insancı (humaniste) ve doğalcı (naturaliste) (sayfa 93) eleştiri, ancak Feuerbach ile başlar. Feuerbach'ın yapıtlarının etkisi, ne kadar az gürültücü imkb, o kadar Güvenli, derin, Hegel'in Görüngübilim ile Mantık'ından [13] met Yana, GERÇEK BİR kuramsal devrim içeren tek yazılardır ve süreklidir, ve bunlar genis.
Ayşe yapıtın oğlu bölümüne, Hegel diyalektiği ve Genel olarak Hegel felsefesinin eleştirel çözümlenmesine gelince, ben, bunu, çağımızın eleştirel tanrıbilimlerine 14] karşıt olarak, evlat derece zorunlu sayıyorum, türlü BİR ÇALIŞMA yapılmamıştır met çünkü - bu, kaçınılmaz BİR ciddilik yoksunluğudur, çünkü eleştirici [ de öndeydi, tanrıbilimci tanrıbilimci olarak kalır; öyleyse, eleştiri sırasında (postulats) yola çıkacaktır, ya da, ve başkasının bulguları sonucu, Eğri felsefi Konutları üzerinde kuşku duyarsa, onları korkakça ve doğrulamaksızın iteler, Bir Yana ya BİR yetke olarak felsefenin belirli konutlarından o bırakır met konulara olan, artik ancak olumsuz, bilinçten yoksun ve safsatacı BİR biçimde gösterir ve met bağımlılıktan duyduğu cansıkıntısını bağımlılığını.
([II] Ba kendi öz eleştirisinin arılık güvencesini durmadan yenilesin, Ba ya gözlemcinin da kendinin gözünü, eleştirinin kendi kökeni ile-Hegel diyalektiği ve Genel olarak Alman Felsefesi-zorunlu hesaplaşmasından, modern eleştiri Click o kendi öz darlığı ve ilkel doğası uzerine yükselme zorunluluğundan çevirmek Click, daha cok eleştirinin kendi-kendisi dışında, ancak eleştirinin sınırlı BİR biçimi-sözgelişi 18. Yüzyıl eleştirisi-ve yığının sınırlı anlayışı ile uğraşmaktan Baska yapacak BİR isi olmadığı yanılsamasını vermeye çalışsın, [o] bunu ancak olumsuz ve bilinçten yoksun BİR biçimde dışavurur. Oğlu olarak, kendi öz felsefi konutlarının doğası uzerine bulgular yapıldiği Zaman-Feuerbach 'In bulguları hazırsındır, eleştirel tanrıbilimci ya (sayfa 94) kendi basina gerçekleştirmiş görünüşünü verir, ve üstelik met isi met bulguların sonuçlarını, onları işleyememeksizin, belgiler biçimi Altında bunları kendine , henüz felsefenin tutsağı bulunan yazarların kafasına atarak yapar. Ya da, belki Hegel'in diyalektik öğeleri arasındaki [Feuerbach eleştirisi] bulamadığı Click üzüldüğü ya da bunun eleştirel kullanımının henüz kendisine sunulmamış bulunduğu Doğru ilişkiyi kınamaya çalışarak ya da Buna yetenekli olarak Aliyormusun, AMA BU bulguları, hegelci diyalektiğin met eleştirisine Karşı eleştiride met, örneğin kendi kökeni kendinde bulunan olumlu doğruluk kategorisine Karşı dolaylı Tanit Kategorisi hazırsındır, kendine Özgü tikel BİR biçim Altında, Gizli Kapaklı, kılık değiştirmiş, içten pazarlıklı, biçimde İleri sürerek kuşkucu Bir, kendine met bulgular üzerindeki yüksekliğinin bilincini vermesini Bilir. Gerçekte tanrıbilimsel eleştirici, kendini saflık üzerinde, kararlılık üzerinde, çift sayfalar eleştirel eleştiri üzerinde geveze gösterebilmek Click, felsefi yönde, ona şeyin yapılacak olmasını cok doğal bulur, ve Eğri raslantı sonucu Hegel'in BİR öğesinin Feuerbach'ta eksik oldugu duygusunu edinirse, kendi kendine felsefenin GERÇEK fatihi oldugu izlenimini verir; çünkü Bizim tanrıbilimsel eleştiricimiz, tinselci "Kendinin bilinci" ve "Tin" putataparlığına karşın, duyguyu aşıp da bilince yükselemez.)
İyi bakılırsa, tanrıbilimsel eleştiri-hareketin Basında GERÇEK BİR ilerleme uğrağı (an) Olmuş olmasına karşın-onun çözümlemede, felsefenin ve özellikle Hegel'in eski aşkınlığının (aşkın) tanrıbilimsel karikatürüne kadar götürülmüş en sivri uc ve mantıksal sonucundan Baska BİR Sey değildir. BİR Baska olanakta, onun Zaman felsefenin çürümüş Köşesi Olmuş olan tanrıbilimi, felsefenin olumsuz bozulmasını-yani kokuşma sürecini de-kendinde orunlamaya atayan tarihin o ilginc tüzesini, o tarihsel Nemesis'i [2 *] ayrıntılı BİR biçimde göstereceğim. (Sayfa 95)
Feuerbach'ın felsefesinin Ozu üzerindeki bulgularının-hic değilse onları Kanıt olarak kullanmak Click-felsefi diyalektik ile BİR (Buna karşılık, onu Zaman ne ölçüde zorunlu kıldıkları, açıklayacağım şeylerden anlaşılacaktır hesaplaşmayı.) (Sayfa 96)




Birinci [1 ELYAZMASI *]

ÜCRET


[I Ücret, ile kapitalist İşçi arasındaki Açık savaşım aracıyla belirlenir]. Kapitalist Click utku (zafer) zorunluluğu. Kapitalist, işçisiz, işçinin kapitalistsiz yasayabileceğinden daha Uzun Zaman yaşayabilir. Kapitalistler arasi Birlik alışılmış ve Etkin, işçiler arasi Birlik Yasak ve becerileri Click üzücü sonuçlarla (sayfa 97) Dolu. Ayrıca, Toprak Sahibi ile kapitalist, gelirlerine Sina yararlar ekleyebilirler; İşçi kendi Sina gelirine ne Toprak rantı, ne de sermaye 'faizi ekleyebilir. İşçiler arasındaki rekabet ISTE BU yüzden o kadar büyüktür. Demek ki, sermaye 'Toprak mülkiyeti ve emeğin ayrılması, Yalniz İşçi Click zorunlu, Özsel ve zararlı BİR ayrılmadır. Sermaye 've Toprak mülkiyeti met soyutlama sınırları içinde kalamazlar, AMA İşçi emeği met soyutlamadan çıkamaz.
Öyleyse, İşçi Click, sermaye 'Toprak mülkiyeti ve emeğin ayrılması ölümcüldür.
Ücret Click en düşük ve tek zorunlu oran, işçinin ÇALIŞMA sırasındaki geçimi, ve BİR aileyi besleyebilmek ve işçiler soyunun sönmemesi Click zorunlu artıdır (excédent). Olağan ücret, Smith'e Gore, basit Humanité [1] ile, yani BİR hayvan varlığı ile bağdaşabilen en düşük ücrettir.
İnsan talebi, tıpkı herhangi BİR Baska meta hazırsındır, insanların üretimini zorunlu olarak düzenler [2]. Eger arz talepten daha büyükse, işçilerin BİR ya dilenci durumuna düşer ya da açlıktan Olur BÖLÜMÜ. Demek ki işçinin varoluşu, Baska herhangi BİR metaın varoluş durumuna indirgenmiştir. İşçi BİR meta durumuna gelmiştir ve BİR olduğunu bulabilmesi onun Click BİR talihtir. Ve İşçi yaşamının bağlı bulunduğu Talep, zenginlerin ve kapitalistlerin gönlüne bağlıdır. Eger arz Miktarı talebi [aşarsa], [3] fiyatı [oluş] turan [3] öğelerden Biri (Kar, Toprak rantı, ücret), fiyat'ının Altında ödenecektir met belirlenimlerin [BİR BÖLÜMÜ] [3] demek ki yanıma işlemden kurtulur ve böylece Pazar fiyatı kendi Merkezi [yöresinde] [3] doğal fiyat 4] [yöresinde] [3] dolaşır [. Ama l ° işbölümünün Yüksek BİR (sayfa 98) düzeyinde, çalışmasına (emeğine) Baska BİR yönelim vermesi tr Güç olan kişi işçidir, 2 kapitaliste bağımlılık ilişkisi yüzünden °, met zarara tür uğrayacak olan da odur.
Pazar fiyatınını doğal fiyat yöresinde dolaşması sonucu, demek ki en cok yitiren ve zorunlu olarak yitiren kişi, işçidir. Ve kapitalistin, sermayesine Baska BİR yönelim verebilme olanağı, ya belirli BİR etkinlik Dalı ile sınırlanmış bulunan ouvrier'yi [2 *] ekmekten yoksun etme, ya da ONU BU kapitalistin çift sayfalar isterlerine boyuneğmeye zorlama sonucunu verir.
[II] Pazar fiyatının olumsal (contingente) ve beklenmedik dalgalanmaları, Toprak rantını, fiyatın kar ve ücrete dönüşen bölümünden daha az, AMA kari da ücretten daha az etkilerler. Yükselen BİR ücret karşılığı, cogu kez Biri durgun Kalan, öbürü düşen Baska Iki ücret vardır.
İşçi, kapitalist kazandığı Zaman zorunlu olarak kazanmaz, AMA onunla Birlikte zorunlu olarak yitirir. Böylece, kapitalist, Bir Yapım ya da tecim gizemi gereği, ya da mülkünün elverişli konumu gereği, Pazar fiyatını doğal fiyatın üstünde tuttuğu Zaman, İşçi kazanmaz tekeller.
Ayrıca: Emek Fiyatları, Geçim Araçları fiyatlarından cok daha kararlıdırlar. Cogu kez bunlar ters orantılıdırlar. azalmış BİR Yaşam pahalılığı yılında, ücret, talebin düşmesi nedeniyle, Geçim araçlarının yükselmesi nedeniyle çoğalmıştır. Demek ki ödünlenmiştir. Ne olursa Olsun, Bir miktar İşçi ekmekten yoksundur. Ucuzluk yıllarında, ücret, talebin yükselmesi ile yükselmiş, Geçim Araçları Fiyatları nedeniyle düşmüştür. Demek ki ödünlenmiştir.
İşçinin öbür elverişsizliği:
Çeşitli türden işçilerin Emek Fiyatları, sermaye 'yatırılan çeşitli dalların kazançlarından cok daha değişkendir. Emekte, bireysel separate etkinliğin çift sayfalar doğal, entelektüel ve toplumsal çesitliliği görünür ve Ayri Ayri ödenir, Oysa CANSIZ sermaye '(sayfa 99) hep aynı adımla Yürür ve GERÇEK bireysel separate etkinliğe kayıtsızdır.
Genel BİR biçimde, İşçi ile kapitalistin aynı, kapitalistin kendi CANSIZ Altın buzağısının kari içinde sıkıntı çektiğine dikkat etmek gerekir işçinin kendi varoluşu içinde sıkıntı çektiği Yerde derecede.
de savaşım Verme zorundadır İşçi sadece kendi fizik Geçim Araçları Click savaşım Verme zorunda değildir, bir bulmak Click, yani etkinliğini gerçekleştirme olanağı Click, etkinliğini gerçekleştirme Araçları Click.
Toplumun içinde bulunabileceği başlıca Üç Durumu alalım ve işçinin toplumdaki durumunu görelim.
1 Eger toplumun zenginliği azalıyorsa °, En Çok sıkıntı çeken işçidir, çünkü: İşçi Sınıfı toplumun GÖNENÇ (Refah] durumunda her ne kadar Mülk sahipleri Sınıfı kadar kazanamazsa da, toplumun sistem uydu destekli durumunda hic BİR sınıf, işçiler Sınıfı kadar sıkıntı çekmez. [5]
[III] 2 ° birsey zenginliğin arttığı BİR toplumu alalım. Ayşe durum, işçiye yararlı tek durumdur. Kapitalistler arasi rekabet met durumda başgösterir. İşçi talebi, arzı Aşar. Ama:
BİR yandan, ücret artışı işçiler arasında aşırı çalışmaya yolaçar. Ne kadar cok kazanmak isterlerse, zamanlarını o kadar cok harcamak, onu türlü özgürlüğü yitirerek, açgözlülüğün hizmetinde o kadar cok BİR Kole çalışması yapmak zorundadırlar. Bunun sonucu, yaşamak Click Sahip bulundukları Zamani kısaltırlar. Yaşam sürelerinin met kısalması, çift sayfalar olarak İşçi Sınıfı Click elverişli BİR durumdur, çünkü durmadan Yeni işçileri zorunlu kılar. Ayşe sınıf, çift sayfalar olarak fade olmamak Click, kendinden BİR BÖLÜMÜ hep kurban etmek zorundadır.
Ayrıca: Bir Toplum Artan zenginlik durumunda ne Zaman bulunur? BİR ülkenin sermayeleri ve gelirleri arttığı Zaman. Ama met ancak: (sayfa 100)
) Eger cok Emek yığılmışsa, olanaklıdır, çünkü sermaye 'birikmiş emekten oluşur; demek ki Eger ürünlerinin gitgide daha Büyük BÖLÜMÜ işçinin elinden alınmışsa, Eğri kendi öz emeği, başkasının mülkiyeti olarak, ona gitgide daha cok Karşı çıkarsa ve Eger kendi varoluş ve etkinlik Araçları, kapitalistin elinde gitgide daha cok toplanmışsa olanaklıdır.
) sermaye 'birikimi işbölümünü artırır. İşbölümü, işçilerin sayısını artırır; tersine, işçilerin sayisi işbölümünü artırır, tıpkı işbölümünün sermayeler birikimini artırması hazırsındır. BİR yandan met işbölümü ve OT yandan da sermayeler birikimi sonucu, İşçi İMKB, üstelik belirli, cok tek yanlı, Mekanik BİR imkb gitgide daha Arı BİR biçimde bağlanır. Demek ki, nasil entelektüel ve fizik bakımdan Makine düzeyine düşürülmüş ve nasil insan durumundan soyut BİR etkinlik ve BİR karin (Levitra) tıpkı öyle durumuna dönüştürülmüşse, Pazar fiyatının çift sayfalar dalgalanmalarına, sermayelerin kullanımına ve zenginlerin keyfine de, gitgide daha cok bağlanır. Emeklerinden Baska BİR şeyleri olmayan coğ sınıfının büyümesi [IV] işçilerin rekabetini BİR o kadar artırır, öyleyse fiyatlarını düşürür. İşçinin met Durumu, fabrikalar rejiminde doruk noktasına varır.
) Gönenci Artan BİR toplumda, Yalniz en zenginler Hala para faizi ile geçinebilirler. BÜTÜN öbürleri, sermayelerini ya, ya da tecime bağlamak zorundadırlar girişime yatırmak BİR. Bunun sonucu, sermayeler arasındaki rekabet artar, sermayeler birikimi daha Büyük Olur, Büyük kapitalistler küçükleri yıkıma uğratırlar ve eski kapitalistlerin BİR BÖLÜMÜ işçiler Sınıfı içine düşer; işçiler Sınıfı met katılma sonucu, BİR BÖLÜMÜ bakımından Yeni BİR ücret indirimine uğrar ve birkaç Büyük kapitaliste daha da Büyük BİR bağımlılık içine düşer; kapitalistler sayısındaki azalma sonucu, artik İşçi bulmadaki rekabetleri hemen hemen hic kalmamış, ve işçiler sayısındaki artma sonucu da, işçiler arasındaki rekabet (sayfa 101) o kadar Büyük, doğaya o kadar aykırı ve o kadar Zorlu BİR duruma gelmiştir. Öyleyse İşçi sınıfının BİR BÖLÜMÜ, Orta kapitalistlerin BİR bölümünün İşçi Sınıfı içine düşmesi kadar zorunlu BİR biçimde, dilencilik ve açlık durumuna düşer.
rekabetin yeniden canlanması aşırı ÇALIŞMA ve zamansız ölüm demek ki, Hatta İşçi Click en elverişli olan Toplum durumnda safra, İşçi Click zorunlu sonuç, Makine düzeyine, kendi karşısında tehlikeli BİR biçimde yığılmalı sermayenin kölesi düzeyine düşürülme, işçilerden BİR bölümünün açlıktan ölmesi ya da dilenciliğidir .
o [V] Ücret yükselişi işçide kapitalistin zenginleşme susuzluğunu uyandırır, AMA met susuzluğu ancak kafasını ve gövdesini kurban ederek karşılayabilir. Ücret yükselişi sermaye 'birikimini öngerektirir ve ona yolaçar; böylece o, Emek ürünü ile işçiyi, birbirine gitgide daha Yabancı BİR biçimde Karşı karşıya getirir. İşbölümü işçinin Darlık ve bağımlılığını gitgide nasil artırırsa, tıpkı onun hazırsındır sadece insanların Aliyormusun, AMA makinelerin safra rekabetine yolaçar. İşçi Makine düzeyine düşmüş bulunduğu Click, Makine ona Karşı çıkabilir ve onunla rekabete girebilir. sanayi Son olarak, sermaye 'birikimi, Sanayii, dolayısıyla işçilerin sayısını artırdığından, aynı nicelikte met Birikim sonucu, üretime ve sonunda dönüşen ya işçilerin Büyük BİR bölümünü ekmeklerinden yoksun bırakma aşırı, ya da ücretlerini en sefil asgariye indirme soriucunu veren daha Büyük BİR nicelikte yapıt üretir .
İşçiye en elverişli olan BİR toplumsal durumunun, yani Artan ve ilerleyen zenginlik durumunun sonuçları ISTE bunlardır.
Ama sonunda met Artis Durumu doruk noktasına varacaktır. Nedir o Zaman işçinin Durumu?
3 ° "Zenginliğinin olanaklı olan oğlu derecesine varmış bulunan BİR Ülkede, ücret ve sermaye 'faizinin her ikisi de cok düşük olacaktır. İşçiler arasındaki bir Bulma rekabeti zorunlu olarak öyle Büyük olacaktır ki, ücretler ancak aynı sayıda işçiyi yaşatabilecek BİR (sayfa 102) düzeye düşeceklerdir, ve ülke zaten tıkabasa Dolu olduğundan met Sayı hic BİR Zaman artırılamayacaktır. "[6]
+ [Artan] ölmelidir Nufus.
Öyleyse, toplumun sistem uydu destekli durumunda, İşçi sefaletinin gelişmesi; Artan GÖNENÇ durumunda, sefalet karmaşası; Yetkin GÖNENÇ durumunda, durgun sefalet.
[VI] Ama, Smith'e edat, Bir Toplum "üyelerinin cok Büyük BİR BÖLÜMÜ sıkıntı içinde oldugu Zaman elbette mutluluk ve GÖNENÇ içinde olamayacağı," en Zengin Durumu çoğunluğun met sıkıntısına yolaçtığı ve Ekonomi Politik de (Genel olarak Özel çıkar 7] toplumun [ toplumu) BU aşırı zenginlik durumuna götürdüğü Click, toplumun mutsuzluğu, öyleyse Ekonomi politiğin ereğidir.
İşçi ile kapitalist arasındaki ilişkiye gelince, Bir de Suna dikkat etmek gerekir ki, ücret yükselişi, ÇALIŞMA zamam niceliğinin azalması, emtia Fiyatları üzerinde Yalın ve bileşik faiz hazırsındır etkili olurlar Click çoğuyla ödünlenmiştir ve ücret artışı ile sermaye 'faizinin artışı kapitalist ile. [8]
O,,, ve Hatta açıkça, "emeğin çift sayfalar ürünü işçiye aittir" başlangıçta bize 9] der [. Ama, gerçeklikte işçiye düşen şeyin ürünün cok Küçük ve sıkı sıkıya zorunlu BÖLÜMÜ olduğunu da söyler aynı zamanda bize, tam da insan olarak varolması Click Aliyormusun, İşçi olarak varolması Click; insanlığı sürdürmesi Click Aliyormusun, Kole işçiler sınıfını sürdürmesi Click zorunlu olan BÖLÜMÜ. (Sayfa 103)
İktisatçı, onu şeyin emekle saten alındığını ve sermayenin birikmiş emekten Baska BİR Sey olmadığını söyler bize. zorunda olduğunu da söyler Ama bize, aynı zamanda, işçinin, onun şeyi saten alabilmek şöyle dursun, kendi kendini ve kendi insan niteliğini satma.
O kucaklaması Toprak sahibinin Toprak rantı cogu kez Toprak ürününün UCTE-birine Yükselir ve Becerikli kapitalistin kari para faizinin Iki Katina erişirken, artik, işçinin en iyi durumda kazandığı Sey, ancak Dört çocuğundan ikisinin açlık ve ölüme mahküm edilebileceği kadardır. [VII] İktisatçılara Gore, Emek, insanın Doğa ürünlerinin değerini kendisi ile artırdığı tek Sey oldugu halde, insanın Etkin mülkiyeti (özgülüğü) oldugu halde, aynı Ekonomi politiğe Gore, ayrıcalıklı ve aylak tanrılardan Baska BİR Sey olmayan Toprak Sahibi ve kapitalist, Toprak Sahibi ve kapitalist oldukları Click, Her Yerde işçiden üstündürler ve işçinin uyacağı yasaları becerileri yaparlar.
İktisatçılara edat Emek, şeylerin tek değişmez fiyatı oldugu halde, HIC BİR Sey Emek fiyatından daha olumsal, HIC BİR Sey Emek fiyatından daha Büyük dalgalanmalara uyruk değildir.
İşbölümü emeğin üretken gücünü, toplumun zenginlik ve inceliğini artırırken, işçiyi BİR durumuna yoksullaştırır derecede düşürecek Makine. Emek, sermayelerin birikimine ve böylece toplumun Artan gönencine yolaçarken, işçiyi kapitaliste gitgide daha bağımlı kılar, kapitalisti büyümüş BİR rekabet içine Atar ve BİR o kadar derin BİR durgunluk tarafından izlenen dizginsiz BİR aşırı Üretim düzününe götürür.
İktisatçılara edat işçinin çıkarı toplumun çıkarı ile hic BİR Zaman çatışmazken, Toplum onu Zaman ve zorunlu olarak işçinin çıkarı ile çatışır.
İktisatçılara Gore, işçinin çıkarı: l ° ücret yükselişi, yukarda açıklanmış bulunan öbür sonuçlardan Baska, ÇALIŞMA Zamani niceliğinin azalması yüzünden çoğuyla ödünlenmiş (sayfa 104) oldugu, ve 2 ° Toplum bakımından çift sayfalar gayrisafi Ürün oldugu ve safi Ürün de ancak Özel birey bakımından BİR anlam taşıdığı Click, HIC BİR Zaman Toplum çıkarı ile çatışmaz.
Nedir ki emeğin kendisi, sadece Güncel koşullar içinde Aliyormusun, AMA Genel elarak ereğinin Yalın BİR zenginlik artışı olması ölçüsünde, emeğin kendisinin zararlı ve öldürücü oldugu sonucu diyorum, iktisatçı bunu bilmeden, onun kendi açındırmalarından çıkar.
*


Kendi kavramları gereği, Toprak rantı ile kapitalist kazanç, ücretin uğradığı kesintilerdir. Ama gerçeklikte ücret, Toprak ile sermayenin işçiye bıraktıkları BİR kesinti, EMEK ürününden işçiye, emeğe verdikleri BİR ödündür.
İşçi En Çok toplumun gerilleme durumunda sıkıntı çeker. Uğradığı baskının ÖZGÜL ağırlığını kendi İşçi durumuna, AMA Genel olarak baskıyı toplumun durumuna borçludur.
Ama toplumun ilerleme durumunda, işçinin yıkımı ve yoksullaşması, kendi emeğinin ve yarattığı zenginliğin ürünüdür. Demek ki, Güncel emeğin özünden Doğan sefalet.
Toplumun en günençli Durumu, dünyada ancak yaklaşık olarak erişilebilmiş, ve burjuva toplumun oldugu hazırsındır Ekonomi politiğin de eregi olan met Ülkü, işçiler Click durgun sefalet anlamına gelir.
gözönünde tuttuğu kendiliğinden anlaşılır de Toprak rantı olan Ekonomi politiğin, proleteri, yani ne sermayesi ne, sadece emekle ve tek yanlı ve soyut emekle yaşayan kişiyi, ancak İşçi olarak. Öyleyse Ekonomi Politik, İlke olarak, onun tıpkı herhangi BİR beygir hazırsındır ancak çalışabilecek kadar kazanması gerektiğini tanıtlayabilir. Gözyaşları çalışmadığı zamanda, insan olarak düşünmez met özeni ceza mahkemelerine, hekimlere, dine, istatistik tablolarına, siyasete ve dilenciler çavuşuna bırakır. (Sayfa 105)
Birsey Ekonomi Politik düzeyinin uzerine yükselelim, ve daha bir kez söylenmiş bulunan ve iktisatçıların hemen hemen kendi söylemiş bulundukları [10] şeylere Gore, Iki soruyu yanıtlamaya çalışalım.
1 ° İnsanların cok Büyük BİR bölümünün met soyut emeğe indirgenmesi, insanlığın gelişmesi içinde ne anlam kazanır?
2 ° Ya ücreti yükseltmek ve böylece İşçi sınıfının durumunu düzeltmek isteyen, ya da Proudhon hazırsındır ücret eşitliğini toplumsal devrimin eregi olarak düşünen en ayrıntılı [3 *] reformcular hangi yanılgıya düşerler? [11]
Emek, kendini, Ekonomi politikte, ancak BİR kazanç gözeten etkinlik biçimi Altında gösterir.
*


[VIII] "Özgül eğilimler ya da daha Uzun BİR Eğitim öngerektiren işlerin, daha iyi BİR ücret getirdikleri söylenebilir; Oysa herhangi birinin kolayca ve çabucak yetiştirilebileceği tekdüze Mekanik BİR etkinliğe ilişkin ücret, rekabet arttıkça düşmüştür ve zorunlu olarak düşecektir. Ve emeğin Güncel örgütlenme durumunda Hala en sik görülen ÇALIŞMA da met türlü çalışmanın ta kendisidir. Öyleyse Eger Birinci kategoriden BİR İşçi, birsey sözgelimi bundan elli Yıl öncekinden Yedi kat cok, ve ikinci kategoriden BİR başkası da elli Yıl önceki kadar kazanıyorlarsa, onun ikisi de ortalama olarak eskisinden Dört kat cok kazanıyorlar demektir. Ama Eger, Bir Ülkede, Birinci olan Kategorisi 1,000 İşçi ve ikincisi de BİR milyon adet insan çalıştırıyorsa, bunların 999,000 'i bundan elli Yıl öncekinden daha iyi BİR durumda bulunmaz, ve Eger, aynı zamanda, zorunlu aşlık (zahire) Fiyatları da yükselmişse , bunlar daha kötü BİR durumda (sayfa 106) bulunurlar. Ve nüfusun en kalabalık Sınıfı uzerine, coğ ISTE BU Tür yüzeysel ortalama hesapları ile kendi kendilerini aldatmak gölde yüzmek isterler. Ayrıca, ücret büyüklüğü İşçi gelirinin [12] belirlenmesinde BİR etkenden Baska BİR Sey değildir, çünkü met geliri ölçmek Click, İşçi tarafından sağlanmış bulunan süreyi de gözönünde tutmak gerekir; Oysa durmadan yinelenen dalgalanmaları ve duraklamaları ile Birlikte, Özgür rekabet denilen anarşi içinde bunu gözönünde tutmak kesenkes sözkonusu olamaz. Son olarak, önceki ve şimdiki alışılmış ÇALIŞMA zamanını da gözönünde tutmak gerekir. Oysa, İngiliz Pamuk Sanayii işçileri Click, yirmibeş yıldan beri, yani Emek tutumu sağlayan makinelerin üretime sokulmasından beri, ÇALIŞMA Zamani, girişimcilerin kazanç susuzluğu yüzünden, [IX] Gunde oniki-onaltı saate kadar yükselmiştir ve BİR ülkedeki ya da BİR sanayi kolundaki Artis, kendini Baska yerlerde de azçok duyuracaktır, çünkü henüz Her Yerde yoksulların zenginler tarafından mutlak sömürüsü tanınmış BİR haktır. "13] (Schulz, Üretim hareketi ', s. 65 [.)
"Ama Hatta toplumun BÜTÜN sınıflarının ortalama gelirinin artmış bulunması yanlış oldugu kadar Doğru olsaydı safra, Görece gelir ayrılık ve sapmaları gen de büyümüş olabilir, ve bunun sonucu, zenginlik ve yoksulluk arasındaki karşıtlıklar, kendilerini daha Büyük BİR güçle gösterebilirler. Çünkü toplam üretimin artması sonucu ve met Artis ölçüsünde, gereksinmeler, istekler artar ve bunun sonucu de ve hevesler, mutlak yoksulluk azalırken, Görece yoksulluk artabilir. Kendi balina Yagi ve acımış balıkları ile Samoyed yoksul değildir, çünkü kendi Kapalı toplumlarında, çift sayfalar Samoyedlerin gereksinmeleri aynıdır. Ama ilerleyen, ve örneğin BİR AMA UCTE-Bir yoksullaşmıştır Yıl içinde toplam üretimini topluma oranla [14] UCTE-Bir artırmış bulunan BİR devlette, Yilin Basında ve sonunda aynı şeyi kazanan İşçi aynı GÖNENÇ düzeyinde kalmamış üzerine, üzerinde. " (Agy, s. 65-66.)
Ama Ekonomi Politik işçiyi ancak bir hayvanı olarak, en zorunlu dirimsel gereksinmelere indirgenmiş BİR hayvan olarak tanır. (Sayfa 107)
"Bir Halk entelektüel bakımdan daha Özgür BİR biçimde gelişebilmek Click, artik fizik gereksinmelerinin köleliğinden kurtulmalı, artik kendi gövdesinin kölesi olmamalıdır: Öyleyse ona her şeyden bir kere entelektüel bakımdan yaratabilmesi ve cicili bicili sevinçleri tadabilmesi Click Zaman kalmalıdır. Emeğin örgütlenmesinde gerçekleştirilen ilerlemeler met Zamani sağlarlar. Yeni itici güçler ve makinelerin iyileştirilmesi ile, Pamuk fabrikalarındaki BİR TEK isc, cogu kez eskiden 100, Hatta 250-300 işçinin yaptığı isi yapmıyor mu? Tum Üretim kollarında Benzer sonuçlar; çünkü Dış Doğa güçleri insanal çalışmaya gitgide [X] daha cok katılma zorundadırlar. [15 ] Eger, belli BİR nicelikteki Maddi gereksinmeleri karşılamak Click,,, entelektüel yaratma ve yararlanma Click gerekli Zaman genişliği, böylece BİR o kadar artmıştır fizik GÖNENÇ bundan BİR zarara uğramaksızın sonradan yarıya indirilmiş bulunan BİR Zaman ve insan Gücü harcaması gerekiyor İdi imkb eskiden. [ 16] Ama Koca Kronos'tan [4 *] kendi öz yurtluğunda kazandığımız ganimetin paylaşımı, gen de radyasyonu ışınlanan kör farelerin ve adaletsiz raslantının ZAR oyununa bağlıdır. Fransa'da, üretimin Güncel düzeyinde, çalışabilecek herkesin çalışması koşuluyla, Gunde bes saatlik ortalama BİR ÇALIŞMA zamanının, toplumun çift sayfalar Maddi gereksinmelerinin karşılanması Click randımanlı oldugu hesaplanmıştır. ... Makinelerin yetkinleşmesi sonucu gerçekleşen Zaman artırımlarını (tasarruflarını) hesaba katmaksızın, [17] fabrikalardaki Kole çalışması Suresi, nüfusun Büyük BİR BÖLÜMÜ Click, uzamaktan Baska BİR Sey olmamıştır. " (Agy, s. 67-68.)
"Karmaşık el çalışmasından [Mekanik çalışmaya] Geçiş met çalışmanın Yalın işlemlerine ayrılmasını öngerektirir; Oysa, tekdüzeli yinelenen işlemlerin başlangıçta Yalniz BİR BÖLÜMÜ makinelere düşecek, öbürleri insanlara kalacaktır. Işın doğasına ve deneylerin Uygun sonuçlarına Gore, Boyle Spor Şube Müdürlüğü Sürekli olarak tekdüzeli BİR (sayfa 108) etkinlik, Belen Click oldugu kadar kafa Click de zararlıdır; ve böylece, makineciliğin, Işın cok sayıda el arasındaki Yalın bölünmesi ile met birleşmesi içinde met sonuncunun BÜTÜN sakıncaları da kendilerini zorunlu olarak gösterirler. İhtisas Grubu sakıncalar, başkaları arasında, kendilerini, fabrika işçilerinin ölüm oranlarının yükselişinde de [XI] gösterirler. [18] ... İnsanların ne ölçüde Makineler yardımı ile çalıştıkları ve ne ölçüde Makine olarak çalıştıkları arasındaki met Büyük Ayrım ... gözönünde tutulmamıştır. "19] (agy, s. 69 [.)
"Ama halkların Yaşam geleceği Click, Makineler içinde Etkin olan ustan yoksun doğal güçler, Bizim kölelerimiz ve hizmetçilerimiz olacaklardır." (Agy, s. 74).
"İngiliz iplik fabrikalarında, Yalniz 159,818 ERKEK ve 196,818 kadin çalıştırılır. Lancaster kontluğu Pamuk fabrikalarında, onu 100 ERKEK işçiye karşılık 103, ve İskoçya'da imkb 209 kadin İşçi var. Leeds'deki İngiliz kenevir fabrikalarında her 100 ERKEK işçiye karşılık 147 kadin sayılıyordu. Hatta Druden'de, ve İskoçya'nın Doğu Kıyısında, 280 kadin hesaplanıyordu. İngiliz ipek fabrikalarında, daha cok kadin İşçi, daha Büyük BİR ÇALIŞMA Gücü isteyen Yün fabrikalarında, daha cok ERKEK ISCI. [20] ... Hatta Kuzey Amerika Pamuk fabrikalarında , 1833 yılında, 18,593 ERKEK işçiye karşılık, kadin İşçi sayisi safra 38,927 'den Aşağı değildi. Emeğin örgütlenmesinde ortaya çıkan dönüşümler sonucu, demek ki DİSİ cinse kazanç ereğiyle daha genis BİR etkinlik Alanı düşmüştür. ... Daha bağımsız BİR iktisadi Konum [içindeki] KADINLAR .. toplumsal İlişkileri içinde, birbirlerine daha YAKIN BİR duruma gelmiş bulunan Iki cins. "21] (agy s. 71-72) [.
"Buhar ve su Gücü ile çalışan İngiliz iplik fabrikalarında, 1835'te 8-12 yas arasmda 20,558; 12-13 yas arasında 35,867 ve oğlu olarak 13-18 yas arasi 108,208 Çocuk çalışıyordu. ... Gerçi (sayfa 109) mekaniğin daha sonraki gelişmeleri, çift sayfalar tekdüzeli işleri gittikçe insanların elinden alarak met bozukluğu Yavaş Yavaş ortadan [XII] kaldırmaya yöneliyorlar. Ama kendi basina met oldukça hızlı ilerlemelerin karşısına, kapitalistlerin Hala, Yardımcı Makineler yerine çalıştırmak ve kötüye kullanmak üzere, Aşağı sınıfların Çocuk yaşlarına kadar olan güçlerini, Kolay ve En Ucuz biçimde çalıştırabilmeleri olgusunun ta kendisi çıkıyor tr. " (Schulz, Üretim hareketi ', s. 70-71).
Lord Brougham'ın işçilere çağrısı: "Kapitalist olun!" 22] [... "Kötülük Sudur ki, milyonlarca insan, yaşama araçlarını ancak kendilerini fizik bakımdan kemiren, sağtörel ve entelektüel bakımdan solduran sıkıcı BİR ÇALIŞMA ile zarzor kazanabiliyorlar; Hatta Boyle BİR olduğunu bulmuş OLMA mutsuzluğunu BİR Talih saymaları gerekiyor." (Agy, s. 60).
"Demek ki yaşamak Click, Mülk Sahibi olmayanlar, da dolaysız olarak ya dolaylı, Mülk sahiplerinin hizmetine, yani onların bağımlılığı altına girme zorundadırlar." (Pecqueur, Yeni Toplumsal İktisat Kuramı vb., S. 409). [23]
"Hizmetçiler-hizmetçi aylıkları, işçiler-ücretler, [24] müstahdemler-aylık ya da maaşlar." (Agy, s. 409-410.)
"Emeğini kiralamak", "emeğini faize vermek", [25] "başkasınm yerine çalışmak".
"Emek gerecini kiralamak", "Emek gerecini faize vermek" [25], "kendi yerine başkasını çalıştırmak." (Agy, s. 411).
BİR makarnalık hazırsındır görünür [XIII] "İhtisas Grubu iktisadi kuruluş, insanları öylesine aşağılık işlere, öylesine üzücü ve Acı BİR alçalmaya mahküm Eder ki, bunun karşısında yabanıllık kralca." (Lc, s. 417-418.) Mülk Sahibi olmayan insanın BÜTÜN biçimler Altında değerden düşürülmesi. "(S. 421 vd.)" Paçavracılar. "
Ch. Loudon, [26] Nufus Sorununun Çözümü, vb. (Paris 1842) (sayfa 110) adli yapıtında, İngiltere'deki orospu sayısını 60,000-70,000 olarak kestirir. Femmes d'une güzel sanat douteuse [5 *] sayisi da BİR BU kadar büyükmüş. (S. 228).
"Ayşe bahtsız yaratıkların kaldırım üzerindeki Yaşam ortalaması, bunlar kötülük mesleğine girdikten Gale, alti-Yedi Yıl dolaylarındadır. Öyle ki, 60,000-70,000 sayısını sürdürebilmek Click, UC krallıkta, kendini ona Yıl Ü. aşağılık imkb veren en az 8,000-9,000, ya da orospu Gunde 24 [27] dolaylarında kadin olması gerekir met da Saat basina ortalama BİR Eder; ve Buna Gore, Eğri BÜTÜN aynı oran geçerlikteyse, Spor Şube Müdürlüğü Sürekli olarak yanıma zavallılardan yeryüzünde bir-buçuk milyon adet bulunması gerekir. " (Agy, s. 229).
"Sefiller nüfusu, sefaletleri ile Birlikte artar, ve ... insan varlıkları, sıkıntı çekme hakkının kavgasını yapmak Click, yoksulluğun en aşırı ucunda Büyük BİR Sayı olarak yığışırlar. ... 1821'de, [28] İrlanda'nın nüfusu 6 milyon adet 801,827 İdi. 1831'de, 7.764.010 'a yükselmişti; yılda% 14 Artis. En Büyük Geçim kolaylığının bulunduğu il olan Leinster'de, Nufus ancak% 8 artmış, Oysa en yoksul il olan Connaught'da, Artis% 21'e yükselmişti (İngiltere'de İrlanda uzerine Yayımlanmış Bulunan Anket Özetleri, Viyana 1840). " Büret, Sefalet uzerine vb., C. I, s. [36] -37. [29]
"Ekonomi Politik, emeği soyut biçimde BİR Sey olarak düşünür; Emek BİR metadır, Eğri fiyatı yükselmişse met, metaın cok Talep edilmiş olmasındandır; Eger, tersine, fiyat cok düşükse met da cok arz edilmiş oldugu içindir; meta olarak, emeğin fiyatı gitgide düşmelidir, ya, ya da işçiler arasındaki rekabet, bunu zorunlu kılar ile işçiler arasındaki rekabet kapitalistler. [30]
"... Emek satıcısı olan İşçi Nufus, zorla, ürünün en Küçük'ün bölümüne indirgenmiştir ... meta-Emek kuramı, kılık değiştirmiş BİR kölelik kuramından Baska BİR Sey midir?" (<> s. 43). "Öyleyse (sayfa 111) emekte BİR değişim değerinden Baska BİR Sey görmemek neden?" (Agy, s. 44). "Büyük atelyeler, ERKEK emeğinden daha ucuza malolan kadin ve Çocuk emeğini yeğleyerek saten alırlar." (Lc) "Emekçi, ONU çalıştıran kimsenin karşısında, HIC de Özgür BİR Satıcı konumunda değildir ... kapitalist, emeği kullanmakta onun Zaman Özgür, ve İşçi de onun Zaman ONU satma zorundadır. Eger ona bir satılmamışsa, emeğin değeri tamamen yokolmuştur. Emek, GERÇEK [metaların] tersine, ne birikime, Hatta ne de artırıma (tasarrufa) elverişlidir. [XIV] Emek, yaşamdır, ve Eğri Yaşam ona Gün besinlerle değişilmezse, sıkıntıya düşer ve cok geçmeden yokolur. İnsan yaşamının BİR meta olması Click, demek ki köleliği Kabil etmek gerekir. "31] ([<> s. 49-50.)
"Demek ki, Eğri Emek BİR meta İMKB, en uğursuz özgülüklerle bezenik BİR metadır. Ama. Hatte Ekonomi Politik ilkelerine edat safra, meta değildir, çünkü Özgür BİR pazarlığın Özgür sonucu değildir. [32] Güncel iktisadi rejim, emeğin hem fiyatını hem ödüllendirilmesini de düşünür, işçiyi yetkinleştirip insanı alçaltır. " (Lc, s. 52-53.) "Sanayi BİR Savaş, ve tecim BİR kumar durumuna gelmiştir." (L. c., s. 62).
"Pamuk işleyen Makineler (İngiltere'de) tek 84 milyon adet zanaatçıyı orunlarlar başlarına." [33]
"Sanayi şimdiye kadar Fetih savaşı durumunda bulunuyordu. Ordusunu oluşturan insanların yaşamını, Büyük fatihlerin kayıtsızlığı ile harcadı. Eregi, insanların mutluluğu Aliyormusun, zenginliğe Sahip Olmak İdi." (L. c., s. 20 Büret.)
"Ayşe çıkarlar (yani iktisadi çıkarlar), kendi başlarına bırakıldıklarında .... zorunlulukla çatışacaklardır; onların savaştan Baska kararlaştırıcıları yoktur, ve Savaş kararları, kimilerine utkuyu vermek Click, kimilerine yenilgi ve ölümü verirler ... Bilim, Düzen ve dengeyi, karşıt güçlerin çatışmasında Arar: Spor Şube Müdürlüğü Sürekli Savaş, ona edat barışı elde etmenin tek yoludur met savaşa rekabet adi verilir. " (L. c., s. 23).
"Sina Savaş, başarıyla yürütülmek Click, aynı noktaya yığabileceği ve genis ölçüde yokedebileceği kalabalık ordular Ba. Ve (sayfa 112) met ordunun erleri kendilerine dayatılan yorgunluklara, da, AMA SERT açlık zorunluluğundan kurtulmak Click katlanırlar ödev duygusu ile Aliyormusun ya bağlılık. Üstleri Click ne sevgi, ne de İÇ yükümü duyarlar; üstler, astlarına hic BİR iyilikçilik duygusu ile bağlanmazlar; onlara insan olarak Aliyormusun, AMA sadece olanaklı olan en Azi harcayarak olanaklı olan en cogu [34] getirecek Üretim aletleri olarak bakarlar. Gitgide daha sıkışık BİR duruma gelen met emekçi nüfuslarının, onun Zaman çalıştırılma güvenceleri safra yoktur; onları çağırmış bulunan sanayi, onları ancak kendilerine gereksinme duyduğu Zaman yaşatır, ve onlardan vazgeçebildiği an, en Küçük'ün BİR kaygı duymaksızın onları yüzüstü bırakır; ve ... işçiler, [35] kendilerine ödenmek istenen fiyat karşılığı, kişiliklerini ve güçlerini sunmak zorundadırlar. Onlara verilen olup ne kadar Uzun, ne kadar Güç ve ne kadar cansıkıci imkb, ücretleri o kadar düşüktür; aralarında, Gunde onaltı Saat Spor Şube Müdürlüğü Sürekli ÇALIŞMA ile, ölmeme hakkını zarzor saten alanlar görülür. " (L.c., s. [68] -69).
[XV] "El dokumacılarının Durumu uzerine Anket yapmakla görevli komiserler tarafından ... paylaşılmış ... inancımıza Gore, Büyük sanayi kentleri Eger ona bir komşu kırlardan sağlıklı, Kanlı Canlı insan ordularını Spor Şube Müdürlüğü Sürekli olarak çekmeselerdi, az zamanda kendi emekçi nüfuslarını yitirirlerdi." (L.c., s. 362.) (Sayfa 113)


Sermaye 'KARI

[1] 1 ° sermaye '

1 ° sermaye ', yani başkasının Emek ürünlerinin Özel mülkiyeti neye dayanır?
"Sermayenin hic BİR soygun meyvesi olmadığı varsayılsa safra, onun mirasına yer vermek Click gen de yasaların yardımı gerekir." (C. I, s. 136, değil ki.) [36]
Üretici fonlara nasil Sahip olunur? Ayşe fonlar yardımıyla üretilmiş bulunan ürünlere nasil Sahip olunur?
Pozitif Hukuk sayesinde (Say, c. II, s. 4). [37] (sayfa 114)
Örneğin Büyük BİR servete konarak, sermaye 'ile ne kazanılır?
"Miras yoluyla [38] [...] Büyük BİR servet edinen Biri, böylece zorunlu olarak hic BİR siyasal Güç kazanmaz [...] İhtisas Grubu varlığın ona hemen ve dolaysız BİR biçimde geçirdiği Güç Turu, SATIN ALMA gücüdür; başkasının çift sayfalar emeği ya da o sırada pazarda varolan met emeğin çift sayfalar ürünü üzerinde BİR komuta hakkıdır. " (Smith, c. I, s. 61).
onun ürünlerini yönetme gücüdür Öyleyse sermaye ', emeği ve. Kapitalist, kendi kişisel ya da insanal nitelikleri nedeniyle Aliyormusun, AMA sermaye 'Sahibi oldugu ölçüde met güce sahiptir. Onun Gücü, HIC BİR şeyin direnemeyeceği sermayesinin SATIN ALMA gücüdür.
İlkin kapitalistin sermaye 'aracıyla Emek üzerindeki yönetme gücünü nasil kullandığını, Gale da sermayenin kapitalistin kendisi üzerindeki yönetme gücünü, daha ilerde göreceğiz.
Sermaye 'nedir?
"Biriktirilmiş ve yedeğe ayrılmış belli BİR nicelikte Emek") 39] (Smith, d. II, s. 312 [.
Sermaye 'biriktirilmiş emektir.
2 ° Fon, STOK,
"Da yapımevleri çalışmasının her türlü [herhangi BİR] [40] yığını anlamına gelir ya Toprak. Ancak sahibine [herhangi BİR] 40 gelir ya da kar getirdiği Zaman sermaye 'adını alır" (Smith, c. II, s. 191 değil, 1) .

2 sermaye 'KARI °

"Sermaye 'kar ya da Kazancı, ücret'ten büsbütün ayrıdır. Daimi Komitesi (sayfa 115) ayrılık, ikili BİR biçimde görünür. BİR yandan, Denetim ve yönetim çalışması çeşitli sermayeler Click aynı da olabilse," bütünüyle kullanılmış bulunan sermayenin değerine edat ayarlanır kazançları sermaye'. "Buna, Büyük fabrikalarda," çift sayfalar met Işın ", aylığı" yönetilmesini gözettiği sermaye 'ile hic BİR Zaman ayarlanmış BİR oran içinde bulunmayan BİR Baş görevliye bırakılmış [II] oldugu "eklenir. Mülk sahibinin çalışması hemen hemen hiçe indirgenmiş de öndeydi," o, gen, de kârlarının sermayesi ile ayarlanmış BİR oran içinde olmasını istemekten Geri kalmaz. "(Smith, c. I, s. 97-99.)
Kapitalist, kazanç ile sermaye 'arasındaki met oranı neden Ba?
"Eger işçilerin yapıtının satışından, ücret Click Ödemiş bulunduğu fonlarını Geri Almak Click gerekenden cok BİR Sey beklemeseydi met işçileri çalıştırmakta çıkarı [41] olmazdı ve Eğri kârları kullanılmış bulunan fonların genişliği ile belli BİR oranı korumasaydı, Küçük BİR fon yerine Büyük BİR fon kullanmakta çıkarı olmazdı. " (C. I, s. 97).
Demek ki, kapitalist, Bir kazanç sağlar: Primo, ücretlerden, kullanılmış bulunan hammaddelerden secundo.
Peki kazancın sermayeye oranı nedir?
"Belirli [42] BİR Yerde ve belirli BİR zamanda Emek ücretlerinin ortalama oranının ne olduğunu belirlemenin Güç olduğunu daha bir kez belirtmiştik ... Ama met oran, [43] sermaye 'kârları karşısında daha Kolay belirlenmez [...]. Ayşe Kar, sadece onun alıp sattığı metaların fiyatında görülen her değişikliğin Aliyormusun, AMA ayrıca rakipleri ve alıcılarının (müşterilerinin) işlerinin iyi ya da kötü gitmesi ve metaların kara ya da denizde taşınmaları sırasında Olsun, depoda tutulmaları sırasında Olsun Karşı karşıya bulundukları daha binlerce Baska raslantının da etkisinde kalır. demek ki , sadece yıldan yıla Aliyormusun, AMA Hatta günden Güne ve hemen hemen saatten saate değişir. " (Smith, c. I, s. 179-180.) "Ama ortalama sermaye 'kârlarının Su Anda ya da daha bir zamanlar ne olduklarını belirlemenin para faizine [44] edat met konuda (sayfa 116) gen de BİR fikir edinilebilir. Para aracıyla cok kar , Her Yerde edilebilecek para kullanma yetkisine Sahip Olmak Click genellikle cok Sey verilecek; ve para aracıyla ancak az kar edilebileceği Zaman da genellikle de daha az verilecektir (Smith, c. I, s. [180] -181). Ortalama faiz oranı ile [ ...] ortalama safi kar oranı arasındaki oran, Karin Yüksek ya da alçak olmasına edat zorunlu olarak değişir. Büyük Britanya'da, tecimenlerin BİR kar honnête, modéré, raisonnable [45] adını verdıkleri BİR KAR faizin Iki Katina Yükselir. Yaygın, olağan BİR kârdan Baska BİR anlama gelmeyen [...] deyimler. " (Smith, c. I, s. 198).
En düşük kar oranı nedir? En yükseği nedir?
"Sermayelerin olağan kârlarının en düşük oranı, onu sermaye 'kullanımının Karşı karşıya bulunduğu kaza zararlarını karşılamak Click gerekli olanın, onun Zaman ötesinde [46] BİR Sey olmalıdır. Kar ya da net Kazancı gerçekten oluşturan Sey, sadece met artıdır. En düşük faiz oranı Click de met böyledir. " (Smith, c. I, s. 196).
"[III] Olağan kârların yükselebilecekleri en Yüksek oran, metaların en Büyük bölümünde, Toprak rantına gitmesi gereken şeyin tümünü [46] koparıp alan ve Emek ücretini ödemek Click sadece zorunlu olan şeyi46 emeğin ödenebileceği en düşük oranı46 [...] bırakan orandır. İşçinin Onu Zaman, su ya da met biçimde, bir ONU uğraştırdığı Zaman boyunca [47] beslenmiş olması gerekir; AMA Toprak sahibinin rant almaması pekâlâ olabilir. Örnek: Bengal'de, Hindistan Tecim Ortaklığının adamları. " (Smith, c. I, s. 197-198.)
Kapitalist met durumda yararlanabileceği kısıtlı BİR rekabetin çift sayfalar üstünlüklerinden Baska, Pazar fiyatını dürüst BİR biçimde doğal fiyat üzerinde de tutabilir.
"Bir yandan, tecimsel Sır ile.
"Eger Pazar, ONU azıklandıran kimselerden cok uzakta imkb: özellikle fiyat değişikliklerini Gizli tutarak, fiyatı doğal durumun uzerine yükselterek. [48] Daimi Komitesi efendim, gerçekte öbür kapitalistlerin de sermayelerini met kola yatırmamaları sonucunu verir.
"Hiçbiri, kapitalistin kendi metaını, daha düşük Üretim (sayfa 117) masrafları, ve daha Yüksek BİR kar ile, aynı, Hatta rakiplerinden daha düşük BİR fiyat üzerinden sürebilmesini sağlayan Yapım Sırrı ile (Gizli tutarak aldatmak töredışı Aliyormusun. Borsa tecimi). - Ayrıca , üretimin belirli BİR makyajını bağlı bulunduğu (örneğin değerli BİR şarap hazırsındır) ve edimsel talebin hic BİR Zaman karşılanamadığı yerlerde. Oğul olarak bireyler ya da ortaklıklar tekelleri ile. Tekel fiyatı, yükseltilebildiği kadar yükseltilmiştir. "49] (Smith, c. I [ s. 120-124.)
"Sermaye 'kârını yükseltebilecek öbür raslansal nedenler. Yeni ülkeler ya da Yeni,,, sermayelerin BİR bölümünü eski tecim kollarından çektiği, rekabeti azalttığı, Pazarı daha az, AMA o Zaman da Fiyatları Yükselen metalar ile azıklandırttığı Click Hatta Zengin BİR Ülkede safra ele geçirilmesi dallarının tecim cogu kez sermayelerin kârını artırır; met kolların tecimenleri o Zaman ödünç parayı daha Yüksek BİR oran üzerinden ödeyebilirler. " (Smith, c. I, s. 190). [50]
"Bir meta ne kadar cok işlenirse, fiyatın ücret ve kârlara dönüşen BÖLÜMÜ, Ranta dönüşen bölümüne edat o kadar büyür. İşgücünün (ana-d'œuvre) met meta üzerinde gerçekleştirdiği ilerlemelerde, sadece kârlann sayisi artmakla kalmaz, AMA sonraki ona kar daha öncekinden daha büyüktür de, çünkü çıktığı sermaye '[IV] zorunlu olarak daha büyüktür. Örneğin dokumacıları çalıştıran sermaye', iplik eğiricileri çalıştıran sermayeden daha büyüktür, çünkü sadece met oğlu sermayeyi kârları ile Birlikte yenilemekle kalmaz, AMA ayrıca dokumacıların ücretlerini de Oder; ve [...] kârların onun Zaman sermaye 'ile belirli BİR oran içinde bulunmaları gerekir. " (C. I, s. 102-103.) (Sayfa 118)
Demek ki, insan emeğinin, işlenmiş Doğa ürünü durumuna dönüştürdüğü doğal Ürün üzerinde gerçekleştirdiği ilerleme, ücreti Aliyormusun, AMA ya, ya da sonraki çift sayfalar sermayenin önceki sermayelere oranıni artırır getiren sermayeler sayısını kar.
Kapitalistin işbölümünden sağladığı kar üzerinde ilerde gen duracağız.
Kapitalist, İlkin işbölümünden, ikinci olarak da insan emeğinin doğal Ürün üzerinde gerçekleştirdiği ilerlemeden, ikili BİR kar sağlar. BİR metaya insanal katkı ne kadar büyükse, CANSIZ sermayenin kari da o kadar Büyük Olur.
oranı "Bir ve aynı toplumda, ortalama sermaye 'kazançları, aynı BİR düzeye, çeşitli Emek türlerinin ücretinden daha yakındır. [51] (c. I, s. 228). Sermayelerin çeşitli kullanımlarında, normal kar oranı, gelirlerin az ya da cok kesinliğine edat , az ya da cok değişir. Kar oranı [52 Hair ile Birlikte Yükselir. Gene de, Hair oranında, ya da tehlikeyi büsbütün ödünleyecek BİR biçimde Yükselir hazırsındır görünmez onun Zaman azçok]. " (Agy, s. 226-227.)
Sermaye 'kârlarının, dolaşım araçlarının hafiflemesi ya da daha Küçük'ün maliyet fiyatı (örneğin Kağıt para) ile Birlikte de artacakları kendiliğinden anlaşılır.

3 SERMAYENİN EMEK ÜZERİNDEKİ EGEMENLİĞİ °
VE KAPİTALİSTİN GÜDÜLERİ

"Bir sermaye 'sahibinin, ONU Tarım ya da yapımcılıkta, ya da herhangi BİR toptan ya da perakende tecim dalında kullanmasını belirleyen tek güdü, kendi kar bakımıdır. [53] İhtisas Grubu çeşitli kullanım türlerinden herbirinin ne kadar üretken emeği [54] etkinliğe geçireceği ya da [ V] ülkesinin yıllık Toprak ve Emek ürününe ne kadar Değer ekleyeceği kapitalistin düşüncesinde hic BİR yer tutmaz. " (Smith, c. II, s. 400-401.) (Sayfa 119)
"Kapitalist Click en elverişli sermaye 'kullanımı, eşit güvenlikte, ona en Büyük kari getiren kullanımdır; AMA BU kullanım Toplum Click en elverişli kullanım olmayabilir. [...] Doğanın üretici güçlerinden yararlanmakta kullanılmış bulunan çift sayfalar sermayeler, en elverişli biçimde kullanılmış bulunan sermayelerdir." (C. II, s. 130-131 söyleyin.)
"Emeğin en önemli işlemleri, sermayeyi kullananların plan ve kurgularına edat düzenlenip yöneltilmişlerdir; ve onların BÜTÜN BU plan ve kurgularda gözettikleri Erek de, kârdır. Demek ki, [55] kar oranı, rant ve ücretler hazırsındır, toplumun gönenci ile yükselmez, ve gen becerileri hazırsındır, gerilemesi ile düşmez. Tersine met oran, Zengin ülkelerde doğal olarak düşük, yoksul ülkelerde de yüksektir; ve hic BİR Zaman hızla yıtımlarına giden ülkelerdeki kadar Yüksek değildir. demek ki met [...] sınıfın çıkarı, toplumun Genel çıkarı ile öbür Iki sınıfın çıkarı arasındaki bağlılıktan yoksundur ... da Yapım kolunda olduğu Yapan kimselerin Özel çıkarı, bazı bakımlardan, Kamu çıkarından onun Zaman Ayri ve Hatta ona karşıttır Özel BİR tecim ya. Tecimenin çıkarı onun Zaman Pazarı büyütmek ve satıcıların rekabetini kısıtlamaktır ... İhtisas Grubu sınıf, çıkarı hic BİR Zaman toplumun çıkarı ile tıpkı olamayacak olan, ve genellikle, Halki aldatmak ve [...] ONU ezmekte çıkarları bulunan kimselerin sınıfıdır. " (Smith, c. II, s. 163-165.)

4 SERMAYELERİN BİRİKİMİ VE °
KAPİTALİSTLER ARASINDAKİ rekabet

"Sermayelerin, ücretleri yükselten birikimi, aralarındaki rekabet aracıyla kapitalistlerin kârını düşürmeye yönelir." (Smith, c. I, s. 179).
"Örneğin, Bir kentin bakkallık tecimi Click gerekli sermaye 'Iki Ayri Bakkal arasında bölünmüş bulunduğu Zaman, rekabet sonucu, bunlardan herbiri, sermayenin sadece birinin elinde bulunacağı duruma edat daha ucuza satacaktır; ve Eğri met sermaye' yirmi kişi arasında bölünmüşse, [VI] bunun sonucu rekabet o kadar daha (sayfa 120) Etkin, ve metalarının fiyatını yükseltmek Click aralannda anlaşabilme olanakları o kadar daha az olacaktır. " (Smith, c. II, s. 372-373.)
Tekel fiyatlarının olabildiklerince Yüksek olduklarını, kapitalistlerin çıkarının Hatta bayağı Ekonomi politiğin gözünde safra topluma karşıt olduğunu, sermaye 'kârındaki artışın meta fiyatı üzerinde bileşik faiz hazırsındır etkili olduğunu daha önceden Gore (Smith, bildiğimize c. I, s. 199-201) [56] kapitalistlere Karşı Tek çıkar Yol, Ekonomi politiğin verilerine Gore, ücretlerin yükselmesi üzerinde oldugu kadar, Tüketici Halk yararına metaların ucuzluğu üzerinde de iyilikçi BİR biçimde Etkin olan rekabettir.
Ama rekabet ancak, Eğri sermayeler çoğalırlar, ve üstelik cok sayıda ellerde çoğalırlarsa olanaklıdır. olarak tek yanlı birikime dönüştüğü Click Genel olarak sermaye 'ancak Birikim aracıyla doğduğu, ve cok yanlı Birikim zorunlu, cok sayıda sermayelerin doğuşu, ancak cok yanlı Birikim aracıyla olanaklıdır. Sermayeler arasındaki rekabet, sermayelerin birikimini artırır. Özel mülkiyet rejimi Altında, sermayenin az sayıda ellerde derişmesi (konsantrasyon) demek olan Birikim, kendi doğal akışlarına bırakılırlar Eger sermayeler, ve sermayenin met doğal yönelimine yolu gerçekten sadece rekabet açarsa, Genel olarak zorunlu BİR sonuçtur.
Bize sermaye 'kârının, onun büyüklüğü ile orantılı oldugu söylendi. Her şeyden bir kez safra isteye yapılan rekabet BİR Yana bırakılırsa, demek ki, Büyük BİR sermaye ', kendi büyüklüğüne Gore, Küçük BİR sermayeden daha hızlı birikir.
[VII] Sonuç darak, Hatta rekabet BİR Yana bırakılsa safra, Büyük sermayenin birikimi, Küçük sermayenin birikiminden cok daha hızlıdır. Ama bunun gidişini izleyelim.
Sermayeler artığı ölçüde, rekabet sonucu, bunların kârları (sayfa 121) azalır. Öyleyse sıkıntıya tür düşecek olan, Küçük kapitalisttir.
Sermayelerin artışı ve cok sayıda BİR sermaye ', ayrıca ülke zenginliğinin gelişmesini öngerektirirler.
"Zenginlik ölçüsünün doruğuna erişmiş bulunan BİR Ülkede, [...] olağan safi kar oranı cok Küçük olacağından, bunun sonucu met karin ödemeye yetebileceği olağan faiz oranı, zenginlerden başkalarının kendi paralarının faiziyle yaşayamayacakları kadar düşük olacaktır. Serveti sınırlı ya da şöyle Boyle olan BÜTÜN insanlar, kendi sermayelerinin kullanımını kendi elleri ile yönetme zorunda kalacaklardır. Herkesin azçok işlerin içinde, ya da herhangi Turu içine karışmış olması gerekecektir tecim BİR. " (Smith, c. I, s. [196] -197.)
tr Üstün tuttuğu durumdur İhtisas Grubu durum, Ekonomi politiğin.
"Sanayi ile aylaklığın içinde bulunacakları oranı, Her Yerde sermayelerin tutarı ile gelirlerin tutarı arasında varolan oran belirler; sermayelerin Ağır Her Yerde, Egemen olan sanayidir; Ağır basanın gelirler oldugu Her Yerde, aylaklık üste çıkar bastığı." (Smith, c. II, s. 325).
Peki met Artan rekabet içinde sermaye 'nasil kullanılır?
"Sermayeler çoğaldığı ölçüde, à prêter à intérêt, [57] niceliği gitgide daha Büyük Olur fonds. Faizle ödünç verilecek fonlar niceliği arttığı ölçüde, faiz, [...] sadece niceliği Artan her şeyin Pazar fiyatının met Artis ölçüsünde düşmesi sonucunu veren o Genel nedenler gereğince Aliyormusun, AMA BU duruma Özgü Baska nedenler gereğince de, zorunlu olarak düşecektir. BİR Ülkede semayeler çoğaldığı ölçüde, [58] met sermayeleri kullanarak elde edilebilecek kar zorunlu olarak azalır; met Ülkede Yeni BİR sermayeye KARLI BİR kullanma biçimi bulmak zamanla gitgide daha Güç BİR duruma gelir. Sonuç olarak, çeşitli sermayeler arasında, Bir sermaye 'sahibinin, Bir başkası tarafından tutulmuş bulunan isi onun elinden koparmak for her türlü çabayı gösterdiği BİR rekabettir başlar. Ama cogu kez, daha iyi davranma koşulları sunmadıkça met öbür sermayeyi işinden koparıp atmayı umamaz . Sadece sattığnı daha ucuza satma (sayfa 122) zorunda kalmaz, AMA BİR DE, satma olanağı bulabilmek Click Bazan aldığını daha pahalıya alma zorunda da kalır. Üretken emeğin bakımına ayrılmış fonlar günden Güne büyüdüğünden met emeğin talebi de günden Güne daha Büyük BİR duruma gelir : işçiler kolayca olduğunu bulurlar, [IX] AMA sermaye 'sahipleri çalıştıracak İşçi bulmakta güçlük çekerler. Kapitalistlerin rekabeti Emek ücretlerini yükseltir ve kârları düşürür. " (Smith, c. II, s. 358-359.)
Demek ki, Küçük kapitalistin Iki seçeneği var: l ° artik faizle yaşayamayacağına Gore, ya sermayesini Yemek, öyleyse kapitalist olmaktan çıkmak. Almak Ya da 2 ° kendi basina BİR olduğu kurmak, metaını daha Zengin kapitalistten daha ucuza satıp, alacağını ondan daha pahalıya, ve Yüksek BİR ücret ödemek; demek ki, Yüksek BİR rekabetin varsayılmasi sonucu Pazar fiyatı zaten cok düşük olduğundan, servetini yitirmek. Eger küçüğü işinden etmek istiyorsa, onun karşısında, kapitalistin, kapitalist olarak, İşçi karşısında Sahip bulunduğu BÜTÜN üstünlüklere sahiptir kapitalist Büyük Buna karşılık,. Küçük kârlar, onun bakımından sermayesinin büyüklüğü tarafından ödünlenmişlerdir ve Hatta, Küçük kapitalist yıkılana ve met rekabetten kurtulduğunu görene kadar, geçici zararlara da katlanabilir. Böylece, Küçük kapitalistin kazançlarını kendi yararına biriktirir.
Ayrıca: Büyük kapitalist, daha Büyük niceliklerle aldığı Click, onun Zaman küçükten daha ucuza saten alır. Öyleyse, zarara uğramadan, daha ucuza satabilir.
Ama, Eğri para [faiz-ç.] Oranındaki düşüş, ortalama kapitalistleri rantiye durumundan işadamı durumuna dönüştürürse, tersine, İMKB yatırılmış bulunan sermayelerin artması ve bunun sonucu karin azalması da, para oranının düşmesi sonucunu verir.
"Bir sermayenin kullanılması ile sağlanabilecek karin azalması sonucu, Bir sermayenin kullanılması Click ödenecek fiyat da zorunlu olarak düşer." (Smith, c. II, s. 359). [59] (sayfa 123)
"Servetler, sanayi ve Nufus arttığı ölçüde, para faizi, öyleyse sermayelerin kari azalır, AMA serrmayelerin kendileri gen de artmaktan Geri kalmazlar; Hatta eskisinden de cok daha hızlı artmaya. Devam ederler [kârların azalmasma karşın] ... Küçük kârlarla da öndeydi, Büyük BİR sermaye ', Büyük kârlar getiren Küçük BİR sermayeden Genel olarak daha hızlı artar. Atasözü, para parayı çeker, der. "(c. I, s. 189).
Demek ki, Eğri met Büyük sermayenin karşısına, varsayımımızın Güçlü rekabet durumunda oldugu hazırsındır, birsey Küçük kârlar getiren Küçük sermayeler çıkarsa, onları Ezer geçer.
zehirlenme O Zaman met rekabette, metalardaki Genel nitelik düşüklüğü, bozukluk, öykünme, Büyük kentlerde görüldüğü hazırsındır Genel, zorunlu sonuçlardır.
[X] Ayrıca sermaye fixe ile sermaye circulant 60] arasındaki oran da, Büyük ve Küçük sermayelerin rekabetinde önemli BİR konudur [.
"Döner sermaye ', ya da Yapım tecim Click, Geçim araçlarını üretmekte kullanılan sermayedir. Send biçimde kullanılan sermaye', sahibinin elinde kaldıkça ya da aynı biçim Altında kalmaya Devam ettikçe, sahibine gelir ya da kar getiremez [...]. İhtisas Grubu sermaye ', Bir Baska biçim Altında dönmek üzere, onun elinden, durmadan BİR biçim Altında çıkar, ve ISTE BU Ardi arkası kesilmeyen dolaşım ya da değişimler aracıyladır ki, ona BİR kar getirebilir. Sabit sermaye ', toprakların iyileştirilmesinde ve yararlı Makineler ile aletleri ya da öbür benzeri şeyler saten alınmasından kullanılan sermayeden bileşir. " (Smith, [c. II], s. 197-198.)
"Sabit sermayenin bakım masrafındaki onun tutum (tasarruf), [toplumun] safi gelirinde BİR iyileştirmedir. Herhangi BİR olduğunu girişimcisinin sermaye 'bütünü, zorunlu olarak onun Taşıtının sermayesi ile Döner sermayesi arasında paylaştırılmıştır. Toplam sermayesi (sayfa 124) aynı kaldıkça, Iki parçadan Biri ne kadar Küçük olursa, öbürü zorunlu olarak o kadar Büyük olacaktır. Emek gereç ve ücretlerini sağlayan ve Sanayii etkinliğe geçiren, döner sermayedir. Bundan ötürü, BT sermayenin [bakım harcamasında] emekteki üretici Gücü azaltmayan onun tutum, fonu artıracaktır. " (Smith, c. II, s. 226). [61]
Sermaye fixe ile capitat circulant arasındaki oranın, kapitalist Click Küçük kapitalistten cok daha elverişli oldugu daha tip Anda görülür Büyük. Cok Büyük BİR bankacının, cok Küçük BİR bankacıdan, ancak cok Küçük nicelikte daha cok BİR BT sermaye 'gereksinmesi vardır. Sabit sermayeleri, büroları ile sınırlanır. Büyük BİR Toprak sahibinin aletleri, toprağının büyüklüğü ile orantılı olarak artmazlar. Aynı biçimde, Büyük BİR kapitalistin, elinde bulundurma üstünlügüne Küçük BİR kapitalistten cok Sahip oldugu Kredi de, BT sermayeden, yani hep elinde bulundurması gereken paradan BİR o kadar Büyük BİR tutumdur. Oğlu olarak, Sina emeğin Yüksek BİR gelişme derecesine erişmiş, demek ki hemen çift sayfalar el emeğinin fabrika emeği durumuna dönüşmüş bulunduğu yerlerde, Küçük kapitalistin çift sayfalar sermayesinin, onun sadece zorunlu sermaye fixe'e Sahip olması Click safra yetmeyeceğini kendiliğinden anlaşılır. Sait que les Travaux de la grande kültür n'occupent habituellement qu'un petit nombre de sütyen On. [62]
Genel olarak, Büyük sermayelerin birikiminde, Küçük kapitalistlere oranla sermaye fixe'te Görece BİR merkezleşme ve BİR yalınlaşma da Olur. Büyük kapitalist, kendisi for [XI] Emek araçlarının BİR örgütlenme tipini uygular.
amacında "Aynı biçimde, sanayi alanında, her yapımevi onun fabrika ve, daha şimdiden oldukça Büyük Maddi BİR servetin, Ortak BİR Üretim, entelektüel yetenekler ve cok sayıda ve çeşitli (sayfa 125) Teknik beceriler ile oldukça genis BİR birleşmesidir ... Yasaların genis Toprak mülklerinin varlıklarını sürdürmelerine olanak verdikleri yerlerde, Artan BİR nüfusun artik BÖLÜMÜ sanayilere üşüşür ve bunun sonucu, Büyük Britanya'da oldugu hazırsındır, proleterlerin en Büyük BİR BÖLÜMÜ her şeyden kez sanayi alanında birikir. Ama yasaların toprağın Spor Şube Müdürlüğü Sürekli paylaşmasına Topçu Alay Komutanı verdiği yerlerde, Spor Şube Müdürlüğü Sürekli parçalanmanın gelişmesi sonucu , yoksullar Sınıfı içine atılmış bulunan borçlu Küçük Toprak sahipleri sayısının, Fransa'da oldugu hazırsındır, arttığı görülür hoşnutsuzlar patlıyorum. Eger sonunda met parçalanma ve borçların met artışı daha Yüksek BİR dereceye varırsa, Büyük sanayiin Küçük Sanayii yıkması hazırsındır Büyük Toprak mülkiyeti de Küçük Toprak mülkiyetini yeniden yutar; ve Büyük Toprak mülklerinin yeniden kurulmaları uzerine, toprağın işlenmesi Click cok gerekli olmayan malsız mülksüz işçiler yığını yeniden sanayie Doğru itilir. " (Schulz, Üretim hareketi ', s. [58] -59).
"Aynı türden metaların özlüğü, Üretim biçimindeki değişiklikler ve özellikle makinelerin kullanılması sonucu, değişir. 3 şilin 8 Peni değerindeki Yarım kilo pamuktan, 167 İngiliz mili, yani 36 mili BİR uzunlukta ve 25 Ginelik BİR tecimsel değerde 350 Cile Alman, ancak insan yerine Makine Gücü geçirerek olanaklı BİR duruma gelmiştir. " (Agy, s. 62).
"İngiltere'de Pamuklu. Sanayi ürünlerindeki Büyük ucuzlama, hem İÇ tüketimi, 45 yıldan beri ortalama olarak 11/12 düştü ve, Marshall'ın hesaplarına Gore, 1814'te 16 şilin ödenen yapılmış ürünlerin eşit niceliği, birsey 1 şilin 10 peniye veriliyor Fiyatları hem de Dış Pazarı büyütmüştür; ve Büyük Britanya'da makinelerin kullanılmaya başlanmasından Gale İşçi sayısının sadece düşmemekle kalmaması, AMA 40,000 'den 1,5 milyona yükselmesi de Buna bağlıdır. [XII] birsey sanayi girişimci ve işçilerinin kazancına gelince, fabrika sahipleri arasındaki Artan rekabet sonucu, bunların kari, dağıtma ettikleri ürünlerin miktarına edat zorunlu olarak azalmıştır. 1820-1833 arasında, Manchester'deki BİR fabrikacının gayrisafi kari, Bir Pamuklu Parçası Click 4 şilin ll / 3 peniden, 1 şilin 9 peniye düşmüştür. Ama met yitiği karşılamak Click , imalat hacmi de BİR o kadar artırılmıştır. Bunun sonucu ... Sudur ki, çeşitli sanayi kollarında, Zaman Zaman BİR aşırı Üretim görünür; kapitalistler ve bir sahipleri Sınıfı içinde, mülkiyetin PEK Güvenli olmayan BİR kararsızlık ve (sayfa 126) dalgalanması sonucunu veren birçok iflaslar Olur met da iktisadi bakımdan yıkıma uğramış bulunanların BİR bölümünü proletarya içine Atar, sik sik ve hoyratça, Işın, zararını hep ücretliler sınıfının Acı Acı çektiği BİR durdurulma ya, da BİR azaltılması zorunlu duruma gelir. " (Agy, s. 63).
"Emeğini kiralamak demek, köleleşmeye başlamak demektir; Emek gerecini kiralamak demek, kendi özgürlüğünü kurmak demektir ... Emek, insandır; [63] gerecin İMKB, tersine, insanla hic BİR ilgisi yoktur." (Pecqueur, Theorie sociale vb., S. 411-412.) [64]
"Emek öğesi olmadıkça, zenginlik yaratma bakımından hic BİR Sey yapamayan gereç öğesi, becerileri Click, sanki becerileri met zorunlu öğeyi oraya kendi Çalışmaları ile koymuşlar hazırsındır, verimli OLMA büyülü etkililiğini kazanır." (Agy, l.c..)
"Bir işçinin günlük emeğinin ona yılda ortalama 400 frank getirdiği ve met tutarın varsayılırsa her yetişkin insanın Kabaca BİR Yaşam yaşamasına yettiği, 2,000 franklık Çiftlik kirası, kira vb. Geliri olan onu varlıklı, demek ki dolaylı olarak bes insanı kendisi Click çalışmaya zorlar; 100,000 franklık gelir ikiyüzelli insanın emeğini, 1.000.000 franklık gelir 2,500 bireyin emeğini (öyleyse 300 milyon adet (Louis-Philippe), 750,000 işçinin emeğini) [65] orunlar. " (Agy, s. 412-413).
"Varlıklılar, insanların yasasından, kullanma ve kötüye kullanma, yani çift sayfalar Emek konusunda ne isterlerse ONU yapma hakkını almışlardır ... YASA tarafından, varlıksızlara zamanında, ne de onlara onun Zaman randımanlı BİR ücret ödemeye zorlamışlardır, vb .. onun Zaman KD sağlamaya ve . " (Lc, s. 413). "Üretimin özlüğü, niceliği, niteliği, yerindeliği bakımından, zenginliklerin kullanımı, tüketimi bakımından, onu Tür Emek gerecinin kullanımı bakımından tam BİR özgürlük. Beğenilen olmayı denedim Sahip oldugu şeyi, kendi öz birey çıkarından Baska BİR Sey düşünmeksizin, istediği hazırsındır değişimde özgürdür. " (L.c., s. 413).
"Rekabet, kendisi de onu Tür Üretim aletlerinin bireysel separate kullanma ve kötüye kullanma hakkının Yakin ve mantıksal sonucu (sayfa 127) olan istemli değişimden Baska BİR şeyi dışavurmaz. Aslında BİR Birlik oluşturan Su Üç iktisadi Uğrak: kullanma ve kötüye kullanma Hakkı, değişim özgürlüğü ve isteğe bağlı rekabet, su sonuçlara yolaçarlar: beğenilen olmayı denedim istediği şeyi, istediği hazırsındır, istediği Zaman, istediği Yerde üretir, iyi ya da kötü, cok ya da az, da GEC, da ucuz fiyatla üretir ya pahalı ya er; satıp satmayacağını, Kime satacağını, [ 66] nasil satacağını, ne Zaman satacağını, nerede satacağını kimse bilmez; ve alımlar konusunda met böyledir. [XIII] Üretici gereksinmeleri ve kaynakları, talepleri ve arzları bilmez. istediği Zaman, satabildiği Zaman, istediği Yerde, istediği kişiye, istediği fiyata Satar. Ve ayni biçimde saten alır. BÜTÜN BU durumlarda, o hep raslantının oyuncağı, güçlünün tr, tr sıkıntısızın, en zenginin koyduğu yasanın kölesidir. ... BİR Yerde BİR zenginliğin kıtlığı varken, Bir Baska Yerde aşırı bolluğu ve saçılıp savrulması vardır. BİR üretici Büyük nicelikte ya ya da zararına Satar BİR Sey satmaz HIC, ya da Yüksek fiyatla ve Büyük BİR karla satarken, öbürü. ... Arz talebi bilmez, Talep de arzı. Siz tüketiciler Topluluğu içinde kendini gösteren BİR zevk, Bir moda inanına edat üretirsiniz; AMA daha Siz mali teslime Hazır olduğunuz Zaman, Heves geçmiş ve Baska Tür BİR Ürün üzerinde karar kılmıştır ... kesin sonuçlar, iflasların süreklilik ve genelleşmesi; kırılmış umutlar, apansız yıkımlar ve beklenmedik servetler; tecimsel bunalımlar, işsizler, devirli tıkanıklık ve kıtlıklar; ücretler ile kârların kararsızlık ve değerden düşmesi; amansız BİR rekabet alanında zenginlik, Zaman ve çabaların yitirilmesi ve saçılıp savrulması. " (L.c. s. 414-416.)
Ricardo, kitabında [67] (Toprak Ranta): Uluslar, Üretim atelyelerinden Baska BİR Sey değildirler. İnsan BİR Üretim ve Tüketim makinesidir; insan yaşamı BİR sermayedir; iktisadi yasalar dünyayı Koru körüne yönetirler. Ricardo Click, coğ hic BİR Sey, Üretim onu şeydir. Fransızca çevirinin 26. bölümünde, [68] şöyle der: [69]
"20,000 sterlinlik BİR sermaye 'üzerinden, yılda 2,000 sterlin kar (sayfa 128) eden Biri Click, sermayesinin Yüz insanı mi, yoksa BİR insanı mi çalıştırdığı hic BİR önem taşımayacaktır. ... BİR GERÇEK ulusun çıkarı da aynı Aliyormusun mi? Safi ve GERÇEK geliri Toprak kiraları ve kârları aynı olduktan Gale, ya da oniki milyon adet olmasının ne Önemi var üzerinde nüfusunun? " (C. II, s. 194-195.) "Aslında, der M. de Sismondi [70] (c. II, 331), Adada tek basina oturan kralın, Bir kolu durmadan çevirerek, İngiltere'nin BÜTÜN işini otomatlara yaptırtmasından Baska isteyecek BİR Sey yoktur. "
"İşçinin emeğini, en zorunlu gereksinmelere ancak yetecek kadar düşük BİR fiyata satin alan patron, ne ücretlerin yetersizliğinden sorumludur, ne de Işın cok Uzun süresinden: o kendi koyduğu yasaya kendi de boyun Eğri. ... Sefalet insanlardan cok, nesnelerin erkinden gelir. ' ([Büret] l.c., s. 82). [71]
"Büyük Britanya'da, halkının topraklarını işlemek, ve iyileştirmek Click randımanlı sermayelere Sahip bulunmadıkları birçok yerler vardır. İskoçya'nın Güney illerinin yünü, Büyük BÖLÜMÜ bakımından, yetiştiği yerlerde işlenmek Click sermaye 'yokluğu nedeniyle, York Kontluğunda işlenmek üzere, cok kötü Yollar üzerinde Uzun BİR kara yolculuğu yapar. İngiltere'de, Halki, kendi öz sanayilerinin ürününün Talep edileceği ve tüketiciler bulacağı o uzak pazarlara taşımak Click randımanlı sermayelerden yoksun birçok Küçük fabrika kentleri vardır. Her ne kadar met kentlerde bazı satıcılar görülürse de, bundan [XIV] aslında bazı Büyük tecimsel kentlerde oturan daha Zengin satıcıların görevlilerinden (acentaları) Baska BİR Sey değildirler. (Smith, c. II, s. 381-382.) Toprak ve emeğin yıllık Ürün değerini artırmak Click, ya üretici işçileri Sayı [72] bakımından artırmak, ya da daha bir kez imkb alınmış bulunan işçilerin üretici yeteneğini [72] Erk bakımından artırmaktan Baska BİR Yol yoktur ... Her Iki durumda da, onun Zaman BİR sermaye 'artışı gerekir hemen. " (Smith, c. II, S. 338). [73] (sayfa 129)
"Demek ki, işlerin doğasında, Bir sermaye 'birikimi [74] işbölümunün zorunlu BİR önkoşuludur, yani ancak sermayelerin daha bir kez gitgide birikmiş bulundukları oranda daha ayrıntılı BİR biçimde bölünebilir. İşbölümü İleri götürüldüğü ölçüde, eşit BİR sayıda insanın işleyebileceği maddelerin niceliği buyuk BİR oran içinde artar; ve her işçinin görevi giderek Büyük BİR yalınlık derecesine indirgenmiş bulunduğundan met görevleri kolaylaştırıp kısaltmak Click BİR yığın Yeni Makine türetilir. demek ki, işbölümü genişledikçe, eşit BİR sayıdaki işçinin Spor Şube Müdürlüğü Sürekli olarak çalıştırılabilmesi Click, önceden eşit BİR yiyecek yedekliği ile, daha az ilerlemiş BİR durumda gerekli olacaktan daha cok BİR gereç ve alet yedekliğinin biriktirilmesi gerekir. Oysa, onun işkolundaki İşçi sayisi, işkolundaki işbölümünün artması ile Birlikte, Genel olarak artar, ya da daha dogrusu onları yanıma biçimde sınıflanıp bölünecek duruma getiren Sey, sayılarının artışıdır. " (Smith, c. II, s. 193-194.)
"Emeğin, üretici Erkin met Büyük genişlemesini, sermayelerin daha önceki BİR birikimi olmaksızın kazanamaması hazırsındır, sermayelerin birikimi de doğal olarak yanıma genişlemeye yolaçar. Kapitalist, gerçekte kendi sermayesi aracıyla Erden geldiğince Büyük nicelikte yapıt üretmek Ba. Öyleyse hem işçileri arasında en Uygun olan dağılımını kurmaya , hem de onlara düşünebildiği ya da elde edebilecek durumda bulunduğu en iyi makineleri sağlamaya çalışır. Send Iki amaca da erişebilme olanakları [XV] Genel olarak sermayesinin genişliği ya da met sermayenin çalıştırabileceği kişilerin sayisi ile orantılıdır. Böylece, Bir ülkedeki sanayiin niceliği, sadece ONU devinime getiren sermaye '[74] çoğaldığı ölçüde artmakla kalmaz, AMA BİR DE met çoğalmanın BİR sonucu olarak, aynı sanayi niceliği cok daha Büyük BİR nicelikte yapıt üretir. " (Smith, l.c., s. 194-195.)
Öyleyse aşırı Üretim.
"Sanayi ve tecimde, daha Büyük ölçekte işletmeler ereğiyle, daha cok sayıda ve daha çeşitli insanal güçlerle dogal güçlerin biraraya getirilmesi aracıyla ... daha genis üretici güçler bağdaşımları. Şurada burada da ... daha şimdiden bellibaşlı Üretim kollarının kendi aralarındaki daha sıkı İlişkiler. Böylece Büyük fabrikacılar, HIC değilse kendi sanayilerine gerekli hammaddelerin BİR bölümünü İlkin Üçüncü Elden edinme zorunda kalmamak Click, aynı (sayfa 130) zamanda Büyük Toprak mülkleri edinmeye de çalışacaklar; ya da, sadece kendi öz ürünlerini satmak Click Aliyormusun, AMA Baska türlü Ürünler saten bloğu ve bunları kendi işçilerine satmak Click de, kendi sanayi İşletmeleri ile tecim arasında BİR bağ kuracaklardır. Bazı fabrika patronlarının Bazan 10,000-12,000 işçinin Basında bulunduklari İngiltere'de ... çeşitli Üretim kollarının BİR TEK Yönetici kafanın Yönetimi altındaki met türlü birleşmeleri, "devlet içinde met türlü "devlet ve eyaletler ender Aliyormusun. Böylece oğlu zamanlarda Birmingham maden ocakları sahipleri, eskiden çeşitli girişimci ve çeşitli ocak sahipleri arasında paylaşılan çift sayfalar demir Üretim sürecini kendi ellerine almışlardır. BKZ: Birmingham maden Bölgesi, Deutsche Viertelj [ahresschrift] 3, 1838. [75] oğlu olarak sayıları o kadar artmış bulunan Büyük hisse senetli işletmelerde, mali güçlerin, Bilimsel ve Teknik Bilgi ve Deney Sahibi birçok hisse sahibinin, Işın yürütülmesi kendilerine bırakılmış Baska kişilerin genis bağdaşımlarını da görüyoruz. Böylece, kapitalistler Click artırımlarını (tasarruflarını) daha çesitli ve ayrıca Tarımsal , Sina ve tecimsel üretimde eşzamanlı biçimde kullanabilme olanağı doğar met da aynı zamanda çıkar çevrelerini genişletir, [XVI] Tarım, sanayi ve tecim çıkarları arasındaki karşıtlıklar bütününü yumuşatıp birleştirir. Ama sermayeyi met en çeşitli biçimde üretici kılma Artan olanağının safra, varlıklı sınıflar ile varlıksız sınıflar arasındaki karşıtlığı artırması gerekir. " (Schulz, l.c., s. 40-41.)
Konut sahiplerinin sefaletten elde ettikleri engin kar. Ev kirası, Sina sefalet ile ters orantılıdır.
Yıkıma uğramış proleterlerin kusurlarından sağlanan kazançlar da boyle. (Fuhuş, sarhoşluk, pratêur sur mastar. [76])
sermayenin sermaye 'ile Toprak mülkiyetinin tek BİR elde bulunmaları sonucu, ve BİR de, genişliği aracıyla, çeşitli Üretim kollarını bağdaştırma olanağına Sahip bulunması nedeniyle, sermayelerin birikimi artar ve rekabetleri azalır. (Sayfa 131)
Coğ karşısında, kayıtsızlık. Smith'in yirmi piyango bileti. [77]
Say'ın revenu net et brut'ü. [78] (sayfa 132)


TOPRAK RANTI


[I] Toprak sahibinin Hakkı, kökenini soygundan alır. (De ki, [lc] c. I, s. 136 değil.) Toprak sahipleri, BÜTÜN öbür coğ hazırsındır, ekmedikleri Yeri biçmeyi, ve Hatta toprağın doğal ürünü Click safra BİR rant gölde yüzmek isterler sever. (Smith, c. I, s. 99).
"Toprak rantının, cogu kez Toprak sahibinin, toprağın iyileşmesi Click kullandığı sermayenin [...] kârından Baska BİR Sey olmadığı düşünülebilir. ... Ranta biraz da boyle bakılabileceği durumlar vardır ... AMA Toprak Sahibi: l ° iyileştirilmemiş Toprak Click safra BİR rant Ba, ve iyileştirme harcamalarının faiz ya da kari varsayılabilecek Sey, Genel olarak yanıma tür Ranta BİR katmadan Baska BİR Sey değildir; 2 ° OT yandan met iyileştirmeler onun Zaman Toprak sahibinin fonları ile Aliyormusun, AMA Bazan Çiftlik kiracısının fonları ile yapılırlar; gen de, kira sözleşmesini yenileme sözkonusu oldugu (sayfa 133) Zaman, Toprak Sahibi, genellikle, sanki BÜTÜN BU iyileştirmeler kendi öz fonları ile yapılmışlar hazırsındır, aynı rant artışını Ba; 3 ° Bazan insanların eli ile kesenkes düzeltilemeyecek şeyler Click de BİR rant Ba. " (Smith, c. I, s. 300-301.)
Smith met oğlu duruma Örnek olarak, yakıldığı Zaman Sabun, cam, vb. yapmak Click kullanılan BİR alkali tuzu veren BİR deniz bitkisi olan Kojenerasyon otunu verir. Ayşe bitki Büyük Britanya'da, özellikle İskoçya'nın çeşitli yerlerinde, AMA sadece Gunde deniz suları ile Iki kez örtülen, ve bunun sonucu Üretimi insanların ustalığı ile hic BİR Zaman artırılamamış bulunan, Yüksek gelgit Altında bulunan Kayalar üzerinde ısıran. Gene de met Tür BİR bitkinin bittiği BİR toprağın Sahibi, tıpkı kendi Buğday tarlaları hazırsındır met Toprak Click de BİR rant Ba. Shetland adalarının dolaylarında, deniz, alabalığı bakımından olağanüstü zengindir ... Adalarda yaşayanların Büyük BİR BÖLÜMÜ [II] balıkçılıkla geçinir.
Ama deniz ürününden yararlanabilmek Click, komşu Toprak üzerinde BİR Konut Sahibi Olmak gerekir. Toprak sahibinin rantı, sadece Çiftlik kiracısının toprakla yapabileceği şeyle Aliyormusun, denizle de AMA hem Toprak hem, birarada yapabileceği şeyle orantılıdır. (Smith, c. I, s. 301-302.)
"Ayşe rant, Toprak sahibinin Çiftlik kiracısına kullanımını ödünç verdiği met Doğa erkinin [79] ürünü sayılabilir. İhtisas Grubu Ürün met Erkin az ya da cok genis varsayılmasına, ya da Baska BİR deyişle, toprağın az ya da cok doğal ya da yapay verimlilikte varsayılmasına edat , az ya da cok büyüktür. İnsan yapıtı olarak bakılabilecek şeyler çıkarıldıktan ya da düşüldükten Gale geride Kalan Sey, doğanın yapıtıdır. " (Smith, c. II, s. 377-378.)
"Toprağın kullanımı Click ödenmiş fiyat olarak düşünülen Toprak rantı, [80] demek ki doğal olarak BİR Tekel fiyatıdır. [80] Toprak sahibinin toprağını iyileştirmek Click yatırmış bulunabileceği, ya da zarara uğramamak Click alması gerekeri şeyle Aliyormusun, AMA Çiftlik kiracısının zarara uğramaksızın verebileceği şeyle orantılıdır. " (Smith, c. I, s. 302).
Tür [81] Üç sınıf arasında met sınıf (Toprak sahipleri), "geliri ona (sayfa 134) ne Emek, ne de kaygıya malolan, AMA deyim yerindeyse kendiliğinden, onun hic BİR tasarısı, [82] hic BİR Planı olmaksızın gelen tek sınıftır . " (Smith, c. II, s. 161).
Bize daha sonra, Toprak rantının, toprağın orantılı verimliliğine bağlı oldugu söylenmişti.
Toprak rantının belirlenmesinin BİR Baska etkeni de, toprağın konumudur.
[83] ve verimliliği ne olursa Olsun konumuna [83] edat değişir "Rant, ürünü ne olursa Olsun toprağın verimliliğine,." (Smith, c. I, s. 306)
"Eşit BİR verimlilikteki topraklar, maden ocakları ve Balıkçılık Alanları alındığında, bunların verecekleri Ürün, ya da Ekim işletmelerinde kullanılacak sermayelerin genişliğine, ve yanıma sermayelerin [III] kullanilacakları az ya da cok Uygun biçimle orantılı olacaktır. Sermayelerin eşit aynı iyi kullanıldıkları varsayılırsa derecede, ve met Ürün, toprakların, maden ocaklarının ve Balıkçılık alanlarının doğal verimliliği ile orantılı olacaktır. " ([Smith], c. II, s. 210).
Smith'in met tümceleri önemlidir, çünkü eşit Üretim harcamaları ve eşit genişlikte, Toprak rantını toprağın az ya da cok Büyük verimliliğine indirgerler. Böylece de, toprağın verimliliğini Toprak sahibinin BİR niteliği durumuna dönüştüren Ekonomi politikteki kavramların devrikliğini açıkça gösterirler.
Ama birsey Toprak rantını, insanların GERÇEK alışverişlerinde büründüğü biçim Altında görelim.
Toprak rantı, Çiftlik kiracısı ile Toprak Sahibi arasındaki savaşım tarafından saptanmıştır. İktisatta, Her Yerde, Toplum örgütlenmesinin temeli sayıman Açık çıkar çatışmaları, savaşımlar, savaşlar görürüz.
Birsey Toprak sahipleri ile Çiftlik kiracıları arasındaki ilişkilerin ne olduğunu görelim.
"Toprak Sahibi, kira Sözleşmesi koşullarının saptanması sırasında, üründen [Çiftlik kiracısına], elinden geldiğince, tohumluğu (sayfa 135) sağlayan, emeği ödeyen, Hayvanları ve öbür Toprak İşleme aletlerini saten alıp yaşatan sermayeyi karşılamak, ve ayrıca da ona kantondaki öbür çiftliklerin verdikleri olağan kârları vermek Click gerekli olandan daha Büyük BİR PARÇA bırakmamaya çalışır. Send PARÇA elbette Çiftlik kiracısının zarara uğramaksızın yetinebileceği tr Küçük parçadır ve Toprak Sahibi de ona daha çoğunu bırakmayı cok ender düşünür. Ürünün kendinden ya da fiyatından [...] met parçanın üstünde çift sayfalar Geri kalanı met Artı ne olursa Olsun, Toprak Sahibi toprağının rantı olarak kendine alıkoymaya çalışır; met rant, elbette, toprağın Güncel durumunda, Çiftlik kiracısının ödeyebileceği en Yüksek [IV] ranttır. [...] Send artıya onun Zaman toprağın doğal rantı, ya da toprakların çoğunun doğal olarak kendisi üzerinden kiralandıkları düşünülebilen rant olarak bakılabilir. " (Smith, c. I, s. 299-300.)
"Toprak sahipleri, der ki, Çiftlik kiracılarına Karşı BİR Tür Tekel [...] uygularlar. Onların, Toprak olan mallarının talebi, durmadan genişleyebilir: AMA mallarının niceliği ancak belli BİR noktaya kadar genişler ... Toprak Sahibi ile Çiftlik kiracısı arasında yapılan Pazarlık onun Zaman Toprak Sahibi Click olabildiğince yararlıdır. ... Toprak Sahibi, işlerin doğasından sağladığı met üstünlükten Baska, ona Çiftlik kiracısı üzerinde daha Büyük BİR servetin, ve Bazan da saygınlık ve toplumdaki yerin SÖZ dinletme gücünü veren konumun BİR Baska üstünlüğünden daha yararlanır; AMA met üstünlüklerden birincisi, Toprak yararına elverişli koşullardan onun Zaman tek basina onun yararlanacak durumda bulunması Click yeter. BİR kanalın açılması, Bir Yol, Bir kantondaki Nufus ve GÖNENÇ (Refah) artışı, onun Zaman Çiftlik kiralarını yükseltirler. ... Çiftlik kiracısının kendisi de gerçi [84] kendi harcamaları ile fonu (toprağı) iyileştirebilir; AMA BU, onun ancak sözleşme süresince çıkar sağlayabileceği, ve sözleşme suresi sonunda, götürülemediği for [85] Toprak sahibine Kalan BİR sermayeden Baska BİR Sey değildir, sözleşme suresi bittikten Gale, Toprak Sahibi , HIC BİR Yatırım yapmadığı halde, bunun faizlerinden yararlanır, çünkü Toprak kirası met ölçüde Yükselir. " (Say, c. II, s. 142-143.) (Sayfa 136)
"Toprağın kullanılması Click ödenmiş fiyat olarak düşünülen rant, toprağın şimdilik içinde bulunduğu koşullarda, elbette Çiftlik kiracısınıri ödeyebilecek durumda oldugu tr Yüksek fiyattır." (Smith, c. I, s. 299).
"Toprak üstündeki BİR mülkün rantı, Genel olarak toplam ürünün UCTE-Biri oldugu varsayılan düzeye Yükselir, ve met, normal olarak, ürünün ilineksel değişikliklerinden bağımsız ve değişmez BİR [V] ranttır (Smith, c. I, s. 351). İhtisas Grubu, toplam ürünün [...] dörtte-birinden, ender olarak büyüktür. " (Agy, c. II, s. 378). [86]
Toprak rantı BÜTÜN metalar Click ödenmiş olamaz. Örneğin, birçok bölgelerde taşlar Click Toprak rantı ödenmez.
"Genel olarak pazara, sadece Toprak ürünlerinin, olağan fiyatı onları oraya getirmek Click kullanılması gereken sermaye 'ile, sermayenin olağan kârlarını karşılamak Click randımanlı olan yabancı dizisinin getirilebilir met. Eger olağan fiyat randımanlı olmaktan da yüksekse, Artı (fazla), doğal olarak Toprak rantına gidecektir . Eger tastamam randımanlı olacak kadarsa, meta pazara getirilebilecektir, AMA Toprak sahibine ödenecek BİR rant sağlayamaz. Fiyat randımanlı olandan Yüksek olacak mi, olmayacak mi? ISTE BU, Talebe bağlıdır. " (Smith, c. I. s. 302-303.)
"Rant, metaların fiyatının bileşimine, ücret ve kârların girdiğinden BİR Baska biçimde girer. Ücret ve kârların Yüksek ya da düşük oranı, ya da Yüksek düşük emtia fiyatının nedenidir: rantın Yüksek ya da düşük oranı imkb, fiyatın sonucudur." 87] (Smith [ , c. I. s. 303).
Her Zaman BİR Toprak rantı getiren Ürünler arasında, yiyecek maddeleri bulunur.
"Insanlar, BÜTÜN öbür hayvan türleri hazırsındır, doğal olarak Geçim araclarına oranla çoğaldıklarından, onun Zaman az ya da cok yiyecek maddesi talebi vardır. Yiyecek maddesi onun Zaman [VI] az ya da cok Büyük nicelikte BİR Emek [...] saten alabilecek, ve ONU kazanmak Click BİR şeyler yapmaya Hazır Biri onu Zaman bulunacaktır. Aslında, saten alabileceği Emek, Eğri en iktisadi BİR biçimde dağıtılmış (sayfa 137) olaydı, besleyebileceği onun Zaman eşit emeğe [88] değildir ve bunun nedeni de, Bazan emeğe verilen Yüksek ücretlerdir . Ama besleyebileceği kadar emeği onun Zaman met Tür emeğin Ülkede genellikle beslendiği oran üzerinden saten alabilir. Oysa Toprak, hemen hemen olanaklı BÜTÜN durumlarda, ürettiği yiyecek maddelerinin pazara sunulmasında elbirliği eden çift sayfalar emeği beslemek Click gerekli olandan daha cok yiyecek maddesi üretir. [.. .] Ayşe yiyecek maddeleri artığı da met emeği çalıştıran sermayeyi KARLI BİR biçimde yenilemek Click gerekli olandan her Zaman daha çoktur. Böylece, Toprak sahibine BİR rant vermek Click onun Zaman BİR şeyler kalır. " (Smith, c. I, s. 305-306.) "Rant tür kaynağını sadece besin maddelerinden almakla kalmaz, AMA Toprak ürününün Eger herhangi BİR Baska BÖLÜMÜ de sonradan BİR rant getirmeye başlarsa, o met Değer katılmasını, toprağın Ekim ve işlenmesi aracıyla, yiyecek maddeleri üretmek üzere emeğin kazanmış bulunduğu Erk artışına borçludur. " (Smith, c. I, s. 345). "İnsan yiyeceği, Toprak onun Zaman sahibine ve zorunlu [olarak] ödenecek BİR rant sağlayan [tek Toprak ürünü olarak görünür]." 89] (c. I [s. 337. ürünlerinin giydirip barındırabileceği Sayı oranında Aliyormusun) "Ülkelerin nüfusu, AMA BU ürünün besleyebileceği Sayı oranında artar." (Smith, c. I, s. 0,342).
İnsanın beslenmekten Gale gelen Iki tr Büyük gereksinmesi giysi, Konut, ısınmadır ". Bunlar da cogu Zaman, AMA onun Zaman zorunlu olarak Aliyormusun, Bir rant getirirler." (Agy, c. I, s. 337-338). [90]
[VIII] birsey Toprak sahibinin, toplumun çift sayfalar nasil sömürdüğünü görelim yararlarını.
1 ° Toprak rantı, ile Birlikte artar (Smith Nufus c. I, s. 335).
2 ° Say, Toprak rantının, demiryolları vb. ile, güvenliğin iyileştirilmesi ve ulaştırma araçlarının çoğalması ile Birlikte (sayfa 138) nasil arttığını bize daha bir kez söylemişti.
3 ° "Toplum durumunda yapılan her iyileştirme, da dolaysız BİR biçimde ya dolaylı, [91] toprağın GERÇEK rantını yükseltmeye, Toprak sahibinin GERÇEK zenginliğini, yani onun başkasının emeğini ya da başkasının Emek ürününü erkliği artırmaya yönelir alma saten. ... Toprakların ve ekimin iyileştirilmesindeki genişleme Buna dolaysız BİR biçimde yönelir. Ürün arttığı ölçüde, Toprak sahibinin Ürün içindeki payı da zorunlu olarak artar. Send türlü gayrisafi ürünlerin GERÇEK fiyatında başgösteren yükselme, [...] örneğin hayvan fiyatının yükselmesi de, Toprak sahibinin rantını, dolaysız BİR biçimde ve değeri daha da Büyük BİR oranda artırmaya yönelir. Ürünün GERÇEK değeri ile Birlikte, sadece Toprak sahibinin payının GERÇEK met Para yatırma ona başkasının emeği üzerinde verdiği erklik artmakla kalmaz, AMA BU Para yatırma toplam ürüne edat oranı da met Değer ile Birlikte artar. İhtisas Grubu Ürün, kendi GERÇEK fiyatı içinde yükseldikten Gale, toplanmak [...] ve met emeği çalıştıran sermayeyi, sermayenin olağan kârları ile Birlikte yenileyebilmek Click met, daha cok Emek istemez. Ürünün Geri Kalan ve Toprak sahibinin olan Parçası, demek ki bütüne oranla, eskiden olduğundan daha Büyük olacaktır. " (Smith, c. II, s. 157-159.)
[IX] Hammaddeler talebinin artışı ve dolayısıyla değerinin yükselmesi, kısmen, Nufus artışı ve nüfusun gereksinmelerindeki Artis sonucu olabilir. Ama onu Yeni türetim, eskiden kullanılmayan ya da az kullanılan BİR hammaddeden sanayiin onu Yeni kullanımı, Toprak rantını artırır. Böylece, örneğin Kömür ocaklarının rantı, demiryolları, buharlı vapurlar vb. ile Birlikte Büyük ölçüde yükselmiştir.
Toprak sahibinin yapımcılıktan, türetimlerden, emekten sağladığı met yarardan Baska, hemen BİR Baska Yarar daha göreceğiz.
4 ° "Emeğin üretici erkinde, yapımevi ürünlerinin GERÇEK fiyatını doğrudan doğruya indirmeye yönelen met türlü iyileştirmeler, toprağın GERÇEK rantını dolaylı olarak yükseltmeye yönelirler. Toprak Sahibi, kendi gayrisafi ürününün kendi kişisel tüketimini Asan (sayfa 139) bölümünü, ya da [...] BU bölümün fiyatını, yapılmış ürünle değiştirir. İhtisas Grubu ikinci Tür ürünün GERÇEK fiyatını ona Sey, birincinin GERÇEK fiyatını yükseltir; met gayrisafi ürünün eşit BİR niceliği, düşüren bundan boyle met yapılmış ürünün daha Büyük BİR niceliğine eşit Olur, ve Toprak Sahibi, edinmek istediği Konfor, sus ya da Lüks nesnelerinden daha Büyük BİR nicelikte saten alabilecek BİR durumda bulunur. " (Smith, c. 11, s. 159).
Ama, Eğri Toprak sahibinin toplumun BÜTÜN yararlarını sömürdüğü olgusundan, Smith [X] Toprak sahibinin çıkarının Toplum çıkarı) met BİR alıklıktır onun Zaman özdeş oldugu sonucunu çıkarırsa (c. II, s. 161 ile. sağlayabileceği çıkarla tam BİR ters Ekonomi politikte, Özel mülkiyet rejimi Altında, herhangi birinin toplumdan sağlayabileceği çıkar, toplumun ondan orantı içindedir, tıpkı tefecinin savurgan birinden sağladığı çıkarla (faizle), savurganin çıkarının kesenkes özdeş olmaması hazırsındır.
Toprak sahibinin, Yabancı ülkelerin Toprak mülkiyeti karşısındaki, örneğin Buğday yasaları ile başlayan Tekel susuzluğunun sözünü, ancak şöyle Edip geçeceğiz. [92] Aynı biçimde, ortaçağ toprakbentliğine (servage), sömürgelerdeki köleliğe, Büyük Britanya kır gündelikçilerinin sefaletine de burada değinmeyeceğiz. Sadece Ekonomi politiğin kendi tezleri ile yetinelim.
1 ° Toprak sahibinin, toplumun iyiliğinde çıkarı olduğunu söylemek, İktisat ilkelerine Gore, Toplum nüfusunun, sanayi üretiminin gelişmesinden, gereksinmelerinin büyümesinden, kısacası zenginlik artışından çıkarı olduğunu söylemek demektir; ve buraya kadar görmüş bulunduklarımıza edat met Artis, sefalet ve kölelik artışı ile Elele Gider . Ev kirasının artışı ile sefalet artışı arasındaki bağlılık, Toprak sahibinin (sayfa 140) toplumdan sağladığı çıkara BİR örnektir, çünkü ev ile Birlikte, Toprak rantı, toprağın uzerine kurulmuş bulunduğu toprağın kazanç payı da artar kirası.
2 ° İktisatçıların kendilerine edat safra, Toprak sahibinin çıkarı, Çiftlik kiracısının çıkarının doğrudan doğruya karşıtıdır; demek ki, daha şimdiden toplumun önemli BİR bölümünün karşıtı.
[XI] 3 ° Çiftlik kiracısı ne kadar az ücret öderse, Toprak Sahibi Çiftlik kiracısından o kadar cok rant isteyebileceğine ve Toprak Sahibi ne kadar cok Toprak rantı isterse Çiftlik kiracısı ücreti o kadar cok düşüreceğine Gore, yapımevi patronlarının çıkarı kendi işçilerinin çıkarlarına ne kadar karşıtsa, Toprak sahibinin çıkarı da Tarım emekçilerinin çıkarlarına o kadar aykırıdır.
4 ° Mamul ürünlerin GERÇEK fiyat düşüşü Toprak rantını yükselttiğine Gore, yapımevi işçilerinin ücret düşüşünde, kapitalistler arasi rekabette, aşırı üretimde, yapımevinin yolaçtığı çift sayfalar sefalette, Toprak sahibinin dolaysız BİR çıkarı vardır.
5 ° demek ki Toprak sahibinin çıkarı, Toplum çıkarı ile özdeş Olmak şöyle dursun, Çiftlik kiracılarının, Tarım emekçilerinin, yapımevleri işçileri ve kapitalistlerin çıkarının dolaysız karşıtıdır, Hatta birsey gözden geçireceğimiz rekabet sonucu, Bir Toprak sahibinin çıkarı BİR Baska taprak sahibinin çıkarı ile safra özdeş değildir .
Şimdiden, Genel BİR biçimde, Büyük Toprak mülkiyeti ile Küçük Toprak mülkiyeti arasındaki ilişki, Büyük sermaye 'ile Küçük sermaye' arasındaki ilişki gibidir. götüren Özel koşullar da eklenir Ama Buna, zorunlu BİR biçimde Büyük mülkiyetin birikimine, ve küçüğün bunun tarafından yutulmasına.
[XII] l ° İşçilerin ve aletlerin Görece sayisi, fonun büyüklüğü ile Birlikte, HIC BİR Yerde Toprak mülkiyetinde oldugu kadar azalmaz. Bunun hazırsındır, BÜTÜN biçimleri altındaki sömürü olanağı, Üretim harcamaları tutumu (tasarrufu) ve (sayfa 141) Becerikli işbölümü, fonun büyüklüğü ile Birlikte, HIC BİR Yerde Toprak mülkiyetinde oldugu kadar artmaz. BİR tarla ne kadar Küçük'ün olursa Olsun, istediği Saban, bıçkı vb. hazırsındır aletlerin altına inilemeyeceği belli BİR sınırı vardır, Oysa mülkün küçüklüğü met sınırın cok altına inebilir.
2 ° Büyük Toprak mülkiyeti, Çiftlik kiracısı sermayesinin toprağın iyileştirilmesi Click uygulamış bulunduğu çıkarları kendi yararına biriktirir. Küçük Toprak mülkiyetinin kendi öz sermayesini kullanması gerekir. ki BÜTÜN BU KAR demek, onun Click yitirilmiştir.
3 ° Tum toplumsal iyileştirme Büyük Toprak mülkiyetine yararken, Küçük Toprak mülkiyetine zarar verir, çünkü ondan etrafında dönmez daha cok nakit para Ba.
4 ° Ayşe rekabet Click daha incelenecek Iki önemli YASA var:
) İnsanların yiyecek maddelerinin üretilmesi Click ekilmiş toprakların rantı, öbür ekilmiş topraklardan çoğunun rantını düzenler. (Smith, c. I, s. 331).
Sürü Hayvanları vb. hazırsındır Geçim Araçları, oğlu çözümlemede, ancak Büyük mülkiyet tarafından üretilebilirler. Öyleyse öbür toprakların rantını Büyük mülkiyet düzenler ve ONU BİR asgariye indirebilir.
Kendi basina çalışan Küçük Toprak Sahibi, o Zaman Büyük Toprak Sahibi karşısında, kendi öz aletlerine Sahip BİR zanaatçının fabrika patronu karşısındaki durumunda bulunur. Küçük mülkiyet Yalın BİR Emek aleti durumuna gelmiştir. [XVI] Küçük Toprak Sahibi Click rant büsbütün fade Olur, ona öndeydi öndeydi, sermayesinin faizi ile ücreti kalır; çünkü rekabet rantın, artik Toprak sahibinin kendi yatırmadığı sermayenin faizinden Baska BİR Sey olmamasına yolaçar.
) OTE yandan, toprakların, maden ocakları ve Balıkçılık alanlarının eşit Verimlilik ve eşit İşletme ustalığında, ürünün, sermayelerin genişliği ile orantılı durumda bulunduğunu daha bir kez görmüştük. Demek ki, Büyük Toprak mülkiyetinin (sayfa 142) utkusu (zaferi). Aynı biçimde, sermayelerin eşitliğinde, Verimlilik ile orantılı durumda. Demek ki, sermayelerin eşitliğinde, kazanan en verimli toprağın sahibidir.
) "Genel olarak maden ocağının BİR verimli ya da verimsiz oldugu, belli nicelikte BİR emeğin o ocaktan çılkarabildiği maden niceliğinin, eşit nicelikte BİR emeğin aynı türden öbür maden ocaklarının çoğundan çıkarabileceği maden niceliğinden az ya da cok olmasına edat belirlenir ." (Smith, c. I, s. 345-346.) "En verimli Kömür ocağının fiyatı, çevresindeki BÜTÜN öbür maden ocaklan Click Kömür fiyatını düzenler. Ocak Sahibi ile girişimci, onun ikisi de, BÜTÜN komşularından biraz düşük satarak, Biri daha Yüksek BİR rant, öbürü daha Yüksek BİR kar yapabileceklerini görürler. Komşular, cok geçmeden, bununla yetinecek durumda bulunmamalarına, ve yanıma fiyatın durmadan azalıp Hatta Bazan rant ve kârlarını ellerinden almasına karşın, aynı fiyatla satma zorunda kalırlar. Bazı Ocaklar o Zaman büsbütün yüzüstü bırakılır, Baska bazıları artik rant getirmez Olur ve ancak ocak Sahibi tarafından işletilebilirler. " (Smith, c. 1, s. 350). "Peru madenlerinin bulunmasından Gale, AVRUPA Gümüş madenlerinin cogu yüzüstü bırakıldı. ... Potosi ocaklarının bulunmasından Gale da, Kuba ve Saint-Domingo madenlerinin, Hatta eski Peru madenlerinin basina aynı Sey geldi. " (C. I, s. 353).
Smith'in burada maden ocakları uzerine çift sayfalar söyledikleri, Genel olarak Toprak mülkiyeti Click de azçok geçerlidir.
) "Yürürlükte olan (Cari) Toprak fiyatlarının Her Yerde yürürlükte olan faiz oranına bağlı bulunmasi ilginçtir . ... Eger Toprak rantı para faizinin cok altına düşseydi, kimse Toprak saten Almak istemez met da cok geçmeden yürürlükte olan Toprak fiyatlarını düşürürdü. Tersine, rant, faizin oldukça üstüne çıksaydı, beğenilen olmayı denedim Toprak saten bloğu Ba, ve yanıma da cok geçmeden yürürlükte olan Toprak fiyatını yükseltirdi. " ([Smith], c. II, s. 367-368.)
Toprak rantı ile para [faiz-ç.] Oranı arasındaki met ilişkiden Toprak rantının gitgide düşmesi gerektiği sonucu çıkar; öyle ki, sonunda sadece en Zengin coğ Toprak rantı ile yaşayabileceklerdir. Demek ki, topraklarını kiraya vermeyen Toprak sahipleri arasında durmadan büyüyen rekabet. (Sayfa 143) Aralarından BİR bölümünün yıkımı. - Büyük Toprak mülkiyetinde Yeni Birikim.
[XVII] Ayşe rekabetin BİR DE Toprak mülkiyetinin Büyük BİR bölümünün kapitalistlerin eline geçmesi ve kapitalistlerin böylece aynı zamanda Toprak Sahibi de olmaları hazırsındır BİR sonucu var; tıpkı Küçük Toprak sahiplerinin, eninde sonunda artik kapitalistten Baska BİR Sey olmamaları hazırsındır. Tıpkı Büyük Toprak mülkiyetinin BİR bölümünün, aynı zamanda sanayici olması hazırsındır.
Oğlu sonuç, demek ki, kapitalist ile Toprak Sahibi arasındaki ayrımın kalkmasıdır; öyle ki, Genel olarak, nüfusun artik sadece Iki Sınıfı var: İşçi Sınıfı ile kapitalistler Sınıfı. Toprak mülkiyetinin met alışveriş ve isim olması, Toprak mülkiyetinin met meta durumuna dönüşümü, eski soylular sınıfının kesin düşüşü ve para soyluları sınıfının da kesin yükselişidir.
1 ° Romantizmin met konuda döktüğü duygusal gözyaşlarını paylaşmıyoruz. O, topraktan kazanç sağlama alçaklığı ile, toprağın Özel mülkiyetinin alışveriş ve isim olmasının içerdiği, Özel mülkiyet çerçevesinde oğlu derece ussal, istenir ve zorunlu mantığı birbirine karıştırır. İlkin, feodal Toprak mülkiyeti, doğası gereği, zaten kazanç ve isim edilmiş, insana yabancılaşmış, ve bunun sonucu onun karşısına birkaç Büyük toprakbeyi kişiliğinde çıkan toprağın mülkiyetidir.
Feodal mülkiyet, toprağın coğ üzerindeki, onlara Yabancı BİR Erk biçimindeki egemenliğini içerir. Köle, toprağın ekidir. Aynı biçimde, meşruta Sahibi (majorataire), Büyük OĞUL da toprağa bağlıdır. Gözyaşları miras olarak alan, topraktır. Genel olarak, Özel mülkiyet egemenliği Toprak mülkiyeti ile başlar, Özel mülkiyetin temeli Toprak mülkiyetidir, Ama feodal Toprak mülkiyetinde, bey hic değilse mülkün kralı hazırsındır görünür. Aynı biçimde, henüz Mülk Sahibi ile Toprak arasında Yalın BİR Maddi zenginlik ilişkisinden daha içli (sayfa 144) Dişli BİR ilişki görünüşü vardır. Toprak, Sahibi ile bireyselleşir, sahibinin düzeyindedir, onunla Birlikte baronluk ya da kontluktur, onun ayrıcalıklarına, yargılama yetkisine, siyasal bağlantılarına vb. sahiptir. Beyinin örgensel-olmayan bedeni olarak görünür. Toprakbeyliği ile Toprak mülkiyeti arasındaki kaynaşmayı dile getiren "nulte terre sans Maitre" [93] atasözü de buradan gelir. Aynı biçimde, Toprak mülkiyetinin egemenliği, doğrudan doğruya Yalın sermayenin egemenliği olarak görünmez. Uyrukları onun karşısında, daha cok kendi yurtları karşısındaymış gibidirler. Sıkı BİR ulusllık (nationalité) tipidir met.
[XVIII] BİR krallığın kralına kendi adını vermesi hazırsındır, feodal Toprak mülkiyeti de beyine kendi adını verir. Ailesinin Tarihi, evinin Tarihi, vb., BÜTÜN bunlar, Toprak mülkiyetini onun Click bireyselleştirir ve ONU biçimsel olarak kendi evi durumuna, Bir kişi durumuna getirirler. Aynı biçimde, Beyin Toprak mülkiyetini işleyen kimseler ücretli gündelikçiler durumunda Aliyormusun, AMA ya, ya da onun karşısında BİR bağlılık, uyrukluk ve yükümlülük ilişkisi içindedirler hazırsındır onun mülküdürler serfler. Demek ki, Beyin becerileri karşısındaki Durumu doğrudan doğruya siyasaldır, AMA BİR duygusal yanı da vardır. Töreler, özlük, vb. bağlayan Sey BİR topraktan öbürüne değişir ve Toprak Parçası ile aynı şeymiş hazırsındır görünürler, Oysa daha Gale insanı toprağa, onun özlük ya da bireyselliği Aliyormusun, sadece ve sadece para kesesidir. Oğlu olarak, bey kendi Toprak mülkiyetinden olabilecek en Büyük yararı sağlamaya çalışmaz. Tersine, ortada ne varsa ONU tüketir ve gerekli olanı sağlama işini serfe ya da kiracıya bırakır. kazandıran Soylu Durumu ISTE budur Toprak mülkiyetinin, beyine romantik BİR dinç.
Ayşe görünüşün ortadan kalkması; Özel mülkiyetin koku olan Toprak mülkiyetinin, bütünüyle Özel mülkiyet hareketi 'içine sürüklenip BİR meta durumuna gelmesi; Mülk sahibinin (sayfa 145) üstünlüğünün, çift sayfalar siyasal arınmış, tuz Özel mülkiyet, tuz renkten sermaye' üstünlüğü olarak görünmesi; Mülk Sahibi ile İşçi arasındaki ilişkinin, sömüren ile sömürülen arasındaki iktisadi ilişkiye indirgenmesi; Mülk sahibinin mülkiyeti ile çift sayfalar kişisel ilişkisinin ortadan kalkması ve met mülkiyetin sadece somut Maddi zenginlik durumuna gelmesi; toprakla onur birleşmesinin yerini, toprakla çıkar birleşmesinin alması ve insanın oldugu hazırsındır toprağın da tecimsel BİR değere indirgenmesi zorunludur . Toprak miilkiyetinin koku olan şeyin, pis açgözlülüğün de, kendi KINIK biçimi Altında görünmesi zorunludur. Taşınmaz tekelin, taşınır ve tedirgin edilmiş Tekel durumuna, rekabet durumuna dönüşmesi; başkasının kan ter içinde kalmasından aylakça yararlanmanın, bundan yapılan BİR tecim isi biçimini alması zorunludur. Altında Son olarak, sermaye 'biçimi, mülkiyetin met rekabet içinde kendi egemenliğini, İşçi Sınıfı üzerinde oldugu kadar, sermayenin hareket yasalarının onları yıkıma uğratıp yükselttiklerine Gore, Mülk sahiplerinin kendileri üzerinde de göstermesi zorunludur. O Zaman, "nulle terre sans senyör" ortaçağsal atasözü yerine, CANSIZ maddenin coğ üzerindeki çift sayfalar egemenliğini dile getiren "l'argent n'a pas de Maitre" 94] modern atasözü geçecektir [.
[XIX] 2 ° Toprak mülkiyetinin bölünmesi ya da bölünmemesi tartoşmasına gelince, aşağıdaki gözlemleri yapmak Gerek.
Büyük Toprak mülkiyeti tekelini yadsır Mülkiyetin bölünmesi, ONU kaldırır, AMA ancak ONU genelleştirerek. Tekelin temelini, Özel mülkiyeti ortadan kaldırmaz. Tekelin varoluşuna Karşı çıkar, AMA özüne Karşı çıkmaz. Bunun sonucu, Özel mülkiyet yasalarının etkisi Altında kalır. Toprak mülkiyetinin bölünmesi, gerçekte Sınai alandaki rekabet hareketine karşılık düşer. Aletlerin met bölünmesi ve herkesin (sayfa 146) çalışmasının met yalıtıklaşmasının iktisadi sakıncalarından Baska (herkesin çalışmasının met yalıtıklaşması işbölümünden iyice ayrılmalı: olduğunu, birçok birey arasında dağıtılmamıştır, AMA aynı isi beğenilen olmayı denedim kendisi Click yapar, aynı Işın BİR çoğaltılmasıdır BÜ) met parçalara ayrılma, rekabetin tekele dönüşmesi hazırsındır, zorunlu olarak Yeni baştan birikime dönüşür.
Öyleyse Toprak mülkiyetinin bölündüğü yerlerde, ya daha da kötü, ya da mülkiyetin bölünmesini yadsımaktan, kaldırmaktan Baska yapacak hic BİR Sey kalmaz altındaki tekele Geri dönmek Birim BİR. Ama met, mülkiyete feodal Geri Dönme anlamına Aliyormusun, tersine, Genel olarak toprağın Özel mülkiyetinin kaldırılması anlamına gelir. Tekelin tür kaldırılışı, onun Zaman onun genelleştirilmesi, varoluşunun genişletilmesidir. Olanaklı en genis ve en kapsayıcı varoluşuna erişmiş bulunan tekelin kaldırılışı, onun eksiksiz fade edilişidir. Toprağa uygulanmış ortaklık (birlik), iktisadi bakımdan, Büyük Toprak mülkiyetinin üstünlüklerini paylaşır, ve bölünmenin tür eğilimini, yani eşitliği tip o gerçekleştirir, - tıpkı insan ile Toprak arasındaki duygusal il! Şkiyi, artik kölelik, Egemenlik ve saçma BİR mülkiyet gizemseli dolayımı ile Aliyormusun , AMA BİR ussal biçimde yeniden kurduğu hazırsındır: gerçekte, Toprak BİR Alim Sektörler ve isim olmaktan çıkar, ve Emek ve Özgür yararlanma aracıyla, yeniden insanın GERÇEK ve kişisel BİR mülkiyeti Olur. Bölünmenin BİR Büyük üstünlüğü Sudur ki, artik köleliğe dönüşemeyen yığın, burada, sanayide olduğundan BİR Baska biçimde bezer mülkiyetten.
Büyük Toprak mülkiyetine gelince, onun savunucuları, Büyük-ölçekli tarımın sunduğu iktisadi üstünlükleri, özdeşleştirmişlerdir onun Zaman yanıltıcı BİR biçimde Büyük Toprak mülkiyeti ile - sanki yanıma üstünlüklere hem Büyük genişliklerini, hem de toplumsal yararlılıklarını vermeye başlayan Sey, mülkiyetin kaldırılmasının ta kendisi [XX] tr değilmiş hazırsındır. Aynı biçimde, becerileri Küçük Toprak mülkiyetinin (sayfa 147) bezirgânca (ticaret) anlayışına da saldırmışlardır - sanki Büyük mülkiyet, Hatta daha feodal biçimi Altında safra, çıkar düşkünlüğünü örtük BİR biçimde içermiyormuş hazırsındır. Mülk sahibinin feodalizmi ile Çiftlik kiracısının bezirgânca anlayışı ve sanayiinin bağdaştığı modern İngiliz biçimi uzerine hic BİR Sey söylemiyorum.
Bölünme de Özel mülkiyet Tekeli uzerine kurulmuş bulunduğu Click, nasil Büyük Toprak mülkiyeti, mülkiyetin bölünmesinin kendisine yönelttiği Tekel eleştirisini ona Karşı çevirebilirse, Toprak mülkiyetinin bölünmesi de, bölünme eleştirisini tıpkı öyle, Büyük mülkiyete Karşı çevirebilir; çünkü orada da bölünme egemendir, AMA SERT, donmuş BİR biçim Altında. Genel olarak, Özel mülkiyet bölünmeye dayanır. kapitalist nasil zenginlik biçimi Altında Büyük mülkiyete yolaçıyorsa OT yandan, Toprak mülkiyetinin bölünmesi, tıpkı öyle, ne yaparsa yapsın, zorunlu olarak bölünmeye kadar gitmesi, ya da hic olmazsa kapitalistlerin ellerine düşmesi gerekir de feodal mülkiyetin.
Çünkü Büyük Toprak mülkiyeti, İngiltere'de oldugu hazırsındır, nüfusun Ezici çoğunluğunu sanayiin kollarına berbat ve kendi öz işçilerini tam BİR sefalete düşürür. Yoksulları ve ülkenin çift sayfalar etkinliğini öbür Kampa atarak Büyük Toprak mülkiyeti demek ki düşmanlarının, sermayenin, sanayiin gücünü yaratıp artırır. Ülke çoğunluğunu sanayicileştirir, demek ki Büyük Toprak mülkiyetinin düşmanı durumuna getirir. Eger sanayi, Büyük BİR erke erişmiş bulunursa, Büyük mülkiyetin elinden, Yabancı [tekeller] karşısındaki tekellerini Yavaş Yavaş söküp alır ve onları Yabancı ülkelerdeki Toprak mülkiyeti ile rekabetin içine Atar oldugu hazırsındır İngiltere'de olmamı. Sanayi egemenliği Altında, Toprak mülkiyeti kendi feodal büyüklüğünü, gerçekte ancak, tecimin kendi feodal doğasına aykırı Genel yasalarından kendini korumak üzere, Yabancı ülkelere Karşı tekeller aracıyla sağlayabilirdi. BİR kez rekabet içine atıldıktan Gale, rekabete uyruk Baska onu meta hazırsındır, (sayfa 148) onun yasalarına Uyar. Aynı dalgalanmalara, aynı Artis ve azalışlara, aynı BİR Elden öbürüne geçmelere boyun Eger, ve hic BİR YASA ONU artik birkaç cennetlik elde tutamaz. [XXI] Dolaysız sonuç, birçok ellerdeki dağılmadır; Toprak mülkiyeti, eninde sonunda, sanayi sermayelerinin erkliği altına girer.
Oğlu olarak, böylece zorla korunup sürdürülmüş ve kendi yanında korkunç BİR sanayi yaratmış bulunan Büyük Toprak mülkiyeti, sanayiin erkinin onun yanında hep ikinci sırada kaldığı Toprak bölünmesinden de hızlı BİR biçimde bunalıma yolaçar.
Büyük Toprak mülkiyeti, İngiltere'de gördüğümüz hazırsındır, feodal özlüğünü çoktan yitirmiş, ve Elden geldiğince cok para kazanmak istediği ölçüde, bireysel separate BİR özlük kazanmıştır. Mülk sahibine olanaklı tr Yüksek rantı, Çiftlik kiracısına sermayesinin olanaklı en Büyük kari [ni verir]. Tarım işçileri, demek ki, çoktan en düşük ücrete indirgenmişlerdir ve Toprak mülkiyeti içinde, Çiftlik kiracıları Sınıfı daha şimdiden sanayi ve sermayenin erkini orunlar. Yabancı ülkeler ile rekabet sonucu, Toprak rantı Büyük BÖLÜMÜ bakımından bağımsız BİR gelir oluşturabilmekten çıkar. Toprak sahiplerinin Büyük BİR BÖLÜMÜ, zorunlu olarak bir adımdır biçimde proletarya durumuna düşen Çiftlik kiracılarının yerini alır. OTE yandan, birçok Çiftlik kiracısı da Toprak mülkiyetini ellerine geçireceklerdir; çünkü, Kolay gelirler ile Birlikte, cogu kendini saçıp savurmaya vermis ve cogu Zaman da Büyük ölçekli tarımı yönetecek durumda olmayan Büyük Mülk sahiplerinin BİR bölümünün toprağı işletmek Click ne gerekli sermayesi, ne de gerekli yetenekleri vardır. Demek ki, aralarından BİR BÖLÜMÜ adamakıllı yıkıma uğramıştır. Oğlu olarak, zaten en aza indirgenmiş bulunan ücretin, rekabete Karşı koyabilmek Click daha da düşürülmesi gerekir. Ayşe da o Zaman zorunlu olarak devrime yolaçar.
Toprak mülkiyetinin, kendi zorunlu (sayfa 149) çöküşünü görmesi Click, Iki her ikisinde de biçimin ikisinde de gelişmesi gerekiyordu - tıpkı sanayiin de, insana inanmayı öğrenmek Click, TEKEL biçimi Altında da, rekabet biçimi Altında da, yıkıma uğramasının gerektiği hazırsındır. (Sayfa 150)


[YABANCILAŞMIŞ EMEK]


[XXII] Ekonomi politiğin öncüllerinden yola çıktık. Onun dilini ve onun yasalarını benimsedik. Özel mülkiyeti, Bir yandan Emek, sermaye 've toprağın, OT yandan, ücret, kapitalist kar ve Toprak rantının ayrılmasını varsaydık; tıpkı işbölümü, rekabet, değişim-değeri kavramı vb. hazırsındır. Ekonomi politiğin kendisinden yola çıkarak, onun kendi terimlerini kullanarak, işçinin meta, hem de en sefil meta düzeyine düşürülmüş bulunduğunu, işçinin sefaletinin, onun üretiminin Erki ve büyüklüğü ile ters orantılı olduğunu, [95] rekabetin zorunlu sonucunun, sermayenin az sayıda elde birikmesi, öyleyse tekelin daha da korkunç BİR yeniden kurulması (sayfa 151) olduğunu; oğlu olarak kapitalist ile Toprak Sahibi arasındaki ayrımın, Köylü ile yapımevi işçisi arasındaki Ayrım hazırsındır, YÖK olduğunu ve çift sayfalar toplumun Iki sınıfa, Mülk sahipleri Sınıfı ile Mülk Sahibi olmayan işçiler sınıfına bölünmesi gerektiğini gösterdik .
Ekonomi Politik, Özel mülkiyet olgusundan yola çıkar. Gözyaşları bize açıklamaz. Sonradan kendisi Click YASA değeri taşıyan Genel ve soyut formüller biçiminde, Özel mülkiyetin gerçeklikte izlediği Maddi süreci dile getirir. Ayşe yasaları anlamaz, [96] yani Özel mülkiyetin özünden nasil çıktıklarını göstermez. Ekonomi Politik, Emek ile sermayenin, sermaye 'ile toprağın ayrılma nedeni uzerine bize hic BİR Açıklama vermez. Örneğin ücretin sermaye 'Karina oranını belirlerken, onun Click oğlu neden olan Sey, kapitalistlerin çıkarıdır; yani açındırmanın sonucu olacak olan şeyi, verilmiş varsayar. Aynı biçimde, Her Yerde başgösterir rekabet. Rekabet dışsal koşullar aracıyla açıklanmıştır. Görünüşte olumsal BİR nitelik taşıyan met dışsal koşulların, ne ölçüde zorunlu BİR gelişmenin dışavurumundan Baska BİR Sey olmadıklarını Ekonomi Politik bize öğretmez. Değişimin safra, ona nasil BİR raslantı sonucu olarak göründüğünü gördük. Onun devinime geçirdiği güdüler, sadece zenginlik susuzluğu ile açgözlülükler arasındaki Savaş, [yani] yarışımdır.
İktisat hareketinin zincirlenişini anlamadığı içindir ki, örneğin rekabet öğretisi Tekel öğretisinin, Sina özgürlük öğretisi LONCA öğretisinin, Toprak mülkiyetinin bölünmesi öğretisi Büyük Toprak mülkiyeti öğretisinin karşısına Yeni baştan çıkabilmiştir; çünkü rekabet, Sina özgürlük, Toprak mülkiyetinin bölünmesi, tekelin, loncanın ve feodal mülkiyetin zorunlu, kaçınılmaz ve doğal sonuçları olarak Aliyormusun, AMA sadece olumsal, yönelimsel, zorla çıkarılmış sonuçlar olarak açındırılmış ve anlaşılmışlardır.
Demek ki, birsey Özel mülkiyeti, zenginlik susuzluğunu, (sayfa 152) Emek, sermaye 've mülkiyetin ayrılmasını bağlayan Özsel zincirlenmeyi, değişim ve rekabet, insanın değeri ve değerden düşmesi, TEKEL ve rekabet, vb. Özsel zincirlenmesini, kısacası BÜTÜN BU yabancılaşma [97] ile para Sistemi arasındaki bağlılığı anlamak zorundayız.
BİR Sey açıklamak istediği Zaman, kendini kendi uydurduğu BİR kökensel durum içine koyan iktisatçi hazırsındır yapmayalım. Ayşe türlü kökensel durum hic BİR şeyi açıklamaz. Sorunu uzak ve Bulanık BİR Düş içine itelemekten Baska BİR sonuç vermez. Olgu, Olay biçimi içinden çıkarmak istediği şeyi, yani Iki Sey arasındaki, örneğin işbölümü ile değişim arasındaki ilişkiyi, Olay biçimi içinde verilmiş varsayar. Böylece tanrıbilimci, kötülüğün kökenini tür günah ile açıklar, yani açıklaması gereken şeyi, tarihsel biçim Altında, Bir neden olarak Görür.
Biz Güncel BİR iktisadi olgudan yola çıkıyoruz.
İşçi ne kadar cok zenginlik üretir, Üretimi Erk ve Hacim bakımından ne kadar artarsa, o kadar yoksul duruma gelir. Ne kadar cok meta üretirse, o kadar ucuz BİR meta Olur. İnsanların dünyasının değersizleşmesi, nesnelerin dünyasının Değer kazanması ile orantılı olarak artar. Emek sadece emtia üretmekle kalmaz; Genel olarak emtia ürettiği ölçüde, kendi kendini ve işçiyi de meta olarak üretir.
Ayşe Olgu sadece şunu dile getirir: emeğin ürettiği nesne, onun ürünü, Yabancı BİR Varlık olarak, üreticiden bağımsız (sayfa 153) BİR Erk olarak, ona Karşı koyar. Emek ürünü, Bir nesne içinde saptanmış, Bir nesne içinde somutlaşmış emektir, emeğin nesneleşmesidir. Emeğin edimselleştirilmesi, onun nesnelleştirilmesidir. İktisat aşamasında, emeğin met edimselleşmesi, İşçi Click kendi gerçekliğinin yitirilmesi olarak, nesnelleşme nesnenin yitirilmesi ya da nesneye kölelik olarak, temellük yabancılaşma, yoksunlaşma olarak görünür.
Emeğin gerçekleşmesi kendini gerçekliğin öylesine BİR yitirilmesi olarak gösterir ki, İşçi kendi gerçekliğini açlıktan ölecek derecede yitirir. Nesnelleşme kendini nesnenin öylesine BİR yitirilmesi olarak gösterir ki, İşçi sadece yaşamak Click en gerekli nesnelerden Aliyormusun, AMA ÇALIŞMA nesnelerinden de yoksun bırakılmıştır. Evet, çalışmanın kendisi ancak en Büyük çabalar gösterilerek ve en düzensiz kesintilerle elde edilebilen BİR nesne durumuna gelir. Nesnenin temellükü kendini öylesine BİR yabancılaşma olarak gösterir ki, İşçi ne kadar cok nesne üretirse, o kadar az temellük edebilir ve kendi ürünü olan sermayenin egemenliği altına o kadar cok girer.
BÜTÜN BU sonuçlar, su belirlenimin içinde bulunurlar: İşçi, kendi Emek ürünü karşısında, Yabancı BİR nesne karşısındaki ile aynı ilişki içindedir. Çünkü met durum, varsayım gereği açıktır: İşçi kendi emeği içinde kendini ne kadar dışlaştırırsa, kendi karşısında yarattığı Yabancı, nesnel Dünya o kadar erkli BİR duruma gelir; kendi kendini ne kadar yoksullaştırır ve İÇ Dünyası ne kadar yoksul BİR duruma gelirse, kendine Özgü o kadar az şeye Sahip Olur. Ayşe, dinde de böyledir. İnsan Tanrıya ne kadar cok Sey verirse, kendinde o kadar az Sey kalır. İşçi, yaşamını nesneye koyar. Ama o Zaman yaşamı kendisinin Aliyormusun, nesnenindir. Demek ki met etkinlik ne kadar büyükse, İşçi o kadar nesnesizdir. [98] O, emeğinin ürünü olan Sey değildir. Öyleyse met Ürün ne kadar büyükse, İşçi o kadar az kendisidir. İşçinin (sayfa 154) kendi ürünü içinde yabancılaşması, sadece emeğinin BİR nesne, dışsal BİR varoluş durumuna geldiği anlamına Aliyormusun, AMA emeğinin kendi dışında, ondan bağımsız, ona Yabancı, ve onun karşısında özerk BİR Erk durumuna gelen BİR Varlık olarak varolduğu, ve nesneye çevirdiği yaşamın, Haşim ve Yabancı BİR Yaşam olarak, ona Karşı çıktığı anlamına da gelir.
[XXIII] birsey nesnelleşmeyi, işçinin üretimini, ve yanıma üretimde de, nesnenin, kendi ürününün yabancılaşmasını, yitimini daha yakından inceleyelim.
İşçi, Doğa olmadıkça, duyulur Dış Dünya olmadıkça, HIC BİR Sey üretemez. Doğa, İşçi emeğinin içinde gerçekleştiği, işçinin içinde Etkin oldugu, ona dayanarak ve onun aracıyla ürettiği maddedir (sanat unsuru).
Ama, nasil ki Doğa, emeğe, emeğin üzerlerinde çalıştığı nesneler olmaksızın yaşayamayacağı anlamında, Geçim Araçları sunarsa, tıpkı öyle, OT yandan da dar anlamda Geçim Araçları, yani işçinin kendisinin fizik Geçim araçlarını da sağlar.
Öyleyse, İşçi, emeği ile Dış dünyayı, duyulur doğayı ne kadar cok temellük ederse, kendini Geçim araçlarından su Iki açıdan o kadar cok yoksunlaştırır: İlkin, duyulur Dış Dünya, onun emeğine ilişkin BİR nesne, onun emeğine BİR Geçim Aracı olmaktan;, ikincisi dolayımsız fizik Geçim Aracı olmaktan gitgide daha cok çıkar anlamda BİR Geçim Aracı, işçinin BİR.
Ayşe ikili açıdan, demek ki, İşçi, kendi nesnesinin, birincisi BİR Emek nesnesini, yani isi, ikincisi de Geçim araçlarını ondan aldığı BİR kölesi durumuna gelir. Demek ki, birincisi İşçi olarak, ikincisi de fizik özne olarak varolma olanağını kendi Emek nesnesine borçlu oldugu anlamında. Ayşe köleliğin doruğu Sudur ki, fizik özne olarak varlığını sürdürebilmesini artik sadece İşçi niteliği sağlar, ve artik ancak fizik özne [99] olarak işçidir. (Sayfa 155)
(İşçinin kendi nesnesi içinde yabancılaşması, İktisat yasalarına Gore, kendini su biçimde dile getirir: İşçi ne kadar cok üretirse, o kadar az tüketecek nesnesi vardır; ne kadar cok Değer yaratırsa, o kadar cok değerden düşer ve saygınlığının azaldığını Görür; ürünü ne kadar biçimliyse , İşçi o kadar biçimsizdir; nesnesi ne kadar uygarsa, İşçi o kadar barbardır; olduğunu ne kadar erkliyse, İşçi o kadar erksizdir; olduğunu ne kadar bize isi olmuşsa, İşçi ustan o kadar yoksunlaşmış ve doğanın o kadar kölesi durumuna gelmiştir.)
tutmaması sonucu Ekonomi Politik, İşçi (Emek) ile Üretim arasındaki dolaysız ilişkiyi gözönünde, emeğin özündeki [100] yabancılaşmayı gizler. Gerçi Emek zenginler Click tansıklar (Harikalar), AMA İşçi Click yoksunluk (dénuement) üretir. Saraylar, AMA İşçi Click inler üretir. Güzellik, AMA İşçi Click solup sararma üretir. Emeğin yerine makineleri geçirir, AMA işçilerin BİR bölümünü barbar BİR ÇALIŞMA içine Atar ve öbür bölümünü de Makine durumuna getirir. Us, AMA İşçi Click budalalık, aptallık üretir.
Emeğin kendi Ürünleri ile dolayımsız ilişkisi, işçinin kendi Üretim nesneleri ile ilişkisidir. Servet Sahibi insanın Üretim nesneleri ve üretimin kendisi ile ilişkisi met tür ilişkinin BİR sonucundan Baska BİR Sey değildir. Ve ONU doğrular. Ayşe öbür görünümü daha Gale inceleyeceğiz.
Demek ki, emeğin Özsel ilişkisi nedir sorusunu soruyorsak, işçinin Üretim ile ilişkisi sorusunu soruyoruz demektir.
İşçinin yabancılaşmasını, yoksunlaşmasını şimdiye kadar sadece tek BİR görünüm, onun kendi Emek ürünü ile ilişkisi görünümü Altında gözönünde tuttuk. Nedir ki yabancılaşma (sayfa 156) sadece, AMA Üretim eylemi içinde, üretici etkinliğin kendi içinde de görünür içinde Aliyormusun sonuç. İşçi, Eğri Üretim eyleminin ta içinde kendi kendine yabancılaşmasaydı, kendi etkinlik ürünü ile Yabancı olarak nasil karşılaşabilirdi? Ürün, gerçekte, etkinliğin, üretimin özetinden Baska BİR Sey değildir. Öyleyse, Eğri Emek ürünü yabancılaşma imkb, üretimin kendisinin de, Eylem durumundaki yabancılaşma, etkinliğin yabancılaşması, yabancılaşmanın etkinliği olması gerekir. Emek nesnesinin yabancılaşması, emeğin etkinliğinin kendi içinde, yabancılaşmanın, yoksunlaşmanın özetinden Baska BİR Sey değildir.
Peki, emeğin yabancılaşması neye dayanır?
İlkin, emeğin işçinin dışında olması, yani onun özüne ilişkin olmaması, demek ki, emeğinde, işçinin kendini olurlamayıp yadsıması, mutlu Aliyormusun mutsuz duyması, Özgür BİR fizik ve entelektüel etkinlik göstermeyip bedenine ve tenine eziyet etmesi olgusuna. Sonuç olarak, İşçi ancak çalışmanın dışında kendi kendisinin yanında [101] OLMA duygusuna sahiptir, ve çalışmada, kendini kendi dışında Duyar. Çalışmadığı Zaman kendi evinde gibidir, ve çalıştığı Zaman da kendini kendi evinde duymaz. Öyleyse çalışması istemli Aliyormusun, AMA istemsizdir, zorlama çalışmadır. Öyleyse BİR gereksinmenin karşılanması Aliyormusun, AMA sadece ÇALIŞMA dışındaki gereksinmelerin BİR Karşılama aracıdır. Emeğin Yabancı niteliği, ya da Baska BİR zorlama ortadan Kalkar kalkmaz, çalışmadan veba hazırsındır kaçılması olgusunda açıkça görünür fizik. Emek Dışsal Emek, insanın içinde kendine yabancılaştığı, Bir kendini kurban etme, Bir onur kırılması çalışmasıdır. olması Son olarak, emeğin işçiye dışsal niteliği, onun işçinin kendi öz mali Aliyormusun, AMA BİR başkasının Mali, işçiye ilişkin olmaması, işçinin emekte (çalışmada) kendine Aliyormusun, AMA BİR başkasına ilişkin olması olgusunda da görünür. Dinde, insan imgeleminin, insan kafasının ve (sayfa 157) insan yüreğinin öz etkinliği, nasil birey üzerinde ondan bağımsız olarak, yani tanrısal ya da şeytansal Yabancı BİR etkinlik olarak etkili olursa, işçinin etkinliği de, tıpkı öyle, kendi öz etkinliği değildir. BİR başkasına ilişkindir, kendi kendinin yitirilmesidir met etkinlik.
Bundan su sonuca varılır ki, insan (ISCI) artik kendini ancak Yemek, içmek ve çoğalmak hazırsındır hayvanal işlevlerinde, Bir de öndeydi öndeydi konutta, süste, vb. özgürce Etkin duyabilir, insan işlevlerinde imkb ancak hayvanlığını Duyar. Hayvanal insanal, ve insanal da hayvanal durumuna gelir.
Gerçi Yemek, içmek ve çoğalmak da GERÇEK insanal işlevlerdir. Ama, insanal etkinlikler alanının UST yanında soyut olarak ayrılmış ve böylece oğlu ve tek Erek durumuna gelmiş biçimde, hayvanal işlevlerdirler.
Pratik insanal etkinliğin yabancılaşma belgesini, emeği, Iki görünüm Altında gözönünde tuttuk: Birincisi, işçinin, Yabancı ve kendi üzerinde Egemen nesne olarak Emek ürünü ile ilişkisi. Ayşe ilişki aynı zamanda duyulur Dış dünyaya, onun karşısına Yabancı ve düşman BİR biçimde çıkan Dünya olan Doğa nesneleri ile de ilişkidir. İkincisi, emeğin, ÇALIŞMA içindeki Üretim eylemi ile ilişkisi. Ayşe ilişki, işçinin, kendine ilişkin olmayan Yabancı etkinlik olarak kendi öz etkinliği ile ilişkisidir, edilginlik olan etkinlik, erksizlik olan kuvvet, iğdişlik olan dölverme, işçinin kendine Özgü fizik ve entelektüel enerjisi, onun, ona ilişkin olmayan, ondan bağımsız, onun kendisine Karşı yöneltilmiş etkinlik olan-çünkü Yaşam etkinlikten Baska nedir-kişisel yaşamıdır met. Daha yukarda [gördüğümüz-ç.] Şeyin yabancılaşması hazırsındır, < i="">yabancılaşması.
[XXIV] Ama, yabancılaşmış emeğin bundan önceki Iki belirleniminden, Bir Üçüncü belirlenim daha çıkarmak zorundayız.
İnsan, türsel BİR varlıktır. [102] Sadece Pratik ve kuramsal (sayfa 158) düzeyde, kendi öz türünü oldugu kadar Baska şeylerin türünü de kendi nesnesi (ve isim) durumuna getirdiği Click Aliyormusun, AMA-ve met aynı şeyi BİR Baska anlatma biçiminden Baska BİR Sey Aliyormusun-kendi kendine Karşı, yaşayan Güncel TÜRE Karşı oldugu hazırsındır davrandığı, kendi kendine Karşı, Evrensel, öyleyse Özgür BİR varlığa Karşı oldugu hazırsındır davrandığı Click de.
Türsel hayat, insanda oldugu kadar hayvanda da, İlkin, fizik bakımdan, insanın (hayvan olarak) örgensel-olmayan doğada yaşaması, ve insan, hayvana oranla ne kadar evrenselleşirse, yasadığı örgensel-olmayan Doğa alanının da o kadar evrenselleştiği olgusuna dayanır. Bitkiler, Hayvanlar, taşlar, hava, Işık vb., Kuramsal bakımdan, Ba Doğa Bilimleri nesneleri, Ba sanat nesneleri olarak, nasil insan bilincinin BİR bölümünü oluştururlarsa-bunlar onun örgensel-olmayan entelektüel doğasını oluştururlar, insanın yararlanıp sindirmek Click Once hazırlaması gereken entelektüel Geçim araçlarıdır bunlar, Pratik bakımdan da tıpkı Boyle, insan yaşamı ve insan etkinliğinin BİR bölümünü oluştururlar. Bunlar Ba besin, Ba Isı, Ba giysi, Ba Konut vb. biçimi Altında görünsünler, fizik bakımdan, insan, ancak met doğal Ürünler aracıyla Yaşar. İnsanın evrenselliği, pratikte, İlkin doğanın dolayımsız BİR Geçim Aracı olması ölçüsünde oldugu kadar, [ikinci olarak] insanın dirimsel etkinliğinin maddesi, nesnesi ve aleti olması ölçüsünde de, çift sayfalar doğayı kendi örgensel-olmayan bedeni durumuna getiren evrenselliğin ta kendisinde görünür. Doğa, yani kendisi insan bedeni olmayan Doğa, insanın örgensel-olmayan bedenidir. İnsan, Doğa aracıyla Yaşar, su anlama gelir: Doğa, (sayfa 159) insanın, ölmemek Click kendisi ile Spor Şube Müdürlüğü Sürekli BİR süreç sürdürmesi gereken bedenidir. İnsanın fizik ve entelektüel yaşamının doğaya sıkı sıkıya bağlı olduğunu söylemek, doğanın kendi kendine sıkı sıkıya bağlı olduğunu söylemekten Baska hic BİR anlama gelmez, çünkü insan doğanın BİR parçasıdır.
Yabancılaşmış Emek, l ° doğayı; 2 ° kendi kendini, kendi öz Etkin işlevini, kendi dirimsel etkinliğini insana yabancılaştırırken, Turu de yabancılaştırır ona: türsel yaşamı, onun Click bireysel separate Yaşam Aracı durumuna getirir. İlkin, türsel Yaşam ile bireysel separate yaşamı yabancılaştırır, ve ikinci olarak da soyutlamaya indirgenmiş bulunan bireysel separate yaşamı, gen soyut ve yabancılaşmış biçimi Altında alınmış bulunan türsel yaşamın eregi durumuna getirir.
Çünkü, İlkin, Emek, dirimsel etkinlik, üretken Yaşam, bunlar insana ancak BİR gereksinmenin, fizik varlığı Koruma gereksinmesinin BİR Karşılama Aracı olarak görünürler. Ama üretken Yaşam, türsel yaşamdır. Yaşamı doğuran Yaşam. Dirimsel etkinlik biçimi, Bir türün etkinlik 103] çift sayfalar özlüğünü, türsel özlüğünü kapsar, ve Özgür, bilinçli, insanın türsel özlüğüdür [. Yaşamın kendisi safra ancak Geçim Aracı olarak görünür.
Hayvan kendi dirimsel etkinliği ile doğrudan doğruya özdeşleşir. Kendini ondan ayırmaz. O met etkinliktir. İnsan kendi dirimsel etkinliğinin kendisini, kendi irade ve bilincinin nesnesi (ve isim) durumuna getirir. Onun bilinçli BİR dirimsel etkinliği vardır. Kendisine doğrudan doğruya kaynaştığı BİR belirlenim değildir met. Bilinçli dirimsel etkinlik, insanı, hayvanın dirimsel etkinliğinden doğrudan doğruya ayırır. ISTE o tastamam bundan, ve sadece bundan ötürü türsel BİR varlıktır. [104] Ya da o sadece ancak türsel BİR Varlık oldugu (sayfa 160) Click bilinçli BİR varlıktır; Baska BİR deyişle kendi öz yaşamı onun Click BİR nesnedir. Etkinliği, sadece bundan ötürü Özgür etkinliktir. Yabancılaşmış Emek, ilişkiyi tersine çevirir; öyle ki, insan, bilinçli BİR Varlık olması sonucu, kendi dirimsel etkinliğini, kendi özünü, ancak varoluşunun BİR aracının ta kendisi durumuna getirir.
Nesnel BİR DÜNYANIN Pratik Üretimi ile, örgensel-olmayan doğanın işlenmesi ile, insan bilinçli türsel Varlık olarak, yani Tür karşısında kendi Ozu karşısındaymış, ya da kendisi karşısında, türsel varlıkmış hazırsındır davranan Varlık olarak, yararlığını gösterir sahiptir. Gerçi hayvan da üretir. Arı, Kunduz, Karınca vb. hazırsındır, kendine BİR yuva, barınaklar kurar. Ama o sadece kendisi ya da yavrusu Click dolayımsız gereksinme duyduğu şeyleri üretir;. Tek yanlı BİR biçimde üretir, Oysa insan Evrensel BİR biçimde üretir; hayvan araçsız fizik gereksinme egemenliği Altında üretir, Oysa insan Hatta fizik gereksinmeden bağımsız olarak safra üretir ve ancak ondan bağımsız oldugu Zaman gerçekten üretir; hayvan sadece kendi kendini üretir, Oysa insan çift sayfalar doğayı yeniden üretir; hayvanın ürünü doğrudan doğruya kendi fizik bedeninin BİR parçasıdır, Oysa insan kendi ürünü ile özgürce Karşı karşıya gelir. Hayvan sadece kendi türünün ölçü ve gereksinmelerine edat yapar, ölçüsüne edat üretir ve nesneye Her Yerde kendi İÇ doğasını uygulamasını Bilir onu türün insan Oysa; demek ki (sayfa 161) insan güzellik yasalarına edat de üretir.
İnsan türsel Varlık olduğunun kanıtlarını, demek ki tam da nesnel dünyayı işleyip Geliştirme olgusunda gerçekten vermeye başlar. Ayşe Üretim onun Etkin türsel yaşamıdır. Ayşe Üretim aracıyla, Doğa, onun yapıtı ve onun gerçekliği olarak görünür. Çalışmanın (emeğin) amacı demek ki insanın türsel yaşamının nesneleşmesidir: çünkü insan, bilinçte oldugu hazırsındır, kendini sadece entelektüel BİR biçimde Aliyormusun, AMA BİR Etkin biçimde, GERÇEK BİR biçimde ikiler, ve böylece kendini yaratmış bulunduğu BİR dünyada seyreder. onun GERÇEK türsel nesnelliğini de koparıp alır demek ki, yabancılaşmış Emek insandan kendi Üretim nesnesini çekip alırken, ondan türsel yaşamını, ve insanın hayvan karşısında Sahip bulunduğu üstünlüğü, örgensel-olmayan bedeninin, doğanın, elinden alınması elverişsizliğine dönüştürür.
Aynı biçimde, insana Özgü etkinliği, Özgür etkinliği, Araç durumuna düşürürken, yabancılaşmış Emek, insanın türsel yaşamını, onun fizik Varlık Aracı durumuna getirir.
İnsanın kendi Turu uzerine Sahip oldugu Bilinç, demek ki yabancılaşma sonucu, türsel Yaşam onun Click BİR Araç durumuna gelecek biçimde dönüşür.
Öyleyse yabancılaşmış Emek su sonuçlara yolaçar:
3 ° İnsanın türsel varlığı, Doğa kadar onun türsel entelektüel yetileri de, ona Yabancı BİR Varlık durumuna, onun bireysel separate varoluş Aracı durumuna dönüşürler. O, onun dışındaki doğayı oldugu hazırsındır, onun cicili bicili özünü, insanal özünü oldugu hazırsındır, kendi öz bedenini de insana yabancılaştırır.
4 ° İnsanın kendi Emek ürününe, kendi dirimsel etkinliğine, kendi türsel varlığına yabancılaşmasının dolaysız BİR sonucu da Sudur: insan insana yabancılaşmıştır. İnsan kendi kendisinin karşısında * When, onun karşısında olan ötekidir. [105] İnsanın kendi emeğine, kendi Emek ürününe ve kendi (sayfa 162) kendine ilişkisi Click Doğru olan Sey, insanın öbür insana, ve onun Emek ve Emek nesnesine ilişkisi Click de doğrudur.
yabancılaştığı önermesi Genel BİR biçimde, türsel varliginin bir insana, Bir insanın öbürüne oldugu hazırsındır, onlardan her birinin de insanal öze yabancılaştığı anlarmına gelir.
İnsanın yabancılaşması, ve Genel olarak insanın kendi kendisi ile içinde bulunduğu her ilişki, ancak insanın öteki insanlarla bulunduğu ilişki içinde edimselleşir, dışavurulur.
yabancılaşmış Emek ilişkisi içinde demek ki, onu insan ötekini, kendi kendisi ile İşçi olarak içinde bulunduğu ilişkinin ölçü ve niteliğine edat değerlendirir.
[XXV] İktisadi BİR olgudan, işçinin ve üretiminin yabancılaşması olgusundan yola çıktık. Ayşe olgunun kavramını dile getirdik: Yabancı kılınmış, yabancılaşmış Emek. Ayşe kavramı, demek ki sadece iktisadi BİR olguyu çözümledik.
Birsey Yabancı kılınmış, yabancılaşmış Emek kavramının, gerçeklikte kendini nasil dışavurup nasil orunlayacağını görelim.
çıkıyorsa Eger Emek ürünü Bana Yabancı imkb, karşıma Yabancı Erk olarak, o Zaman met Ürün Kime ilişkindir?
Eger Benim öz etkinliğim Bana ilişkin değilse, Eğri Yabancı BİR etkinlik, Bir komuta Aracı imkb, o Zaman met etkinlik Kime ilişkindir?
Benım Baska BİR varlığa.
Kimdir met Varlık?
Tanrılar mi? Gerçi, eski çağlarda, örneğin Mısır, Hindistan, Meksika'da tapınaklar yapımı vb. hazırsındır en önemli Üretim, tanrı hizmeti oldugu kadar, tanrılara ilişkin Ürün olarak da görünür. Ama sadece tanrılar hic BİR Zaman emeğin egemenleri olmamışlardır. Doğa da öyle. kılındıkları ölçüde Ve insan, emeği aracıyla doğayı egemenliği altına aldığı, tanrıların tansıkları, sanayiin tansıkları aracıyla gereksiz, insanın met erkler aşkına üretme sevinci ve Ürün zevkinden (sayfa 163) vazgeçme zorunda kalması da Büyük BİR çelişki olurdu.
Emeğin ve Emek ürünün kendisine ilişkin oldugu, emeğin kendi hizmetinde bulunduğu ve Emek ürününün kendi kullanımına yaradığı Yabancı Varlık, insanın kendisinden başkası olamaz.
Eger Emek ürünü işçiye ilişkin değilse, Eğri met Ürün İşçi karşısında Yabancı BİR Erk İMKB met, ancak o Ürün İşçi dışında BİR Baska insana ilişkin oldugu Click olanaklıdır. Eger işçinin etkinliği onun Click BİR işkence imkb, Bir başkasının zevki ve BİR başkası Click yaşama sevinci olmalıdır. İnsan üzerindeki met Yabancı Erk, ne tanrılar olabilir, ne de Doğa, ancak insanın kendisidir met.
Yukardaki önermeyi BİR kez daha düşünelim: insanın kendi kendisiyle ilişkisi, onun Click ancak başkası ile ilişkisi aracıyla nesnel, GERÇEK BİR ilişki olabilir. Öyleyse o kendi Emek ürününe Karşı, kendi nesnelleşmiş emeğine Karşı, Yabancı, düşman, Güçlü, ondan bağımsız BİR nesne olarak davrandığı Zaman met nesne ile, kendisine Yabancı, düşman, Güçlü, kendisinden bağımsız BİR Baska insan ona sahipmiş hazırsındır BİR ilişki içindedir. O kendi öz etkinliği karşısında, Özgür-olmayan BİR etkinlik karşısındaymış hazırsındır davrandığı Zaman, ona Karşı, Bir Baska insanın hizmetinde, Bir Baska insanın egemenliği, zorlaması ve boyunduruğu Altında BİR etkinlik olarak davranır.
İnsanın kendisi ve Doğa karşısındaki kendinin onun yabancılaşması, kendisinden Ayri öteki coğ ile kurduğu, kendini ve doğayı içine koyduğu ilişkide görünür. Ayşe nedenle kendinin dinsel yabancılaşması, zorunlu olarak, layikin rahip ile, ya da burada entelektüel Dünya sözkonusu olduğuna edat, Bir Aracı, vb. ile ilişkisi içinde görünür. Pratik GERÇEK dünyada, kendinin yabancılaşması ancak öbür coğ karşısındaki GERÇEK Pratik ilişki aracıyla görünebilir. Yabancılaşmayı oluşturan aracın kendisi Pratik BİR araçtır. ve Üretim (sayfa 164) eylemi ile, Yabancı ve kendine düşman erkler olarak ilişkisini oluşturmaz Yabancılaşmış Emek aracıyla, demek ki insan sadece nesne; öteki insanların kendi Üretimi ve kendi ürünü karşısında içinde bulundukları ilişkiyi ve kendisinin met öteki coğ ile içinde bulunduğu ilişkiyi de oluşturur. Kendi öz üretimini nasil kendi öz gerçeklik yoksunluğu, kendi cezalandırılması, ve kendi öz ürününü nasil BİR yitik durumuna getiriyorsa, üretmeyen kişinin Üretim ve Ürün üzerindeki egemenliğini de, tıpkı öyle yaratır. Kendini kendi öz etkinliğine nasil yabancılaştırıyorsa, yabancıya da kendinin olmayan etkinliği tıpkı öyle verir.
Buraya kadar ilişkiyi sadece İşçi bakımından gözönünde tuttuk, daha Gale ONU İşçi-olmayan bakımından da inceleyeceğiz.
Demek ki, Yabancı kılınmış, yabancılaşmış Emek aracılığıyla, İşçi met Emek ile ona Yabancı ve onun dışında bulunan BİR insanın ilişkisini oluşturur. İşçinin Emek karşısındaki ilişkisi, kapitalistin, kendisine verilen reklam ne olursa Olsun, emeğin efendisinin ilişkisini oluşturur. ürünü Özel mülkiyet, demek ki yabancılaşmış emeğin, işçinin Doğa ve kendi kendisi ile dışsal ilişkisinin, sonucu zorunlu vargısıdır.
Öyleyse Özel mülkiyet, Çözümleme gereği yabancılaşmış Emek, yani yabancılaşmış insan, Yabancı kılınmış Emek, Yabancı kılınmış Yaşam, Yabancı kılınmış insan kavramından doğar.
Gerçi yabancılaşmış Emek (yabancılaşmış Yaşam) kavramını Ekonomi politikten Özel mülkiyetin hareketi 'sonucu olarak çıkardık. Ama met kavramın çözümlenmesinden, Özel, nedeni olarak görünürse de, daha cok bunun BİR sonucu oldugu çıkar, tıpkı tanrıların başlangıçta insan anlığındaki sapıncın nedeni Aliyormusun, AMA sonucu olmaları hazırsındır onu ne kadar yabancılaşmış emeğin kanıtı mülkiyet. Daha Gale met ilişki, karşılıklı Etki durumuna dönüşür.
Özel mülkiyete Özgü met Giz, yani onun BİR yandan yabancılaşmış emeğin ürünü ve OT yandan emeğin kendisi aracıyla (sayfa 165) yabancılaştığı Araç olması met yabancılaşmanın gerçekleşmesi olması, kendini ancak Özel mülkiyetin gelişmesinin doruk noktasında yeniden gösterir.
Ayşe açındırma henüz çözülmemiş çatışmaları hemen aydınlatır.
1. Ekonomi Politik GERÇEK üretimin ruhu olarak emekten yola çıkar, AMA gen de emeğe hic BİR Sey vermez, onun şeyi Özel mülkiyete verir. Proudhon met çelişkiden yola çıkarak, Özel mülkiyete Karşı emekten Yana BİR sonuca varmıştır. Ama met göze çarpan çelişkinin, yabancılaşmış emeğin kendi kendisi ile çelişkisi olduğunu, ve Ekonomi polltiğin yabancılaşmış Emek yasalarını dile getirmekten Baska BİR Sey yapmamış bulunduğunu görüyoruz.
Sonuç olarak ücret ile Özel mülkiyetin özdeş olduklarını da görüyoruz: çünkü ürünün, Emek nesnesinin, içinde emeğin kendisini ödüllendirdiği ücret, emeğin yabancılaşmasının zorunlu BİR sonucundan Baska BİR Sey değildir, ve ücret içinde Emek, artik kendiliğinde Erek olarak Aliyormusun, AMA ücret köleliği olarak görünür. Ayşe konuyu daha Gale açındıracağız ve şimdilik bundan sadece birkaç sonuç [XXVI] çıkartacağız.
Zorla BİR ücret yükselmesi (BÜTÜN öbür güçlükler BİR Yana bırakılırsa, Bir düzgüsüzlük (anomalie) oldugu Click met yükselmenin ancak zorla sürdürülebileceği BİR Yana bırakılırsa), öyleyse kölelere daha iyi BİR Emek karşılığı ödenmesinden Baska BİR Sey olamaz ve İşçi Click de Emek Click de kendi yerlerini insanal saygınlıklarını sağlayamaz ve.
Proudhon'un istediği biçimdeki ücret eşitliği safra, Güncel işçinin kendi emeği ile ilişkisini, BÜTÜN insanların Emek ile ilişkisi durumuna dönüştürmekten Baska BİR sonuç vermez. Toplum o Zaman soyut BİR kapitalist olarak tasarlanmış bulunur.
Ücret, yabancılaşmış emeğin dolaysız BİR sonucu ve yabancılaşmış Emek de Özel mülkiyetin dolaysız nedenidir. Bunun sonucu, terimlerden birinin fade olması, öbürünün de fade (sayfa 166) olması sonucunu verir.
2. Yabancılaşmış emeğin Özel mülkiyet ile met ilişkisinden, ayrıca, toplumun Özel mülkiyetten vb., Kölelikten kurtuluşunun, sadece işçilerin kurtuluşu sözkonusu oldugu Click Aliyormusun, AMA BU Kurtuluş insanın Evrensel kurtuluşunu içerdiği Click, kendini işçilerin kurtuluşu siyasal biçimi Altında dile getirdiği sonucu da çıkar; insanın çift sayfalar köleliği işçinin Üretim ile ilişkisinde içerildiği ve BÜTÜN kölelik İlişkileri met ilişkinin Çeşit ve sonuçlarından Baska BİR Sey olmadığı Click, insanlığın Evrensel kurtuluşu, işçilerin kurtuluşu içine konmuştur.
Yabancılaşmış, Yabancı kılınmış Emek kavramından, Çözümleme aracıyla, Özel mülkiyet kavramını çıkarmış bulunduğumuz hazırsındır met Iki etken yardımıyla da, iktisadın BÜTÜN Kategorileri açıklanabilir, ve örneğin alışveriş, rekabet, sermaye ', para hazırsındır ona Kategori içinde met tür temellerin belirli ve gelişmiş BİR dışavurumundan Baska BİR Sey görmeyiz.
Gene de met biçimleri gözönüne almadan sonra, Iki sorunu çözmeye çalışalım:
l ° Yabancılaşmış emeğin sonucu olarak göründüğü biçimde Özel mülkiyetin Genel özünü, gerçekten insanal toplumsal ve mülkiyet ile ilişkisi içinde belirlemek.
2 ° Emeğin yabancılaşmasını, onun kendinin yoksunlaşmasını BİR Olgu olarak Kabil ettik, ve yanıma olguyu çözümledik. İnsan nasil Olur da, diye soruyoruz birsey, kendi emeğini yabancılaştırmaya, ONU Yabancı kılmaya kadar gidebilir? Ayşe yabancılaşma insanal gelişmenin özünde nasil temellendirilmiştir? ilişkisi sorunu durumuna dönüştürerek Özel mülkiyetin kökeni sorununu, yabancılaşmış emeğin insanlığın gelişmesinin gidişi ile met sorunun çözümünde daha bir kez Büyük BİR ADIM atmış bulunuyoruz. Çünkü Özel mülkiyetten sözedildiği Zaman, insanın dışındaki BİR şeyden sözedildiği düşünülür. kendisi sözkonusu edilmiş demektir Ve emekten sözedildiği Zaman da, doğrudan doğruya insanın. Sorunun met Yeni konuş biçimi, onun çözümünü de içerir. [106] (sayfa 167)
1. nokta konusunda. Özel mülkiyetin Genel Ozu ve gerrekten insanal mülkiyet ile ilişkisi.
Yabancılaşmış Emek bize edat birbirlerini karşılıklı olarak koşullandıran ya da BİR tek ve aynı ilişkinin çeşitli dışavurumlarından Baska BİR Sey olmayan Iki öğeye ayrılmıştır. Temellük, yabancılaşma, yoksunlaşma olarak, ve yoksunlaşma temellük, yabancılaşma da yurttaşlık haklarına GERÇEK kavuşma olarak görünür. [107]
Görünürlerden Birini, işçinin kendisine oranla yabancılaşmış emeği, yani yabancılaşmış emeğin kendi kendisi ile ilişkisini gözönüne aldık. İşçi-olmayanın İşçi ve Emek ile mülkiyet ilişkisini met ilişkinin ürünü olarak met ilişkinin zorunlu sonucu olarak gördük. Yabancılaşmış emeğin özetlenmiş Maddi dışavurumu olan Özel mülkiyet, onun Iki ilişkiyi de, işçinin olduğu ile, kendi emeğinin ürünü ve İşçi-olmayan ile ilişkisini de, İşçi-olmayanın İşçi ve işçinin Emek ürünü ile ilişkisini de kapsar.
Oysa, Eğri şimdiye kadar, doğayı emekle temellük eden işçiye oranla, temellükün yabancılaşma olarak vardır etkinliğin BİR başkası Click ve BİR başkasının etkinliği olarak, dirimsel sürecin, yaşamın kurban edilmesi olarak, nesne üretiminin, nesnenin Yabancı BİR Erk, Yabancı BİR insan yararına yitirilmesi olarak göründüğünü görmüş bulunuyorsak, birsey de emeğe ve işçiye Yabancı met insanın, İşçi, Emek ve nesnesi ile ilişkisini gözönüne alalım.
İşçide yoksunlaşma, yabancılaşma etkinliği olarak (sayfa 168) görünen şeyin, İşçi-olmayanda yoksunlaşma, yabancılaşma Durumu olarak göründüğüne dikkat etmek Gerek. [108]
davranışının İkinci olarak, işçinin üretimdeki ve kendi ürününe oranla GERÇEK Pratik (Ruh Durumu olarak), karşısına çıkan İşçi-olmayanda kuramsal davranış olarak göründüğüne.
[XXVII] Üçüncüsü, işçinin kendi kendisine Karşı-olmayan işçiye Karşı yapar, AMA işçiye Karşı yaptığı şeyleri kendi kendisine Karşı yapmaz onun şeyi, İşçi yaptığı.
Ayşe Üç ilişkiyi ayrıntılı olarak gözönüne alalım. (Sayfa 169)



İKİNCİ ELYAZMASI [1]

[EMEK VE sermaye 'KARŞITLIĞI.
TOPRAK MÜLKİYETİ VE sermaye ']


[XXXX] sermayesinin faizlerini oluşturur. [2] İşçinin kişiliğinde demek ki sermayenin kendini iyiden iyiye yitirmiş insan oldugu olgusu nesnel olarak gerçekleşir, sermayede emeğin kendini iyiden iyiye yitirmiş insan oldugu olgusunun nesnel olarak gerçekleşmesi hazırsındır. Ama İşçi, Canlı, gereksinmeleri olan, ve çalışmadığı her an, faizlerini, ve bunun sonucu olarak da varoluşunu yitiren BİR sermaye 'OLMA mutsuzluğuna uğramıştır. Sermaye 'olarak, işçinin değeri arz (sayfa 170) ve Talebe edat Yükselir ve Hatta varoluşu, yaşamı, fizik bakımdan, ve herhangi BİR meta arzına Benzer BİR meta arzı olarak bilinir. İşçi sermayeyi üretir, sermaye 'işçiyi; öyleyse o kendi kendini üretir, ve insan, İşçi olarak, meta olarak, çift sayfalar hareketin ürünüdür. Artik BİR işçiden Baska BİR Sey olmayan insan Click-ve İşçi olarak, kendi insan nitelikleri, kendisine Yabancı olan sermaye 'Click varoldukları ölçüde vardırlar. Ama sermaye 'ile insan birbirlerine Yabancı oldukları, öyleyse kayıtsız, dışsal olumsal ve BİR ilişki içinde bulunduklari Click met Yabancı nitelik de GERÇEK olarak görünecektir. Demek ki, sermaye 'artik İşçi Click olmadığını düşünür düşünmez-zorunlu ya da keyfi düşünce-, İşçi artik kendisi Click fade demektir, ISI, öyleyse ücreti yoktur, ve o insan olarak Aliyormusun, AMA İşçi olarak varolduğundan, kendini toprağa gömdürebilir, açlıktan ölebilir, vb .. İşçi ancak sermaye 'olarak kendisi Click varolur Olmaz, İşçi olarak vardır ve BİR sermaye' onun Click varolur Olmaz sermaye 'olarak vardır. Sermayenin varoluşu onun varoluşudur, yaşamıdır, ve sermaye 'onun yaşamının içeriğini ona kayıtsız olan BİR biçimde belirler. Demek ki, Ekonomi Politik, işsiz işçiyi, EMEK adamını, o met Emek İlişkileri küresi dışında bulunduğu ölçüde tanımaz. Namussuz, dolandırıcı, dilenci, açlıktan Olen, sefalet çeken, Suç işleyen işsiz emekçi, onun Click Aliyormusun, AMA sadece Baska Gözler Click, hekimin, yargıcın, Mezar kazıcı ve dilenciler kahyasının vb. gözleri Click varolan figürlerdir; onun yurtluğu dışındaki hayaletlerdir bunlar. İşçinin gereksinmeleri, demek ki, onun for [Ekonomi Politik Click-ç.] Işçiyi ÇALIŞMA süresince yaşatma, ve sadece işçiler soyunun sönmesini engelleyecek biçimde yaşatma gereksinmesinden Baska BİR Sey değildirler. Öyleyse ücret, Baska herhangi BİR üretken aletin bakımı, ÇALIŞMA durumunda tutulması ile, sermayenin kendini faizlerle Birlikte yeniden üretmek Click gereksinme duyduğu sermaye 'tüketimi ile, dönmelerini sağlamak Click çarkların yağlanması ile tastamam aynı anlamı (sayfa 171) taşır. Öyleyse ücret, sermaye 've kapitalistin zorunlu harcamaları "zorunluluğun sınırlarını aşmamalıdır. Öyleyse, 1834 Değişiklik Bill'inden [3] Bir keresinde, işçinin yoksullar Vergisi aracılığıyla aldığı kamusal yardımları onun ücretinden KESE ve met yardımları ücretin tamamlayıcı BİR Parçası sayan İngiliz fabrika patronlarının ve met girer arasına davranışı, cok tutarlı BİR davranıştı.
Üretim, insanı sadece meta, insanal meta, meta olarak belirlenmiş insan olarak yaratmakla kalmaz, ONU met tanım uyarınca, fizik bakımından oldugu kadar entelektüel bakımdan da insanlıktan uzaklaştırılmış BİR Varlık olarak da üretir - işçilerin ve kapitalistlerin töretanımazlık, yozlaşma ve sersemleşmesi. Ürünü, kendinin bilinci ve kendine Özgü etkinlik ile bezenmiş metadır ... insanal meta. ... Ricardo'nun, Mill'in, vb. Smith ve Say'a edat gerçekleştirdikleri Büyük ilerleme Sudur ki, becerileri insanın varoluşunun-metaın azçok Büyük insanal üretkenliği-önemsiz Hatta zararlı olduğunu söylerler. Üretimin GERÇEK eregi, Bir sermayenin gereksirimelerini sağladığı işçilerin sayisi Aliyormusun, AMA getirdiği faizlerin Miktarı, yıllık ekonomilerin tutarıdır onlara edat. BİR yandan emeği iktisadın tek ilkesi durumuna getirirken, [XLI] BİR yandan da ücret ile sermaye 'çıkarlarının birbirleri ile ters orantılı olduklarını, ve Genel kural olarak, kapitalistin ancak ücreti, işçinin de ancak sermaye' çıkarlarını kısarak kazanabileceklerini tam BİR açıklıkla açıklamış bulunması, da, modern İngiliz iktisadinin iyiden iyiye mantıksal Büyük BİR ilerlemesi oldu. Ona edat olağan ilişki, tüketicinin sömürülmesi Aliyormusun, kapitalist AMA ve İşçi Click birbirlerini karşılıklı olarak sömürmeye Çalışmaları olgusudur. (Sayfa 172)
Özel mülkiyet ilişkisi, EMEK olarak Özel mülkiyet ilişkisini oldugu hazırsındır, sermaye 'olarak Özel mülkiyet ilişkisi ile bunların karşılıklı ilişkisini de Gizli BİR biçimde içerir. BİR yandan, insanal etkinliğin Emek olarak, yani kendi kendine, insana ve doğaya, öyleyse bilince ve yaşamın belirtisine iyiden iyiye Yabancı etkinlik olarak Üretimi, öyleyse kendi Dolu hiçliğinden mutlak hiçliğe, toplumsal ve dolayısıyla GERÇEK varolmayışı (non-varlık) içine düşebilecek Silahını sadece emekçi olarak tasarlanmış insanın soyut varoluşudur met. OTE yandan da, insanal etkinlik nesnesinin, onun doğal ve toplumsal belirleniminin silinmiş, Özel mülkiyetin kendi doğal ve toplumsal niteliğini yitirmiş (demek ki BÜTÜN siyasal ve dünyalık yanılsamaları yitirmiş ve artik görünüşe edat hic BİR insanal duruma karışmamış) bulunduğu, gen aynı sermayenin en çeşitli nesnenin doğal ve toplumsal varoluş içinde aynı kaldığı, kendi GERÇEK içeriğine iyice kayıtsız bulunan sermaye 'olarak Üretimi. Sonuna kadar götürülünce met karşıtlık, zorunlu olarak çift sayfalar Özel mülkiyet ilişkisinin oğlu dışavurumunu, doruğunu ve sonunu oluşturur.
Sonuç olarak, Toprak rantını, ekime ayrılmış en kötü Toprak çıkarları ile ekilen en iyi Toprak çıkarları arasındaki Ayrım olarak tanımlamış bulunmak; Toprak sahibinin romantik yanılsamalarını-onun sözümona toplumsal önemini ve onun çıkarının, Toplum çıkarı ile, Adam Smith'in fizyokratlardan Gale safra doğruladığı özdeşliğini - göstermiş bulunmak; gerçekliğin, Toprak sahibini iyiden iyiye olağan ve sıradan BİR kapitalist durumuna dönüştürecek, Emek ile sermaye 'arasındaki karşıtlığı yalınlaştıracak, ONU doruğuna çıkaracak ve böylece ortadan kalkışını çabuklaştıracak hareketini öncelemiş ve hazırlamış bulunmak, modern İngiliz iktisadının BİR başarısıdır de gen. Toprak olarak Toprak, Toprak rantı olarak Toprak rantı, modern İngiliz iktisadında kendi Kast ayrımlarını yitirmişler, ve hic BİR Sey söylemeyen, ya da daha dogrusu paradan Baska BİR Sey söylemeyen sermaye '(sayfa 173) ve faiz durumuna gelmişlerdir.
Sermaye 'ile Toprak, kar ile Toprak rantı arasındaki Ayrım, tıpkı onlarla ücret arasındaki, sanayi, Tarım, taşınmaz ve taşınır mülkiyet arasındaki Ayrım hazırsındır, henüz şeyin Ozu uzerine kurulmamış tarihsel BİR Ayrım, sermaye' ile Emek arasındaki karşıtlığın Doğuş ve biçimlenişi sonucu billurlaşmış bulunan BİR uğraktır . Sanayide vb., Taşınmaz mülkiyete karşıt olarak, sadece Doğuş biçimi ve sanayiin tarıma edat içinde gelişmiş bulunduğu karşıtlık kendilerini dile getirirler. Özel BİR Emek Turu olarak, önemli ve yaşamı kapsayan Özsel BİR Ayrım olarak met Ayrım, varlığını ancak sanayi (kentsel Yaşam) kırsal mülkiyet (Soylu feodal Yaşam) karşısında kendisini gösterdiği ve Tekel, esnaf kahyaları loncası, esnaf loncası, LONCA, vb. biçimi içinde karşıtının feodal özlüğünü henüz kendisinde taşıdığı sürece sürdürebilir; met belirlenimler içinde, Emek, henüz görünüşe edat toplumsal BİR anlam taşır, henüz GERÇEK Login Oturum açmak anlamına gelir ve henüz kendi içeriğine kayıtsız olmamış, kendisi-for-Varlık'a, [4] yani çift sayfalar öbür varlıktan soyutlanmaya büsbütün geçmemiş, ve öyleyse henüz kurtulmuş [5] sermaye 'durumuna da gelmemiştir.
[XLII] Ama emeğin zorunlu gelişmesi, kendisi-Click sanayi olarak kurulmuş bulunan kurtulmuş sanayi, ve kurtulmuş sermayedir. Sanayiin kendi karşıtı üzerindeki Erki, tarımın GERÇEK sanayi olarak doğuşunda kendini hemen gösterir, Oysa eskiden Toprak mülkiyeti Işın özünü toprağa ve met toprağın, kendini met Toprak yardımıyla geçindiren kölesine bırakıyordu. Kölenin Özgür İşçi, yani ücretli durumuna dönüşmesi ile Birlikte, Toprak sahibinin kendisi de BİR sanayi patronu, Bir durumuna dönüşmüş bulunur kapitalist - Onu seyden kez Çiftlik kiracısı Orta terimi aracıyla gerçekleşen Dönüşüm. (Sayfa 174) Ama Çiftlik kiracısı, Toprak sahibinin oruncusu, onun açımlanmış gizidir; Toprak Sahibi iktisadi olarak ancak onun aracıyla vardır, ancak onun aracıyla Özel Mülk Sahibi olarak vardır - çünkü toprağının rantı ancak Çiftlik kiracılarının rekabeti ile vardır. Öyleyse, Çiftlik kiracısı biçimi Altında Toprak Sahibi çoktan olağan kapitalist durumuna dönüşmüş bulunmaktadır. Ve met Durumu gerçeklik içinde de tamamlanmalı, tarımı Yapan kapitalist-yani Çiftlik kiracısı-Toprak Sahibi olmalı, ya da Toprak Sahibi Tarım Yapan kapitalist durumuna gelmelidir. Çiftlik kiracısının Sınai alışverişi, Toprak sahibinin Sınai alışverişidir; çünkü birincinin Varlığı, ikincinin Varlığını öngerektirir.
Ama becerileri kendi karşıt kökenlerini, kendi doğuşlarını anımsarlar - Toprak Sahibi, kapitalisti, zenginleşmiş bulunan dünkü kendini beğenmiş ve kurtulmuş kölesi sayan, ve kendini de kapitalist olarak onun tarafından tehdit edilen Biri olarak Görür - kapitalist imkb Toprak sahibini dünkü aylak, kıyıcı ve bencil bey olarak Görür. sanayie borçlu bulunmasına karşın Toprak Sahibi çift sayfalar Güncel toplumsal anlamını, mallarını ve kıvançlarını, kapitalist, onun kapitalist olarak kendisine zarar verdiğini Bilir, onda, Özgür sanayi ile Özgür sermayenin, doğal çift sayfalar belirlenimden bağımsız karşıtını Görür. Ayşe karşıtlık, acılık doludur onu Iki yan da birbirlerine karşılıklı olarak kendi doğruluklarını (vérités) söylerler ve. Karşılıklı saygınlık yoksunluklarının telkin edici BİR tablosunu görmek Click, taşınmaz mülkiyetin taşınır mülkiyete, taşınır mülkiyetin de taşınmaz mülkiyete saldırılarını okumaktan Baska BİR Sey yapmak gerekmez. Toprak Sahibi mülkünün Doğuş yüceliğini, feodal anıları, eski anılara dayanan düşünceleri, ani şiirini, coşkulu doğasını, siyasal önemini vb. vurgular, ve İktisat dilinde met şöyle anlatilir: Sadece Tarım üretkendir. Aynı zamanda, o, düşmanını onursuz, ilkesiz, şiirsiz, cevhersiz, HIC BİR şeysiz BİR para düşkünü; onu şeyi alıp şeytanın, onun şeyi yeren, aldatan, açgözlü ve (sayfa 175) çıkarcı BİR düzenci, ne kafası, ne de yüreği olan, topluluğa yabancılaşmış ve ONU alıp satan, başkaldırıcı BİR insan, bükülgen, Salta durmak ve ezilen almakta usta BİR tefeci, Bir Aracı, Bir Kole, rekabetin ve dolayısıyla yoksullaşma ve suçun kökeninde bulunan BİR insan, çift sayfalar toplumsal bağların çözülmesine yolaçan, bunu besleyen ve fırın BİR insan olarak betimler. (Örneğin, Camille Desmoulins'in kendi Les devrimler de France et de Brabant [6] gazetesinde kınadığı fizyokrat Bergasse'a Bakınız, von Vincke, Lancizolle, Haller, Léo, Kosegarten [*] ve özellikle Sismandi'ye Bakınız).
Taşınır mülkiyet de, kendi köşesinde, sanayi ve hareketin tansıklarını gösterir. O modern Çağın çocuğu ve onun töreli (meşru) kızıdır; düşmanına, kendi öz doğası uzerine aydınlanmamış (ve met dipten doruğa doğrudur), sağtörel sermaye 've Özgür Emek yerine Kaba zoru ve Toprak köleliğini geçirmek isteyen BİR kafasız olarak ACIR. Gözyaşları, doğruluk, dürüstlük, Genel çıkar, süreklilik görünüşü Altında, kendi harekete geçme olanaksızlığını, kendi açgözlü zevk düşkünlüğünü, beniçinciliği (égocentrisme), Özel çıkarı, kötü niyeti gizleyen BİR Don Kişot olarak betimler. Düzenci BİR tekelci olduğunu söyler onun; düşmanının anılarını, şiirini, (sayfa 176) coşkunluğunu, romantik şatolarda pişirilip kotarılan tarihsel ve alaylı (sarcastique) BİR aşağılık, yırtıcılık, alçaklık, fuhuş, rezillik, anarşi, başkaldırma SAYIMI Altında gölgelendirir.
[XLIII] Taşınır mülkiyet [sözümona-ç.] Halklara siyasal özgürlüğü vermis, Uygar toplumun bağlarını çözmüş, kalabalıkları kendi aralarında birleştirmiş, insanın Dostu tecimi Ari sağtöreyi, tat Dolu kültürü yaratmıştır; kendi Kaba gereksinmeleri yerine, Halka, Uygar gereksinmeler ve bunları Karşılama Araçları vermiştir; Oysa Toprak Sahibi-bu aylak ve ücreti yükseltme zorunda bırakır Buğday istifçisi-Halkin ilkel Geçim Araçları fiyatlarını artırıp, kapitalisti, Üretim erkliğini yükseltmeden bıktırıcı; böylece ulusun yıllık gelirini, sermayelerin birikimini, dolayısıyla Halka olduğunu ve ülkeye zenginlik sağlama olanağını, sonunda bunları büsbütün ortadan kaldırmak üzere engeller; Genel BİR çöküşe yolaçar ve modern uygarlığın çift sayfalar yararlarını, modern uygarlık Click tr Küçük BİR Sey yapmaksızın ve Hatta kendi feodal önyargılarının hic Birini bırakmaksızın, Bir tefeci hazırsındır sömürür. Oğlu olarak,-Tarım ve toprağın kendisinin, gözünde sadece Armağan olarak almış bulunduğu BİR para kaynağı biçiminde varoldukları onun, - kendi Çiftlik kiracısına bakmaktan Baska yapması gereken BİR Sey yoktur ve Özgür sanayi ile Sevimli tecimden öylesine tiksinmesine ve tarihsel anılar ile sağtörel ya da siyasal ereklere öylesine önem vermesine karşın, yüreğinde ve gerçeklikte, Uzun zamandan beri Özgür sanayi ile Sevimli tecime bağlı dürüst ve yaratma Gücü ile Dolu Kurnaz BİR namussuz olup olmadığını da söylemelidir. Gerçekten kendi yararına tanık gösterebileceği her Sey, ancak düşmanı aslında Toprak Sahibi olan tarımcı (kapitalist ile gündelikçiler) Click Doğru olabilir; demek ki o kendine Karşı kanıtlar getirebilecektir. Sermaye 'olmadıkça, Toprak mülkiyeti CANSIZ, değersiz BİR madde olacaktır. Sermayenin utkusu, uygarlığa yaraşır met utku, zenginlik kaynağı olarak, Olu Sey yerine, insan emeğini bulmuş ve yaratmış olmanın (sayfa 177) ta kendisidir. (BKZ: Paul-Louis Courier, Saint-Simon, Ganilh, Ricardo, Mill, Mac Culloch, Destutt Tracy ve Michel Chevalier de.)
Kapitalistin, yani gelişmiş Özel mülkiyetin gelişmemiş Melez mülkiyet üzerindeki Toprak Sahibi üzerindeki zorunlu utkusu, gelişmenin (buraya sokulacak) GERÇEK akışından kaynaklanır; Genel olarak hareketin hareketsizliği, Açık ve bilinçli alçaklığın Gizli ve biliniçsiz alçaklığı, zevk düşkünlüğünün, aydınlanmış, açıkça dizginsiz ve ustalıklı bencilliğin , yerel, sakıntılı, Bon, kucaklaması ve düşçü Bos inanca dayalı bencilliği yenmesi gerektiği hazırsındır. Tıpkı paranın, çift sayfalar öbür Özel mülkiyet biçimini yenmesi gerektiği hazırsındır.
Eksiksiz Özgür sanayiin, eksiksiz Arı sağtörenin ve eksiksiz insancıl (philanthropique) tecimin tehlikesi konusunda BİR kuşku duyan devletler, Toprak mülkiyetinin kapitalistleşmesini durdurmaya çalışırlar - AMA boşuna.
Toprak mülkiyeti, sermayeden farklı olarak, henüz yerel ve siyasal önyargılarla lekelenmiş Özel mülkiyet, kendi kendisine erişmek Click Dünya ile bağlılığından daha kendini büsbütün kurtaramamış henüz eksikli sermayedir. Evrensel gelişmesi içinde soyut, yani Arı dışavurumuna erişecektir.
Özel mülkiyet ilişkisi, Emek, sermaye 've bunların birbirleri ile bağlantısıdır.
Ayşe öğelerin baştanbaşa dolaşmaları gereken hareket Sudur:
Birinci olarak: Biri ile öbürünün dolayımsız ya da dolayımlı birliği.
İlkin henüz birleşmiş, Gale kuşkusuz ayrılmış ve yabancılaşmış, AMA olumlu koşullar olarak birbirlerini karşılıklı BİR biçimde yükselten ve uyaran sermaye 've Emek.
[İkinci olarak]: Biri ile öbürünün karşıtlığı.
Birbirlerini karşılıklı olarak dıştalarlar; İşçi kapitalisti, kapitalist de işçiyi kendi yokluğu (non-varlık) olarak Bilir; herbiri öbüründen kendi varlığını söküp almaya çalışır. (Sayfa 178)
[Üçüncü olarak]: Herbirinin kendine karşıtlığı. Sermaye '= birikmiş Emek = Emek. Emek olarak, kendine ve kendi yararlarına ayrışır, tıpkı met yararların da sırası gelince faizlere ve kara ayrışmaları hazırsındır. Kapitalistin eksiksiz esirgemezliği. İşçinin-AMA ancak ayrıksın BİR biçimde-kapitalist olması hazırsındır, o da İşçi Sınıfı içine düşer. Sermaye 'öğesi olarak, sermaye' harcamaları olarak Emek. Öyleyse, ücret sermayenin BİR esirgemezliğidir.
Emek kendine ve ücrete ayrışır. İşçinin kendisi BİR sermaye ', Bir metadır.
Karşılıklı düşmanca karşıtlık. [10] (sayfa 179)





Üçüncü ELYAZMASI [1]

[ÖZEL MÜLKİYET VE EMEK.
MERKANTİLİSTLERİN, FİZYOKRATLARIN, ADAM SMİTH'İN, Ricardo VE OKULUNUN GÖRÜŞLERİ]

[I] XXXVI. sayfa konusunda.
Özel mülkiyetin öznel Ozu, kendisi Click olan etkinlik olarak, özne olarak, kişi olarak Özel mülkiyet, emektir. Öyleyse ancak emeği İlke olarak Kabil etmiş bulunan-Adam Smith, öyleyse Özel mülkiyeti artik sadece insan dışında (sayfa 180) BİR durum olarak Kabil etmeyen Ekonomi politiğin, ancak met Ekonomi politiğin BİR yandan Özel mülkiyet Enerji ve GERÇEK BİR hareketinin ürünü olarak, [1 *] modern sanayiin BİR ürünü olarak düşünülmesi gerektiği, ve OT yandan onun met sanayiin Enerji ve gelişmesini hızlandırmış, kutlamış ve bunu BİR Bilinc erkliği durumuna getirmiş bulunduğu Kolay anlaşılır. Öyleyse, zenginliğin öznel özünü-Özel mülkiyet sınırları içinde-bulmuş bulunan met aydınlanmış Ekonomi Politik gözünde, Özel mülkiyeti insan Click sadece nesnel BİR öz olarak tanıyan parasal sistemli.Çantalı ve merkantilizm yandaşları, tapıncakçılar, katolikler olarak. görünürler. Demek ki, Engels, Adam Smith'i Ekonomi politiğin Luther'i olarak adlandırırken haklıydı. [2] Tıpkı Luther'in Dini, imanı, GERÇEK DÜNYANIN Ozu olarak tanıması ve dolayısıyla katolik paganizmine Karşı çıkması hazırsındır, tıpkı din duygusunu insanın içsel Ozu durumuna getirerek dışsal din duygusunu kaldırması hazırsındır, tıpkı rahibi layikin yüreğine aktardığı Click layik dışında varolan rahipleri yadsıdığı hazırsındır, insanın dışında ve ondan bağımsız bulunan-öyleyse ancak dışsal BİR biçimde korunup olurlanabilen-zenginlik de kaldırılmıştır; Baska BİR deyişle, servetin o saçma dışsal nesnelliği, Özel mülkiyetin insanın kendisine katılması ve insanın da onun Ozu olarak tanınması sonucu, ortadan kalkmıştır; AMA, sonuç olarak, insanın kendisi Özel mülkiyet belirlenimi içine konulmuştur, Luther'de din belirlenimi içine konulmuş bulunduğu hazırsındır. İnsanı tanıma bahanesi ile, ilkesi Emek olan Ekonomi Politik, demek ki, tersine, insanın yadsınmasını tutarlı BİR biçimde tamamlamaktan Baska BİR Sey yapmaz, çünkü insan Özel mülkiyetin dışsal Ozu ile artik aşırı BİR gerginlik ilişkisi içinde değildir, AMA kendisi Özel mülkiyetin met Gergin Ozu durumuna gelmiştir. Eskiden kendine-dışsal-Varlık, insanın GERÇEK (sayfa 181) yabancılaşması olan Sey, birsey yabancılaşma eyleminden, kendinin yabancılaşmasından Baska BİR Sey olmamıştır. Öyleyse Eger met Ekonomi Politik, insanı, onun bağımsızlığını, kendine Özgü etkinliğini vb. tanır görünerek başlıyor, ve Eger, Özel mülkiyeti insanın kendi Ozu içine aktardığı Zaman, artik kendi dışında varolan öz olarak Özel mülkiyetin yerel, Ulusal. vb. belirlenimleri ile koşullandırılamıyorsa; öyleyse Eger met Ekonomi Politik, kendini ortaya tek Siyaset, tek evrensellik, tek engel ve tek bağ olarak koymak üzere ona engel, Evrensel BİR erke geliştiriyorsa, kinizmi içinde gelişmeye Devam ederken yanıma ikiyüzlülüğü yadsıması ve çift sayfalar onu bağı alaşağı eden kozmopolit ve görünmesi gerekecektir; ve o, emeği, zenginliğin biricik Ozu olarak, cok daha tuz, öyleyse daha Açık ve daha tutarlı BİR biçimde geliştirerek,-bu öğretinin ONU sürüklediği çift sayfalar görünür çelişkilerden kaygılanmaksızın-bu isi yapar; emeğin, zenginliğin biricik Ozu oldugu yolundaki tür görüşe karşıt olarak, tersine bir adımdır öğretinin sonuçlarının insana düşman olduklarını tanıtlar ve eninde sonunda, EMEK hareketinden, Özel mülkiyet hareketinden bağımsız oğlu bireysel separate, doğal varlığa ve zenginlik kaynağina-Toprak rantı, feodal mülkiyetin iyice iktisadi duruma gelmiş ve bunun sonucu iktisada direnmekte yeteneksiz bulunan met dışavurumuna oğlu yumruğu indirir (Ricardo okulu). Smith'ten Say'a, ve ondan da Ricardo'ya, Mill'e, vb. kadar, sanayi sonuçlarının Ricardo ve Mill gibilerine daha gelişmiş ve daha çelişki Dolu göründükleri ölçüde, Ekonomi politiğin kinizmi, sadece Smith'e oranla büyümekle kalmaz, AMA ayrıca, olumlu planda, Ricardo ve Mill gibileri, hem de sadece kendi Bilimleri daha tutarlı ve daha Doğru BİR biçimde geliştiği Click, insana yabancılaşmada, kendilerinden öncekilerden durmadan ve bilinçli olarak daha ileriye giderler. Etkin biçimi altındaki Özel mülkiyeti özne, böylece insanı da (O bir hayalete [3] indirgedikleri insanı da) öz durumuna (sayfa 182) getirmeleri sonucu, gerçekliğin çelişkisi, onların İlke olarak benimsemiş bulundukları çelişkilerle Dolu öze tastamam karşılık düşer. Sanayiin [II] parçalanmış gerçekliği, bunu çürütmek şöyle dursun, onların kendiliğinde parçalanmış ilkelerini doğrular. İlkeleri, gerçekte met parçalanmanın ilkesidir.
Doktor Quesnay'nin fizyokratik öğretisi, merkantilizmden Adam Smith'e geçişi oluşturur. Fizyokrasi, doğrudan doğruya feodal mülkiyetin iktisadi dağılmasıdır, AMA bunun sonucu BİR o kadar dolayımsız biçimde feodal mülkiyetin iktisadi dönüşümü, yeniden canlanmasıdır da; Su farkla ki, dili artik feodal Aliyormusun, AMA iktisadidir. Tum zenginlik, Toprak ve tarıma dönüşür. Toprak henüz sermaye 'değildir, henüz sermayenin, doğal özelliği içinde ve met özellik nedeni ile geçerli olacak tikel BİR varoluş biçimidir; AMA Toprak, doğal de gen, Genel BİR öğedir, Oysa merkantilizm zenginliğin varlığı olarak sadece değerli Madeni tanıyordu. demek ki Zenginlik nesnesi, maddesi, doğal sınırlar çerçevesinde kendi evrenseliğini çabucak kazanmıştır - Doğa olarak, dolayımsızca nesnel zenginlik de oldugu ölçüde. Emek Ve Toprak, insan Click ancak, ancak Tarım aracıyla vardır. Öyleyse zenginliğin öznel Ozu daha şimdiden emeğe aktarılmış bulunmaktadır. Ama aynı zamanda Tarım tek üretken emektir de. Öyleyse, EMEK henüz kendi evrenselliği ve kendi soyutlaması içinde kavranmamıştır; o Hala tikel BİR doğal öğeye, kendi maddesine bağlanmıştır, demek ki henüz ancak Doğa tarafından belirlenmiş tikel BİR Varlık biçimi Altında tanınmıştır. Demek ki, o, sadece insanın belirli, tikel BİR yabancılaşmasıdır, tıpkı ürünün de henüz-insandan cok doğaya düşen-belirli BİR zenginlik olarak kavranmış (sayfa 183) bulunması hazırsındır. Toprak henüz burada insandan bağımsız; doğal varoluş olarak tanınmıştır, yoksa sermaye 'olarak, yani emeğin kendisinin BİR uğrağı olarak tanınmamıştır. Daha cok Emek, onun uğrağı hazırsındır görünür. Ama sadece nesne olarak varolan eski dışsal zenginlik fetişizminin cok Yalın BİR doğal öğeye indirgenmiş ve özünün, parçasal BİR biçimde de öndeydi, kendi öznel varlığı içinde tikel BİR biçimde tanınmış bulunması sonucu, zorunlu ilerleme su olacaktır ki, zenginliğin Genel Ozu tanınacak, ve bunun sonucu, Emek, eksiksiz mutlaklığı, yani soyutlaması içinde, İlke durumuna yükseltilecektir. Tarımın, iktisadi bakımdan, yani tek geçerli açıdan, Baska hic BİR sanayiden Ayri olmadığı; öyleyse zenginliğin özünün, belirli BİR Emek, tikel BİR öğeye bağlanmış emeğin Özel BİR dışlaşması Aliyormusun, AMA Genel olarak Emek oldugu, fizyokrasiye tanıtlanmış bulunacaktır.
Fizyokrasi, emeğin zenginliğin Ozu olduğunu açıklayarak, sadece nesnel nitelikteki dışsal tikel zenginliği yadsır. Ama her şeyden kez Emek onun Click Toprak mülkiyetinin öznel özünden Baska BİR Sey değildir (fizyokrasi, tarihsel bakımdan Egemen ve Kabil edilmiş Tür olarak beliren mülkiyet türünden yola çıkar); o, sadece Toprak mülkiyetini yabancılaşmış insan durumuna getirir. Sanayiin (tarımın) onun Ozu olduğunu açıklayarak, Toprak mülkiyetinin feodal niteliğini kaldırır; AMA sanayi Dünyası karşısında da olumsuz BİR tutumu vardır, tarımın aslında tek sanayi olduğunu söyleyerek, feodaliteyi kabullenir.
Özel mülkiyet ile karşıtlığı içinde, yani sanayi olarak kurulan sanayiin öznel Ozu kavranır kavranmaz met özün kendine Özgü olan o karşıtı da içerdiği açıktır. Çünkü sanayi, kaldırılmış Toprak mülkiyetini nasil kapsıyorsa, öznel Ozu de Toprak mülkiyetinin öznel özünü öyle kapsar.
Tıpkı Toprak mülkiyetinin Özel mülkiyetin tür biçimi olması, sanayiin İlkin onunla tarihsel bakımdan Özel BİR mülkiyet Turu olarak çarpışması hazırsındır-sanayi daha cok Toprak (sayfa 184) mülkiyetinin kurtulmuş kölesidir, Özel mülkiyetin öznel Ozu, Emek, Bilimsel BİR biçimde kavrandığı Zaman met süreç de tıpkı öyle yinelenir; ve Emek İlkin sadece Tarımsal Emek olarak görünür, AMA daha Gale Genel olarak Emek biçiminde tanınmıştır.
[III] Tum zenginlik, Sina zenginlik, EMEK zenginliği durumuna dönüşmüştür, ve sanayi eksiksiz emektir; tıpkı fabrika rejiminin, sanayiin, yani emeğin gelişmiş Ozu, ve Sınai sermayenin de Özel mülkiyetin eksiksiz nesnel biçimi olması hazırsındır.
Özel mülkiyetin insan üzerindeki egemenliğini neden ancak birsey tamamlayabildiğini ve, en Evrensel biçimi Altında, tarihsel BİR Dünya erkliği durumuna neden ancak birsey gelebildiğini görüyoruz. (Sayfa 185)



[ÖZEL MÜLKİYET VE KOMÜNİZM,
KOMÜNİST GÖRÜŞLERİN GELİŞME AŞAMALARİ.
Kaba VE EŞİTÇİ KOMÜNİZM.
SOSYALİZM OLARAK KOMÜNİZM]


XXXIX. sayfa konusunda [4].
Ama mülkiyetsizlik ile mülkiyet arasındaki karşıtlık, Emek ve sermaye 'karşıtlığı olarak anlaşılmadıkça, henüz Etkin bağlantısı, içsel ilişkisi içinde kavranmamış, henüz çelişki olarak kavranmamış, önemsiz BİR karşıtlıktır. Hatta eski Roma'da, Türkiye'de, vb. Özel mülkiyetin gelişmiş hareketi 'olmaksızın safra met karşıtlık tür biçim Altında kendini gösterebilir. Böylece henüz Özel mülkiyetin kendisi tarafından konulmuş [BİR karşıtlık-ç.] Olarak görünmez. Ama (sayfa 186) mülkiyetin dıştalanması olarak Özel mülkiyetin öznel Ozu olan Emek ile emeğin dıştalanması olarak nesnel Emek olan sermaye 'met karşıtlığın çelişkiye kadar götürülmüş biçimi, öyleyse met çelişkinin çözümüne götüren enerjik biçim olan Özel mülkiyettir.
Aynı sayfa konusunda. Kendinin yabancılaşmasının kaldırılması, kendinin yabancılaşması ile aynı yolu izler. tutulur Her şeyden kez Özel mülkiyet tuz nesnel yönü ile gözönünde - AMA gen de öz olarak Emek ile Birlikte. Varlık biçimi, öyleyse "sermaye 'olarak" kaldırılması gereken sermayedir (Proudhon). [5] Ya da emeğin Özel biçimi, Bir düzeye getirilmiş, parçalanmış ve bunun sonucu Özgür olmayan Emek, Özel mülkiyetin ve onun insana yabancılaşmış varoluşunun zararlılık kaynağı olarak kavranmıştır - tıpkı fizyokratlar hazırsındır, Fourier de Tarımsal emeği en azından tr Üstün Emek olarak tasarlar, Oysa Saint-Simon'da, tersine, asil önemli olan, Sina Emek olarak Sınai emektir ve o üstelik sanayicilerin tuz (hariç) egemenliğini ve işçilerin durumunun iyileşmesini de Ba derecede. Komünizm, evlat olarak kaldırılmış Özel mülkiyetin, ve en basta da Genel Özel mülkiyetin olumlu dışavurumudur. Ayşe ilişkiyi kendi evrenselliği içinde kavrayarak komünizm,
1. tür biçimi Altında met ilişkinin BİR genelleşme ve BİR tamamlanmasından Baska BİR Sey değildir; tamamlanmış ilişki olarak, ikili BİR görünüm Altında görünür: Bir yandan Maddi mülkiyetin egemenliği onun karşısında öylesine büyüktür ki, onun şeyi yoketmek Ba tarafından Özel mülkiyet olarak Sahip olunmaya elverişli bulunmayan heskes ; yeteneği vb. zorla BİR Yana bırakmak Ba. Dolaysız fizik temellük, onun Click yaşamın ve varolmanın tek ereğidir; İşçi Kategorisi kaldırılmamış, AMA BÜTÜN insanlara yayılmıştır; Özel mülkiyet ilişkisi, topluluğun nesneler Dünyası ile ilişkisi kalır. kuşkusuz BİR tuz Özel mülkiyet Son olarak, (sayfa 187) Genel Özel mülkiyeti Özel mülkiyete Karşı çıkarmaya dayanan met hareket, kendini, kadının içinde Ortak ve ortaklaşa BİR mülkiyet durumuna geldiği kadin ortaklığının (biçimi olan) evliliğe Karşı çıkarıldığı o hayvansal biçim Altında dile getirir. Ayşe kadin Ortaklığı fikrinin, o henüz cok Kaba ve cok düşüncesiz komünizmin açınlanmış gizini oluşturduğu söylenebilir. Kadin nasil evlilikten Genel fuhşa [2 *] geçiyorsa, çift sayfalar zenginlik Dünyası, yani insanın nesnel Ozu de, Özel Mülk Sahibi ile tuz evlilik ilişkisinden Login Oturum açmak ile Evrensel fuhuş ilişkisine öyle geçer. Ayşe komünizm, insan kişiliğini Her Yerde yadsiyarak met yadsınma [nin ta kendisi-ç.] Olan Özel mülkiyetin tutarlı dışavurumunun ta kendisinden Baska BİR Sey değildir. Genel ve Erk olarak oluşan kıskançlık, zenginlik susuzluğunun büründüğü ve Altında kendini BİR Baska biçimde doyurmaktan Baska BİR Sey yapmadığı gizlenmiş biçimdir. Özel mülkiyet olarak ona Özel mülkiyet fikri, kıskançlık ve eşitleştirme eğilimi biçimi Altında, en azından daha Zengin Özel mülkiyete Karşı çevrilmiştir; öyle ki, kıskançlık ve eşitleştirme eğilimi rekabetin özünün ta kendisini oluştururlar. yola çıkarak Kaba komünizm, Bir Asgari tasarımından met kıskançlık ve met eşitleştirmenin tamamlanmasından Baska BİR Sey değildir. Belgin, sınırlı BİR ölçüsü vardır. Özel mümyetin met kalkışının ne kadar az GERÇEK BİR temellük olduğunun kanıtı, çift sayfalar Kültür ve uygarlık dünyasının soyut yadsınmasının, [IV] sadece Özel mülkiyet aşamasını geçmemiş olmakla kalmayan, AMA henüz met aşamaya safra erişmemiş bulunan yoksul ve gereksinmesiz insanın doğaya aykırı yalınlığına dönüşün ta kendisi tarafından verilmiştir.
Ayşe ortaklık, EMEK Ortaklığı ve Ortak sermaye ', [yani-ç.] Genel kapitalist olarak Login Oturum açmak tarafından ödenen ücretin (sayfa 188) eşitliğinden Baska BİR anlama gelmez. İlişkinin her Iki yönü de mecazlı BİR genelliğe yükseltilmiştir; Emek, herkesin içine yerleştirildiği belirlenim durumuna gelir, sermaye 'de topluluğun Kabil edilmiş evrensellik ve Erki durumuna.
Ortaklaşa şehvetin kurbanı ve hizmetçisi olan kadin karşısındaki ilişkide, insanın içinde kendisi Click varolduğu sonsuz alçalma kendini dile getirir; çünkü met ilişkinin gizi kendi ikirciksiz, kesin, Açık, örtüsüz dışavurumunu, ERKEK kadin ilişkisinde ve doğal ve dolayımsız türsele [6 ilişkinin kavranma biçiminde bulur] . İnsandan insana dolayımsız, doğal, zorunlu ilişki, kadin ERKEK ilişkisidir. Ayşe doğal, türsel ilişki içinde, insanın doğayla ilişkisi dolayımsız olarak insanla ilişkisidir, tıpkı insanla ilişkisinin dolayımsız olarak doğayla ilişkisi, kendine Özgü doğal belirlenimi olması hazırsındır. İnsan Click, insanal özün ne ölçüde Doğa durumuna, ya da doğanın ne ölçüde insanın insanal Ozu durumuna gelmiş bulunduğu, duyulur, somut BİR olguya indigenmiş BİR biçimde, demek ki yanıma ilişki içinde görünür. Ayşe ilişkiden yola çıkarak, demek ki, insanın çift sayfalar Kültür düzeyi yargılanabilir. İnsanın kendisi Click ne ölçüde türsel Varlık, insan durumuna gelmiş, ve kendini böylece kavramış bulunduğu met ilişkinin özlüğünden çıkar; ERKEK kadin ilişkisi, insandan insana en doğal ilişkidir. Öyleyse insanın doğal davranışının ne ölçüde insanal duruma gelmiş ya da insanal özün onun Click ne ölçüde doğal öz durumuna gelmiş, insanal özünün onun Click ne ölçüde Doğa durumuna gelmiş bulunduğu met ilişkide görünür. İnsan gereksinmesinin ne ölçüde insanal BİR gereksinme durumuna, öyleyse insan olarak öteki insanın onun Click ne BİR gereksinme durumuna gelmiş bulunduğu, insanın, en bireysel separate varlığı içinde, aynı zamanda ne ölçüde toplumsal BİR Varlık oldugu da yanıma ilişki içinde görünür derecede.
Özel mülkiyetin tür olumlu kaldırılışı, Kaba komünizm, demek ki kendini olumlu ortaklık olarak koymak isteyen Özel (sayfa 189) mülkiyet alçaklığının, kendisi Altında göründüğü BİR biçimden Baska BİR Sey değildir.
2. Komünizm ) henüz demokratik ya da despotik, siyasal nitelikte;
) devletin, AMA aynı zamanda henüz tamamlanmamış ve Özel mülkiyetin, yani insanın yabancılaşmasının egemenliği Altında ile Birlikte kalkışı. Ayşe Iki biçim Altında, komünizm, kendini daha şimdiden insanın kendine yeniden bütünleşmesi ya da dönüşü olarak, insanal kendinin yabancılaşmasının kalkışı olarak Bilir; AMA Özel mülkiyetin olumlu özünü henüz kavramamış ve gereksinmenin insanal doğasını da BİR o kadar az kavramış bulunması sonucu, henüz Özel mülkiyet tarafından engellenmiş ve lekelenmiştir. Gerçi kavramını kavramış, AMA henüz özünü kavramamıştır.
3. Özel mülkiyetin (insanal kendinin yabancılaşmasının ta kendisi) olumlu ve bunun sonucu kaldırılışı insanal özün insan tarafından ve insan Click GERÇEK temellükü; öyleyse kendisi Click insanın, toplumsal, insanal insan olarak bütünsel dönüşü yani, bilinçli ve daha önceki gelişmenin çift sayfalar zenginliğini koruyarak yapılmış bulunan dönüş olarak komünizm. [7] olarak = insancılık, eksiksiz insancılık olarak = doğalcılık [tir ç İhtisas Grubu komünizm, eksiksiz doğalcılık.]; Insan ile Doğa, insan ile insan arasındaki karşıtlığın GERÇEK çözümüdür; varoluş ile öz, nesnelleşme ile kendini olurlama, özgürlük ile zorunluluk, birey ile Tür arasındaki savaşımın GERÇEK çözümüdür. O, tarihin çözülmüş bilmecesidir ve kendini met Çözüm olarak Bilir.
[V] demek ki, tarihin çift sayfalar hareketi ', Bir yandan met komünizmin GERÇEK doğurma belgesi-deneysel varliginin doğum (sayfa 190) belgesi-ve OTE yandan, onun düşünen bilinci Click, kendi oluşunun kavranmış ve bilinen hareketidir. Buna karşılık, o, henüz tamamlanmamış öbür komünizm, Özel mülkiyete Karşı çıkan yalıtık tarihsel kuruluşlarda kendisi Click tarihsel BİR Kanıt Arar, hareketin Tek Tek uğraklarını ayırıp (Cabet, Villegardelle vb. Özellikle met isi yapmışlardır), tarihsel bakımdan safkan olduğunu tanıtlamak üzere met uğrakları saptayarak , varolan Sey içinde BİR Kanıt Arar; böylece hareketin cok Büyük BİR bölümünün kendi kesinlemelerini yalanladığını ve Eğri BİR Gün varolmuşsa safra, kendi geçmiş varliginin, kendi özlük savının ta kendisini çürüttüğünü açıkça gösterir.
Özel mülkiyet, [yani de Eger çift sayfalar devrimci hareket, deneysel oldugu kadar kuramsal temelini-ç.] İktisat hareketi 'içinde buluyorsa met devrimci hareketin zorunluluğu kolayca anlaşılabilir.
Apansız duyulur met Maddi Özel mülkiyet, yaşamın duyulur Maddi dışavurumudur insanal yabancılaşmış. Hareketi '-Üretim ve Tüketim, çift sayfalar geçmiş Üretim hareketinin duyulur açımlaması, yani insanın gerçekleşmesi ya da gerçekliğidir. Din, müthiş, "devlet, Hukuk, sağtöre, Bilim, sanat, vb., Tikel Üretim biçimlerinden Baska BİR Sey değildirler ve Genel Üretim yasasına uyarlar. Özel mülkiyetin olumlu kaldırılması, insanal yaşamın temellükü, demek ki çift sayfalar yabancılaşmanın olumlu kaldırılması, sonuç olarak din, müthiş, "devlet", vb. DİSİ insanın, kendi insanal, yani toplumsal varlığına dönüşü anlamına gelir. Dinsel yabancılaşma, dinsel yabancılaşma olarak, ancak Bilinç alanında, ancak insanın vicdanında Olur; AMA iktisadi yabancılaşma, GERÇEK yaşamın yabancılaşmasıdır - öyleyse kaldırılması da onu Iki yönü Birden kapsar. Çeşitli halklarda, hareketin tür kökeni, Halkin tanınmış GERÇEK yaşamının daha cok da Dış dünyada yaşanmasına, daha cok düşüncel ya da GERÇEK Yaşam olmasına bağlıdır ya bilinçte. Komünizm tanrıtanımazlık ile Birlikte araçsız (sayfa 191) olarak başlar (Owen). Tanrıtanımazlık, başlangıçta, henüz komünizm olmaktan cok uzaktadır, nasil ki yanıma tanrıtanımazlığın henüz daha cok BİR soyutlama olması hazırsındır. Tanrıtanımazlığın insan sevgisi demek ki başlangıçta soyut felsefi insan sevgisinden Baska BİR Sey değildir, komünizmin insan sevgisi imkb, araçsız GERÇEK ve doğrudan doğruya eyleme (Wirkung) yönelmiştir.
Olumlu olarak kaldırılmış Özel mülkiyet varsayımında, insanın insanı, kendini ve öteki insanı nasil ürettiğini; bireyselliğin dolayımsız etkinliğinin ürünü olan nesnenin, nasil aynı zamanda onun öteki insan Click kendi öz varlığı, öteki insanın varlığı ve öteki insanın onun Click varlığı da olduğunu görmüş bulunuyoruz. [ 8] Ama, aynı biçimde, EMEK gereci Olsun özne olarak insan Olsun, hareketin sonucu oldugu kadar) noktasıdırlar da (ve Özel mülkiyetin tarihsel zorunluluğu da, ISTE onların met çıkış Noktası olmaları gereğine dayanır çıkış. Demek ki, toplumsal özlük, çift sayfalar hareketin Genel özlüğüdür; toplumun kendisi insan olarak insanı ürettiği hazırsındır, o da insan tarafından üretilmiştir. [9] Etkinlik ve yararlanma, Köken'in türleri bakımından oldugu kadar, İçerikleri bakımından da toplumsaldırlar; toplumsal etkinlik ve toplumsal yararlanmadırlar. Doğanın insanal Ozu, ancak toplumsal insan Click sözkonusudur; çünkü Doğa ancak toplumda onun Click insan ile bağ olarak, öteki Click onun ve onun Click ötekinin varoluşu olarak, insanal ve gerçekliğin dirimsel öğesi olarak vardır; Doğa, onun Click ancak toplumda kendi öz insanal varoluşunun temelidir . Onun doğal varoluşu ancak toplumda onun Click kendi insanal varoluşudur ve Doğa ancak toplumda onun Click insan durumuna gelmiştir. Öyleyse, Toplum, insanın Doğa ile Özsel birliğinin tamamlanması, doğanın GERÇEK dirilişi, (sayfa 192) insaınn eksiksiz doğalcılığı ve doğanın eksiksiz insancılığıdır.
[VI] Ortaklaşa etkinlik ve ortaklaşa yararlanma, yani kendilerini doğrudan doğruya öteki coğ ile GERÇEK Toplum biçiminde gösterip doğrulayan etkinlik ve yararlanma, onu ne kadar toplumsallığın met dolayımsız dışavurumunun, onların içeriklerinin özüne dayanmış ve met içeriğin uydurulmuş bulunduğu yerlerde görülürlerse de, toplumsa etkinlik ve toplumsal yararlanma hic BİR Zaman sadece araçsız, ortaklaşa BİR etkinlik ve araçsız ortaklaşa BİR yararlanma biçimi Altında varolamazlar.
Ama etkinliğim Bilimsel vb Benim Hatta. İMKB, ve ben yanıma etkinliğe başkaları ile dolaysız ortaklık biçiminde cok Seyrek girişebilsem safra, insan olarak davrandığım Click toplumsal sayılırım. Sadece etkinliğimin gereci-düşünürün kendi etkinliğini sayesinde yürüttüğü dil hazırsındır-Bana toplumsal Ürün olarak verilmekle kalmamıştır, AMA Benim kendi öz varoluşum da toplumsal etkinliktir; sonuç olarak kendimi getirdiğim durum da, Toplum Click ve toplumsal Varlık olarak kendimin bilinci ile kendimi getirdiğim durum da toplumsal etkinliktir .
Benim Evrensel bilincim, GERÇEK ortaklığın, toplumsal örgütün yaşayan biçimi oldugu şeyin kuramsal biçiminden Baska BİR Sey değildir; Oysa günümüzde Evrensel Bilinç GERÇEK yaşamın BİR soyutlamasıdır, ve yanıma nitelikle, onun karşısına düşman olarak dikilir. Demek ki, Benim Evrensel bilincimin-Evrensel Bilinç olarak-etkinliği, toplumsal Varlık olarak Benim kuramsal varoluşumdur da.
"Toplum" u birey karşısında BİR soyutlama olarak yeniden saptamaktan özellikle kaçınmak Gerek. Birey, toplumsal varlıktır. Yaşamının belirtisi-Hatta başkaları ile ve onlarla aynı zamanda yaşanmış ortaklaşa BİR Yaşam belirtisi dolayımsız biçimi Altında görünmese safra-demek ki, toplumsal yaşamın BİR belirti ve BİR olurlanmasıdır. Bireysel separate (sayfa 193) yaşamın varoluş biçimi türsel yaşamın daha tikel ya da daha Genel BİR biçimi olmasına, ve türün yaşamı daha tikel ya da daha Genel BİR bireysel separate Yaşam olmasına-ve zorunlu olarak Boyle olmasına karşın-, insanın bireysel separate yaşamı ile türsel yaşamı birbirinden Ayri şeyler değildir.
Türsel Bilinc olarak insan kendi GERÇEK toplumsal yaşamını olurlar ve kendi GERÇEK varoluşunu düşüncede yinelemekten Baska BİR Sey yapmaz; tıpkı türsel varlığın, tersine, kendini türsel bilinçte doğruladığı ve kendi evrenselliği içinde, düşünen Varlık olarak, kendisi Click (soi pour) oldugu hazırsındır.
İnsan-demek ki hangi derecede olursa Olsun tikel BİR birey ve tikelliği ONU BİR birey ve GERÇEK bireysel separate BİR toplumsal Varlık durumuna getirir-demek ki BİR o kadar da bütünselliktir, düşünsel bütünsellik, varoluşun hayranlıkla seyri ve GERÇEK zevki toplumsal, ya da yaşamın insanal ya gerçeklikte belirtilerinin bütünselliği olarak varolan, düşünülmüş ve duyulmuş toplumun kendisi Click varoluşu.
Demek ki düşünce ile Varlık gerçi birbirinden ayrıdırlar, AMA aynı zamanda birarada BİR Birlik oluştururlar.
Ölüm, türün belirli birey üzerindeki kati yürekli utkusu hazırsındır görünür ve onların birliğini yalanlıyora Benzer; AMA belirli birey, belirli BİR türsel varlıktan Baska BİR Sey değildir, ve boyle oldugu Click de ölümlüdür.
([10] 4. Nasil ki Özel mülkiyet, insanın hem kendi kendisi Click nesnel, hem de aynı zamanda tersine Yabancı ve insanal-olmayan BİR nesne durumuna gelmesi, yaşamının belirtisinin yaşamının yabancılaşması, gerçekleşmesinin gerçeklikten yoksunlaşması, Yabancı BİR gerçeklik olması olgusunun duyulur dışavurumundan Baska BİR Sey değilse, Özel mülkiyetin olumlu kaldırılması, yani insanal Yaşam ve insanal varlığın, nesnel insanların, insanal yapıtların, (sayfa 194) Click ve coğ tarafından duyulur temellükü de, tıpkı öyle, sadece tuz, dolayımsız yararlanma anlamında, sadece Sahip OLMA, malik OLMA anlamında anlaşılmalıdır coğ. İnsan kendi Evrensel varlığını Evrensel BİR biçimde, demek ki bütünsel insan olarak temellük Eder. Dünya ile insanal ilişkilerinin herbiri, görme, işitme, koklama, tat alma, düşünme, Seyir, duygu, irade, etkinlik, sevgi, Uzun sözün kısası bireyselliğinin çift sayfalar örgenlikleri, kendi biçimleri içinde, apansız toplumsal örgenlikler olan örgenlikler hazırsındır, [VII] nesnel davranışları ya da nesne ile ilişkilerinde, nesnenin temellükü, insanal gerçekliğin temellüküdürler; nesne ile İlişkileri, insanal gerçekliğin belirtisidir; [3 *] insanal etkinlik ve insanal acıdır met; çünkü, insanal anlamda kavrandığında, ACI, insanın kendinden duyduğu zevktir.
Özel mülkiyet bizi öylesine alıklaştırmış ve sınırlı kılmıştır ki, Bir nesne ancak ona malik olduğumuz, demek ki [o nesne] Bizim Click sermaye 'olarak varolduğu, ya da Bizim tarafımızdan araçsız Sahip olunduğu, yenildiği, içildiği, giyildiği, içinde oturulduğu vb., Kısacası Bizim tarafımızdan kullanıldığı Zaman bizimdir,-her ne kadar Özel mülkiyet sırası geldiğinde Sahip olmanın kendisinin BÜTÜN BU dolaysız gerçekleşmelerini ancak Geçim Araçları olarak etkisi içine alır, Özel mülkiyet yaşamı, Emek ve sermayeleştirme imkb de her ne kadar bunların Araç hizmeti gördüğü Yaşam ve.
ki BÜTÜN BU fizik ve entelektüel duyular yerine, demek, BÜTÜN BU duyuların Yalın yabancılaşması, malik OLMA duyusu belirmiştir. İnsanal Varlık, kendinden yola çıkarak kendi İÇ zenginliğini doğurmak Click met mutlak yoksulluğa indirgenmeliydi. (Malik OLMA Kategorisi uzerine, 21 Yaprak'taki Hess'e Bakınız. [11]) (sayfa 195)
Özel mülkiyetin kaldırılması, demek ki, BÜTÜN insanal duyuların ve BÜTÜN insanal niteliklerin bütünsel kurtuluşudur; AMA o [Özel mülkiyetin kaldırılması-ç.] Met duyular ve met nitelikler öznel bakımdan oldugu kadar nesnel bakımdan da insanal duruma geldikleri içindir ki, ISTE BU kurtuluştur. Göz, insanal Göz durumuna gelmiştir, tıpkı nesnesinin de, insandan gelen ve insana yönelmış toplumsal, insanal BİR nesne durumuna gelmiş bulunması hazırsındır. Demek ki, duyular, kendi praxis'lerinde doğrudan doğruya kuramcı durumuna gelmişlerdir. Onlar nesne ile nesne Click ilişkilidirler, AMA nesnenin kendisi, kendi kendisine ve insana [4 *] nesnel insanal BİR ilişkidir ve tersi de böyledir. Gereksinme ve zevk bundan ötürü kendi bencil doğalarını yitirmişlerdir ve Doğa da kendi Yalın yararlılığını yitirmiştir, çünkü yararlılık insanal yararlılık durumuna gelmiştir.
Aynı biçimde öteki insanların duyuları ve yararlanması da Benim kendi temellüküm durumuna gelmişlerdir. Ayşe dolayımsız örgenlikler dışında, demek ki Toplum biçimi Altında toplumsal örgenlikler kurulur; böylece, örneğin ötekiler ile doğrudan doğruya ortaklık biçiminde etkinlik vb., Benim yaşamımın BİR belirti örgenliği ve insanal yaşamın BİR temellük (sayfa 196) biçimi durumuna gelmiştir.
Beğenilen olmayı denedim Bilir ki, Göz insanal-olmayan Kaba gözden Baska türlü Görür insanal, Kulak Kaba kulktan Baska türlü işitir insanal, vb ..
Görmüş bulunduğumuz hazırsındır, insan kendini kendi nesnesi içinde, sadece met nesnenin onun Click insanal nesne ya da nesnel nesne durumuna gelmesi koşulu ile, yitirmez. Varlık İhtisas Grubu da ancak, nesne onun Click toplumsal BİR nesne, o kendisi Click toplumsal Bir, Toplum onun Click met nesnede Varlık durumuna geldiği Zaman olanaklıdır.
Öyleyse, Bir yandan, toplumda Her Yerde nesnel gerçeklik insan Click Özsel insanal güçler gerçekliği, gerçeklik ve bunun sonucu insanın kendi öz Özsel güçlerinin gerçekliği durumuna geldiği ölçüde, çift sayfalar nesneler onun Click kendi kendisinin nesnelleşmesi, onun bireyselliğini doğrulayan insanal ve gerçekleştiren nesneler, kendi nesneleri durumuna gelirler, yani o kendisi nesne durumuna gelir. Nesneler ne biçimde onun nesneleri olurlar; met, nesnenin doğası ile Buna karşılık düşen Özsel gücün doğasına bağlıdır; çünkü olurlamanın tikel, GERÇEK biçimini oluşturan Sey, ISTE BU ilişki belirleniminin ta kendisidir. BİR nesne, Göz Click, Kulak Click olduğundan Baska türlü algılanmıştır ve Göz nesnesi Kulak nesnesinden Baska BİR nesnedir. Onun Özsel gücün tikelliği, onun tikel özünün, öyleyse tikel nesnelleşmesi biçiminin, nesnel, Gerçek, yaşayan varliginin da ta kendisidir. Demek ki, insan, kendini nesnel dünyada, [VIII] sadece düşüncede Aliyormusun, AMA BÜTÜN duyular ile de olurlar. [12]
OTE yandan met işleri öznel olarak alırsak: insanın (sayfa 197) insanın müzik duygusunu uyandıran Sey, İlkin müziktir; müzikçi olmayan Kulak Click, tr Güzel müzik hic BİR anlam taşımaz, [13] BİR nesne [Aliyormusun] dir, çünkü Benim nesnem ancak Özsel güçlerimden birinin doğrulanması olabilir, öznel yeti olarak kendisi Click neyse öyleyse Benim Özsel gücüm, o da Benim Benim Click ancak o olabilir, çünkü Benim Click BİR nesnenin anlamı (onun ancak kendisine karşılık düşen BİR duyu Click anlamı vardır) Benim duyumun uzandığı makyajını kadar uzanır . [14] Toplumsal insanın duyuları, toplumsal-olmayan insanınkilerden ISTE BU nedenle başkadırlar; ancak insanal özün nesnel olarak açılmış zenginliği sayesindedir ki, insanın öznel duyma yetisinin zenginliği İlkin ya da üretilmiştir [met sayededir ki-ç ya geliştirilmiş.] BİR Kulak müzikçi Olur, Bir Göz biçim güzelliğini Görür, duyular insanal zevke elverişli hale gelir kısacası, kendilerini insanın Özsel güçleri olarak olurlayan duyular olurlar. Çünkü sadece bes duyu Aliyormusun, AMA cicili bicili duyular, Pratik duyular (İstek, sevgi vb.) Denilen duyular da, insanal duyu kısacası, duyuların insanlığı, ancak kendi nesnelerinin varoluşu, insanallaştırılmış Doğa sayesinde oluşurlar. Bes duyunun oluşması, çift sayfalar geçmiş tarihin işidir. Henüz Kaba Pratik gereksinmenin tutsağı bulunan duyunun, ancak sınırlı BİR anlamı vardır.) Açlıktan Olen insan Click, yiyeceğin insanal biçimi Aliyormusun, AMA sadece yiyecek olarak soyut varlığı vardır; o, pekala en Kaba biçimi Altında bulunabilir ve met Beslenme etkinliğinin, hayvanal Beslenme etkinliğinden ne bakımdan ayrıldığı söylenemez. Kaygı ve yoksulluk içindeki adam tr Güzel oyun karşısında safra duyusuzdur; maden tecimi Yapan Biri, madenin güzelliği ya da kendine Özgü doğasını Aliyormusun, AMA sadece tecimsel değeri Görür; madenbilimsel duyusu yoktur onun. Demek ki, insanal özün nesneleşmesi, (sayfa 198) kuramsal bakımdan oldugu kadar Pratik bakımdan da, insan duyusunu insanal kılmak Click oldugu kadar, insan ve Doğa özünün çift sayfalar zenginliğine karşılık düşen insanal duyuyu yaratmak Click de zorunludur.
(Kurulmaya başlayan Toplum, olarak gereci nasil bulursa Özel mülkiyetin ve onun zenginlik ve yoksulluğunun-Maddi ve cicili bicili zenginlik ve yoksulluk-hareketi 'ile met kuruluş Click gerekli çift sayfalar, kurulmuş bulunan Toplum da, kendi Spor Şube Müdürlüğü Sürekli gerçekliği, varliginin BÜTÜN BU zenginliği ile Birlikte insanı, Zengin insanı, Evrensel ve derinden derine gelişmiş duyularla bezenmiş insanı öyle üretir.)
Öznelcilik ile nesnelciliğin, tinselcilik ile maddeciliğin, etkinlik ile etkinsizliğin kendi Karşı-olumlarını, ve dolayısıyla met türden karşıtlar olarak varoluşlarını, nasil ancak Toplum Durumu içinde yitirdikleri görülüyor; (kuramsal Karşı-olumların kendilerinin çözümünün, nasil ancak Pratik BİR biçimde, insanların Pratik enerjisi ile olanaklı oldugu, öyleyse çözümlerinin hic BİR Zaman sadece Bilinc isi Aliyormusun, AMA ONU felsefenin sadece kuramsal BİR olduğunu kavramış olarak bulunduğu Click çözemediği GERÇEK BİR dirimsel olduğunu oldugu da görülüyor ... )
(Sanayi Tarihi ve sanayiin yapılaşmış nesnel varoluşunun, nasil Özsel insanal güçlerin, nasil somut olarak varolan insan, şimdiye kadar,-yabancılaşma içinde hareket edildiğinden-Özsel güçlerinin gerçekliği ve türsel insan etkinliği olarak, ancak insanın Evrensel varlığı, din, ya da Evrensel soyut Ozu içindeki Tarih (Siyaset, sanat, Edebiyat, vb.) tasarlanabildiği Click, insanın Ozu ile bağlantısı içinde Aliyormusun, AMA onun Zaman tuz dışsal BİR yararlılık bağlantısı bakımından tasarlanmış, somut olarak varolan insan ruhbiliminin Açık Kitabı oldukları görülür. [IX] Günlük Maddi sanayi içinde (-şimdiye kadar çift sayfalar irsanal etkinlik, Emek, öyleyse sanayi, kendi kendine yabancılaşmış BİR etkinlik Olmuş olduğuna edat met sanayi, sözkonusu Genel hareketin BİR Parçası (sayfa 199) olarak tasarlanabildiği kadar met hareketin kendisi de becerinin tikel BİR Parçası olarak tasarlanabilir-), karşımızda, somut, Yabancı, yararlı nesneler biçimi Altında, yabancılaşma biçimi Altında, nesnelleşmiş insanın Özsel güçlerini görürüz. Ayşe kitabın, yani tarihin en somut biçimde varolan, en anlaşılabilir parçasının kendisi Click Kapalı kaldığı BİR ruhbilim, GERÇEK BİR Bilim, İçerik bakımdan gerçekten Zengin BİR durumuna gelemez Bilim.) Kısacası, yükseklerden bakarak, insanal emeğin met Büyük parçasını BİR Yana bırakan, insanal ve etkinliğin BÜTÜN BU açılmış zenginliği, ona belki tek sözcükle: "gereksinme", "Kaba gereksinme" den Baska BİR Sey söylemedikçe, eksikliklerinin bilincinde olmayan BİR Bilim uzerine ne düşünmeli?
Doğa Bilimleri engin BİR etkinlik göstermiş, ve durmadan büyüyen BİR gereci kendi Gereçleri yapmışlardır. Bununla Birlikte, becerileri felsefeye ne kadar Yabancı kalmışlarsa, Felsefe de onlara o kadar Yabancı kalmıştır. BİR anlık birlikleri> imgeleme yetisinin BİR yanılsamasından Baska BİR Sey değildi. [15] İstek Vardi, AMA yetenekler eksikti. Tarihçiler safra Doğa bilimlerine, ancak arada Bir, ancak bazı Büyük buluşların açıkladıkları bilgilerin, yararlılığın BİR gelişme uğrağı olarak iletmede bulunurlar. Ama sanayi yoluyla, Doğa Bilimleri insanal yaşama Pratik olarak BİR o kadar karışmış ve ONU dönüştürmüş, ve doğrudan doğruya insandışılaştırmayı tamamlama durumunda kalmalarına karşın, insanal kurtuluşu hazırlamışlardır. Sanayi, doğanın, ve bunun sonucu Doğa bilimlerinin, insan ile GERÇEK tarihsel ilişkisidir; demek ki Eger insanın Özsel güçlerinin dışrak (exotérique) BİR açınlanması olarak kavranırsa, doğanın insanal Ozu ve insanın doğal Ozu de kavranır; sonuç olarak Doğa Bilimleri soyut olarak Maddi ya da daha dogrusu idealist yönelimlerini yitirecek ve insanal bilimin temeli olacaklardır, daha (sayfa 200) şimdiden-yabancılaşmış BİR biçim Altında da öndeydi-gerçekten insanal yaşamın temeli durumuna gelmiş bulundukları hazırsındır; Yaşam Click BİR Temel ve Bilim Click BİR Baska Temel vardır demek, daha tip Anda BİR yalandır. (İnsanal Tarih içinde oluş durumundaki Doğa-insanal toplumun Doğuş belgesi-insanın GERÇEK doğasıdır, öyleyse sanayiin oluşturduğu biçimdeki Doğa, yabancılaşmış BİR biçim Altında da öndeydi, insanbilimsel (anthropologique) doğadır.) Duyulur Dünya (BKZ: Feuerbach) çift sayfalar bilimin temeli olmalıdır. [ 16] Bilim ancak hem duyulur de somut gereksinme ikili biçimi Altında duyulur dünyadan yola çıktığı samandır ki-demek ki Bilim Eger doğadan yola çıkarsa-GERÇEK bilimdir ve hem Bilinc. Tum Tarih, "insan" IN duyulur Bilinc nesnesi ve "insan olarak insan" gereksinmesini [somut doğal] gereksinme durumuna dönüştürmeye (geliştirmeye) [17] yaramıştır. Tarihin kendisi Doğa tarihinin, doğanın insan durumuna dönüşmesinin GERÇEK BİR parçasıdır. Daha Gale, insan biliminin Doğa bilimlerini kapsayacağı hazırsındır, Doğa Bilimleri de insan bilimini kapsayacaklardır: Sadece BİR TEK Bilim olacaktır.
[X] İnsan, Doğa bilimlerinin dolayımsız nesnesidir; [18] çünkü insan Click dolayımsız duyulur Doğa doğrudan doğruya (sayfa 201) insanal duyulur dünyadır (özdeş deyim); met duyulur Doğa, onun Click araçsız biçimde somut olarak varolan öteki insandır; çünkü onun kendi Öz duyulur Dünyası, ancak öteki insan sayesinde onun kendisi Click insanal duyulur dünyadır. Ama Doğa da insan biliminin dolayımsız nesnesidir. İnsanın tür nesnesi-insan-duyulur Dünya olan doğadır, ve insanın tikel ve somut Özsel güçleri, kendi nesnel gerçekleşmelerini ancak doğal nesnelerde bulduklarından, kendinin bilincine de ancak Genel olarak doğabiliminde varabilirler. Düşünce öğesinin ta kendisi, düşüncenin dirimsel belirtisinin öğesi olan dil, somut niteliktedir. Doğanın toplumsal gerçekliği insanal doğal Bilimler ya da doğal insan Bilimleri özdeş deyimlerdir ile.
(Zengin insan ile Zengin insanal gereksinmenin, Ekonomi politiğin zenginlik ve yoksulluğunun yerini nasil aldıkları görülüyor. Zengin insan, aynı zamanda BİR insanal dirimsel belirti bütünselliği gereksinmesi bulunan insandır da. kendinde içsel zorunluluk olarak Kendi öz gerçekleşmesi, gereksinme olarak varolan insan. İnsanın sadece zenginliği Aliyormusun, AMA yoksulluğu da-sosyalizmde-aynı toplumsal BİR anlam kazanır insanal ve bunun sonucu derecede. Yoksulluk insanlara en Büyük zenginliği, [yani-ç.] Öteki insanı, Bir gereksinme olarak duyuran edilgin bağdır. Nesnel özün bendeki adlandırması, Benim Özsel etkinliğimin duyulur patlak verişi, böylece Benim varlığımın etkinliği durumuna gelen tutkudur. [19]) (sayfa 202)
5 ° BİR Varlık, ancak kendi kendisinin efendisi oldugu Andan sonradır ki, kendini bağımsız olarak görmeye başlar, ve o, ancak kendi varoluşunu kendine borçlu oldugu zamandır ki, kendi kendisinin efendisidir. BİR başkasının kayrası ile yaşayan BİR insan, kendini bağımlı BİR Varlık olarak Görür. başkasına borçlu bulunmakla kalmayıp Ama ben, sadece yaşamımın bakımını Bir, ayrıca Eger yaşamımı da o yaratmış, yaşamımın kaynağı da o Olmuş bulunuyorsa, tamamen BİR başkasının kayrası ile yaşıyorum, ve yaşamım, Eğri Benim kendi öz yapıtım değilse, zorunlu olarak kendi dışında sözde BİR temele Sahip demektir. Ayşe nedenle, yaratma, Halk bilincinden kovulması cok Güç BİR fikirdir. şeydir Doğa ile insanın kendi başlarına varoldukları olgusu, onun Click kavranılmaz BİR; çünkü met Olgu Pratik yaşamın çift sayfalar apaçıklıklarına ters düşer.
DÜNYANIN yaradılışı [inancı-ç] géognoise ile, yani kürenin oluşmasını, DÜNYANIN oluşunu BİR süreç, Bir kendi-kendini-oluşturma süreci olarak tasarlayan Bilim tarafından iyiden iyiye sarsılmıştır. Kendiliğinden üretme, yaratma kuramının tek Pratik çürütülmesidir.
Oysa, yalıtık bireye, Aristo'nun söylemiş bulunduğu şeyi söylemek gerçi kolaydır: "Sen Baban ile Annen tarafından dünyaya getirildin, sende insanı üretmiş bulunan Sey, demek ki Iki insanın çiftleşmesi, demek ki insanların cinsel BİR eylemidir." Öyleyse insanın yaşamını, fizik bakımdan safra insana borçlu bulunduğunu görüyorsun. Oyleyse gözünü sadece BİR sözlük, uzerine, babamı dünyaya kim getirdi, onun Büyük babasını dünyaya kim getirdi? ... vb. diye kendine sorular sormakta Devam ettiğin sonsuz dizi uzerine dikmemelisin. Ayşe dizide somut olarak gözle görülür olan ve çoğalmada insanın kendi kendini yinelemesi, öyleyse insanın hep özne kalması sonucunu veren çevrimsel hareketi 'de görmelisin. Ama sen su yanıtı vereceksin: Eger ben yanıyordu met çevrimsel hareket üzerinde uzlaşırsam, sen de benimle, (sayfa 203) Bana: tip insanı ve Genel olarak doğayı kim yarattı? sorusunu sordurmaya kadar götüren dizi üzerinde uzlaş. Sana ancak su yanıtı verebilirim: dolaşmam sorun, Bir soyutlama ürününün ta kendisi. Kendine met soruya nasil vardığını sor; kendine dolaşmam sorunun, saçma oldugu Click yanıtlayamadığım BİR Görüş noktasından yola çıkarak sorulup sorulmadığını sor. Kendine met dizinin usa-Uygun BİR düşünce Click böylece varolup olmadığıni sor. Sen Doğa ile insanın yaradılışı sorusunu sorduğuna Gore, insanı ve doğayı soyutluyorsun demektir. Onları varolmayan şeyler olarak koyuyor, AMA gen de sana varolduklarını tanıtlamamı istiyorsun. O Zaman sana şöyle derim: Soyutlamanı BİR Yana bırak, sorduğun soruyu da BİR Yana bırakacaksın, YÖK Eger soyutlamanda direnmek istiyorsan, tutarlı ol, ve insan ile doğayı varolmayan şeyler olarak düşünmene karşın [XI] düşündüğüne de gen, kendin de Doğa ve insan olduğuna Gore, o Zaman kendi kendini varolmayan Sey olarak düşün. Düşünme, Bana Soru sorma; çünkü düşündüğün ve Bana Soru sorduğun Anda, doğanın ve insanın varlığını soyutlama biçiminin hic BİR anlamı kalmıyor. Yoksa her şeyi hiçlik olarak koyacak, ve sen kendin Olmak isteyecek kadar bencil mısın?
Bana şöyle yanıt verebilirsin: Ben, doğanın vb. hiçliğini koymak kurtulurken, ben, sana. onun Doğuş belgesi sorusunu soruyorum, anatomiciyi Kemikli yapılışlar vb. üzerinde sorguya çektiğim hazırsındır.
Ama, sosyalist insan Click, Evrensel Tarih adi verilen şeyin tümü, insanın insanal Emek tarafından oluşturulmasından, doğanın insan Click oluşundan Baska BİR Sey değildir; öyleyse o, kendisinin kendisi tarafından oluşturulmasının, kendi doğum sürecinin Açık ve çürütülmez kanıtına sahiptir. Eger insan ve doğanın Özsel gerçekliği, Eğri insan Click doğanın varoluşu olan insan ve insan Click insanın varoluşu olan Doğa BİR Olgu, somut, apaçık BİR Sey durumuna gelmişlerse, Yabancı BİR Varlık, doğanın ve insanın üstüne konmuş (sayfa 204) BİR Varlık sorunu-bu sorun, Doğa ile insanın özselsizliğinin (inessentialité) itirafını içerdiğinden-Pratik bakımdan olanaksız BİR duruma gelmiştir. Tanrıtanımazlık met ikincil şeyi yadsıdığı ölçüde, artik anlamsızdır; çünkü tanrıtanımazlık Tanrının yadsınmasıdır ve met yadsıma ile o insanın varoluşunu koyar, AMA sosyalizm olarak sosyalizmin artik met Orta terime gereksinmesi yoktur. O, öz olarak insanın ve doğanın kuramsal ve Pratik bakımdan duyulur bilincinden yola çıkar. O insanın artik Orta aracıyla dinin kaldırılması olmayan olumlu kendinin bilincidir Terim, tıpkı GERÇEK yaşamın, insanın, artik Orta Terim aracıyla Özel mülkiyetin kaldırılması olmayan olumlu gerçekliği, [yani-ç.] Komünizm olması hazırsındır. Komünizm, olumluyu, yadsımanın yadsınması olarak koyar, öyleyse o insanın Kurtuluş ve kendini onarımının GERÇEK uğrağı, tarihin gelecekteki gelişmesi Click zorunlu uğraktır. Komünizm, Yakın geleceğin zorunlu biçimi ve enerjetik ilkesidir, AMA komünizm olarak komünizm, insanal gelişmenin eregi - insanal toplumun biçimi değildir. (Sayfa 205)


[ÖZEL MÜLKİYET REJİMİNDE VE SOSYALİZMDE
İNSANAL GEREKSİNMELERİN ANLAMI.
SAVURGAN ZENGİNLİK İLE Sina ZENGİNLİK ARASINDAKİ Ayrım.
BURJUVA TOPLUMDA İŞBÖLÜMÜ]


[XIV] 7 ° Sosyalizmde insanal gereksinmelerin zenginliğinin ne anlam kazandığını ve, bunun sonucu, Yeni BİR Üretim biçimi ile Yeni BİR Üretim nesnesinin ne anlam kazandıklarını görmüş bulunuyoruz: insanın Özsel gücünün Yeni BİR belirtisi ve insanal özün Yeni BİR zenginleşmesi. Özel mülkiyet çerçevesinde, şeyler ters BİR anlam kazanırlar. yararlanma Her insan, öteki Click, ONU Yeni BİR özveriye zorlamak, Yeni BİR bağımlılık içine sokmak ve Yeni Bir, ve bunun sonucu iktisadi yıkım biçimine götürmek üzere, Yeni BİR gereksinme yaratmaya çalışır. Beğenilen olmayı denedim, onda kendi bencil gereksinmesinin doyumunu bulmak Click, öteki insanları Egemenlik altına alan Yabancı BİR Özsel Güç yaratma ardında KOŞAR. Nesneler (sayfa 206) yığını ile Birlikte, demek ki, Yabancı varlıkların insanın uyruğu bulunduğu de büyür karşılıklı aldatma ve karşılıklı soygunu daha da pekiştirir onu Yeni Ürün met ve egemenliği. İnsan insan olarak BİR o kadar yoksullaşır, düşman varlığa Egemen Olmak Click BİR o kadar paraya gereksinme Duyar, ve parasının erkliği de Üretim hacmi ile tastamam ters orantılı olarak düşer, yani paranın erkliği arttığı ölçüde, onun yoksulluğu da artar. - Demek ki, para gereksinmesi, Ekonomi Politik tarafından üretilen GERÇEK gereksinme ve onun ürettiği tek gereksinmedir. Paranın niceliği gitgide onun tek ve erkli özgülüğü durumuna gelir; her şeyi kendi soyutlamasına indirgediği hazırsındır, kendi öz hareketi 'içinde kendini de Nikel BİR varlığa indirger. Ölçü yokluğu ve ölçüsüzlük onun GERÇEK ölçüsü durumuna gelirler.
- Öznel düzeyde de yanıma kendini, Bir yandan ürünlerin ve gereksinmelerin genişlemesinin, türetici ve durmadan insanlık-DİSİ, incelmiş, doğaya Karşı ve düşsel istekleri hesaplamakta olan Kole durumuna gelmesinde gösterir - Özel mülkiyet Kaba gereksinmeyi insanal gereksinme durumuna dönüştürmeyi bilmez; imgelem, keyfe bağlılık, yelteklik (caprice) onun idealizmidir, ve [hic-ç.] BİR harem Agasi, efendisini, Sina harem ağasından, [yani-ç.] üreticiden daha Büyük BİR bayağılıkla koltuklamaz ve ustalıkla göze girmek Click, düzenbazlıkla para kazanmak ve cok hıristiyanca sevdiği komşusunun cebinden mangır çekmek Click, ondan daha pis araçlarla efendisinin körelmiş yeteneklerini uyandırmaya çalışmaz. - (Her Ürün, ötekinin varliginin parasının çekilmeye çalışıldığı BİR yemdir; onu GERÇEK ya da olanaklı gereksinme, sineği ökseye çekecek olan BİR güçsüzlüktür: - insanın toplumsal özünün Evrensel sömürüsü, tıpkı eksikliklerinden herbiri hazırsındır, cennet ile BİR bağ, insan yüreğinin Rahibe Açık olan BİR köşesidir; ona gereksinme, komşuya en Sevimli BİR biçimde yaklaşmak, ve ona şöyle demek Click BİR fırsattır: Sevgili dostum, dolaşmam Click zorunlu olan şeyleri (sayfa 207) sana vereceğim; Kurtulmalıyız olmazsa olmaz [20] koşulunu biliyorsun; seni Bana bağlayan antlaşmayı hangi mürekkeple imzalayacağını biliyorsun; ben sana BİR zevk sağlarken seni kazıklayacağım). Sınai harem Agasi, insanın en pis heveslerine katlanır, onun gereksinmesi ile onun arasında Aracılık yapar, ondaki Hasta istekleri uyandırır, daha Gale met aracılıkların ücretini require üzere, onun kusurlarını gözetir.
dönüşü üreterek kendini gösterir - Ayşe yabancılaşma OT yandan, Bir yanda gereksinmelerin ve onları Karşılama araçlarının aşırı inceliğini, OT yanda gereksinmenin tam, Kaba ve soyut yalınlığı olan hayvanca BİR yabanıllığa; ya da daha dogrusu, o, karşıt anlamı ile Birlikte kendi kendini yeniden doğurmaktan Baska BİR Sey yapmaz. Temiz hava gereksinmesi safra İşçi Click BİR gereksinme olmaktan çıkar; insan, inine döner, AMA o birsey uygarlığın bulaşıcı ve pis kokulu soluğu ile bozulmuştur ve artik orada, ancak, onun Gün ondan kaçabilecek, Eğri parasını ödemezse her Gün atılabileceği Yabancı BİR erklik olarak, [ XV] güvenilmez BİR biçimde Yaşar. Onun met ölüm evini ödemesi gerekir. Ahileus'da Prometheus'un yabanılı insana dönüştürmesini sağlamış bulunan en Büyük armağanlardan Biri olarak gösterdigi Işık evi, İşçi Click öyle olmaktan çıkar. Işık, hava, vb., Ya da en ilkel hayvanal temizlik, insan Click BİR gereksinme olmaktan çıkarlar. Pislik met durgunluk, insanın met kokuşması, uygarlığın met (sözcük anlamında) çirkef kuyusu, onun Yaşam öğesi durumuna gelir. Eksiksiz ve doğaya Karşı savsama, çürümüş Doğa yaşamının öğesi durumuna gelir. Duyularımın hic Biri, sadece insanal yönü Altında Aliyormusun, AMA insanlık-DİSİ, yani hayvanaldan da daha iyi yönü Altında safra, yoktur artik. İnsanal emeğin en Kaba biçimlerinin (ve aletlerinin) Geri geldikleri görülür: Romalı kölelerin değirmentaşı, [21] birçok (sayfa 208) İngiliz işçisi Click Üretim biçimi, varoluş biçimi durumuna gelmiştir. İnsanın insanal gereksinmeleri olmaması yetmez, ortadan kalkarlar de hayvanal gereksinmeler. İrlandalı artik Yeme gereksinmesinden, ve üstelik kızarmış Yeme, kötüsünden en ve Hatta, Domuz patatesi Yeme gereksinmesinden Baska BİR Sey bilmez. Onu sanayi kentinde daha şimdiden Küçük BİR İrlanda var Fransa'nın Ama İngiltere ve. Yabanıl Olsun, hayvan Olsun, HIC değilse av, hareket, vb., Login Oturum açmak gereksinmesi duyarlar. -Makinenin, çalışmanın yalınlaştırılması, henüz oluşma aşamasında bulunan insanı, henüz hic gelişmemiş bulunan insanı-Çocuk-İşçi durumuna dönüştürmek Click kullanılmıştır, Oysa İşçi yüzüstü bırakılmış BİR Çocuk durumuna gelmiştir. Makine, güçsüz insanı Makine durumuna dönüştürmek Click, kendini insanın güçsüzlüğüne uyarlar (uydurur) .-
(Gereksinmelerdeki ve onları Karşılama araçlarındaki Artis, gereksinmeler ve araçlar yokluğunun doğmasına nasil yolaçar? İktisatçı (ve kapitalist: Genel olarak, deneysel işadamlarının kusurları ve Bilimsel varoluşlarından Baska BİR Sey olmayan iktisatçılara başvurduğumuz Zaman, hep deneysel işadamlarının sözünü ediyoruz) bunu şöyle kanıtlar: l ° o işçinin gereksinmesini fizik yaşamın en zorunlu ve en yoksul sürdürülmesine ve etkinliğini de en soyut vardır Mekanik harekete indirger, ve sonuç olarak şöyle der: insanın ne Baska gereksinmesi, ne Baska etkinliği, ne de Baska zevki; çünkü met yaşamı safra, o insanal Yaşam ve Varlık diye gösterir; 2 o olabilecek en yoksul yaşamı ° (varoluşu) kural olarak üstelik Evrensel kural olarak hesaplar ve: insanların Büyük yığını bakımından geçerli oldugu Click Evrensel; işçinin etkinliğini çift sayfalar etkinliğin Arı BİR soyutlaması durumuna getirdiği hazırsındır, işçiyi de duyu ve gereksinimden yoksun BİR Varlık durumuna getirir; bunun sonucu işçinin onu lüksü ona kınanacak BİR Sey, ve en soyut gereksinmeyi Asan onu Sey de-edilgin zevk ve etkinlik belirtisi olarak da öndeydi-Lüks olarak görünür. (Sayfa 209) Ekonomi Politik met zenginlik Bilimi, öyleyse aynı zamanda vazgeçme, yoksunluklar, esirgeme bilimidir de, ve gerçekten Temiz hava ya da fizik hareket gereksinmesini safra insandan esirgeyecek kadar İleri Gider. Ayşe tansıklı sanayi Bilimi çilecilik (ascétisme) bilimidir de, ve onun GERÇEK ülküsü, çileci, AMA tefeci cimri ile, çileci, AMA üretici köledir. Sağtörel ülküsü, ücretinin BİR parçasını Biriktirme Sandığına götüren işçidir, ve yanıma kendi Gözde Delice hevesi (lubie favori) Click, Hatta aşağılık BİR sanat safra bulmuştur. Büyük BİR duygululuk ile Birlikte Ayşe Delice Heves, tiyatroya taşınmıştır. Öyleyse Ekonomi Politik-din DİSİ ve tat almaya dönük yönüne karşın-GERÇEK BİR sağtörel BİR Bilim, bilimlerin en sağtörel olanıdır. Kendinden vazgeçme, yaşamdan ve çift sayfalar insanal gereksinmelerden vazgeçme, onun Baş savıdır. Ne kadar az yer, ne kadar az buz çözücü madde, ne kadar az Kitap saten alır, tiyatroya, baloya, meyhaneye ne kadar az Gider, ne kadar az düşünür,,, ne kadar az şarkı söyler, konuşur, Kılıç oynarsan, vb kuram kurar sever. , o kadar cok biriktirir, ne güvelerin ne de tozun yiyebilecekleri hazineni, sermayeni, o kadar cok artırırsın. Sen ne kadar azsan, yaşamını ne kadar az belirtirsen, o kadar çoğa Sahip olursun, yabancılaşmış yaşamın o kadar büyür, yabancılaşmış varlığından o kadar cok biriktirirsin. [XVI] İktisatçı Senden Yaşam ve insanlık olarak aldığı şeylerin yerine, para ve zenginliği koyar ve dolaşmam yapamadığın her şeyi, dolaşmam Paran yapabilir: yiyebilir, içebilir, baloya, tiyatroya gidebilir; Sanatı, derin bilgiyi, tarihsel ilginçlikleri, siyasal erkliği Sinar; YOLCULUK edebilir ; BÜTÜN bunları sana verebilir; BÜTÜN bunları saten alabilir; GERÇEK yetenektir o. Ama BÜTÜN bunlar olan onun [paranın-ç.], Kendi kendini yaratmaktan, kendi kendini saten almaktan Baska BİR olanağı yoktur; çünkü Geri Kalan efendiye sahipsem onun uşağına da sahibim demektir onu Sey onun uşağıdır ve Eger ben, ve uşağına gereksinmem yoktur. Demek ki, BÜTÜN tutkular ve çift sayfalar etkinlik, zenginlik susuzluğu (sayfa 210) içinde yokomalıdırlar. Demek ki, İşçi, tam yaşamak isteyecek kadarına Sahip olmalı, ve sadece Sahip Olmak Click yaşamayı istemelidir.)
Gerçi birsey iktisadi alanda BİR tartışma başgösterir. Birileri (Lauderdale, Malthus, vb.) Lüksü Salik verir ve tutumu kargışlar, öbürleri İMKB (Say, Ricardo, vb.) Tutumu Salik verir ve lüksü kargışlar. lüksü Emek (yani mutlak tutum) üretmek Click istediklerini, öbürleri de tutumu zenginlik Ama birinciler, yani Lüks üretmek Click istediklerini gizlemezler. Birinciler, zenginlerin tüketimini belirlemesi gereken şeyin sadece kazanç susuzluğu olmadığı romantik yanılsaması içindedirler ve zenginleşme Aracı olarak doğrudan doğruya savurganlığı göstererek kendi öz yasalarının tersini söylerler; ve öbürleri de sonuç olarak onlara, abartmalı BİR ağırbaşlılık ve Büyük BİR Ayrıntı lüksü ile, savurganlık aracıyla, Benim varlığımı artırmayıp azalttığımı tanıtlarlar; ikinciler üretimin düpedüz geçici Heves ve öykünme tarafından belirlenmiş bulunduğunu gizleme ikiyüzlülüğüne düşerler; "aşırı incelmiş gereksinmeler" i unuturlar; Tüketim olmaksızın üretilemeyeceğini unuturlar; üretimin rekabet aracıyla daha Evrensel ve daha şatafatlı olacağını unuturlar; kendileri Click nesnenin değerini kullanımın ve kullanımı derecede da modanın belirlediğini unuturlar. Sadece "yararlı" nin üretildiğini görmek gölde yüzmek isterler, AMA yararlı ürete ürete, üretimin yararsız BİR Nufus aşırılığı ürettiğini unuturlar. Savurganlık ile tutumun, zenginlik, birbirleri ile eşdeğerde olduklarını birileri de, öbürleri de unuturlar ile yoksulluğun ile yoksunluğun Lüks.
istemiyorsan (Ve sen, Eğri kendini iktisadın öğrettiklerine uydurmak istiyor, yanılsama içine düşmek, sadece Yemek vb. hazırsındır dolayımsız duyularında tutumlu olmakla kalmamalı, kendini Genel çıkarlara katılmak, acımak, güvenmek vb. hazırsındır şeylerden de esirgemelisin.)
Dolaşmam her şeyi, satılır, yani yararlı kılmalısın olan. Eger (sayfa 211) ben iktisatçıya: Bedenimi BİR başkasının isteğine bırakma, satma yoluyla para kazanırsam, iktisadi yasalara uymuş (Fransa'da fabrika işçileri, karılarının ve kızlarının fuhşunu ek ÇALIŞMA Saati olarak adlandırırlar, ki yanıma tamamıyla doğrudur), ya da dostumu Faslılara sattığım Zaman iktisada Uygun davranmamış mi Ölürüm (ve asker vb. tecimi biçimi Altında dolaysız insan satışı çift sayfalar Uygar ülkelerde görülür) diye sorarsam, o Bana su yanıtı verir: Benim yasalarıma aykırı davranmış olmazsın, AMA yeğenlerim olan sağtöre ve dinin söylediklerine dikkat et; Benim iktisadi sağtörem ile iktisadi dinimin sana Karşı söyleyecek hic BİR şeyleri YÖK, AMA ... Ama ben, o Zaman daha cok Ekonomi politiğe mi inanmalıyım, yoksa sağtöreye mi? Ekonomi politiğin sağtöresi, kazanç, Emek ve tutumdur, azla yetinirliktir ... AMA Ekonomi Politik Bana gereksinmelerimi karşılamayı SÖZ verir. Sağtörenin Ekonomi politiği bulunçta, erdemde, vb. zenginliktir, AMA Eger yaşamıyorsam nasil Erdemli olabilir, Eger hic Sey nasil iyi BİR bulunç taşıyabilirim bilmiyorsam BİR? Tum met durum, yabancılaşmanın özünde temellendirilmiştir: Onu Küre (Küre, Düzey, alan) Bana Ayri ve karşıt BİR kural uygular: sağtöre Bana Bir, ve İktisat BİR Baska kural uygular; çünkü herbiri insanın belirli BİR yabancılaşmasıdır ve herbiri [XVII] yabancılaşmış Özsel etkinliğin tikel BİR küresini TUTAR, herberi öbür yabancılaşma ile BİR yabancılaşma ilişkisi içindedir. Böylece M. Michel Chevalier, Ricardo'yu sağtöreyi BİR Yana bırakmakla kınar. Ama Ricardo, iktisadı kendi öz dili ile konuşturur. Eger İktisat sağtörel değilse, Ricardo met konuda BİR Sey yapamaz. de M. Chevalier sağtöre yaptığı ölçüde iktisadı BİR Yana bırakır, AMA Ekonomi Politik yaptığı ölçüde, sağtöreyi zorunlu olarak ve gerçekten BİR Yana bırakır. İktisadın, Eğri ayrıca keyfe bağlı, olumsal, ve bunun sonucu temelsiz ve Bilimsel özlükten yoksun değilse, Eğri yapmacık olarak önem verilmiyor, AMA Özsel olarak gözönünde tutuluyorsa, iktisadi (sayfa 212) yasaların sağtöre ile bağlantısından Baska BİR Sey olamaz: Eger met ile bağlantısı sağtöre görünmüyor, ya da daha dogrusu tersi oluyorsa, Ricardo'nun Bunda SUCU ne? Ayrıca İktisat ile sağtöre arasındaki karşıtlık BİR görünüşten Baska BİR Sey değildir ve Eğri BİR karşıtlık varsa met o karşıtlık değildir. Ekonomi Politik, sağtörel yasaları kendi biçiminde dile getirmekten Baska BİR Sey yapmaz.
(İktisat ilkesi olarak gereksinme yokluğu, kendini en Parlak biçimde iktisadın Nufus kuramında gösterir. Aşırı insan vardır. Hatta insanların varoluşu safra Arı BİR lükstür ve Eğri İşçi "sağtörel" İMKB (Mill cinsel bakımdan perhizli davranan kimseler Click kamusal kutlamalar, ve evliliğin met [ülküsel] kısırlığına Karşı yanlışlık Yapan kimseler Click de kamusal BİR kınama önerir [22] ... Sağtöre Aliyormusun mi, çilecilik öğretisi Aliyormusun mi yanıma?) üreme planında tutumlu olacaktır. İnsan kamusal BİR yıkım olarak görünür.)
Üretimin zenginler Click taşıdığı anlam, açıkça yoksullar Click taşıdığı anlamda belirir; yukarda bulunan kimselere edat met anlam kendini hep ince, eğreti kılıklı, belirsiz BİR biçimde dışavurur, görünüştür; aşağıda bulunan kimselere edat [İMKB-ç] kendini Kaba, dolaysız, içten BİR biçimde dışavurur, özdür. İşçinin Kaba gereksinmesi, zenginin incelmiş gereksinmesinden cok daha Büyük BİR kar kaynağıdır. Londra'nın bodrum katları, kiraya verenlerine saraylardan daha cok gelir getirirler, yani Mülk sahibine Gore, daha Büyük BİR zenginlik becerileri, demek ki iktisatçı hazırsındır konuşmak gerekirse, daha Büyük BİR toplumsal zenginliktirler.
Ve sanayi, gereksinmelerin inceliği uzerine hava oyunu (spekülasyon) oynadığı hazırsındır, kabalıkları, AMA yapay olarak yolaçılmış kabalıkları uzerine de hava oyunu oynar. Ayşe Kaba gereksinmelerin sağladıkları GERÇEK Sevinç, demek ki kendi kendini avutmaya dayanır, demek ki yanıma Sevinç, gereksinmenin o görünürdeki karşılanması, o Kaba gereksinme (sayfa 213) barbarlığı içindeki uygarlıktır. Bunun sonucu İngiliz Küçük kahveleri Özel mülkiyetin simgesel örnekleridirler. Ayşe kahvelerin lüksü Sınai Lüks ve Sınai zenginliğin insan ile GERÇEK ilişkisini gösterir. Demek ki met Küçük kahveler, Halkin, İngiliz polisi tarafından hic değilse tatlılıkla davranılan tek GERÇEK Pazar eğlenceleridirler.

İKTİSATÇININ Emek ve sermaye 'birliğini çeşitli biçimde nasil koyduğunu görmüş bulunuyoruz. 1 ° sermaye ', birikmiş emektir; 2 ° Ba sermayenin kar ile Birlikte yeniden-Üretimi Olsun, Ba hammadde (Emek gereci) olarak, isterse kendi basina çalışan alet olarak sermaye' Olsun (Makine, araçsız Emek ile özdeş olarak konmuş bulunan sermayedir), sermayenin Üretim içindeki belirlenimi, üretken emektir; 3 ° İşçi BİR sermayedir; 4 ° Ücret sermaye 'harcamaları içine girer; 5 ° İşçiye ilişkin olarak, EMEK onun dirimsel sermayesinin yeniden üretimidir; 6 ° Kapitaliste ilişkin olarak, EMEK onun sermayesinin BİR etkinlik etkenidir; oğlu olarak 7 ° İktisatçı, Emek ve sermayenin ilkel birliğini, ve kapitalist İşçi birliği olarak varsayar; cennetsel ilkel durumdur met. İki kişinin cisimleştirdiği met Iki sözlük, [XIX] birbirinin gırtlağına sarıldığı sırada met makarnalık iktisatçı Click olumsal ve bunun sonucu ancak dıştan açıklanabilecek BİR olaydır (BKZ: Mill). [23]
Henüz değerli madenlerin duyulur parlaklığı ile körleşmiş bulunan ve bunun sonucu henüz madensel para tapıncakçıları olan Uluslar - henüz eksiksiz para ulusları değildirler. FRANSA ile İngiltere arasındaki karşıtlık. -Kuramsal bilmecelerin çözümünün ne derecede BİR praksis isi oldugu ve praksis aracıyla gerçekleştiği, Doğru praxis'in ne GERÇEK ve olumlu BİR kuram koşulu oldugu derecede, örneğin tapıncakçılık dolayısıyla görünür. Tapıncakçının duyulur bilinci, Yunanlının bilincinden ayrıdır, çünkü onun duyulur varoluşu da ayrıdır. İnsanın Doğa duyusu, insanal Doğa duyusu, (sayfa 214) öyleyse doğal insan duyusu da, henüz insana Özgü Emek tarafından üretilmediği sürece, duyarlılık ile kalay arasındaki soyut düşmanlık zorunludur .-
Eşitlik, Fransızcaya, yani siyasal dile çevrilmiş Almanca ben = ben'den Baska BİR Sey değildir. Komünizmin nedeni olarak eşitlik, onun siyasal temelidir; ve Alman, komünizmin temelini, insanı Evrensel kendinin bilinci olarak tasarlayarak kavradığı Zaman da, aynı Sey Olur. Anlaşılması kolaydır ki, yabancılaşmanın kaldırılması, onun Zaman yabancılaşmanın Egemen erklik olan biçiminden, Almanya'da kendinin bilincinden, Fransa'da Siyaset nedeniyle eşitlikten, İngiltere'de [İMKB-ç.] Sadece kendi kendisi ile ölçüşen Pratik Maddi GERÇEK gereksinmesinden yola çıkar. Proudhon'u eleştirmek ve değerlendirmek Click yola, ISTE buradan çıkmak gerekir. [24]
Eger henüz komünizmin kendisini-yadsımanın yadsınması, kendi kendisi ile Orta Terim olarak Özel mülkiyetin yadsınmasına Sahip bulunan insanal özün temellükü oldugu Click, bunun sonucu olumluyu henüz kendi kendinden Aliyormusun, AMA tersine Özel mülkiyetten yola çıkarak Doğru biçimde koymadığı for [25] -
... nin ... böylece eski Alman biçiminde - Hegel Görüngübilimi biçiminde ... nitelendiriyorsak ...
... birsey aşılmış BİR hareket olarak ortadan kaldırılmış ve ...
... ve dinginlik bulunabilsin çünkü bilincinde ...
... sadece insanal özün böylece GERÇEK ...
... düşüncesinin tıpkı bir kez de oldugu hazırsındır kaldırılması ...
demek ki insanal yasamın GERÇEK yabancılaşması ve yabancılaşma olarak ne kadar bilincine varılırsa o kadar (sayfa 215) Büyük BİR yabancılaşma onunla Birlikte kaldıklarından - gerçekleştirilebilir, öyleyse o, kendini ancak komünizm aracıyla gerçekleştirebilir.
Özel mülkiyet fikrini kaldırmak Click, düşünülmüş komünizm iyice yeter. GERÇEK Özel mülkiyeti kaldırmak Click, GERÇEK BİR komünist Eylem gerekir. Tarih bunu getirecek, ve düşüncede daha şimdiden onun kendi kendini kaldırdığını bildiğimiz met hareket, cok SERT ve cok Yaygın BİR süreç aracıyla gerçekliğe geçecektir. Daha tür Anda, tarihsel hareketin sınırının oldugu kadar ereğinin de BİR bilincine, ve met hareketi 'Asan BİR bilincine Ermiş bulunmamızı GERÇEK BİR ilerleme saymalıyız .-
İlkin öğreti Komünist işçiler biraraya geldikleri Zaman, amaçları, propaganda vb. hazırsındır şeylerdir. Ama aynı Zaman da böylelikle Yeni BİR gereksinme, Toplum (Login Oturum açmak) gereksinmesini de edinirler, ve Araç oldugu sanılan Sey, Bildiri Konuları Paper Topics durumuna gelmiş bulunur. Sosyalist Fransız işçilerinin biraraya geldikleri görüldüğü Zaman met pratiksel hareketin en Parlak sonuçları gözlemlenebilir. Sigara, İçki içme, Yemek Yeme vb., Artik orada toplanma bahaneleri ya da birleşme Araçları değildirler. Topluluğun amacı durumuna gelmiş bulunan TOPLANTI, ortaklık, konuşma onlara yeter, kardeşlik onlarda Boş BİR SÖZ Aliyormusun, AMA Bir, doğruluktur (Verite), ve insanlığın soyluluğu, Parlar .- çehrelerde ÇALIŞMA ile sertleşmiş met insanal
[XX] (Ekonomi ile talebin onu Zaman birbirlerini dengelediklerini İleri sürerse de, kendi öz kesinlemelerine Gore, insan arzının (Nufus kuramı) talebi onun Zaman geçtiğini, demek ki çift sayfalar üretimin Özsel sonucunun-insanın varoluşu, arz ile Talep her ne kadar arz Politik arasındaki oransızlığı tr Parlak biçimde gösterdiğini hemen unutur .-)
varlığı Benim varlığım Yapan aracın (Başlangıçta Araç olan paranın, ne derecede GERÇEK erklik ve tek Erek oldugu,-Genel olarak Benî BİR Varlık durumuna getiren, Yabancı nesnel, (sayfa 216) ne ölçüde kendi basina BİR Erek oldugu ... toprağın Yaşam kaynağı oldugu yerlerde Toprak mülkiyetinin, ile kılıcın at GERÇEK Geçim Araçları oldukları yerlerde, yaşamın GERÇEK siyasal erklikleri olarak tanınmış bulunmaları biçiminde de görülebilir. Olmaz Ortaçağda BİR sınıf, Kılıç taşıma hakkına Sahip Olur, kurtulmuş demektir. Göçebe halklarda olarak, Benî Özgür BİR insan, Bir Login Oturum açmak (ortaklık) üyesi durumuna getiren şeydir .-)
Yukarda insanın inine vb. döndüğünü, AMA ONU BU kez yabancılaşmış ve düşman BİR biçim Altında bulduğunu söylemiştik. Mağarasındaki-yabanıla kendini yararlanması ve sığınması Click kendiliğinden Sünen met Doğa öğesindeki-yabanıl, kendini sudaki balıktan daha Yabancı Aliyormusun, daha dogrusu onun kadar kendi evinde Duyar. Ama yoksulun oturduğu bodrum, düşman BİR şeydir, onun kendini,-sonunda: burada kendi evimdeyim diyebileceği kendi öz evi saymadığı, daha cok BİR başkasının evinde, ona Gün yolunu bekleyen ve Eğri kirayı ödemezse ONU Kapı dışarı eden BİR yabancının evinde bulduğu, kendi öz evi sayamadığı, "kendinde düşman BİR erklik içeren, kendini ona, onun terini kendisine verdiği ölçüde veren BİR Konut" tur. Aynı biçimde nitelik bakımından da, o, kendi konutunu öbür dünyada, zenginlik cennetinde bulunan insanal konutun karşıtı olarak Görür.
(Yabancılaşma, Benim Geçim araçlarımın BİR başkasına ilişkin olmasında, Benim isteğim olan şeyin BİR başkasının erişilmez mülkiyetinde olmasında oldugu kadar, onun şeyin kendi kendinden Baska olmasında, etkinliğimin Baska Sey olmasında oğlu olarak-ve met kapitalizm Click de doğrudur-Egemenlik sürenin eninde sonunda insanlık DİSİ erklik olmasında da görünür.
Sadece zevke adanmış, Etkin olmayan, savurgan zenginliğin tanimi: bir yandan met zenginlikten yararlanan kişi, gerçi, kararsız Delice heveslerden vazgeçerek, sadece geçici BİR birey hazırsındır davranır, ve aynı zamanda başkasının Kole (sayfa 217) emeğini, insanın Kanlı terini de kendi isteğinin kurbanı olarak Görür; met nedenle insanın kendisini, öyleyse kendi kendisini de kurban edilmiş ve hic olarak Bilir (bununla Birlikte onun insanları horgörmesi kibir olarak, yüzlerce insanal yaşamı uzatabilecek şeylerin saçılıp savrulması ya da dizginsiz savurganlığı ile Coşkun ve üretken olmayan tüketiminin emeği ve bunun sonucu başkasının geçimini koşullandırdıkları iğrenç yanılsama olarak görünür); insanın Özsel güçlerinin gerçeklesmesini, o sadece kendi canavarlığının, kendi yeltekliğinin ve kendi keyfi ve tuhaf Delice heveslerinin gerçekleşmesi olarak tanır. Ama met zenginlik, OT yandan, zenginliği Yalın BİR Araç, ve yokedilmeye Değer BİR Sey elarak tanır, demek ki yanıma zenginlik, aynı zamanda, onun hem kölesi, hem de efendisidir, aynı zamanda, hem Yüce de aşağılık hem gönüllü, hem maymun iştahlı, kendini beğenmiş, kibirli, incelmiş, gelişmiş, cicili bicili BİR zenginliktir de hem; o henüz zenginliği, ONU Egemenlik altına alan büsbütün Yabancı BİR erklik olarak denememiştir; onda daha cok kendi öz erkliğini Görür ve [BÜ] zenginlik [Aliyormusun], [onun Click] ... oğlu Erek [olan] [26] zevktir. Ayşe ... [XXI] ve zenginliğin özünün duyulur görünüşü ile körleşmiş, Parlak yanılsama karşısına, emekçi, azla yetinir, iktisada edat düşünen, bayağı-zenginliğin özünün ta kendisi uzerine aydınlanmış bulunan-sanayici çıkar ve savurganın zevk susuzluğuna daha genis BİR alan sağlayarak, ona üretimleri ile Güzel pohpohlardan Baska BİR Sey söylemeyerek,-sanayicinin Ürünleri savurganın isteklerine yönelik aşağılık okşantıların ta kendileridir, ötekinin elinden Kaçan erkliği tek yararlı biçimde kendisi Click ele geçirmesini Bilir. Demek ki Sınai zenginlik İlkin onu ne kadar savurgan, maymun iştahlı zenginliğin sonucu olarak görünürse de, - birincinin hareketi ', kendine Özgü BİR hareket ile, Bir o kadar Etkin BİR biçimde onun yerini alır. Faiz oranının düşmesi, Sınai hareketin BİR vargısı (sayfa 218) ve zorunlu BİR sonucudur gerçekte. Rantları (gelirleri) ile geçinen savurganın Araçları, tastamam zevk araçlarının ve onların tuzaklarının artışı ile ters orantılı olarak, her Gün azalırlar böylece. Demek ki, o, ya sermayesini yemeli, böylece yokolmalı, ya da sanayici kapitalist durumuna dönüşmelidir ... OTE yandan, Toprak rantı gerçi Sınai hareketin gidişi sayesinde, Spor Şube Müdürlüğü Sürekli BİR biçimde doğrudan doğruya Yükselir, Ama-görmüş bulunuyoruz-Toprak mülkiyetinin, çift sayfalar öbür mülkiyet hazırsındır, kendini kar ile Birlikte yeniden üreten sermaye 'Kategorisi içine gireceği BİR an Ba istemez gelir - ve, üstüne üstlük met da o aynı Sınai hareketin sonucudur. savurgan Toprak Sahibi de demek ki, ya sermayesini yiyecek, böylece yokolacak ... ya da kendi öz toprağının Çiftlik kiracısı-Tarım Yapan sanayici-durumuna gelecektir)
(Demek ki-Proudhon 'un sermayenin kalkışı ve sermayenin toplumsallaşma eğilimi olarak düşündüğü-para faizinin azalması, daha cok savurgan zenginliğe tebelleş olan sermayenin eksiksiz utkusunun dolaysız BİR belirtisinden, yani çift sayfalar Özel mülkiyetin Sınai sermaye' durumuna dönüşmesinden-Özel mülkiyetin görünüşte Hala insanal çift sayfalar nitelikleri üzerindeki eksiksiz utkusu ve Özel Mülk sahibinin Özel mülkiyetin özüne (Emek) bütünsel uyrukluğu-Baska BİR Sey değildir. Gerçi sanayici kapitalist de zevk alır. Gereksinmenin Doğa DİSİ yalınlığına hic BİR Zaman Geri Dönmez, AMA onun zevki ikincil, Dinlenme niteliğinde, üretime bağımlı BİR zevkten Baska BİR Sey değildir, ve böylece met zevk hesaplı, öyleyse iktisada da Uygun BİR zevktir, çünkü sanayici kapitalist ONU sermaye 've bunun sonucu ekler harcamalarına met zevkin sanayici kapitaliste, onun Click harcamış bulunduğu şeyin, sermayenin yeniden Üretimi aracıyla karla Birlikte yerine konması Click gerekenden daha çoğuna malolmaması gerekir. Demek ki zevk sermayeye, de sermayeleştiren bireye bağımlıdır zevk alan birey, Oysa eskiden bunun tersi oluyordu. Faizin azalması, demek ki sermayenin tamamlanma (sayfa 219) yolundaki egemenliğinin, öyleyse tamamlanan ve kendi kalkışma Doğru hızla giden yabancılaşmanın BİR belirtisi oldugu ölçüdedir ki, sermayenin kalkışının BİR belirtisi olabilir. Kısacası, varolan şeyin kendi karşıtını tek doğrulama biçimidir met.)
Bunun sonucu, iktisatçıların Lüks ve tutum konusundaki tartışması, zenginliğin özünün Açık BİR kavramına erişmiş bulunan Ekonomi politiğin, Hala romantik ve sanayi düşmanı anılarla lekelenmiş bulunan Ekonomi Politik ile tartışmasından Baska BİR Sey değildir. Ama onu Iki yan da tartışmalarının Konusunu onun Yalın dışavurumuna indirgemesini bilmez ve bunun sonucu birbirlerinin üstesinden gelemezler.

[XXXIV] Toprak rantı ayrıca Toprak rantı oldugu Click ortadan kalkmıştır - çünkü Toprak sahibini tek GERÇEK üretici durumuna getiren fizyokratların kanıtına karşıt olarak, modern Ekonomi Politik, tersine, onun Toprak Sahibi olarak hic üretken olmayan tek Hazır yiyici (rentier) olduğunu tanıtlamıştır. Tarım, Eğri alışılmış kari Bekleme durumundaysa, sermayesine met kullanımı verecek olan kapitalistin isi olacaktır. Fizyokratlar tarafından konulan İlke-Toprak mülkiyeti tek üretici mülkiyet olduğundan, devletin vergisini sadece onun ödemesi, öyleyse devletin yönetimine de sadece onun katılması gerektiği yolundaki İlke-demek ki ters tanımlama durumuna dönüşür: Toprak rantı üzerinden alınan Vergi, üretken olmayan BİR gelir üzerinden alınan ve bunun sonucu Ulusal Üretim Click zararlı olmayan tek vergidir. Ayşe görüşe Gore, Toprak sahiplerinin siyasal ayrıcalığının artik verginin başlıca yükünü onların taşımasından çıkmadığı da açıktır .-
Proudhon'un, emeğin sermayeye Karşı hareketi 'olarak anladığı şeylerin tümü, emeğin, kendi sermaye', Sina sermaye 'belirlenimi içinde, sermaye' olarak, yani Sınai BİR biçimde tüketilmeyen sermayeye Karşı hareketinden Baska BİR (sayfa 220) Sey değildir. Ve met hareket kendi utkulu (Muzaffer) yolunu, yani Sınai sermayenin utku yolunu izler. Öyleyse görülüyor ki, iktisadın hareketi 'de, ancak Emek BİR kez Özel mülkiyetin Ozu olarak kavrandıktan Gale, kendi GERÇEK belirlenimi içinde, iktisadın hareketi' olarak ortaya konulabilir .-
Toplum-iktisatta görüldüğü biçimiyle-içinde her bireyin BİR gereksinmeler Topluluğu oldugu ve birbirleri Click BİR Araç durumuna geldikleri ölçüde, [XXXV] ötekinin orada ancak onun Click bulunduğu hazırsındır, onun da orada ancak öteki Click bulunduğu burjuva toplumdur. İktisatçı-siyasetin kendi insan haklarında yaptığı hazırsındır-her şeyi insana, yani ONU kapitalist ya da İşçi olarak alıkoymak üzere çift sayfalar belirlenimden soyduğu bireye indirger.
İşbölümü, emeğin toplumsal özlüğünün, yabancılaşma çerçevesi içindeki iktisadi dışavurumudur. Ya da, Emek, insan etkinliğinin yabancılaşma çerçevesi içindeki BİR dışavurumundan, Yaşam belirtisinin yaşamın yabancılaşması olarak dışavurumundan Baska BİR Sey olmadığına Gore, işbölümünün kendisi, insanal etkinliği, GERÇEK BİR türsel etkinlik, ya da insanın türsel Varlık biçimindeki etkinliği olarak, Yabancı duruma gelmiş, yabancılaşmış BİR biçimde koyma olgusundan Baska BİR Sey değildir.
İşbölümünün-Özel mülkiyetin Ozu olarak tanınır tanınmaz, zenginlik Emek üretiminin elbette Özsel BİR etkeni olarak tasarlanacak işbölümünün-Ozu üzerinde, yani türsel etkinlik olarak insanal etkinliğin Yabancı durumuna gelmiş ve yabancılaşmış biçimi üzerinde, iktisatçılar cok belirsizdirler ve birbirleri ile çelişirler.
Adam Smith: [27]
"[Kendinden yanıma kadar Yarar Doğan] met işbölümüne, başlangıcında, Bir insanal bilgelik sonucu olarak bakmalıdır ... işbölümü (sayfa 221) BİR şeyi BİR Baska şeyle o alışveriş, değiştokuş, değişim eğiniminin ... Yavaş ve kerteli BİR biçimde de öndeydi, [insanal doğanın o tür ilkelerinden zorunlu sonucudur. Send eğinim (in) Biri mi ... yoksa] daha olası göründüğü hazırsındır, usavurma ve SÖZ kullanımının zorunlu BİR sonucu-[mu oldugu Benim inceleme Konum değildir]-dur. Send eğinim çift sayfalar insanlara Özgü BİR şeydir ve Baska hic BİR hayvanal türde görülmez ... [28] Hemen BÜTÜN öbür hayvan türlerinde, her birey, tam büyüme çağına eriştiği Zaman, büsbütün bağımsızdır ... [Ama] insan hemen hemen Spor Şube Müdürlüğü Sürekli olarak benzerlerinin yardımına gereksinme Duyar ve bunu sadece [29] Aliyormusun insanlığına onların iyi dilekliliğinden beklemesi de boşunadır. Onların Özel çıkarlarına yönelir, ve onları, kendilerinden istediği şeyi yapmakta kendi öz çıkarları bulunduğuna inandırırsa, Durumu cok daha Güvenli olacaktır ... Biz onların, AMA bencilliğine 29] yöneliyoruz [; ve onlara sözünü ettiğimiz Sey, HIC BİR Zaman kendi gereksinmelerimiz Aliyormusun, AMA hep onların çıkarıdır. [30] Başkalarından, karşılıklı olarak zorunlu bulunan met uzlaştırma araçlarının alma aracıyla elde edat ettiğimize, Sey [31] yolaçan işbölümüne başlangıçta çoğunu ISTE Boyle anlaşma, değiştokuş, saten birbirimize met aynı alışveriş [31] eğilimidir. Örneğin, Bir da ÇOBAN aşiretinde, Bir kişi ok ve yayı BİR başkasından daha Büyük BİR çabukluk ve ustalıkla yapar ya Avcı. cogu kez yanıma türlü yapıtları arkadaşları ile sürü ya da av hayvanlarına Karşı değiştokuş Eder, ve cok geçmeden de met yoldan, kendi basina elde edebileceğinden daha cok sürü ve av hayvanı sağlayabileceğini Görür. demek ki, çıkar hesabı sonucu, ok ve yay yapmayı kendi Baş uğraşı durumuna getirir ... Gerçeklikte, bireyler arasındaki [31] Yetenek ayrılıkları [doğal 32] ... işbölümünün nedeninden [33] cok sonucudur [33] ... İnsanların alışveriş ve değişim eğilimi olmasaydı. Herkesin yerine zorunluluk ve rahatlıklarını kendi basina sağlama zorunda kalırdı yaşamın çift sayfalar beğenilen olmayı denedim getirilecek aynı görevi yapacak ve aynı isi Olur, ve Büyük BİR yetenekler ayrılığını doğurabilecek tek Sey olan o Büyük uğraşlar ayrılığı [33] ortaya çıkmazdı. Çeşitli (sayfa 222) meslekten coğ arasındaki öylesine ilginc met yetenekler ayrılığını met değiştokuş eğinimi doğurduğuna edat met çeşitliliği yararlı kılan Sey de yanıma aynı eğinimdir. Aynı türden oldukları Kabil edilen birçok hayvan soyu, eğilimleri bakımından, doğadan, alışkanlıklar ve eğitimin etkisinden kez coğ arasında gözlemlenebileceklerden cok daha ilginc ayırdedici belirtiler almışlardır. Doğal olarak, Yetenek ve anlak (zekâ) bakımından, Bir filozof BİR hamaldan, Bir Bekçi köpeğinin BİR tazıdan, Bir tazının BİR İspanyol köpeğinden, ve BİR İspanyol köpeğinin de BİR ÇOBAN köpeğinden olduğunun yarısı kadar safra farklı değildir. Bununla Birlikte met çeşitli hayvan soylarının, aynı türden olmalarına karşın, birbirlerine hemen hic BİR yararı dokunmaz. Bekçi köpeği, tazının hafifliğinden yararlanarak, kendi gücüne [XXXVI] BİR şeyler ekleyemez ... Ayşe çeşitli da anlak derecelerinin sonuçları ya Yetenek, Bir da değişim Yetenek ya da eğiniminin yokluğu yüzünden, birleştirilemez ve türün Yarar [34] ya da Ortak [34] tr Küçük BİR katkıda bulunamazlar rahatlığına ya alışveriş. Her hayvan kendi basina ve öbürlerinden bağımsız olarak kendini yaşatmak ve savunmak zorundadır ve doğanın kendi benzerleri arasında dağıtmış bulunduğu o yetenekler çeşitliliğinden tr Küçük BİR Yarar sağlayamaz. coğ arasındaysa, tersine, en uygunsuz yetenekler birbirleri Click yararlıdırlar, çünkü herbirinin kendi değişken sanayilerinin çeşitli Ürünleri [34] o Evrensel değiştokuş ve alışveriş eğinimi aracıyla, onu insanın, kendi gereksinmesine Gore, başkalarının sanayiinden herhangi BİR Ürün Parçası saten alabileceği, deyim yerindeyse Ortak BİR yığın durumuna getirilmiş bulunurlar. İşbölümüne yolaçan Sey değişim 34] yeteneği olduğuna Gore, bunun sonucu met olduğunu [-ç [ .] bölümün [ün-ç.] artışının [34] onun Zaman değişim yeteneğinin genişliği, ya da BİR Baska deyişle, pazarın genişliği ile sınırlanmış bulunması gerekir. Eger Pazar cok küçükse, kendi emeğinin kendi öz tüketimini aşacak o çift sayfalar Ürün artığını, başkasının elde etmek isteyeceği Benzer BİR Emek ürünü artığı ile değiştirememesi sonucu, kimse kendini büsbütün tek BİR uğraşa vermek Click özendirilmiş olmayacaktır ..."[ 35] İlerlemiş durumda: "Böylece onun insan varlığını değişimler aracıyla sürdürür ya da BİR Tür tecimen durumuna gelir ve (sayfa 223 ) toplumun kendisi de tam anlamıyla tecimen BİR toplumdur. " (Bkz. Destut de Tracy: "Toplum Spor Şube Müdürlüğü Sürekli BİR değişimler dizisidir, çift sayfalar toplumdur de ve tecim." 36] ... Sermayelerin birikimi işbölümü ile, işbölümü de sermayelerin birikimi ile artar [. [37]
Adam Smith Click yanıma kadar.
"Eger onu müthiş kendi Tüketim nesnelerinin topunu kendisi üretseydi, HIC BİR değişim olmasa da, Toplum böylece de yürüyebilirdi; değişimlerin, Temel olmasalar da, toplumlarımızın ilerlemiş durumunda zorunlu olduklarını Tıpkı bi kızın kıyafetlerini. [38] Emeklerin (işlerin) ayrılmasının insan güçlerinin ustaca BİR kullanımı oldugu, sonuç olarak toplumun ürünlerini, yani onun erklik ve zevklerini artırdığı, AMA bireysel separate olarak alınan her insanın yeteneğinden BİR Sey aldığı söylenebilir. Değişim olmaksızın Üretim olamaz. "[39]
J. B. Say boyle der.
"İnsanın içinde bulunan güçler şunlardır: anlağı ve fiziksel ÇALIŞMA anıklığı. Toplum durumundan türeyenler imkb: çeşitli işleri coğ arasında Bölme ve dağıtma yeteneği ... ile met Araçları oluşturan karşılıklı HİZMET ve Ürünleri değişim yeteneğine dayanırlar ... İnsanı, kendi hizmetlerini başkasına adamaya Razi eden güdüler ... bencilliktir, - insan ... başkasına yapılmış hizmetler Click BİR Ödül Ba. [40] ... demek ki coğ arasında değişimin kurulabilmesi Click tuz (hariç) mülkiyet hakkının varlığı zorunludur. [41] ... Sanayi bölümünün değişim ve değişimin met bölünüm üzerindeki karşılıklı etkisi. [42]
Skarbek'in dediği de met.
Mill gelişmiş değişimi, [yani-ç.] Tecimi, işbölümünün BİR sonucu olarak tasarlar.
İnsan eylemi cok Yalın öğelere indirgenebilir. İnsan, gerçekte, hareket üretmekten Baska BİR Sey yapamaz; şeyleri birbirlerine (sayfa 224) da uzaklaştırmak Click, onların [XXXVII] yerini değiştirebilir ya yaklaştırmak; çift sayfalar Geri kalanı da, maddenin özellikleri yerine getirirler ... [43] Emeğin ve makinelerin kullanımında. .. birbirini engelleme eğilimi gösteren BÜTÜN işlemleri ayırıp, ne biçimde olursa Olsun, birbirini kolaylaştırabilen işlemleri birleştirerek, cogu kez sonuçların artırılabildikleri Olur, Genel olarak coğ birçok çeşitli işlemi, Küçük BİR sayıdaki işlemi alışkanlık sonucu yapabildikleri aynı Hız ve aynı ustalıkla yapamadıklarından, onun bireye verilen işlemlerin sayısını Elden geldiğince sınırlandırmak onun Zaman yararlıdır. Isi bölmek ve insan ve Makine güçlerini en elverişli biçimde dağıtmak Click, birçok durumda, Büyük BİR ölçek üzerinde çalışmak, ya da Baska BİR deyişle, zenginlikleri Büyük yığınlar biçiminde üretmek zorunludur. Büyük yapımevlerini doğuran da ISTE BU üstünlüktür. Ayşe yapımevlerinden en Uygun konumlar içine konmuş birkaçı, Bazan BİR Aliyormusun, AMA birçok ülkeyi, ürettikleri nesnelerden istenilen nicelikte azıklandırırlar. [44]
Mill'in dediği de ISTE BU.
Ama çift sayfalar modern İktisat, ile Üretim zenginliğinin işbölümü, işbölümü ile sermaye 'birikiminin birbirlerini karşılıklı olarak koşullandırdıkları olgusu üzerinde uyuşur, tıpkı en yararlı ve en genis işbölümünü, ancak kurtulmuş, kendi basina bırakılmış Özel mülkiyetin üretebileceği olgusu üzerinde uyuştuğu hazırsındır.
Adam Smith'in açındırması şöyle özetlenebilir: İşbölümü emeğe sonsuz BİR Üretim yeteneği kazandırır. İşbölümü, herhalde raslansal olmayan, AMA bizi ve dilin kullanılması aracıyla koşullandırılmış bulunan ÖZGÜL olarak insanal BİR eğilime, değişim ve alışveriş eğilimine dayanır. Değişimde bulunan kişinin devindirici Gücü insanlık Aliyormusun, AMA bencilliktir. İnsanal yeteneklerin çeşitliliği, işbölümünün, yani değişimin nedeni olmaktan cok, sonucudur. Ayşe çeşitliliği yararlı kılan da, sadece değişimdir. BİR hayvanal türün (sayfa 225) çeşitli soylarının tikel nitelikleri, Doğa tarafından, insanal yetenekler ve etkinlik çeşitliliğinden daha Güçlü olarak belirtilmişlerdir. özgülüğü Ama Hayvanlar değişim yapamadıklarından, aynı türden AMA değişik Soydan BİR hayvanın değişik, HIC BİR hayvan bireyine Yaramaz. Hayvanlar kendi türlerinin değişik niteliklerini birbirlerine katamazlar; kendi türlerinin Ortak Yarar ya da rahatlığına hic BİR katkıda bulunamazlar. Çeşitli ürünlerini, herbirinin saten alabileceği Ortak BİR yığın biçiminde biraraya getirebildikleri Click, en uyumsuz Yetenek ve etkinlik biçimlerinin birbirlerine yararlı oldukları insan Click makarnalık Boyle değildir. İşbölümü değişim eğiliminden doğduğu hazırsındır, değişimin, pazarın genişliği ile büyür, aynı genişlik ile sınırlanır. İlerlemiş durumda, onun insan tecimendir, Toplum BİR tecim toplumudur. Say, değişimi raslansal ve Temel olmayan BİR Sey olarak Görür. Toplum, varlığını onsuz da sürdürebilir. Değişim, toplumun ilerlemiş durumunda zorunlu duruma gelir. Gene de o olmadıkça Üretim de olamaz. İşbölümü, toplumsal zenginlik bakımından kullanışlı ve yararlı BİR Araç, insanal güçlerin ustaca BİR kullanılmasıdır, AMA bireysel separate olarak her insanın yeteneğini azaltır alınmış. Ayşe oğlu Gözlem, Say'ın BİR ilerlemesidir.
Skarbek, insanın içinde bulunan bireysel separate güçleri, anlak ve fiziksel Emek eğilimini, toplumdan türemiş güçlerden, birbirlerini karşılıklı olarak koşullandıran değişim ve işbölümünden ayırır. Ama değişimin zorunlu koşulu Özel mülkiyettir. Skarbek, burada, bencilliği, Özel çıkarı, değişimin temeli, ya da alışverişi, değişimin Özsel ve upuygun biçimi durumuna getirdikleri Zaman, Smith'in, Say'ın Ricardo'nun vb. dediklerini, nesnel BİR biçim Altında dile getirir.
Mill, tecimi, işbölümünün sonucu olarak tasarlar. İnsanal etkinlik ona edat Mekanik BİR harekete indirgenir. İşbölümü ile makinelerin kullanılması, Üretim zenginliğini artırır. Her insana Elden geldiğince Küçük BİR postmortem Alanı (sayfa 226) verilmelidir. Kendi köşelerinden, işbölümü ile makinelerin kullanılması da yığınsal zenginliği, öyleyse Üretimi koşullandırırlar. Büyük yapımevlerinin temelidir met .-
[XXXVIII] İşbölümü ile değişimin incelenmesi oğlu derece yararlıdır, çünkü bunlar, türsel etkinlik ve Özsel Güç olarak insan etkinliği ve Özsel gücünün gözle görülürcesine yabancılaşmış dışavurumudurlar.
İşbölümü ile değişmin Özel mülkiyete dayandıklarını söylemek, emeğin Özel mülkiyetin Ozu olduğunu olurlamaktan Baska BİR Sey değildir - iktisatçının tanıtlayamayacağı ve Bizim onun hesabına tanıtlayacağımız olurlama. BİR yandan, insanal yaşamın gerçekleşmek Click Özel mülkiyete gereksinme Duymuş bulunduğu, ve OT yandan da birsey Özel mülkiyetin kaldırılmasını gereksindiği ikili kanıtı, işbölümü ile değişimin Özel mülkiyet biçimleri oldukları olgusunun ta kendisine dayanır.
biliminin çelişkisini özlüğü ile kurum, satması ve İşbölümü ve değişim, iktisatçının kendi biliminin toplumsal, bilinçsiz olarak, tek BİR solukta, toplumun toplumsal olmayan Özel çıkar tarafından kurulmasını dile getirmesi sorununu veren Iki görüngüdür.
İncelememiz gereken yönler şunlardır: bir yandan-güdüsü bencillikte bulunan-değişim eğilimi, işbölümünün nedeni ya da dönüşlü sonucu olarak görülmüştür. Say, toplumun Ozu bakımından, değişimin Temel olmadığını düşünür. Zenginlik, Üretim, işbölümü ve değişim ile açıklanmıştır. İşbölümünün, bireysel separate etkinliğin yoksullaşması ve alçalmasına yolaçtığı Kabil edilir. Değişim ile işbölümü, insanal yeteneklerin, değişim sayesinde bulan Büyük çeşitliliğinin üreticileri olarak tanınmışlardır yararlılığını. Skarbek, Üretim biçimlerini ya da insanın Özsel üretken güçlerini, l ° onun içinde bulunan bireysel separate güçler, anlakı ile Emek Yetenek ya da ÖZGÜL eğilimi; 2 ° toplumdan-GERÇEK bireyden Aliyormusun-türemiş bulunan güçler, ile değişim [işbölümü üzere-ç Olmak.] (sayfa 227) Iki parçaya Boler. Ayrıca, Pazar ile sınırlandırılmıştır işbölümü. - İnsanal Emek Yalın BİR Mekanik harekettir; Özsel olan, nesnelerin Maddi özgülükleri tarafından yapılmıştır. BİR bireye Elden geldiğince az postmortem vermek gerekir. Emeğin ayrılması ve sermayenin toplanması, bireysel separate üretimin önemsizliği ve yığınsal zenginlik Üretimi. - Özgür Özel mülkiyetin işbölümünde kavranması. [45] (sayfa 228)


[BURJUVA TOPLUMDA PARANIN ERKLİĞİ]


[XLI] Eger insanın duyumları, tutkuları vb. sadece [dar] [46] anlamda insanbilimsel belirlenimler Aliyormusun, AMA gerçekten Özsel (doğal) varlıkbilimsel olurlamalar (afirmations) iseler - ve Eğri ancak kendi nesnelerinin becerileri Click duyulur olması olgusu ile kendilerini gerçekten olurluyorlarsa, açıktır ki l ° olurlamalarının biçimi kesenkes BİR TEK ve aynı biçim değildir, AMA tersine, kendilerini olurladıkları Ayri biçim, varlıklarının, yaşamlarının özlüğünü oluşturur; nesnenin becerileri Click varolduğu biçim, onun ÖZGÜL zevkin kendine Özgü özlüğünü oluşturur; 2 ° duyulur olurlamanın, nesnenin kendi bağımsız biçimi Altında dolaysız kaldırılması oldugu yer (sayfa 229) (Yeme içme, nesnenin biçimlendirilmesi vb.) nesnenin olurlanmasıdır; 3 ° insanın insanal oldugu, öyleyse duyumunun da vb. insanal oldugu ölçüde, nesnenin BİR başkası tarafından olurlanması da onun kendine Özgü zevkidir; 4 ° insanal tutkunun varlıkbilimsel Ozu, kendi bütünsellik ve insanlığına, ancak gelişmiş sanayi aracıyla, yani Özel mülkiyetin Orta terimi aracıyla erişir; insan Bilimi, demek ki insan tarafından kendini Pratik olarak göstermenin BİR ürününden Baska BİR Sey değildir; 5 °-kendi yabancılaşmasından kopmuş-Özel mülkiyetin anlamı, zevk nesneleri oldugu kadar etkinlik nesneleri olarak da, insan Click Özsel nesnelerin varoluşudur.
Demek ki para, her şeyi SATIN ALMA niteliğine Sahip olarak, çift sayfalar nesneleri temellük etme niteliğine Sahip olarak, Üstün eldecilik (mal mülk, tasarruf) olarak nesnedir. Niteliğinin evrenselliği, özünün sonsuz erkidir. Öyleyse sonsuz Erk olarak görünür ... Para, gereksinme ile nesne arasında, insanın Yaşam ile Geçim Aracı arasında aracıdır. Ama Benim yaşamıma Orta Terim işini Gören Sey, Benim Click öteki insanların varlığına da Orta Terim işini Görür. O, Benim Click öteki insandır .-
"Hay radyasyonu ışınlanan kör farelerin Şeytan! Ellerinin de ayaklarının da
Kafanın da kıçının da dolaşmam oldukları Açık;
Ama sevine sevine zevkine vardığın çift sayfalar met şeyler
Ayşe yüzden daha mi az Benim?
Eger alti damızlık Atin parasını verirsem,
Onların güçleri Benim güçlerim Olmaz mi?
Hızla gidenim ve Zengin BİR beyim ben,
Sanki yirmidört ayağım, varmış hazırsındır. "
Goethe, Faust (Méhistophélés) [47]
Atinalı Timon'da Shakespeare: [48]
Altın! Sarı, PIRIL PIRIL, değerli Altın! Hayır, gök tanrıları, ben hafifmeşrep Aşık değilim ... (Sayfa 230) Su azıcık Altın, AKI kara, güzeli çirkin, haklıyı haksız, soyluyu soysuz, genci yaşlı, yiğidi alçak kılmaya yeter ... Ayşe Altın Sızın rahip ve hizmetkarlarınızı mihraplarınızdan uzaklaştıracak, cançekişenlerin Basi altından başyastığını çekip alacak; met Sarı Kole antları tutturup bozduracak, kargışlıları kutsayacak, cüzamlıya taptıracak, hırsızlara senatörler sırası üzerinde yer, san, Saygı ve övgü kazandıracaktır; Iki gozu Iki Çeşme dulu yeniden evlenmeye götüren de odur. BİR iğrenç, yaralar hastanesinde memelerini kestirecek kadını, Altın Güzel kokular Sürer, mis hazırsındır yapar, Yeni baştan BİR nisan gününe çevirir ONU. Hadi, kargışlı maden, çift sayfalar insanlığın Orta mali orospu, sen ki Uluslar arasına anlaşmazlık sokarsın ..."[ Eriş Yayınlarının Notu]
Ve daha ilerde: [49]
"Ey sen, Tatlı kral katili, baba ve OĞUL arasında Sevgili ayırma görevlisi, Hymen'in tertemiz yatağının Parlak kirleticisi, onun Zaman Genç, Taze, Ince, Sevimli, baştancıkarıcı, Yiğit Mars, gözkamaştırıcı parlaklığı Diana'nın kucağını kaplayan kutsal kari sen eriten , uyuşmazlar [50] topluluğunu kaynaştırıp onları birbiriyle öpüştüren görünür tanrı [50] sen, BÜTÜN ağızlarda [XLII] ve BÜTÜN anlamlarda konuşan sen, yüreklerin denek taşı, insanlığa, kölene, başkaldırmış hazırsındır davran, ve, hayvanların Dünya egemenliğini ellerine geçirmeleri Click, kendi etkililiğin ile onları kendilerini yokedecek [50] olarak kavgalar içine. "[Eriş Yayınlarının Notu]
Shakespeare paranın özünü Yetkin BİR biçimde betimler. Bunu anlamak Click kez Gœthe'nin parcasını açıklamakla başlayalım.
Para sayesinde Benim Click olan Sey, ödeyebildiğim, yani paranın saten alabildiği Sey, ben kendimin, para Sahibi olan ben. Paranın Gücü ne kadar büyükse, Benim gücüm de o kadar büyüktür. Paranın nitelikleri, Benim niteliklerim ve Özsel güçlerimdirler - onun Sahibi olan Benim. Ne olduğum ve ne olabileceğim demek ki hic de Benim bireyselliğim tarafından belirlenmemiştir. Ben çirkinim, AMA tr Güzel kadını saten alabilirim. Gücü demek ki ben çirkin değilim, çünkü çirkinliğin etkisi, itici, para tarafından yokedilmiştir. Bireyselliğim (sayfa 231) bakımından, ben kötürümüm, AMA para Bana yirmidört ayak sağlar; öyleyse kötürüm değilim; ben kötü, namussuz, vicdansız, kafasız BİR insanım, AMA para saygındır, öyleyse Sahibi de; para tr Yüksek iyiliktir, öyleyse Sahibi de iyidir, para Benî ayrıca namussuz OLMA güçlüğünden de kurtarır; bunun sonucu Beni sayarlar dürüst; ben kafasızım AMA para her şeyin GERÇEK tinidir, nasil Olur da Sahibi kafasız olabilir? Üstelik, para cicili bicili Erk Sahibi insanları saten alabilir ve kafa adamları üzerinde erklik Sahibi olan kişi, kafa adamından daha cicili bicili Erk Sahibi Aliyormusun midir? Para aracıyla BİR insan yüreğinin özlediği her şeyi yapabilen ben, çift sayfalar insanal erkliklere Sahip Aliyormusun miyim? Öyleyse Benim param Benim çift sayfalar yeteneksizliklerimi kendi karşıtlarına dönüştürmüyor mu?
Eger para Benî insanal yaşama, toplumu Bana ve Benî Doğa ve insana bağlıyorsa, o BÜTÜN bağların bağı Aliyormusun midir? BÜTÜN Bağları çözüp bağlayamaz mi o? Bunun sonucu Evrensel ayırma Aracı da Aliyormusun mi? O, GERÇEK Birlik Aracı, toplumun Evrensel 51] kimyasal Gücü oldugu hazırsındır, GERÇEK Bozuk paradır da [. [52]
Shakespeare özellikle paranın Iki özgülüğünü vurgular: l ° Görünür tanrısallık, çift sayfalar insanal niteliklerin kendi karşıtlarına dönüşümü, şeylerin karışıklık ve Evrensel bozulmasıdır o doğal ve; olanaksızlıkları bağdaştırır.
2 ° Evrensel Kibar orospu, insanların ve halkların pezevengidir.
Paranın çift sayfalar insanal nitelikleri bozup karıştırması, olanaksızlıkları bağdaştırması-tanrısal Güç-onun, insanların yabancılaşmış doğal, yabancılaştıran ve ve yabancılaşan türsel Ozu olarak özünde içerilmişlerdir. İnsanlığın yabancılaşmış erkliğidir o. (Sayfa 232)
İnsan olarak yapamadığım şeyi, demek ki Benim çift sayfalar Özsel, birey yeteneklerimin yapamadıkları şeyi, para aracıyla yapabilirim. Demek ki para met Özsel güçlerden herbirini, aslında olmadığı BİR Sey durumuna getirir: yani ONU kendi karşıtı yapar.
Eger canım BİR şeyi Yemek istiyor ya da yaya yürümek Click yeterince Güçlü olmadığımdan posta arabasına binmek istiyorsam, para Bana yiyeceği de posta arabasını da sağlar, yani isteklerimi tasarımlar olmaktan çıkarır, onları düşünülmüş, betimlenmiş, istenmiş varoluşlarından, duyulur, GERÇEK varoluşlarına aktarır Benim; onları tasarımdan yaşama, betimlenmiş varlıktan GERÇEK varlığa çevirir. Ayşe Orta Terim rolünü oynayan o [para], gerçekten yaratıcı güçtür.
talebi Talep, parası olmayan kişi Click de vardır, AMA onun, Benim üzerimde, Bir Üçüncü kişi üzerinde, öbürleri üzerinde [XLIII] etkisi, varoluşu olmayan, öyleyse Benim Click GERÇEK DİSİ nesnesiz Kalan Arı BİR Tasarım varlığıdır. Paraya dayanan, GERÇEK Talep ile, gereksinmeme, tutkuma, isteğime vb. dayanan Talep arasındaki Ayrım, Varlık ile Düşünce, bende varolan Yalın Tasarım ile, Benim dışımda, Benim Click oldugu biçimiyle, gerçekten nesne olarak Tasarım arasındaki ayrımdır.
Eger YOLCULUK Click param yoksa, de gereksinmem, yoktur de yani GERÇEK ve yolculuğu gerçekleştiren gereksinmem. Etkin Eger Bilimsel ÇALIŞMA eğilimim var, AMA BU isi yapmak Click param yoksa, de Bilimsel ÇALIŞMA eğilimim, yani, GERÇEK eğilimim de yoktur. vardır de Buna karşılık, Bilimsel ÇALIŞMA eğilimim gerçekten yoksa, AMA BU olduğu Click iradem ve param varsa, üstelik GERÇEK BİR eğilimim. Para,-insan olarak insandan ve Toplum olarak insanal toplumdan gelmeyen Evrensel, dışsal Araç ve erklik, tasarımı gerçekliğe ve gerçekliği Yalın tasarıma dönüştürme Araç ve erkliği, insanın GERÇEK ve doğal Özsel güçlerini, tuz soyut Tasarım ve bunun sonucu yeteneksizlikler durumuna, ACI veren kuruntular (sayfa 233) durumuna dönüştürdüğü kadar, OT yandan GERÇEK yeteneksizlikler ve kuruntuları, bireyin sadece imgeleminde varolan gerçekten erksiz Özsel güçleri de, GERÇEK Özsel güçler ve erklik durumuna dönüştürür. Daha şimdiden met tanıma Gore, bireysellikleri kendi karşıtı durumuna getiren ve onlara kendi öz nitelikleri ile çelişen nitelikler veren Sey, demek ki bireyselliklerin Genel bozulmasıdır para.
O Zaman para, kendisi Click Özler (esans) olduklarını İleri Süren bireye ve toplumsal bağlara vb soi dökün. Karşı, o bozulma erkliği olarak da görünür. Uşak sevgi Sadakati sadakatsizlik, sevgiyi nefret, nefreti, erdemi kusur, kusuru erdem, Usagi eflendi, efendiyi, aptallığı zeyreklik, zeyrekliği aptallık durumuna dönüştürür.
Varolan ve görünen Değer kavramı olan para, her şeyi karıştırıp değişime soktuğuna Gore, onu şeyin Evrensel karışıklık ve yer ve FDI değişimi, öyleyse tersine çevrilmış Dünya, çift sayfalar doğal ve insanal niteliklerin karışıklık ve yer ve FDI değiştirmesidir.
Yiğitliği saten alabilen kişi, korkak da öndeydi, yiğittir. Para, belirli BİR nitelik, belirli Bir, Sey, insanın Özsel güçleri ile Aliyormusun; AMA insan ve doğanın çift sayfalar nesnel ki ile değişildiğine Gore, demek Dünyası-Sahibi bakımından-her niteliği onu öbür nitelik ile değiştirir - ve kendi karşıt nitelik ve karşıt nesnesini de ; o, olanaksızlıkların bağdaşmasıdır. Çelişen şeyi kucaklamaya zorlar.
Eger sen insanı insan olarak ve onun Dünya ile ilişkisini de insanal BİR ilişki olarak görürsen, sevgiyi ancak sevgi ile, güveni ancak Güven ile vb. değiştirebilirsin. Eger sanattan zevk bloğu istersen, sanat kültürüne Sahip BİR insan olman gerekir; Eger öbür coğ üzerinde etkili Olmak istersen, öbür coğ üzerinde gerçekten canlandırıcı ve uyarıcı BİR etkisi bulunan BİR insan olman gerekir. İnsan ile-ve Doğa ile-ilişkilerinin herbiri, dolaşmam GERÇEK bireysel separate yaşamının, iradenin nesnesine Uygun düşen belirli BİR belirtisi (sayfa 234) olmalıdır. Eger sen karşılıklı sevgi uyandırmadan seversen, yedi insan olarak dolaşmam dirimsel belirtin ile sen kendini sevilen insan durumuna dönüştürmüyorsan yani, dolaşmam Aşkın da BİR mutsuzluktur. (Sayfa 235)


[Hegel DİYALEKTİĞİNİN VE GENEL OLARAK
Hegel FELSEFESİNİN ELEŞTİRİSİ]


6. Açındırılmış bulunan fikirleri açıklamak ve doğrulamak Click, Genel olarak Hegel diyalektiği ve Özel olarak da bunun Görüngübilim ve Mantık'taki açıklaması uzerine oğlu olarak modern eleştirel hareketin Hegel ile ilişkisi uzerine bazı Bilgiler vermenin Uygun düşeceği Zaman ve yer, [53] belki burasıdır.
Modern Alman eleştirisi, eski DÜNYANIN içeriği ile öylesine uğraşmış, ve isim içinde kösteklenip kalmış olmasına (sayfa 236) karşın, öylesine BİR Güç ile olgunlaşmıştır ki, bundan, eleştirel Yöntem karşısında tam BİR eleştirel davranış yokluğu ve görünüşte biçimsel, AMA gerçekte Özsel BİR Soru olan: Hegel diyalektiği ile ilişkimiz nedir? sorusu karşısında tam BİR bilinçsizlik sonucu çıktı. Bilinçsizlik-eleştirinin Genel olarak Hegel Felsefesi ve Özel olarak diyalektiği ile İlişkileri konusunda-öylesine büyüktür ki, Strauss [54] ve Bruno Bauer hazırsındır eleştiriciler, birincisi büsbütün, ikincisi (Strauss ile karşıtlık durumunda, "soyut Doğa" nin Tozu yerine, soyut insanın modern "kendinin bilinci" ni geçirdiği) Sinoptikler'inde [55] ve Hatta Örtüsü Kaldırılmış Hıristiyanlık'ta [56] safra, HIC olmazsa gücül olarak, Hegel mantığı içinde kösteklenip kalmışlardır. Böylece, örneğin Örtüsü Kaldırılmış Hıristiyanlık'ta şöyle okuyoruz: "Sanki kendinin bilinci, dünyayı koyarken, ayrımı koyarken, ve ürettiği Sey içinde kendi kendini üretirken, çünkü o doğurduğu Sey ile kendisi arasındaki ayrımı yeniden ortadan kaldırır, çünkü o sadece doğurma eylemi ve kendi öz hareketi 'içindedir - sanki yanıma kendinin bilincinin eregi met hareket içinde değilmiş hazırsındır, vb.. [57] Ya da: "Onlar (Fransız materyalistleri), Evren hareketinin, ancak kendinin bilincinin hareketi' olarak gerçekten kendisi Click durumuna gelmiş ve kendinin bilinci aracıyla kendi kendisi ile birliğe erişmiş bulunduğunu henüz kavrayamamışlardır "ayrılmaz 58] Daimi Komitesi anlatımlar, hegelci görüşün sözlüğünden safra, AMA tersine ONU sözcüğü sözcüğüne yinelerler [.
[XII] Eleştiriye girişirken (Bauer, Sinoptikler) met kişilerin hegelci diyalektik ile ilişkilerinin ne kadar az bilincinde (sayfa 237) olduklarını, Hatta Maddi eleştiri eylemi BİR kez tamamlandıktan Gale safra met bilincin ne kadar az doğmuş bulunduğunu, İyi Özgürlük Davası [59 ] adli kitabında, Bay Gruppe'nin: "Peki birsey Mantık ne olacak?" yolundaki patavatsız sorusunu, geleceğin eleştiricilerine havale ederek BİR Yana bıraktığı Zaman, Bauer gösterir.
Ama Hatta birsey, Feuerbach-Anekdota 'lardaki Tezler'inde [60] oldugu kadar, Geleceğin Felsefesi'nde [61] de ayrıntılı biçimde BİR-eski diyalektik ve eski felsefeyi kökünden yıktıktan Gale safra, Buna Karşı met isi yapmakta yeteneksiz, AMA onun yapıldığını görmüş bulunan o Ünlü eleştiri, Ari, kesin, mutlak eleştiri Ilan edildikten Gale safra, kendi tinselci gururu içinde met eleştiri çift sayfalar Tarih hareketini, kendisi ile, DÜNYANIN-kendisi karşısında "yığın" [62] Kategorisi içine giren-Geri Kalan BÖLÜMÜ arasındaki ilişkiye indirgedikten ve çift sayfalar dogmatik karşıtlıkları kendi öz bilgeliği ile DÜNYANIN budalalığı arasındaki, eleştirici İsa ile "olarak insanlık arasındaki tek dogmatik karşıtlık biçiminde çözdükten Gale safra yığın, yığının kafa yoksulluğunu tanıtlayarak, ona tüfek, kendi öz yetkinliğinin kanıtını gösterdikten Gale safra, herbiri onun Saat ve kendisine kendi yoksulluk belgesinin verildiğini Gören kümeler biçiminde ondan ayrılmış bulunan [63] gerileyici çift sayfalar (Decadente) insanlığın kendi karşısında toplanacağı (sayfa 238) günün yaklaştığını açıklayarak, yargı gününü haber verdikten Gale safra sonunda eleştirel oğlu insanal duyguların ve DÜNYANIN üzerindeki, sadece Yüce BİR yalnızlık içindeki tahtından, üstünde Zaman Zaman alaycı dudaklarının düzeyinde Olimpos tanrılarının gülüşünü çınlattığı DÜNYANIN üzerindeki yüksekliğini kağıtlara bastırdiktan Gale safra, - eleştiri biçimi Altında cançekişen idealizmin ("Genç-hegelciler" olarak) BÜTÜN BU eğlendirici el-kol sallamalarından Gale safra met eleştiri, kendi anası olan Hegel diyalektiği ile eleştirel BİR açıklamaya Sahip OLMA zorunluluğuna en uzak BİR anıştırmada safra bulunmamış, Hatta Feuerbach diyalektiği karşısındaki eleştirel davranışı uzerine safra [hic BİR] Bilgi verememiştir. ISTE kendi kendisine Karşı eleştiriden büsbütün yoksun BİR davranış.
Feuerbach, hegelci diyalektik karşısında ciddi, eleştirel BİR davranışa Sahip ve met alanda GERÇEK buluşlar yapmış bulunan tek kişidir; kısacası eski felsefenin GERÇEK yenicisi (vainqueur) odur. Yapmış bulunduğu şeyin büyüklüğü ve met büyüklüğü dünyaya sunuşundaki ölçülü yalınlık, öbürlerinin tersine davranışları ile şaşırtıcı BİR karşıtlık gösterir.
Feuerbach'ın Büyük eylemi Sudur: l ° felsefenin, fikirler biçimi altına konmuş ve düşünce tarafından açındırılmış dinden Baska BİR Sey olmadığını; [64] insan yabancılaşmasının BİR Baska biçimi ve BİR Baska varoluş biçiminden Baska BİR Sey olmadığını; öyleyse BİR o kadar kınanabilir olduğunu tanıtlamış bulunmak;
2 ° "İnsandan insana" toplumsal ilişkiyi kuramın Temel ilkesi durumuna getirerek, GERÇEK maddecilik ve GERÇEK Bilimi kurmuş bulunmak; [65] (sayfa 239)
3 ° [ve bunları-ç.] Mutlak olumlu, kendisi uzerine olumlu olarak temellenmiş ve kendisi uzerine dayanan Varlık olduğunu İleri Süren yadsımanın yadsınmasına Karşı çıkarak [yapmak-ç.]. [66]
Feuerbach, HegeI diyalektiğini şöyle açıklar ISTE - (ve olumludan, duyulur kesinlikten yola çıkılmasını da Boyle temellendirir) -:
Hegel, tözün yabancılaşmasından (Mantık terimleri ile: sonsuzdan, soyut evrenselden), mutlak ve hareketsiz soyutlalamadan - yani Halk diliyle söylenirse, dinden ve tanrıbilimden yola çıkar.
İkinci olarak: Sonsuzu kaldırır; Gerçeği, duyuluru, sonluyu, sonluyu, tikeli koyar (din ve tanrıbilimin kaldırılması) Felsefe.
Üçüncü olarak: sırası gelince olumluyu kaldırır: soyutlamayı, sonsuzu yeniden kurar. Dinin ve tanrıbilimin yeniden kurulması.
Feuerbach Click yadsımanın yadsınması demek ki felsefenin kendi kendisi ile çelişkisinden tanrıbilimi (Aşkın, vb.) Yadsıdıktan Gale doğrulayan, öyleyse ONU kendi kendisi ile karşıtlık durumunda olurlayan felsefeden Baska BİR Sey değildir. [67]
kalmış Olumlu olurlama ya da yadsımanın yadsınmasında (sayfa 240) içerilmiş bulunan kendini olurlama ve doğrulama, henüz kendi kendinden Güvenli olmayan, demek ki kendi karşıtının etkisi Altında, kendi kendinden kuşkulu, demek ki Kanıt gereksinmesi duyan BİR Sey olarak, kendi varoluşu ile kendi kendini tanıtlamayan BİR Sey olarak, Kabul edilmemiş BİR Sey olarak tasarlanmıştır, [XIII] ve duyulur kesinliğin kendi üstüne Kurulu olumlu olurlaması öyleyse doğrudan doğruya ve dolayımsız olarak ona Karşı çıkar. [67 *]
Ama Hegel, yadsımanın yadsınmasını-tek GERÇEK olumlu olarak içerdiği olumlu sözlük, Altında-tek GERÇEK Eylem olarak ve çift sayfalar varlığın kendini belirtme eylemi olarak içerdiği olumsuz sözlük, Altında gözönünde tutarak, henüz önceden verilmiş özne olarak insanın GERÇEK Tarihi olmayan, AMA sadece insanın doğurma eylemi, doğum Tarihi olan tarihin hareketinin soyut, mantıksal, kurgusal dışavurumundan Baska BİR Sey bulmamıştır. - Biz met hareketin hem Hegel'deki soyut biçimini hem de ona Özgü olan ve ONU modern eleştiriye, Feuerbach'ın Hıristiyanlığın Özü'ndeki aynı sürecine Karşı çıkaran ayrımını açıklayacak, ya da daha dogrusu met hareketin Hegel'de henüz eleştirel olmayan eleştirel biçimini açıklayacağız .
Hegel sistemine BİR gözatalım. Hegel felsefesinin GERÇEK Kaynak ve gizemi olan Görüngübilim ile başlamak gerekiyor. (Sayfa 241)
GÖRÜNGÜBİLİM [69]

A. - K e n d i n i n B i l i n c i

I. Bilinc. a) Duyulur da Su ve Su Benim ereğim ya kesinlik. b) Algı ya da özgülükleri ile Birlikte Sey ve yanılsama. c) Güç ve anlık, görüngü ve duyulur-üstü Dünya.
II. Kendinin bilinci. Kendinin kesinliğinin doğruluğu. a) Kendinin bilincinin bağımsızlık ve bağımlılık, Egemenlik ve bağımlılık. b) Kendinin bilincinin özgürlüğü. Stoacılık, kuşkuculuk, mutsuz Bilinc.
III. Bize. Usun kesinlik ve doğruluğu. a) Gözlem Yapan bize; doğanın ve kendinin bilincinin gözlemlenmesi. b) Ussal kendinin bilincinin kendi öz etkinliği ile edimselleşmesi. Zevk ve zorunluluk. YÜREK yasası ve kendini beğenme taşkınlık. Erdem ve DÜNYANIN gidişi. c) Kendini kendinde ve kendisi Click GERÇEK bilen bireysellik. Hayvanal teneke ya da şeyin kendi ve aldatma Dünyası. Bizi Yasamacı. Yasaları bize inceleyen.

B. - T i n

I. Doğru kalay; aktörel Düzen
II. Kendi kendine yabancılaşmış kalay, Kültür
III. Kendinden kuşkusuz kalay: sağtörelilik.
C. - D i n

Doğal din. Estetik din. Açımlanmış din.
D. - M u t l a k b i l g i
Hegel'in Ansiklopedi'si [70] mantık ile, tuz kurgusal düşünce ile başlayıp, mutlak hakkinda bilgi ile, felsefi ya da mutlak, yani (sayfa 242) insanüstü ve soyut, kendi bilincinde olan ve kendi kendini kavrayan tin ile bittiğinden, kendi bütünselliği içinde , felsefi tinin açılmasından, kendini nesnelleştirmesinden Baska BİR Sey değildir; felsefi kalay, kendinin yabancılaşmasından çıkmaksızın, kendini anlıkla, yani soyut olarak kavrayan yabancılaşmış Dünya tininden Baska BİR Sey değildir. Mantık, tinin parası, insanın ve doğanın düşünülmüş, kurgusal değeridir - çift sayfalar GERÇEK ve bundan ötürü de GERÇEK DİSİ belirlenime büsbütün kayıtsız duruma gelmiş Ozu - yabancılaşmış, demek ki doğayı ve insanları GERÇEK BİR Yana bırakan düşünce: soyut düşüncedir. - Ayşe soyut düşücenin dışsallığı ... met soyut düşünce Click oldugu biçimiyle Doğa. O [Doğa-ç.] Tinin dışındadır, tinin kendi kendini yitirmesidir; ve ONU dışardan soyut BİR düşünce, yabancılaşmış soyut düşünce olarak kavrar - oğul olarak kalay, o kendi öz kaynağına Donen, insanbilimsel, görüngübilimsel, ruhbilimsel, sağtörel, sanatsal de kalay, dinsel biçim Altında, sonunda kendi kendini mutlak hakkinda bilgi, ve bunun sonucu mutlak, yani soyut kalay olarak bulana kadar, kendi kendine Uygun düşene ve kendine Uygun bilinçli varoluşu kazanana kadar, kendisi Click olduğunu hic düşünmeyen düşünce. Çünkü tinin GERÇEK varoluşu soyutlamadır .-
Hegel'de ikili yanılgı.
Birincisi, tr Açık biçimde, Hegel felsefesinin kökensel kaynağı olan Görüngübilim'de görünür. Hegel, örneğin zenginliği, devletin erkliğini vb., Insanal varlığa yabancılaşmış Özler olarak kavradığı Zaman, onları sadece kendi soyut biçimleri içinde ele alır ... Düşünülmüş varlıklar - öyleyse sadece Ari, yani soyut felsefi düşüncenin BİR yabancılaşmasıdır bunlar. Ayşe nedenle çift sayfalar hareket mutlak hakkinda bilgi ile Sona Erer. Ayşe nesnelerin yabancılaşması oldukları, ve gerçeklik olduklarını İleri sürerek korkusuzca saldırdıkları Sey, soyut düşüncenin ta kendisidir. Filozof-yabancılaşmış insanm soyut biçiminin ta kendisi-kendini yabancılaşmış DÜNYANIN (sayfa 243) ölçüsü Sayar. Ayşe nedenle çift sayfalar, yabancılaşma Tarihi ve met yabancılaşmanın çift sayfalar onarımı, soyut, yani mutlak düşüncenin, mantıksal kurgusal düşüncenin Üretim tarihinden [XVII] Baska BİR Sey değildirler. Ayşe yoksunlaşma ve onun kaldırılmasının, demek ki asil önemli yanını oluşturan yabancılaşma, düşüncenin kendi içinde, Kendinde ile Kendisi For, Bilinç ile kendinin bilinci, nesne ile özne karşıtlığıdır, yani soyut düşünce ile duyulur gerçeklik ya da GERÇEK duyulur karşıtlığı. Tum öbür karşıtlıklar ve onların hareketleri, o öbür karşıtlıkların, Yabancı karşıtlıkların anlamını oluşturan tek ilginc karşıtlıklar olan met karşıtlıkların görünüşünden, DIS görünüşünden, dışrak biçiminden Baska BİR Sey değildirler. Yabancılaşmanın konulmuş ve kaldırılacak Ozu olarak görünen Sey, insanal varlığın, kendi kendine karşıt olarak, insanal-olmayan biçimde nesnelleşmesi Aliyormusun, AMA soyut düşünceden ayrılarak ve ona karşıt olarak nesnelleşmesidir.
[XVIII] bunun sonucu, insanın, nesneler, ve Yabancı nesneler durumuna gelmiş bulunan Özsel güçlerinin temellükü, İlkin bilinçte, ARI düşüncede, yani soyutlamada olup biten BİR temellüküdür met nesnelerin düşünceler ve düşünce hareketleri niteliğiyle temellüküdür ve temellük; met nedenle daha Görüngübilim'de -dipten doruğa olumsuz ve eleştirel görünümüne karşın ve içerdiği ve daha sonraki açındırmayı cogu kez genis ölçüde önceleyen eleştiriye karşın-Hegel'in daha sonraki üretimlerinin eleştirel olmayan olguculuğu ile gen eleştirel olmayan idealizmi-varolan deneysel gerçekliğin o felsefi ayrıştırma ve yeniden kurulması-daha o zamandan Gizli, Tohum olarak varolan, gücül durumda ve Giz olarak, görülür. İkinci olarak. Nesnel DÜNYANIN insana dönüş İstemi, - örneğin duyulur bilincin soyut olarak duyulur BİR Bilinc Aliyormusun, AMA insanal olarak duyulur BİR Bilinc olduğunu, dinin, zenginliğin vb., Insanal nesnelleşmenin, insanal Özsel güçlerin yabancılaşmış gerçekliğinden Baska yapıtlaşmış, ve öyleyse GERÇEK insanal gerçekliğe götüren yoldan ( sayfa 244) Baska BİR Sey olmadıklarınım Kabil etmek, - bu sürecin temellük ya da kavranması, demek ki, Hegel'de, duyulur DÜNYANIN, dinin, devletin erkliğiniri vb., cicili bicili Özler olmaları biçiminde görünür - çünkü sadece teneke insanın GERÇEK özüdür ve GERÇEK kalay biçimi de düşünen kalay, kurgusal mantıksal tindir. Doğanın ve Tarih tarafından oluşturulan doğanın, insan ürünlerinin insanal özlüğü, onların soyut tinin ve bunun sonucu met ölçü içinde, tinin uğraklarının, düşünülmüş varlıkların Ürünleri olmalarında görünür. Ayşe nedenle Görüngübilim Gizli, henüz kendi basina Karanlık ve yalanlaştırıcı (mystifiante) eleştiridir, AMA insanın yabancılaşmasını alıkoyduğu ölçüde,-insan orada ancak kalay biçimi Altında görünse de, - onda eleştirinin çift sayfalar öğelerinin Gizli olarak varoldukları görülür, ve bunlar cogu kez hegelci Görüş açısını cok Asan BİR biçimde hazırlanmış ve geliştirilmiş bulunurlar. "Mutsuz Bilinç", "dürüst Bilinç", "Soylu Bilinç ile soysuz Bilinç" arasındaki savaşım vb. Met kesimlerin herbiri,-henüz yabancılaşmış BİR biçim Altında da öndeydi-din, "devlet", Uygar Yaşam vb. hazırsındır Koca Koca alanların eleştiri öğelerini içerirler. Ve Öz, nesne, nasil onun Click onun Zaman düşünülmüş öz imkb, özne de aynı onun Zaman biçimde ya da kendinin bilincidir, ya da daha dogrusu nesne ancak soyut Bilinç ve insan da kendinin bilinci olarak görünür Bilinc. Ayşe nedenle Görüngübilim'de görünen çeşitli yabancılaşma biçimleri, bilincin ve kendinin bilincinin çeşitli biçimlerinden Baska BİR Sey değildirler. Nesnenin kavranma biçimi olan soyut Bilinç, kendinde nasil ki kendinin bilincinin BİR ayrımlaşma uğrağından Baska BİR Sey değilse, kendinin bilinci ile bilincin özdeşliği, mutlak hakkinda bilgi, soyut düşüncenin artik Dış yönünde Aliyormusun, AMA sadece kendi içinde oluşan hareketi 'de hareket sonucu olarak tıpkı öyle elde edilir , yani sonuç olarak Arı düşünce diyalektiği elde edilir.
[XXIII] Hegel'in Görüngübilim'i ile onun (final) sonucunun Sonal-itici ve yaratıcı İlke olarak olumsuzluk (sayfa 245) diyalektiği-büyüklüğü, demek ki BİR yandan Hegel'in, insanın kendisi tarafından üretimini BİR süreç olarak, nesnelleşmeyi nesnelsizleşme olarak , yabancılaşma ve met yabancılaşmanın kaldırılması olarak kavramasına, demek ki emeğin özünü kavramasına ve GERÇEK (reel) oldugu Click nesnel, Doğru (gerçek) olan insanı da, kendi öz emeğinin sonucu olarak tasarlamasına dayanır. İnsanın kendi kendisi ile türsel Varlık olarak Etkin GERÇEK ilişkisi ya da GERÇEK türsel Varlık olarak, yani insanal Varlık olarak kendini göstermesi, ancak insan kendi çift sayfalar cicili bicili güçlerini yaratma ile gerçekten dışlaştırdığı-bu da ancak tarihin sonucu olarak, insanların TOPLU etkinliği etkisi ile olabilir, met güçler karşısında nesneler karşısındaymış hazırsındır davrandığı Click olanaklıdir, ki yanıma da İlkin ancak yabancılaşma biçimi Altında olanaklıdır.
Birsey Görüngübilim'in oğlu bölümünü, mutlak bilgiyi-aynı zamanda hem Görüngübilim'in özetlenmiş özünü, diyalektik ile ilişkisini hem kurgusal, Hegel'in BİR yandan met ikisi de ve hem, ve OT yandan karşılıklı İlişkileri üzerinde Sahip bulunduğu bilinci içeren bölüm-irdeleyerek, Hegel'in Darlık ve sınırlılığını ayrıntılı BİR biçimde açıkyacağız.
Öncelemek Click, geçici olarak şundan çoğunu söylemeyeceğiz: Hegel, modern Ekonomi politiğin BAKIŞ açısında yer alır. O, emeği öz olarak, insanın doğruluğu gösterilmiş Ozu olarak kavrar; emeğin sadece olumlu yönünü Görür ve olumsuz yönünü görmez. Emek, insanın, yabancılaşma içinde ya da yabancılaşmış insan olarak, kendisi Click oluşudur. Hegel'in bildiği ve Kabil ettiği tek Emek, tinin soyut emeğidir. Kısacası, demek ki, felsefenin özünü oluşturan şeyi, kendinin bilgisine Sahip insanın ya da kendi kendini düşünen yabancılaşmış Bilimi, Hegel emeğin Ozu olarak kavrar ve met nedenle, daha önceki Felsefe karşısında, onun çeşitli uğraklarını biraraya getirip kendi felsefesini tek Felsefe olarak sunabilir yabancılaşmasını. Öbür filozofların yaptıkları şeyi,-doğanın ve insanal yaşamın çeşitli uğraklarını kendinin (sayfa 246) bilincinin, ve üstüne üstlük soyut kendinin bilincinin uğrakları olarak kavramak-Hegel felsefesinin eylemi olarak Bilir. Ayşe nedenle, Bilimi mutlaktır.
Birsey konumuza geçelim.
Mutlak Bilgi. Görüngübilimin oğlu BÖLÜMÜ.
da nesnenin ancak nesnelleşmiş kendinin bilinci Özsel fikir, Bilinc nesnesinin, kendinin bilincinden Baska BİR Sey olmaması, ya, nesne olarak Bilinc olduğudur. (İnsanı koymak = kendinin bilinci.)
Öyleyse Bilinc nesnesini aşmak gerekir. Nesnellik olarak nesnellik, insanın yabancılaşmış BİR ilişkisi, insanal öze, kendinin bilincine Uygun düşmeyen BİR ilişkidir. Yabancılaşma belirlenimi içinde, insanın, Yabancı olarak oluşturulmuş nesnel özünün yeniden temellükü, demek ki sadece yabancılaşmanın Aliyormusun, AMA nesnelliğin de kaldırılması anlamına gelir; yani demek ki, insan, nesnel-olmayan, tinselci (spiritualiste) BİR varlıktır.
Hegel, Bilinc nesnesinin aşılması hareketini ISTE şöyle betimler:
Nesne, sadece (ve met, Hegel'e edat met hareketin tek yönlü-demek ki yönlerden ancak Birini kavrayan-görüşüdür) Kendi içinde Donen BİR Sey olarak görünmez. [71] İnsan, Kendine eşit olarak konulmuştur. Ama Kendi, soyut olarak kavranmış ve soyutlama ile oluşturulmuş insandan Baska BİR Sey değildir. İnsan, Kendi doğasındandır. [72] gozu, kulağı, vb. (Sayfa 247) kendi doğasındandırlar; Özsel güçlerinden herbirinin insanda Kendi [73] niteliği vardır. Ama bundan ötürü: kendinin bilincinin gözleri, kulakları, Özsel güçleri vardır demek, cok yanlıştır. insanal Doğa kendinin bilincinin BİR niteliği Aliyormusun, daha cok kendinin bilinci insanal doğanın, insanal gözün vb. [XXIV] BİR niteliğidir.
Soyut ve kendisi Click saptanmış Kendi, soyut bencil olarak insan, kendi tuz soyutlamasına, düşünceye yükseltilmiş bencilliktir. (Ayşe konuya gen döneceğiz.)
Hegel Click, insanal öz, insan, kendinin bilincine eşittir. Bunun sonucu, insanal özün çift sayfalar yabancılaşması, kendinin bilincinin yabancılaşmasından Baska BİR Sey değildir. Kendinin bilincinin yabancılaşması, insanal özün GERÇEK yabancılaşmasının, düşünce ve bilgide yansıyan dışavurumu değildir. Tersine, somut olarak görünen GERÇEK yabancılaşma, en içten-ve sadece Felsefe tarafından aydınlatılmış-Gizli özüne Gore, GERÇEK insanal özün yabancılaşmasının, kendinin bilincinin yabancılaşmasının belirtisinden Baska BİR Sey değildir. Ayşe nedenle, bunu kavrayan bilime Görüngübilim adi verilir. Yabancılaşmış nesnel özün çift sayfalar yeniden temellükü demek ki kendinin bilincinde BİR bütünleşme olarak görünür; kendi özüne Egemen olan insan, nesnel Ozu Egemen olan kendinin bilincinden Baska BİR Sey değildir. Nesnenin Kendi içinde dönüşü, demek ki nesnenin yeniden temellüküdür.
Evrensel BİR biçirnde dile getirildiğinde, Bilinc nesnesinin aşılması Suna dayanır:
BİR Sey olarak Sunar l ° Nesne olarak nesne, kendini, bilince yokolmak üzere bulunan; 2 ° şeyliği (choséité) koyan Sey, kendinin bilincinin yabancılaşmasıdır; 3 ° met yabancılaşmanın olumsuz Aliyormusun, olumlu BİR anlamı da vardır; 4 ° o met anlama Yalniz Bizim da kendinde Aliyormusun, AMA kendisi Click de sahiptir ya Click; 5 ° onun for [74] nesnenin olumsuzunun ya da onun (sayfa 248) kendi kendini kaldırışının (autosuppression) olumlu BİR anlamı vardır, Baska BİR deyişle, kendinin bilinci, kendi kendine yabancılaştığı Click nesnenin met hiçliğini Bilir, çünkü met yabancılaşmada o kendi kendini nesne olarak koyar, ya da, kendisi-for-Varlık'ın bölünmez birliği gereğince, nesneyi kendi kendisi olarak koyar. 6 ° OTE yandan met, onun met yabancılaşma ve met riesnelliğe kendinde Sahip Olmuş, kaldırmış ve onarmış bulunduğu ve bunun sonucu kendi öteki varlığı içinde kendi öteki varlığı olarak kendi yanında oldugu o öbür uğrağı da içerir. 7 ° Bilinc hareketi 'böyledir ve demek ki o uğraklarının bütünselliğidir. 8 ° O aynı biçimde nesneye onun belirlenimlerinin bütünselliğine edat Uygun gelmeli ve ONU böylece becerileri içinden herbirine edat kavramış olmalıdır. Belirlenimlerinin met bütünselliği kendinde nesneyi cicili bicili öze yükseltir ve, Bilinc Click met gerçekte tikel belirlenimlerinden herbirinin Kendi olarak kavranması ya da onlara Karşı daha bir kez sözü edilmiş bulunan cicili bicili davranışla Olur. [75]
l ° konusunda. Nesne olarak nesnenin kendini bilince yokolmak üzere bulunan BİR Sey olarak sunması olgusu, nesnenin Kendi içinde yukarda sözü edilmiş bulunan dönüşüdür.
2 ° konusunda. Kendinin bilincinin yabancılaşması, şeyliği koyar. İnsan = kendinin bilinci olduğundan, onun yabancılaşmış nesnel varlığı ya da şeylik - (şeylik onun Click nesnedir, ve ancak onun Click Özsel nesne olan Sey onun Click gerçekten nesnedir, öyleyse şeylik onun nesnel varlığıdır. Özne olan GERÇEK insan olarak GERÇEK insan olmadığına, öyleyse Doğa da olmadığına,-insan insanal doğadan Baska BİR Sey değildir, AMA sadece insan soyutlaması olduğuna Gore, kendinin bilinci, şeylik, yabancılaşmış kendinin bilincinden Baska BİR Sey olamaz) yabancılaşmış kendinin bilincine eşittir, (sayfa 249) ve şeylik met yabancılaşma tarafından konulmuştur. Canlı, doğal, nesnel, yani Maddi Özsel güçlerle donanıp bezenmiş BİR varlığın, varliginin GERÇEK ve doğal nesnelerine Sahip bulunması, ve kendinin yabancılaşmasının da, Gerçek, AMA kendini dışsallık (extéorité) biçimi Altında Sünen, demek ki onun özüne ilişkin olmayan ve ONU egemenliği altına alan nesnel BİR Dünya koyması cok doğaldır. Burada garip ve anlaşılmaz hic BİR Sey fade. Asil karşıtı garip ve anlaşılmaz olurdu. Ama BİR kendinin bilincinin, kendi yabancılaşması ile, GERÇEK BİR şeyi Aliyormusun, ancak şeyliği, yani ancak kendi basina soyut BİR şeyi, Bir soyutlama şeyini koyabileceği de BİR o kadar Açık. Ayrıca [XXVI] şeyliğin, kendinin bilincine edat hic de bağımsız, Özsel BİR Sey olmadığı, AMA sadece Yalın BİR yaratık, kendinin bilincinin koymuş bulunduğu BİR Sey oldugu, ve konulmuş bulunanın, kendi kendini olurlayacak Yerde, Bir an Click erkesini Ürün biçimi Altında saptayan ve görünüşte-AMA sadece BİR bir for-ona bağımsız, GERÇEK BİR Varlık rolünü veren koyma eyleminin BİR olurlamasından Baska BİR Sey olmadığı da açıktır.
Gerçek, etten kemikten, Sağlam ve kararlı Toprak üstünde yaşayan insan, doğanın çift sayfalar güçlerini soluyan insan, kendi GERÇEK nesnel Özsel güçlerini yabancılaşması ile Yabancı nesneler olarak koyduğu Zaman, özne olan koyma olgusu değildir; eyleminin de nesnel olması gereken nesnel Özsel güçlerin öznelliğidir. Nesnel Varlık nesnel BİR biçimde davranır, ve Eğri özünün belirleniminde nesnellik olmasaydı, nesnel olarak davranamazdı. O sadece nesneler yaratır, nesneler koyar, çünkü kendisi nesneler tarafından konulmuştur, çünkü başlangıçta o, Doğadır. Öyleyse, koyma eyleminde, o kendi, "Arı etkinlik" inden BİR nesne evrenine düşmez, AMA nesnel ürünü kendi nesnel etkinliğini, kendi doğal nesnel Varlık etkinliğini doğrulamaktan Baska BİR Sey yapmaz.
Burada tutarlı da insancılığın, idealizmden oldugu kadar ya doğalcılık materyalizmden de ayrıldığını, ve aynı zamanda (sayfa 250) onların, onları birleştiren doğrulukları (Verite) olduğunu görüyoruz. Aynı zamanda, Evrensel Tarih eylemini kavramaya, sadece doğalcılığın yetenekli olduğunu da görüyoruz.
İnsan, araçsız olarak Doğa varlığıdır. Doğal Varlık, ve yaşayan doğal Varlık niteliği ile, O bir yandan doğal güçlerle, dirimsel güçlerle donatılmıştır; Etkin BİR doğal varlıktır; met güçler onda anıklıklar ve yetenekler biçimi Altında, eğilimler biçimi Altında vardırlar. OTE yandan, doğal, etten ve kemikten, duyarlı, nesnel Varlık niteliği ile, insan, Hayvanlar ve Bitkiler hazırsındır, edilgin, bağımlı ve sınırlı BİR varlıktır; yani eğilimlerinin nesneleri, bağımsız nesneler olarak, onun dışında vardırlar; AMA BU nesneler onun gereksinmelerinin nesneleridirler; onun Özsel güçlerinin kullanılması ve doğrulanması bakımından zorunlu, Özsel nesnelerdir bunlar. İnsanın etten ve kemikten, doğal, Canlı, GERÇEK nesnel güçlerle donanmış olduğunu söylemek, onun kendi varlığı, kendi Yaşam belirtisinin nesnesi alarak, Gerçek, duyulur nesnelere Sahip olduğunu, ve yaşamını ancak Gerçek, duyulur nesneler aracıyla belirtebileceğini söylemek demektir. [76] Nesnel, doğal, duyulur Olmak demek, nesne, Doğa ve duyguya kendi dışında Sahip Olmak ya da BİR Üçüncü kişi Click nesne, Doğa ve duyu olmakla aynı Sey demektir. Açlık doğal BİR gereksinmedir; BU nedenle, ONU karşılamak, ONU yatıştırmak Click, ona kendi dışında BİR Doğa, Bir nesne gerekir. Açlık, Benim bedenimin, kendi dışında bulunan, ONU tamamlamak ve varlığını göstermek Click zorunlu olan BİR nesneye Karşı duyduğu açıklanmış gereksinmedir. Güneş, bitkinin nesnesi, onun Click (sayfa 251) zorunlu olan ve yaşamını doğrulayan BİR nesnedir; aynı biçimde, bitki de, güneşin canlandırıcı gücünü, güneşin nesnel Özsel gücünü belirten BİR Sey olarak, güneşin nesnesidir. [77]
Doğası kendi dışında olmayan BİR Varlık doğal BİR Varlık değildir, doğanın varlığına katılmaz. Kendi dışında hic BİR nesne olmayan BİR Varlık, nesnel BİR Varlık değildir. BİR Üçüncü Varlık Click kendisi nesne olmayan BİR Varlık, nesne olarak hic BİR varlığa Sahip değildir, yani nesnel biçimde davranmaz, varlığı nesnel değildir.
[XXVII] Nesnel-olmayan BİR Varlık, Bir yokluktur (Unwesen). [78]
Kendisi nesne olmayan ve nesnesi de olmayan BİR Varlık düşünün. Boyle BİR Varlık, İlkin biricik Varlık olacak; onun dışında hic BİR Varlık olmayacak, o, yalnızlığı içinde, tek basina varolacaktır. Çünkü Benim dışımda nesneler var Olur, ben tek başıma olmaktan çıkar çıkmaz, Bir başkası, Benim dışımdaki nesneden BİR Baska gerçeklik Ölürüm. Demek ki met Üçüncü nesne Click, ben ondan Baska BİR gerçekliğim, yani ben onun nesnesiyim. BİR Baska varlığın nesnesi olmayan BİR Varlık, demek ki, HIC BİR nesnel varlığın varolmadığını varsayar. Ben BİR nesneye Sahip Olur Olmaz, o nesne de Bana nesne olarak Sahip Olur. Ama nesnel olmayan BİR Varlık, GERÇEK olmayan, duyulur olmayan, sadece düşünülmüş, yani sadece imgelenmiş BİR varlıktır, Bir soyutlama varlığıdır. nesnesi Duyularla donatılmış Olmak demek, GERÇEK olmak, duyuların, duyulur nesne olmak, demek ki kendi dışında duyulur nesnelere, duyularının nesnelerine Sahip Olmak demektir. Duyulara Sahip olmak, Acı çekmek [79] anlamına gelir. (Sayfa 252)
Ayşe nedenle insan, duyulur nesnel Varlık olarak, ACI çeken BİR varlıktır ve acısını duyan BİR Varlık olarak, tutkulu BİR varlıktır. Tutku, kendi nesnesine Doğru yılmadan yönelen insanın Özsel gücüdür. [80]
Ama insan sadece doğal BİR Varlık değildir, insanal BİR doğal varlıktır da; yani kendisi Click varolan BİR Varlık, öyleyse varlığı ve Bilgisi içinde kendini türsel Varlık olarak doğrulayıp göstermesi gereken türsel BİR varlıktır da. ile Öyleyse ne insanal nesneler, kendilerini araçsız olarak sundukları biçimleri, doğal nesnelerdir, ne de insanal duyu, araçsız olarak, nesnel olarak oldugu biçimi ile insanal duyarlık, insanal nesnelliktir. Ne Doğa-nesnel anlamda-ne de öznel anlamda Doğa, insanal varlığa upuygun BİR biçimde araçsız olarak vardırlar. Ve nasil ki, doğal olan her Sey doğmak zorunda imkb, insan da kendi doğum belgesine, tarihe sahiptir, AMA BU onun Click bilinen BİR tarihtir ve bunun sonucu, doğum belgesi olarak, kendi kendini safra safra ortadan kaldıran BİR doğum belgesidir. Tarih, insanın GERÇEK doğal tarihidir - (BÜ Konu uzerine gen gelinecek).
Üçüncü olarak, şeyliği koyma olgusu, kendi basina sadece BİR görünüşten, sadece Arı etkinliğin Ozu ile çelişen BİR eylemden Baska BİR Sey olmadığından, sırası gelince kaldırılmalı, şeylik yadsınmalıdır.
3, 4, 5, 6. Noktalar uzerine: 3 ° Bilincin met yabancılaşmasının sadece olumsuz Aliyormusun, AMA BİR olumlu anlamı da var ya da Kendinde Aliyormusun, AMA kendisi Click, Bilinc Click de Sahip 4 ° o met olumlu anlama sadece Bizim for patlıyorum. 5 ° Onun [81] bakımından, (sayfa 253) kendi kendine yabancılaştığı Click nesnenin olumsuzu ya da onun kendi-kendini kaldırışı olumlu BİR anlama sahiptir (ya da o nesnenin hiçliğini Bilir), çünkü met yabancılaşmada, Kendisi-for-Varlığın bölünmez birliği gereğince , o kendini nesne ya da nesneyi kendisi olarak Bilir. 6 ° OTE yandan met, onun met yabancılaşma ve met nesnelliğe kendinde Sahip Olmuş, kaldırmış ve onarmış bulunduğu ve bunun sonucu kendi öteki varlığı içinde kendi öteki varlığı olarak kendi yanında oldugu o öbür uğrağı da içerir.
Görmüş bulunduğumuz hazırsındır, yabancılaşmış nesnel varlığın temellükü, ya olarak kayıtsız Yabancı özlükten GERÇEK düşman yabancılaşmaya kadar giden-yabancılaşma belirlenimi içinde nesnelliğin kaldırılması da-zorunlu, Hegel Click aynı zamanda, ya da Hatta başlıca, nesnelliğin kaldırılması anlamına gelir; çünkü kendinin bilinci Click davranış töresine aykırılık ve yabancılaşma olan Sey, nesnenin belirli özlüğü Aliyormusun, AMA nesnel özlüğüdür. BİR şeydir Öyleyse nesne BİR olumsuzdur, kendi kendini kaldıran, Bir hiçliktir. Nesnenin met hiçliğinin Bilinc Click sadece olumsuz BİR anlamı Aliyormusun, AMA BİR olumlu anlamı da var; çünkü nesnenin met hiçliği, onun nesnel-olmayışının, kendi soyutlamasının kendi kendini doğrulamasının [XXVIII] ta kendisidir. Bilincin kendisi Click, nesnenin hiçliğinin olumlu BİR anlamı vardır; çünkü o met hiçliği, nesnel varlığı, kendi kendinin yabancılaşması olarak Bilir, çünkü o met nesnel varlığın ancak met kendinin yabancılaşması aracıyla varolduğunu Bilir ...
Bilincin varoluş ve şeylerin Bilinc Click varoluşları biçimi, bilgidir. Bilgi, onun tek eylemidir. Ayşe nedenle, herhangi BİR Sey, Bilinc Click, herhangi BİR şeyi bildiği ölçüde vardır met Bilinc. Bilgi, onun tek nesnel davranışıdır. - Oysa Bilinc nesnenin hiçliğini Bilir, yani nesne ondan ayrılmaz, o nesnenin onun Click yokluğunu Bilir - çünkü o nesnenin kendi kendinin yabancılaşması olduğunu Bilir, yani kendi kendini tanır-nesne olarak Bilgi-çünkü nesne, hangi tansıkla bilmem, (sayfa 254) BİR nesnenin görünüşünden Baska BİR Sey değildir, AMA Ozu gereği, kendi kendine Karşı çıkan ve demek ki, Bir hiçlik Bilgi dışında hic BİR nesnelliği olmayan BİR Sey karşısına çıkartılmış bilginin kendisinden Baska BİR Sey değildir; Baska BİR deyişle, Bilgi, Bir nesne ile ilişkili oldugu sürece, sadece kendi dışında olduğunu, kendine yabancılaştığını; kendisinin nesne olarak görünmekten Baska BİR Sey yapmadığını, ya da ona nesne olarak görünen şeyin, kendisinden Baska BİR Sey olmadığını Bilir.
OTE yandan, der Hegel met aynı zamanda, su kendinin bilinci met yabancılaşma ve met nesnelliğe kendinde Sahip Olmuş, kaldırmış ve onarmış bulunduğu ve bunun sonucu kendi öteki varlığı içinde kendi öteki varlığı olarak kendi yanında oldugu öteki uğrağı da içerir.
Ayşe usavurmada, kurgunun çift sayfalar yanılgılarını biraraya gelmiş buluyoruz. Birinci olarak. Bilinç, kendinin bilinci - kendi öteki varlığı içinde kendi öteki varlığı olarak kendi yanında bulunur. Demek ki o-ya da burada Eger hegelci soyutlamayı BİR Yana bırakır ve kendinin bilinci yerine insanın kendinin bilincini geçirirsek-demek ki, o, kendi öteki varlığı içinde kendi öteki varlığı olarak kendi yanında bulunur. Ayşe BİR yandan hakkinda bilgi olarak bilincin-Bilgi-düşünce olarak düşüncenin, - doğrudan doğruya öteki kendisi olduğunu, duyulur Dünya, gerçeklik, Yaşam olduğunu İleri sürdüğünü içerir. Düşüncede kendi kendini Asan düşüncedir met (Feuerbach). [82] Bilinç olarak Bilinç, sadece yabancılaşmış nesnellikten Aliyormusun, AMA nesnellik olarak nesnellikten de incindiği ölçüde met sözlük, burada içerilmiştir.
met dünyayı met yabancılaşmış biçim Altında yeniden olurladığını de İkinci olarak met, kendinin bilincinde olan insanın cicili bicili dünyayı-ya da kendi dünyasının Evrensel cicili bicili varoluşunu-kendinin yabancılaşması olarak tanımış ve kaldırmış bulunduğu kadarıyla, gen, ONU kendi GERÇEK varlığı (sayfa 255) olarak sunduğunu , yeniden kurduğunu, insanın kendi öteki varlığı içinde kendi öteki varlığı olarak kendi yanında bulunduğunu içerir. Ve böylece, örneğin Dini kaldırdıktan Gale, onda BİR kendinin yabancılaşması ürününü tanıdıktan Gale, gen de din olarak dinde kendi doğrulanmasını bulur. Hegel'in yanlış olguculuğunun (positivisme) ve görünüşten Baska BİR Sey olmayan eleştiriciliğinin koku ISTE burada yatar; Feuerbach'ın din ve tanrıbilimi koyma, yadsıma ve yeniden Kurma [83] adını verdiği, AMA daha Evrensel BİR biçimde kavranabilecek olan Sey, ISTE budur. Öyleyse bize, ussuzluk olarak ussuzluk içinde kendi yanında bulunur. Hukukta, siyasette, vb., Yabancılaşmış BİR Yaşam Kabil etmiş bulunan insan met yabancılaşmış Yaşam içinde, yabancılaşmış Yaşam olarak, kendi GERÇEK insanal yaşamını Sürer sürdüğünü. Kendinin, kendi kendisi ile, Bilgi ile oldugu kadar, nesnenin Ozu ile de çelişki durumundaki olurlanması, doğrulanması, GERÇEK Bilgi ve GERÇEK yaşamdır.
Böylece, Hegel tarafından dine, devlete vb. verilmiş ödünler artik sözkonusu safra edilemez, çünkü met yalan, onun ilkesinin yalanıdır.
bulan şeyin [XXIX] Eger ben dinin insanın yabancılaşmış kendinin bilinci olduğunu biliyorsam, din olarak dinde doğrulamasını, Benim kendimin bilinci Aliyormusun, AMA Benim yabancılaşmış kendimin bilinci olduğunu da Tıpkı bi kızın kıyafetlerini demektir. Demek ki, o Zaman, Benim kendi kendine, kendi özüne bağlı (sayfa 256) bulunan kendimin bilincimin, kendini dinde Aliyormusun, AMA tersine yıkılmış, kaldırılmış dinde olurladığını da Tıpkı bi kızın kıyafetlerini demektir.
Ayşe nedenle Hegel'de yadsımanın yadsınması, görünüşteki özün yadsınmasının ta kendisi aracıyla, Doğru özün doğrulanması Aliyormusun, AMA görünüşteki özün ya da kendi yadsınması içinde kendine yabancılaşmış özün doğrulanması, ya da yanıma görünüşteki özün, insanın dışında bulunan ve ondan bağımsız nesnel öz olarak yadsınması ve özne durumuna dönüştürülmesidir.
Demek ki yadsıma ile korumanın, olurlamanın içinde birbirlerine bağlı bulundukları aşamanın [84] (Aufhebung) rol, kendine Özgü BİR roldür oynadığı.
Böylece örneğin Hegel'in Hukuk Felsefesi'nde aşılmış kişi Hukuku sağtörelliğe, aşılmış sağtörellik aileye, aşılmış müthiş Uygar topluma, aşılmış devletin Evrensel tarihe eşittir Uygar Toplum devlete aşılmış. [85] Gerçeklikte, kişi Hukuku, sağtöre, müthiş, Uygar Toplum, devlet " vb., oldukları hazırsındır kalırlar; AMA becerileri, insanın, kendi başlarına Değer taşımayan, eriyen ve birbirlerini doğuran uğrakları, varoluşları ve Varlık biçimleri durumuna gelmişlerdir. Hareketin uğrakları.
GERÇEK varoluşlarında, devingen özleri gizlenmiştir. Ayşe Öz, ancak düşüncede, felsefede belirir, kendini açınlar, ve yanıma nedenle Benim GERÇEK dinsel varoluşum, din felsefesindeki varoluşum; GERÇEK siyasal varoluşum, Hukuk felsefesindeki (sayfa 257) varoluşum; GERÇEK doğal varoluşum, Doğa felsefesindeki varoluşum; GERÇEK sanatsal varoluşum, sanat felsefesindeki varoluşum; GERÇEK insanal varoluşum, felsefi varoluşumdur. Aynı biçimde, dinin, devletin, doğanın, sanatın GERÇEK varoluşu da, din Felsefesi, Doğa Felsefesi, devletin Felsefesi, sanat felsefesidir. Ama Eger sadece din Felsefesi vb. Benim Click dinin GERÇEK varoluşu İMKB, ben, ancak din filozofu olduğum kadar gerçekten dindarımdır ki met da Bana GERÇEK din duygusunu ve gerçekten Dindar insanı yadsıtır. Ama aynı zamanda, Ba ötekinin bunları karşısına çıkardığım varoluşu içinde Olsun, bunları doğrularım da, çünkü varoluş bunların felsefi dışavurumlarından Baska BİR Sey değildir; Ba onların kendine Özgü ilkel biçimleri içinde Olsun, çünkü becerileri Benim Click sadece görünüşteki öteki Varlık kendi öz varoluşum içinde Ba , kendi öz GERÇEK varoluşlarının, yani Benim felsefi varoluşumun duyulur görünüşleri Altında gizlenmiş allegoriler, simgeler değerini taşırlar.
Tıpkı, aşılmış niceliğin niteliğe, aşılmış niteliğin ölçüye, aşılmış ölçünün öze, aşılmış özün görüngüye, aşılmış görüngünün gerçekliğe, aşılmış gerçekliğin kavrama, aşılmış kavramının nesnelliğe, aşılmış nesnelliğin mutlak fikre, aşılmış mutlak fikrin doğaya, aşılmış doğanın öznel tine, aşılmış öznel tinin sağtörel, nesnel tine, aşılmış sağtörel tinin Sanata, aşılmış sanatın yemek, aşılmış dinin mutlak bilgiye eşit olması hazırsındır. [86]
BİR yandan met Asma, düşünülmüş varlığın BİR aşılmasıdır, demek ki düşünülmüş Özel mülkiyet, sağtöre fikrinde aşılır. Ve düşünce kendinin doğrudan doğruya öteki kendi olduğuna, duyulur gerçeklik olduğuna inandığı, bunun sonucu eylemi onun Click duyulur GERÇEK eylemi değerini taşıdığı Click, düşünce tarafından, gerçeklikte nesnesini oldugu hazırsındır bırakan met Asma, onun gerçekten üstesinden geldiğini (sayfa 258) sanır; OT yandan, met nesne onun Click düşüncenin BİR uğrağı durumuna gelmiş bulunduğundan, kend! gerçekliği içinde nesne onun Click kendinin, kendinin bilincinin, soyutlamanın kendi kendini doğrulaması değerini de taşır.
[XXX] BİR yandan Hegel'in felsefeye aktararak aştığı BİR varoluş, demek ki din, devletin, GERÇEK Doğa Aliyormusun, AMA daha şimdiden hakkinda bilgi nesnesi niteliğiyle dindir, dogmatiktir, [87] Hukuk ve (TÜRE) Bilimi, Bilim siyasal ve Doğa biliminde de durum böyledir. O bir yandan, demek ki, hem GERÇEK Varlık ile, hem de felsefi-olmayan araçsız Bilim ya da met varlığın felsefi-olmayan kavramları ile karşıtlık durumundadır. Bunun sonucu, Günlük (Courant) kavramların tersini söyler.
OTE yandan, Dindar insan vb., Hegel'de kendi Sonal doğrulamasını bulabilir.
Birsey Hegel'in diyalektiğinin olumlu gözönünde tutalım uğraklarını - yabancılaşma belirlenimi içinde.
a) Asma, yabancılaşmayı kendinde Onaran nesnel hareket. - (Yabancılaşmanın içinde dile getirilmiş, nesnel gerçekliğin kendi yabancılaşmasını kaldırması ile temellükü fikridir met. İnsanın GERÇEK nesnelleşmesinin, kendi nesnel özünün, nesnel DÜNYANIN yabancılaşmış belirleniminin yokolması ile, kendi yabancılaşmış varoluşu içinde ortadan kalkması ile temellükünün yabancılaşmış kavranışı, - tıpkı Tanrının kaldırılması olan tanrıtanımazlığın, kuramsal insancılık oluşu olması; Özel mülkiyetin kaldırılması olan komünizmin, insanın GERÇEK yaşamının, onun özgürlüğü olarak, Pratik insancılık oluşu olarak istenmesi olması hazırsındır; Baska BİR deyişle, tanrıtanımazlık, dinin kaldırılması Orta terimi aracıyla kendi kendine indirgenmiş insancılıktır; komünizm Özel mülkiyetin kaldırılması Orta terimi aracıyla kendi kendine indirgenmiş insanlıktır. Olumlu olarak kendi kendinden yola çıkan insancılık, olumlu insancılık, ancak bu-gen de zorunlu BİR önkoşul olan-Orta terimin kaldırılması ile doğar.) (Sayfa 259)
yitirilmesi Ama tanrıtanımazlık ve komünizm, Bir kaçış, Bir soyutlama, insan tarafından oluşturulmuş nesnel DÜNYANIN Bir, insanın nesnel BİR biçim almış bulunan Özsel güçlerinin BİR yitirilmesi değildirler. Onlar, doğaya aykırı ve henüz gelişmemiş yalınlığa Donen BİR yoksulluk değildirler. Onlar daha cok, tip kez olarak, GERÇEK oluş, insan Click kendi özünün, ve GERÇEK öz olarak kendi özünün, GERÇEK durumuna gelmiş gerçekleşmesidirler.
Demek ki-yeniden yabancılaşmış BİR biçimde de öndeydi-kendi kendine yönelmiş yadsımanın olumlu anlamını gözönünde tutarak, Hegel, kendinin yabancılaşmasını, özün yabancılaşmasını, insanın nesnellik ve gerçeklik yitimini, kendinin temellükü, özün belirmesi, nesnelleşme, gerçekleşme olarak kavrar. (Kısacası Hegel-soyutlama içersinde-emeği (çalışmayı) insanın kendisi tarafından oluşturulması eylemi olarak, kendisi ile ilişkiyi Yabancı BİR varlıkla ilişki olarak ve Yabancı Varlık olarak kendinin belirmesini de oluş biçimindeki türsel Bilinç ve türsel Yaşam olarak kavrar.)
b) Ama Hegel'de-daha bir kez betimlemiş bulunduğumuz bozulma BİR Yana bırakılırsa, ya da daha dogrusu met bozulmanın sonucu olarak-bu Eylem, Bir yandan soyut oldugu Click sadece biçimsel BİR Eylem olarak görünür, varlığın kendisi insanal çünkü, ancak soyut düşünen Varlık olarak , kendinin bilinci olarak Değer taşır; ve
ikinci olarak, kavranışı biçimsel ve soyut oldugu Click, yabancılaşmanın kaldırılışı, ygbancılaşmanın doğrulanması durumuna dönüşür. olarak Baska BİR deyişle, Hegel Click met kendini oluşturma, kendini nesnelleştirme hareketi ', kendinin yabancılaşma ve yitirilmesi, insanal yaşamın mutlak belirtisidir, ve sonuç olarak, kendi öz eregi olan ve kendi kendinde yatıştırılmış bulunan insanal Yaşam, kendi özüne erişmiştir.
olarak Soyut biçimi [XXXI] Altında, diyalektik met hareket, demek ki, gerçekten insanal Yaşam olarak görünür, (sayfa 260) ne de öndeydi insanal yaşamın BİR soyutlaması, Bir yabancılaşması olduğundan, tanrısal süreç, AMA insanın tanrısal süreci olarak görünür ve - kendinden Ayri, soyut, Ari, mutlak özünün kendisinden geçtiği süreç.
Üçüncü olarak: Ayşe sürecin BİR etkeni, Bir öznesi olmalı; AMA BU özne ancak sonuç olarak görünür; met nedenle met sonuç, yani kendini mutlak kendinin bilinci olarak tanıyan özne, kendini tanıyan ve belirten Tanrı, mutlak Tin, Fikir'dir. GERÇEK insan ile GERÇEK Doğa, Saklı GERÇEK-DİSİ insan ile BU GERÇEK-DİSİ doğanın Yalın yüklemleri met, simgeleri durumuna gelirler. [88] demek ki, özne ile yüklem, birbirleri karşısında mutlak BİR terslik ilişkisi içindedirler; gizemli özne-nesne ya da nesneyi Asan öznellik, süreç olarak mutlak özne (özne met yabancılaşma temelinde yabancılaşır, kendine döner, AMA aynı zamanda met yabancılaşmayı kendi onarır) ve BU süreç öznedir olarak içinde; met, kendi içinde, durmayan, ARI BİR çembersel harekettir.
Birinci nokta. İnsanın kendi kendini oluşturma ve kendi kendini nesnelleştirme eyleminin biçimsel ve soyut kavranışı.
Yabancılaşmış nesne, insanın yabancılaşmış Özsel gerçekliği-çünkü Hegel insanı kendinin bilincine eşit olarak koyar-bilinçten, yabancılaşma içinden, yabancılaşmanın soyut, ve bunun sonucu, yadsımadan Baska BİR Sey değildirler ve GERÇEK-DİSİ dışavurumundan Bos. Öyleyse yabancılaşmanın kaldırılması da met Boş soyutlamanın Boş ve soyut BİR kaldırılmasından, yadsımanın yadsınmasından Baska BİR Sey değildir. gelir Kendinin nesnelleşmesinin, Özlü, Canlı, duyulur, somut etkinliği demek ki, kendi Arı soyutlaması, mutlak olumsuzluk durumuna, - sırası gelince, (sayfa 261) soyutlama olarak saptanmış ve bağımız BİR etkinlik olarak, Arı durumundaki etkinlik olarak düşünülmüş bulunan soyutlama. Nedir ki, sözü geçen olumsuzluk met Canlı, GERÇEK eylemin Boş ve soyut biçiminden Baska BİR Sey olmadığından, içeriği de ancak çift sayfalar İçerik BİR Yana bırakılarak üretilmiş, Bir İçerik olabilir biçimsel. biçimleri Ayşe nedenle, bunlar, soyutlamanın, onu içeriğe Uygun ve bunun sonucu her içeriğe kayıtsız oldugu kadar, bunlardan herbiri Click de geçerli soyut Genel biçimleridirler, GERÇEK kalay ve GERÇEK doğadan koparılmış, düşünce, mantıksal kategorilerdir bunlar. (Mutlak olumsuzluğun mantıksal içeriğini daha ilerde açındıracağız.)
Hegel'in burada olumlu olarak gerçekleştirmiş bulunduğu Sey,-kurgusal Mantık'ında-düşüncenin belirli kavramlarının, duruk Evrensel biçimlerini, Doğa ve kalay karşısındaki bağımsızlıkları içinde, insanal varlığın, öyleyse insan düşüncesinin de, Genel yabancılaşmasının zorunlu sonucu durumuna getirmiş, ve sonuç olarak onları soyutlama sürecinin uğrakları olarak sunmuş ve biraraya getirmiş olmasıdır. Örneğin, aşılmış Varlık Öz, aşılmış Öz Kavram, aşılmış Kavram ... mutlak Fikirdir. Ama mutlak Fikir nedir? geçmek Eger çift sayfalar soyutlama eyleminden, başından beri BİR kez daha, ve BİR soyutlamalar bütünselliği ya da kendi kendini kavrayan soyutlama olmakla yetinmek istemezse, sırası gelince o da [mutlak Fikir-ç.] aşılır. Ama kendini soyutlama olarak kavrayan soyutlama, kendini BİR hic olarak Bilir; kendi kendini bırakmalı, soyutlamayı bırakmakdır, ve böylece kendi dolaysız karşıtı olan BİR varlığa, Doğaya varır. Tum Mantık, demek ki, soyut düşüncenin, tıpkı mutlak Fikir hazırsındır, kendi basina hic BİR Sey olmadığının, sadece doğanın BİR Sey olduğunun kanıtıdır.
[XXXII] Mutlak Fikir, "kendi kendisi ile birliğine edat gözönünde tutulursa, seyredalma (tefekkür) [89] olan" (sayfa 262) (Hegel, Ansiklopedi, 3. Baskı, s. 222), "kendi mutlak doğrusunda, kendi tikellik ya da Birinci öteki Varlık uğrağını kendinden özgürce çıkartmaya, kendi yansısı olarak araçsız fikrini, Doğa olarak kendinden özgürce çıkartmaya karar veren "ve belirlenim *] soyut Fikir, öylesine tuhaf ve öylesine garip BİR biçimde davranan ve hegelcilerin üzerinde öylesine kafa şişirdikleri çift sayfalar met Fikir, 89 [ soyutlamadan, yani soyut düşünürden Baska BİR Sey değildir. Deney tarafından Bilgili kılınmış ve kendi doğruluğu üzerinde aydınlanmış olarak met Fikir,-kendi başlarına yanlış ve gen soyut-birçok koşullar Altında, kendinden vazgeçmeye, ve kendi yanındaki varliginin, Varlık-olmayanının, evrensellik ve belirsizliğinin yerine, öteki varlığını, tikeli, belirliyi koymaya karar verir; kendinde sadece soyutlama olarak, fikir olarak gizlediği doğayı, kendinden özgürce çıkartmaya, yani soyutlamayı bırakmaya ve sonunda kendinden çıkartmış bulunduğu doğaya bakmaya karar verir. Araçsız olarak seyredalma durumuna gelen soyut Fikir, kendi kendinden vazgeçen ve seyredalmaya dönüşen soyut düşünceden Baska BİR Sey değildir. Mantık'tan Doğa Felsefesi'ne çift sayfalar met Geçiş, soyutlamadan seyredalmaya (soyut düşünür Click gerçekleştirmesi öylesine Güç ve sonradan onun tarafından öylesine zirzopça betimlenmiş) geçişten Baska BİR Sey değildir. Seyredalma yararına filozofu soyut düşünceyi bırakmaya götüren gizemli duygu, cansıkıntısıdır, Bir İçerik özlemidir.

(Kendine yabancılaşmış insan, kendi özüne, yani doğal ve insanal öze yabancılaşmış düşünürdür de. Send nedenle onun fikirleri doğanın ve insanın dışında bulunan donmuş tinlerdir. Mantık'ında, Hegel, BÜTÜN BU donmuş tinleri biraraya getirip kapatmış, ve onlardan herbirine bir kez yadsıma olarak , yani insan düşüncesinin yabancılaşması olarak, Gale da yadsımanın yadsınması olarak, yani met yabancılaşmanın (sayfa 263) kaldırılması olarak, insanal düşüncenin GERÇEK belirtisi olarak bakmıştır; Ama-henüz kendisi de, yabancılaşmanın tutsağı olduğundan-bu yadsımanın yadsınması ya kendi yabancılaşmaları içinde donup kalmış bulunan met tinlerin eski durumuna gelmesi, ya oğlu eylemde bi met donmuş tinlerin GERÇEK varoluşu olan yabancılaşma içinde kendi kendine Uygun gelme olgusudur; [89 **] ya da met soyutlamanın kendi kendini kavradığı ve kendinden sonsuz BİR cansıkıntısı duyduğu ölçüde, sadece düşünce içinde devinen, ne gozu, ne DİSİ, ne kulağı, ne de herhangi BİR şeyi olan soyut düşüncenin bırakılması, Hegel'de öz olarak doğayı tanıma ve kendini seyredalmaya Verme kararı olarak görünür.)

[XXXIII] Ama Hatta, insandan ayrılması içinde yalıtık, donmuş, soyut olarak alınmış Doğa safra onun Click hiçtir. Seyredalmaya karar vermis bulunan soyut düşünürün ONU soyut olarak seyrettiği açıktır. o Doğa, düşünür tarafından, mutlak fikir, düşünülmüş Sey biçimi Altında, onun Click henüz Gizli ve bilinmez olan kendi öz kişisi içinde kapatılmış bulunduğundan, gerçekte, doğayı kandinden kurtararak, kendinden sadece o soyut doğayı, Doğanın o Arı soyutlamasını çıkartmıştır - birsey onun düşüncenin öteki -Varlığı oldugu, soyut düşünceden Ayri, seyrine dalınmış GERÇEK Doğa oldugu anlamı ile. Ya da, insanal BİR dille konuşmak gerekirse, doğayı seyredalması içinde, soyut düşünür, tanrısal diyalektik içinde hiçlikten, ARI soyutlamadan yola çıkarak, durmadan kendi içinde Donen ve dışarda gerçeklik içinde hic (sayfa 264) BİR Yana bakmayan düşünce çalışmasının Arı Ürünleri olarak yarattığını Sandığı varlıkların , doğal belirlenimlerin soyutlamalarından Baska hic BİR Sey olmadıklarırı öğrenir. ki Tum Doğa, demek, onun Click, dışsal BİR duyulur biçim Altında, Mantık soyutlamalarını yinelemekten Baska BİR Sey yapmaz. O, ONU Çözümler, ve yanıma soyutlamaları yeniden Çözümler. Onun doğayı seyredalması, demek ki, onun doğayı seyredalma soyutlamasını doğrulayan eylemden, safra safra yinelediği soyutlamasını doğurma sürecinden Baska BİR Sey değildir. Örneğin Zaman, kendi kendisine Uygun gelen olumsuzluğa özdeştir (s. 238, lc). [90] Varoluş olarak kaldırılmış oluşa,-doğal biçimi Altında-Maddi olarak kaldırılmış hareket karşılık düşer. Işık ... kendinde yansımanın ... doğal biçimidir. Ay ve kuyruklu Yıldız olarak cisim ... Mantık'a edat BİR yandan kendi kendine dayanan olumlu, OT yandan kendi kendine dayanan olumsuz olan karşıtlığın ... doğal biçimidir. Yeryüzü, karşıtlığın olumsuz birliği olarak, mantıksal temelin doğal biçimidir, vb ..
ayrıldığı ölçüde Doğa olarak Doğa, yani kendinde saklanmış bulunan o Gizli anlamdan henüz somut olarak met soyutlamalardan ayrılmış ve Ayri Doğa, hiçliktir, kendini hiçlik olarak doğrulayan BİR hiçlik, anlamı yoktur, ya da ancak kaldırılması gereken dışsallığının anlamı vardır.
"Sınırlı tanrıbilim görüşü, doğanın mutlak eregi kendinde içermediği Doğru varsayımını içerir." (S. 225). [91]
Eregi, soyutlamanın doğrulanmasıdır.
"Doğa, öteki-Varlık biçimi içindeki fikir olarak ortaya çıkmıştır. Düşünce böylece kendi kendinin olumsuzu olduğundan, Baska BİR deyişle kendi kendine dışsal olduğundan, Doğa sadece met (sayfa 265) fikre edat dışsal olmakla kalmaz, AMA dışsallık, onun içinde Doğa olarak o. Iduğu belirlenimi oluşturur. " (S. 227). [92]
Dışsallık burada kendini dışlaştıran ve ışığa, duyu ile donatılmış insana açan duyulur Dünya olarak anlaşılmamalıdır. Gözyaşları, burada, yabancılaşma, Bir eksiklik, olmaması gereken BİR kusur anlamında bloğu gerekir. Çünkü doğruluk hep fikir olarak kalır. Doğa onun öteki-Varlık biçiminden Baska BİR Sey değildir. Ve soyut düşünce öz olduğundan, ona dışsal olan Sey de, Ozu gereği, ancak dışsal BİR şeydir. Soyut düşünür, aynı zamanda, duyulur DÜNYANIN doğanın Ozu, durmadan kendi içinde Donen düşünce ile karşıtlık durumundaki dışsallık olduğunu da Kabil Eder. Ama aynı zamanda o yanıma karşıtlığı o biçimde dile getirir ki, doğanın yanıma dışsallığı, düşünceye karşıtlığı, onun kusurudur ve, kendini soyutlamadan ayırdığı ölçüde, Doğa yetkinlikten uzak BİR varlıktır.
[XXXIV] Sadece Benim Click, sadece Benim gözümde yetkinlikten uzak Aliyormusun, AMA kendinde öyle olan BİR varlığın, kendi dışında onda eksik olan BİR Sey vardır. Yani Ozu kendinden Baska BİR şeydir. Ayşe nedenle soyut düşünür for Doğa kendi kendini kaldırmalıdır, çünkü Doğa onun tarafından gücül olarak kaldırılmış BİR Varlık biçiminde konulmuş bulunmaktadır.
"Tin Bizim Click, önvarsayım olarak, doğaya dayanır: Kalay doğanın doğruluğu ve met nedenle de Birinci mutlaklıktır. Send doğruluk içinde Doğa yitip gitmiş ve Tin, kavramı, aynı zamanda, hem özne ve hem de nesne olan kendi kendisi-for-Varlık'ına erişliş bulunan Fikir olarak ortaya çıkmıştır. Send özdeşlik mutlak olumsuzluktur, çünkü doğada Kavram kendi eksiksiz dışsal nesnelliğine sahiptir, AMA o kendi yabancılaşması olan met yabancılaşmayı kaldırmıştır ve onda kendisi ile özdeş duruma gelmiştir. Bundan ötürü o, ancak doğadan kendine döndükçe met özdeşliktir. " (S. 392). [93]
koyma olgusu (sayfa 266) olan doğanın oluşu "Soyut Fikir olarak, dolayımsız Geçiş olan belirme, Özgür olan Tin'in belirmesi olarak, doğayı kendi Dünyası olarak; yansıma olarak, aynı zamanda bağımsız Doğa biçiminde DÜNYANIN önvarsayımı olan Konum. Kavram içinde belirme, doğanın , kavramın içinde kendi özgürlüğünün doğrulanması ile doğruluğunu kazandığı Kavram varlığı olarak yaratılmasıdır ... Mutlak, Tindir: Mutlağın tr Yüksek tanimi ISTE budur. "94] (sayfa 267) [



Önsöz'ün Dipnotları

[1] Marx burada, Fransız-Alman Yıllıkları'nda yayınlanmış bulunan: "Hegel'in Hukuk Felsefesinin Eleştirisine Katkı. Giriş" (BKZ: K. Marx, F. Engels, Din uzerine Sol Yayınları, Ankara 1976, s. 37-55 ) başlıklı makalesine anıştırmada bulunuyor.
[2] Marx'ın burada 1843 yazı içinde yazdığı, AMA ancak 1927'de yayınlanmış bulunan Hegel'in Hukuk Felsefesinin Eleştirisine Katkı'yı düşünmesi olasıdır.
[3] Marx, kurgusal felsefeden ("Kurgu" terimini de aynı anlamda kullanır), Hegel felsefesini anlar.
[4] Ayşe plan hic BİR Zaman gerçekleşmedi, AMA Kutsal İnsanın il> e Alman İdeolojisi, Hegel felsefesinin eleştirisine birer katkı da sayılabilirler.
[5] Marx, Paris'te, birçok iktisadi yapıt inceledi. Değil ve özetleri, MEGA I, c. 3, s. 437-583 içinde yayımlandı.
[6] Elyazmasında Marx tarafından Dikey BİR çizgi ile çizilmiş parçalar, burada () arasındadır.
[1 *] Özellikle-ç.
[7] Marx burada Allgemeine Literatur-Zeitung'u (Charlottenburg 1844) yayımlayan Bruno Bauer'den sözediyor. Tırnak içindeki formüller, Bauer'in 1. ve 8. sayılardaki makalelerinden alınmıştır. Ayşe gazetede ile eleştirel Eleştiri Topluluğu, 'Kutsal Aile'de daha derinleştirilmış BİR polemiğin ve isim olacaklardır.
[8] Terzi Wilhelm Weitling, proletaryanın kurtuluşunu haber veren tipler Almanlardan Biri oldu. Weitling, 1838'de oldugu ve Olması Gerektiği Gibi İnsanlık, 1842'de Uyum ve Özgürlüğün Güvenceleri ve 1843'te de Yoksul BİR Günahkarın İncili adli yapıtlarını yayımladı.
[9] Zürich'te, 1843 yılında Georg Herwegh tarafından yayımlanan Einundzwanzig Bogen aus der Schweiz, M. Hess 'den makale içeriyordu uc: "Sosyalizm ve Komünizm", "Bir ve BÜTÜN BİR Özgürlük", "Eylem Felsefesi".
[10] Engels'in, Marx'ta Ekonomi politiğe Karşı BİR ilgi uyandırdığı söylenen Ünlü Makalesi. (Adi geçen makalenin çevirisi met yapıtın "Ekler" bölümünde sunulmaktadır.)
[11] Ludwig Feuerbach, Grundsätze der Philosophie der Zukunft, 1843 Winterthur und Zürich.
[12] Anekdota zur neuesten deutschen Philosophie Publizistik, Zürich-Winterthur 1843 und. Ruge tarafından yayımlanan met Dergi, Geri çevrilen çift sayfalar makalelere Alman Yıllıkları yazıkurulu sansürü tarafından, sayfalarında yer veriyordu. Ayşe Makaleler arasında, Feuerbach'ın, özsözler biçimi Altında, sonradan Geleceğin Felsefesi'nde geliştirilmiş bulunan başlıca fikirlerini Sünen "Vorläufige Thesen zur Reform der Philosophie" leri de yer alıyordu.
[13] Tinin Görüngübilimi, 1807'de, Mantık Bilimi, 1812'de yayımlandı.
[14] Marx, burada, Bruno Bauer'in, sol-hegelciliğin idealist öğelerini biraraya getiren Allgemeine Literatur Zeitung'daki arkadaşlarına anıştırmada bulunur.
[2 *] OC tanrıçası. -Ç.


Birinci Elyazması'nın Dipnotları

[1] (Yalın insanlık.-Ç.) A. Smith, Recherches sur la nature et les nedenleri de la fazlalık des ülkeler ("Ulusların Zenginliğinin Doğa ve Nedenleri uzerine Araştırmalar"), Germain Garnier çevirisi, Paris 1802, c. I, s. 138'den.
[2] Loc. cit., c. I s. 162.
[3] Anlama edat yerine konmuş sözcükler. Elyazması burada mürekkeple lekelenmiş.
[4] Burada Marx'ın, sonradan da oldugu hazırsındır met tür bölümlerde düşüncelerini özetleyip yorumlamaktan Baska BİR Sey yapmadığı iktisatçıların terminoloji ve tanımlarını benimsediğini belirtmek Gerek.
[5] A. Smith, Loc. Cit., C. II, s. 162.
[6] A. Smith, loc. cit., c. I, s. 193. Marx burada Adam Smith'i özetliyor. Tam Metin şöyle: "Zenginliğinin, Toprak ve ikliminin niteliğinin ve öbür ülkeler karşısındaki durumunun varmasına Topçu Alay Komutanı verdiği, öyleyse ötesine geçemeyeceği, ve elindekini de yitirmeyeceği oğlu derecesine varmış bulunan BİR Ülkede, EMEK ücretleri ile sermayeler faizlerinin her ikisi de, Büyük BİR olasılıkla cok düşük olacaklardır . Toprağının doyurabileceği ya da sermayesini kullanabilecek kimseler ölçüsünde nüfusa Sahip BİR Ülkede, işçiler arasındaki bir Bulma rekabeti zorunlu olarak öyle Büyük olacaktır ki, ücretler ancak aynı sayıda işçiyi yaşatabilecek BİR düzeye düşeceklerdir ve ülke zaten tıkabasa Dolu olduğundan met Sayı hic BİR Zaman artırılamayacaktır. "
[7] agy., C. I, s. 160.
[8] agy., C. I, s. 201.
[9] <> agy., C. 1, s. 129.
[10] Gerçekten, bundan önceki açındırmaların cogu, Adam Smith tarafından dile getirilmiş fikirleri sözcüğü sözcüğüne almadıkları Zaman, gen met fikirlerin özetidir.
[11] Proudhon, tür yapıtı olan Mülkiyet Nedir? (Paris 1840) adli kitabında şöyle der: "Login Oturum açmak üyesi olarak emekçiler birbirlerine eşittirler, ve birinin ö nden cok ücret alması çelişki içerir." (S. 99).
[12] Schulz'da: Emek geliri.
[13] der Produktion Bewegung Die, Eine geschichtlich-statistische Abhandlung von Wilhelm Schulz, Zürih Winterthur und 1843.
[14] Schulz'da: nüfusa oranla.
[15] Marx burada Schulz'un su tümcesini özetler: "Tum Üretim kollarında, Hatta aynı genişlikte olmasalar safra, Benzer sonuçlar görülebilir; Dış Doğa güçlerinin insanal çalışmaya gitgide daha cok katılma zorunda olmaları olgusunun zorunlu sonuçları hazırsındır."
[16] Schulz'da. Marx'ın almadığı su tümce var: "Ve böylece, Maddi üretimdeki ilerlemelerle Birlikte, ulusların aynı zamanda Yeni BİR cicili bicili dünyayı kazandıklarını da Kabil etmemiz Gerek."
[17] Schulz'da: "Ama met hareket ne olursa Olsun, şurası kesindir ki, makinelerin ..."
[18] Daimi Komitesi tümce gerçeklikte, Schulz'da BİR dipnotun başlangıcıdır. Sonraki tümce, metnin devamıdır.
[19] Schulz'da: "Onu Zaman gözönünde tutulmamıştır.".
[20] Schulz'da: "İngiliz ipek fabrikalarında da daha cok kadin İşçi bulnur; Oysa daha Büyük BİR fizik Güç isteyen Yün fabrikalarında, daha cok ERKEK İşçi çalıştırılır."
[21] Schulz'da: "Ama Eger, bundan ötürü, KADINLAR sanayiin ilerleyen gelişmesi sonucu iktisadi Konum kazanıyorlarsa da her ne kadar daha bağımsız Bir, sonuçta toplumsal İlişkileri içinde Iki cinsin birbirlerine nasil yaklaştıklarını da görüyoruz."
[22] Schulz'da: "Ama Güncel koşullar içinde, Lord Brougham'ın işçilere yaptığı:" Kapitalist olun "çağrısı, Ba istemez Acı BİR alay olarak görünüyor.
[23] C. Pecqueur Theorie nouvelle d'économie sociale et Politique ou etüt sur l'organizasyon des sociétés, Paris 1842. Pecqueur'dan alıntılar, Marx metninde Fransızcadır.
[24] Pecqueur'de: ücret.
[25] Pocqueur'de: faize.
[26] Charles Loudon, Çözüm du probleme de la nüfus et de la subsistance, soumise à Medecin dans une seride de edebiyat, Paris 1842 un.
[27] Elyazmasında, Marx yanlışlıkla 80 olarak Yazar. Tum alıntı Fransızca olarak yazılmıştır.
[28] Buradan Gale alınmış bulunan çift sayfalar PARÇA, Buret'de değil biçiminde bulunur.
[29] Eugène Büret, De la misère des sınıflar laborieuses Angleterre et en France, 2 Cilt, Paris 1840 tr.
[30] agy., S. 42-43. İtalik tümceler, Marx tarafından Fransızca yazılmış. Oğlu tümce, Buret'nin kanıtlamasını özetler.
[31] İhtisas Grubu alıntı elyazmasında Fransızcadır.
[32] Tümce Marx'ta Fransızcadır. Buret'de: Özgür BİR alışverişin sonucu.
[33] agy., S. 193 değil. Alıntının başlangıcı, Marx'ta Fransızcadır.
[34] Büret, cogu Aliyormusun en olanaklı olan, cogu der tr sadece.
[35] Burası Buret'de: "reformdan geçirilmiş işçiler"
[36] Jean-Baptiste Say, Traité d'Ekonomik Politique, 3. Baskı, 2 Cilt, Paris 1817. Biz burada J.-B. Say'ın metnini veriyoruz. Marx, "soygun" dan Gale: "ve hile" sözcüklerini de ekler. Tümcenin sonunu: "mirasını kutsallaştırmak Click" çevirir diye.
[37] ISTE Say'ın, Marx tarafından özetlenliş bulunan metni: "Ayşe üretici fonlara nasil Sahip olunur? Ve bunun sonucu bunlardan çıkabilen ürünlere nasil Sahip olunur? Burada Pozitif Hukuk, doğal hukuka onayını eklemeye gelmiştir."
da bunu [38] Smith'te: "Ama Büyük BİR servet kazanan ya miras yoluyla edinen Biri ..."
[39] Altları Marx tarafından çizilmiş.
[40] Koseli Ayraç [] içindeki "herhangi BİR" sözcüğü Smith'te vardır ve Marx tarafından alınmamıştır.
[41] Altları Marx tarafından çizilmiş.
[42] Smith'te: Özel.
[43] Smith'te: oranın kendisi.
[44] Altları Marx tarafından çizilmiş.
[45] Dürüst, ölçülü, usa-Uygun BİR kar.
[46] Altı Marx tarafından çizilmiş.
[47] Marx'ta: bir ISTE çalıştırıldığı sürece.
[48] Smith, c. 1, s. 121.
[49] Smith'te: "Tekel fiyatı, onu an, elde edilmesi olanaklı tr Yüksek fiyattır."
[50] Smith'te: "Yeni BİR ülkenin ya da bazı Yeni tecim kollarının elde edilmesi, Hatta bolluğa Doğru hızlı ilerlemeler Yapan BİR Ülkede safra, Bazan sermaye 'kârlarını, ve onlarla Birlikte de para faizini yükseltebilir. ... Eskiden Baska işlerde kullanılmış bulunan sermayelerin BİR BÖLÜMÜ, daha Karli olan met Yeni işlere yatırılmak üzere, o işlerden zorunlu olarak çekilmiştir; böylece, BÜTÜN BU eski olduğunu kollarında, rekabet eskisinden daha az BİR duruma gelir. Pazar, cok çeşitli emtia türleri ile daha eksik BİR biçimde azıklandırılma durumunda kalır. Ayşe metaların fiyatı zorunlu olarak azçok Yükselir ve bunların tecimini Yapan kimselere daha Büyük BİR kar sağlar; met durum da, onları, kendilerine verilen ödünçleri daha Yüksek BİR faiz ile ödeyebilecek BİR duruma getirir. "
[51] Smith'te: "... aynı BİR Toplum ya da kantonda, sermayelerin çeşitli kullanımlarındaki normal ortalama kârlar oranı, aynı düzeye, çeşitli Emek türlerinin parasal ücretlerinden cok daha Yakin bulunacaktır ..."
[52] Smith'te: "Normal kar oranı".
[53] Smith'de: "görünüşüdür.
[54] Altları Marx tarafından çizilmiş.
[Smith'te 55]: Oysa.
[56] Smith'te: "Ücretlerin yükselişi, Bir metaın fiyatını yükseltirken, Bir borcun birikiminde Yalın faizin etkili oldugu hazırsındır etkili Olur. Kârların yükselişi İMKB bileşik faiz hazırsındır etkili Olur."
[57] Faizle ödünç verilecek fonlar.
[58] Altları Marx tarafından çizilmiş.
[59] Smith'te: "Oysa BİR sermayenin kullanılması ile sağlanabilecek kar böylece deyim yerindeyse Iki ucundan Birden kemirilmiş bulunduğu Zaman met sermayenin kullanılması Click ödenecek fiyatın da yanıma karla aynı zamanda zorunlu olarak düşmesi gerekir."
[60] Metinde Fransızca. Marx burada A. Smith 'verdiği BT sermaye' ve döner sermaye 'tanımını benimser içinde. Daha Gale Kapital'in İkinci Cildinde, Onuncu Bölümde bunun eleştirisini yapacaktır. Smith, Marx'ın dolaşan sermaye 'adını vereceği şeye, döner sermaye', der. Sabit sermayeye gelince met, Smith'e Gore, karin yaratıcısıdır. İngiliz iktisatçı, sermayesini yatırmanın Iki biçimini birbirinden ayırır; met, Bilimsel BİR Ayrım değildir.
[61] İhtisas Grubu alıntıyı Adam Smith'in terimleri ile veriyoruz. Marx'ın almamış bulunduğu parçaları [] içine koyduk.
[62] "Büyük Ekim çalışmalarının genellikle ancak Küçük'ün BİR sayıdaki kolu çalıştırdığı bilinir."
[63] Pecqueur'de: insan demektir.
[64] Pecqueur'ün bunu izleyen çift sayfalar alıntıları elyazmasında Fransızcadır.
[65] Daimi Komitesi Ayraç, Almancadadır. Marx'ın, Pecqueur'den yaptığı alıntıya BİR katma.
[66] Pecqueur'de: "Kime" en Gale gelir satacağını.
[67] David Ricardo, I'économie Politique et de l'impôt, İngilizceden çeviren F.-S. de Des ilkeleri Constancio, 2. Baskı, 2 Cilt. Paris 1835.
[68] agy., Bölüm XXVI: Gayrisafi ve safi gelir.
[69] Marx burada Fransızca çeviri metnini kopya etmistir.
[70] J.-C.-L. Simonde de Sismondi: Nouveaux ilkeleri d'économie Politique, 2 Cilt, Paris 1819. Aktarılan PARÇA, Ricardo'ya Karşı yöneltilmiş BİR notta bulunur; alıntıdan önceki tümceler, şunlar: "Neymiş? Zenginlik onun Sey, coğ hic BİR şeymiş! Efendim? Zenginliğin kendisi de ancak vergilere oranla mi BİR şeymiş? ..." Tum met paragraf Buret'den alınmıştır, lc, c. I, s. 6-7.
[71] Marx'ın metninde BÜTÜN BU alıntı Fransızcadır.
[72] Altları Marx tarafından çizilmiş.
[73] Marx'ın metninde met oğlu alıntı Fransızcadır.
[74] Altı Marx tarafından çizilmiş.
[75] Deutsche Vierteljahresschrift, Stuttgart und Tübingen 1838 (I. JG.) Helft 3, s. 47 vd.: Der Bergmnänische Distrikt zwischen Birminghain und Wolverhampton, von A.-V. Treskow.
Ayşe PARÇA, "Böylece oğlu zamalarda" dan itibaren, Schulz'un kitabında değil, bölümündedir.
[76] Rehin karşılığı borç veren, ya da kısaca tefeci anlamında.
[77] Marx burada A. Smith 'Su parçasını düşünür (lc, c. I, s. 216 içinde): "Kazanma olanağı beğenilen olmayı denedim Click eşit BİR piyangoda, kazanan biletleri çeken kimselerin Bos biletleri çeken kimseler tarafından yitirilmiş bulunan her şeyi kazanmaları gerekir . Başarı kazanan BİR kişiye Karşı başarısızlığa uğrayan yirmi kişinin bulunduğu BİR meslekte met BİR kişinin, yirmi bahtsız tarafından kazanılabilecek olan her şeyi kazanması gerekir. "
[78] Safi ve gayrisafi gelir.
[79] Altı Marx tarafından çizilmiş.
[80] Altı Marx tarafından çizilmiş.
[81] Daha önceki BİR tümceyi özetleyen met sözcük, elyazmasında dalgınlıkla "Üretken" olarak yazmıştır.
[82] Elyazmasında Marx "Absicht" (tasarı) yerine "Einsicht" (yargı) Yazar.
[83] Altı Marx tarafından çizilmiş.
[84] İhtisas Grubu sözcük Marx'ın BİR katmasıdır.
[85] Daimi Komitesi "götürülemediği Click" sözcükleri Marx'ın elyazmasında yer almamış.
[86] Smith'te: "Ayşe, toplam ürünün dörtte-birinden ender olarak düşük ve cogu kez UCTE-birinden yüksektir."
[87] İhtisas Grubu tümcede italik dizilen sözcüklerin tümünün alti, Marx tarafından çizilmiş.
[88] Altı Marx tarafından çizilmiş.
[89] Koseli Ayraç içindeki parçalar Marx tarafından alınmamış, ve tümce, elyazmasında aslında su biçimde yazıllıştır: "İnsan yiyeceği, Toprak rant sağlar onun Zaman ödenecek BİR sahibine."
[90] Smith'in terimleri ile: "İnsanın beslenmekten Gale gelen Iki tr Büyük gereksinmesi, giysi ve konuttur. Bunlar da, koşullara Gore, Bazan BİR rant getirebilir ve Bazan da getirmezler."
[91] Altları Marx tarafından çizilmiş.
[92] Marx, burada, 1815 İngiliz Buğday yasalarına anason da bulunuyor. Daha Gale Kapital'in III. kitabında [Üçüncü Cildinde] (c. VIII, s. 18, Editions Sociales) şöyle yazacaktır: "İhtisas Grubu yasalar, yasacıların itirafına Gore, aylak Toprak sahiplerinin, Jacobin'lere Karşı savaşlar sırasında olağanüstü artmış bulunan rantlarına süreklilik sağlamak üzere ülkeye dayatılmış, ekmek üzerinden alınan BİR Vergi koyuyorlardı. "
[93] "Beysiz (senyörsüz) Toprak Olmaz."
[94] "Paranın efendisi yoktur."
[95] Yani ne kadar cok üretirse, sefaleti o kadar büyür.
[96] Begreift, yani: bu yasaları kendi kavramları içinde kavramaz.
[97] Marx burada Entfremdung terimini kullanır. Ama, hemen hemen eşit BİR sıklıkla, Entäusserung terimini de kullanır. Sözcük kaynağı bakımından, Entfremdung daha cok Yabancı fikrini vurgular, Oysa Entäusserung daha cok yoksunlaşma fikrini belirtir. Her Iki terimi de aynı anlamda kullandığına Gore, Marx'ın gözetmediği BİR ayırtıyı gözetmekten, kendi hesabımıza biz de vazgeçiyoruz. Hegel de Ayrım gözetmiyordu, ve bize kalırsa, Görüngübilim çevirisinde, extranéation sözcüğünü yaratmış bulunan M. Hippolyte hazırsındır davranmanın BİR yararı yoktur. Marx'ın, vurgulamak Click, onu Iki terimi de Arka arkaya kullandığı yerlerde, bunlardan Birini yoksunlaşma (dessaisissemet) ile çevirdik. Marx'ın entfremdet sıfatını kullandığı yerlerde, bunu, olanaklı oldugu Zaman, ile çevirdik yabancılaştırılmış. Ama yabancılaşmış (aliéné) terimi sadece entäussert'i karşılamak Click Kullanılmadı.
[98] Almanca deyim "gegenstandslos" dur.
[99] İnsan Click kişiliğinin belirtisi olan Emek (yani, ÇALIŞMA), İşçi Click geçinme aracından Baska BİR Sey değildir. O fizik özne olarak varlığını ancak İşçi niteliği ile sürdürebilir, yoksa doğanın sunduğu Geçim araçlarından doğrudan doğruya yararlanabilme olanağına Sahip insan niteliği ile Aliyormusun.
[100] Marx Click emeğin Ozu, onun, insanın ÖZGÜL BİR etkinliği, kişiliğinin belirtisi, nesnelleşmesi olmasıdır. Ekonomi Politik, emeği, insanla ilişkisi içinde Aliyormusun, AMA sadece yabancılaşmış biçimi Altında gözönünde Tutar: Değer üreticisi oldugu, ve insanın "Özsel güçleri" olmaktan çıkıp, kazanç gözeten BİR etkinlik durumuna dönüştüğü ölçüde.
[101] Bei sich, yani kendi varliginin dışındaki belirlenimlerden kurtulmuş.
[102] O Çağın felsefesinde cok kullanılan met deyim, olmamı Bizim Click o kadar anlaşılır Aliyormusun. Ansiklopedi'de (§ 177), Hegel, Turu (Gattung die) "somut Evrensel" olarak tanımlar. Hegel onun "somut Tozu oldugu öznenin tekilliği ile kendinde olduğundan, Yalın BİR Birlik oluşturduğunu" da söyler (§ 367). İnsanın türsel BİR Varlık olduğunu söylemek, öyleyse insanın kendi öznel bireyselliği üstüne yükseldiğini, nesnel evrenseli kendinde tanıdığını ve sonlu Varlık olarak kendini aştığını söylemek demektir. Baska BİR deyişle, o bireysel separate olarak İnsan'ın oruncusudur.
[103] Species.
[104] Feuerbach'tan Su alıntı (Hıristiyanlığın Ozu, Giriş), Marx ile Feuerbach'ın karşılıklı konumlarının benzerliği ile onları ayıran şeyi iyi gösterir: "Öyleyse insanı hayvandan ayıran o Özsel Ayrım nedir? Ayşe soruya verilen yanıtların en Yalın ve en geneli, AMA aynı zamanda da en popoleri Sudur: Bilinç. Ama dar anlamda Bilinç; çünkü kendinin duygusunu, duyulur nesneleri ayırdetme, DIS şeyleri duyu organları ile duyulan belirli göstergelere edat algılama, Hatta yargılama yetisini belirten bilincin, hayvanlarda da varolmadığı söylenemez. En dar anlamda anlaşılmış Bilinc , ancak kendi öz Tür ve kendi özünü Konu sahiptir alan BİR Varlık Click sözkonusudur. ... Bilinçle bezenmiş Olmak demek, bilime yetenekli Olmak demektir. Bilim, türlerin bilincidir. ... Oysa ancak kendi öz türünü, kendi özünü Konu olarak alan BİR sahiptir Varlık, kendinden Baska Sey ve varlıkları, Özsel anlamları içinde, Konu olarak almaya yeteneklidir.
"Bundan ötürü hayvanın sadece Yalın ve insanın ikili BİR yaşamı vardır: hayvanda İÇ Yaşam Dış Yaşam ile karışır, insan, tersine, Bir İç ve BİR DE Dış yaşama sahiptir." (Ludwig Feuerbach: Manifestes philosophiques, Louis Althusser çevirisi, Paris 1960, s. 57-58.)
[105] Feuerbach'ta şöyle BİR PARÇA bulunur: "Nesne olmaksızın insan hiçtir. Oysa BİR öznenin öz ve zorunluluk gereği ilişikli oldugu nesne met öznenin sahip AMA nesnelleşmiş özünden Baska BİR Sey değildir." (Agy, s. 61).
[106] Marx Click, düşüncesinin oluşmasının met aşamasında met sonuçlar oğlu derece önemlidirler. Emeğin yabancılaşması insanal gelişmenin zorunlu BİR aşamasıdır, AMA BU yabancılaşmanın tarihte BİR kökeni de vardır. Özel mülkiyet emeğin yabancılaşmasından doğmuştur, öyleyse o da tarihseldir. Ayşe, onun ikisinin de, insanlığın gelişmesinin BİR Gün aşılacak olan Iki evresi oldukları anlamına gelir.
[107] İnsan doğayı temellüke çalıştığı ölçüde, yabancılaşma içine düşmüştür. Özel mülkiyetin kökeni olan met yabancılaşma, temellük İdi. İnsan, yabancılaşarak, doğasının, dünyasının zenginliğini geliştirmiştir, ve birsey yabancılaşmanın, şimdilik kendisine Yabancı olan met dünyada eski yerini sözgötürmez BİR biçimde yeniden alabileceği aşamasındadır.
[108] İşçi, üretici, kendi etkinliği ile, ona Yabancı duruma gelen kendi insan doğasına yabancılaşır. İşçi-olmayana, çalışıp üretmeyen kapitaliste gelince, o met Olgu sonucu, insanın, üretmenin ta kendisi olan doğasına Yabancı durumdadır.
[1 *] Daimi Komitesi Birinci elyazması, Marx tarafından defter biçiminde biraraya getirilmiş ve Romen rakamları ile sayfa numaları verilmiş dörder yapraklık 9 formadan (yani 36 sayfadan) oluşur. Her sayfa, Iki Dikey çizgi ile, herbiri: Ücret, sermaye 'Kari, Toprak Rantı başlığını taşıyan Üç sütuna bölünmüştür. Her sayfada bulunan met başlıklar, Marx'ın elyazmasını Aşağı Yukarı eşit Üç bölüme ayırmayı tasarladığını, metni kaleme almadan bir kez sütun başlıkları yazdığını düşündürür onu Sayfaya patlıyorum. Ama XXII. bölünme çift sayfalar anlamını yitirir sayfadan Gale, başlıklar ve sütunlar biçimindeki. Ayşe sayfadan Gale Metin tam sayfa uzerine yazılmış ve içeriğine edat başlıklandırılmıştır: Yabancılaşmiş Emek. Birinei elyazması, XXVII. sayfada ısıran.
[2 *] İşçi.-ç
[3 *] Perakende. -Ç.
[4 *] Kronos, Yunan Mitolojisinin Zaman Tanrısı.
[5 *] İffeti kuşkulu KADINLAR. -Ç.


İkinci Elyazması'nın Dipnotları

[1] Elyazmasının, XXXX-XLIII olarak sayfa numarası verilmiş, sadece oğlu Dört sayfası kadar erişmiştir bize. Büyük BİR olasılıkla yapıtın en önemli bölümünü oluşturan tip 39 sayfası, yitip gitmiştir.
[2] Büyük BİR olasılıkla, Marx'ın met parçada işçinin oluşturduğu o Canlı sermayenin BİR faizi olarak gördüğü ücret sözkonusu ediliyor.
[3] Marx burada Britanya Parlamentosu tarafından 1834'te Kabil edilen New Poor Law'a anıştırmada bulunuyor. Workhouse'ları kuran met Ünlü YASA, Elizabet'in 43. Saltanat Yılı olan 1601 tarihini taşıyan yoksulluk üzerindeki yasayı değiştiriyordu. Marx, aslında Uygun BİR deyim olmayan ve düzeltme önerisi anlamına gelen Değişiklik Yapılmasına Bill deyimini kuşkusuz met nedenle kullanıyor.
[4] Hegel, kendisi-Cin-Varlık'ı (Fürsichsein), "Kendine sonsuz dönüş" olarak, öbür-Varlık'ın yadsınması olarak tanımlar. Kendisi-for-Varlık, kendisini, kendisi olmayan her şeyden soyutlar. Hegel, Görüngübilim'de, "met Arı kendisi-for-Varlık soyutlaması" nin sözünü Eder.
[5] Almanca: freipelassen.
[6] Les devrimler de France et de Brabant, Camille Desmoulins tarafından çıkarılan Haftalık gazetede. Mart, Nisan ve Mayısı kapsayan ikinci trimestre. Paris, Yıl I, n ° 16, s. 139 vd.; N ° 26, s. 520 vd .. Kasım 1789-Bölümleri 1791 arasında yayımlanan met Haftalık, onu şeyden kez BİR yergiler dizisiydi.
[*] Leo'ya Gore, [7] Toprak köleliğinin kaldırılması sırasında, Bir kölenin Soylu BİR mülkiyet olmaktan çıkmayı nasil Kabil etmediğini Iki gozu Iki Çeşme anlatan, eski hegelci okuldan gurur Dolu tanrıbilimci Funke'ye [8] Bakınız. Justus Moeser'in [9] kendilerini hamkafanın sınırlı, modası çevmiş, Küçük-burjuva, "evine bağlı", bir safra bırakmamalarıyla belli eden sıradan ufkunu Bir, ve gen de Arı fanteziden Baska BİR Sey olmayan Yurtseverce Fantazilerine de Bakınız. Ayşe fantezileri Alman ruhu Click o kadar çekici kılan Sey de, ISTE BU çelişkidir. (Marx'ın notu.)
[7] Studien Skizzen zu einer Naturlehre des Devletleri und. Haue 1833, 1. Abt., S. 102.
[8] von GLW Funke aus der unbeschränkten Teilbarkeit des Grundeigentums hervorgehenden Nacteile, nachgwiesen Die. Hamburg und Gotha, 1839, s. 56.
[9] Justus Moeser: Patriotische Phantasien. Berlin 1775-1778.
[10] İkinci elyazmasının sonu.


Üçüncü Elyazması'nın Dipnotları

[1] Üçüncü elyazması, Marx'ın kendi eliyle sayfa numarası verdiği ikiye katlanmış Dört yapraklık 17 formadan oluşan, 68 sayfalık BİR defterdir. Bununla Birlikte, XXI. sayfadan Gale, Marx XXIII Yazar, ve XXIV. sayfadan Gale da, XXVI numarasını verir. Oğlu 23 sayfa boştur.
Elyazması, yitik BİR metne, tip Iki BÖLÜMÜ oluşturan Iki ek ile başlar. XI. sayfa içinde, iktisadi açındırmaların hemen arkasından, Hegel felsefesinin Yeni iktisadi düşüncelerle yer yer kesilen eleştirisi başlar. Hegel felsefesine ilişkin ne varsa BİR bölüm içinde toplanmış, Oysa iktisadi parçalar İlkin Ayri Ayri Bölümler biçiminde verilmişlerdi. Oğlu olarak, XXXIX. sayfada, birsey kitabın Basında yer alan önsöz başlar.
[2] Ekonomi Politiğin BİR Eleştiri Denemesi. Ayşe yapıtın "Ekler" bölümüne Bakınız.
[1 *] O, bilinçte kendisi Click durumuna gelmiş Özel mülkiyetin bağımsız hareketi ', özerk özne olarak modern sanayidir. (Marx'ın notu.)
[3] Marx, burada, Unwesen deyimini kullanır. Terim, aynı zamanda hem öz hem de Varlık anlamına gelen Wesen'in olumsuzlanmasıdır. Bunu Hayalet (monstre) ile çeviriyoruz; met, Marx'ın düşüncesini içeriyor, AMA bizi onun üslubuna öylesine Özgü ve Zorlu Wesen-Unwesen karşıtlığından da vazgeçme zorunda bırakıyor. Etimolojisi çeviri tarafından benimsenen "Özsel olmayan BİR Sey" biçimindeki çeviriye bağlı Kalma gerektiğini sanmıyoruz.
[4] Büyük BİR olasılıkla, Marx burada, sadece oğlu Dört sayfası (XL'tan XLIII'e) erişmiş bulunan ikinci elyazmasının XXXIX bize. sayfasına iletmede bulunuyor.
[5] "Tum birikmiş sermaye 'toplumsal BİR mülkiyet olduğundan, kimse onun tuz (hariç) mülkiyetine Sahip olamaz." (Proudhon, l.c., s. 96).
[2 *] Fuhuş, işçinin Genel fuhşunun tikel BİR dışavurumundan Baska BİR Sey değildir ve fuhuş içine sadece fuhuş yapanın Aliyormusun, AMA ONU o duruma düşürenin de-bu ikincinin alçaklığı daha da büyüktür-girdiği BİR ilişki olduğuna Gore, kapitalist vb. met kategoriye girer. (Marx'ın notu.)
[6] BKZ: Birinci Elyazması, 102. değil, 158-159 Sayfalar.
[7] Burada ne sözcük anlamında doğalcılık sözkonusudur, ne de doğaya dönüş. Marx, insanın kendi öz doğasını yeniden bulmuş olduğunu, yabancılaşma met kendinin belirmesi sonuçlarını bozup, nesneler dünyasını, insanın varliginin bir uzantısı yerine, düşman BİR Dünya durumuna getirmeden ve sonunda kendi insan doğasının yadsınmasına yolaçmadan, kendi Özsel güçlerini özgürce geliştirebileceğini söylemek Ba.
[8] Marx, burada, kuşkusuz yitik elyazmasında bulunan BİR açındırmaya iletmede bulunur.
[9] Marx burada toplumdan GERÇEK toplumu, insanların artik birbirleri ile çatışmayacakları ve Özel mülkiyetin olumlu kaldırılmasından doğacak olan toplumu anlar.
[10] () içindeki parçalar, Marx tarafından renklı BİR kalemle dikine çizilmişlerdir.
[3 *] demek ki insanal gerçeklik, insanın Özsel belirlenimleri ve etkinlikleri kadar çeşitlidir. (Marx'ın notu.)
[4 *] Ancak nesne insan ile insanal olarak ilişikli imkb, ben nesneye insanal olarak ilişikli olabilirim. (Marx'ın notu.)
[11] Marx, burada, kuşkusuz Hess'in 21 Yaprak'taki "Eylem Felsefesi" başlıklı makalesinin Su parçasına anıştırmada bulunur:
"Maddi mülkiyet, tinin saplantı durumuna gelmiş kendisi Click varlığıdır. Tin, emeği, EMEK aracıyla kendinin dışsal belirtisini kendi Özgür eylemi, kendine Özgü yaşamı olarak Aliyormusun, AMA Maddi bakımdan Ayri BİR Sey olarak kavradığından, kendini sonsuzluk içinde yitirmemek, kendi kendisi Click varlığına erişmek Click, ONU kendisi Click korumak zorundadır da. Ama Eger tinin kendisi Click varlığı olarak Dört elle sarılıp tutulmuş bulunan Sey, yaratma içindeki Eylem Aliyormusun de, sonuç İMKB, yaratılmış bulunan Sey imkb, Eğri tinin kavramı olarak kavranmış bulunan Sey onun gölgesi, tasarımı İMKB, kısacası onun kendisi Click varlığı olarak kavranmış bulunan Sey onun öteki varlığı İMKB, mülkiyet, kalay Click gereken olması Sey, yani onun kendisi Click varlığı olmaktan çıkar. Malik OLMA susuzluğuna götüren Sey, varolma susuzluğunun yani belirli bireysellik olarak, sınırlı ben olarak, sonlu Varlık olarak varlığını sürdürme susuzluğunun ta kendisidir. Sıraları gelince varolma ve malik olmaya götürmüş bulunan şeyler de, çift sayfalar belirlenimin yadsınması, soyut ben ve içi Bos "kendinde-Sey" in, eleştiricilik ve devrimin, yerine getirilmemiş ödevin sonucu olan soyut komünizmdir. " (Moses Hess, Sozialistische Aufsätze, yayınlayan Zlocisti, Berlin 1921, s. 58-59.)
[12] Feuerbach'ın Hıristiyanlığın Özü'nün Birinci bölümünde şunlar okunur: "demek ki, insan, ancak kendi nesnesi ile alışveriş iledir ki, kendi kendinin bilincine varmış duruma gelir: nesnenin bilinci, insanın kendinin bilincidir. Sen insanı nesne ile tanırsın; onun [insanın-ç.] Ozu onda [nesnede-ç.] belirir: nesne onun açınlanmış Ozu, onun GERÇEK ve nesnel benidir. Ve met, sadece cicili bicili nesneler Click Aliyormusun, duyulur nesneler Click de doğrudur. Onun nesneleri oldukları Click, ve taşıdıkları anlama Gore, insandan en uzak nesneler safra, insanal özün açınlamalarıdırlar. " (Loc. cit., S. 62).
[13] Feuerbach: "Eger sende duygu da, müzik duygusu da yoksa, müziklerin en güzelinde, kulağında ıslık çalan rüzgârdan, ya da ayaklarının dibinde gürüldeyen Selden daha cok BİR Sey duymayacaksın." (Aynı yerde, s. 66).
[14] Feuerbach: "Varlığın, gözünün erebildiği makyajını, gözün, varliginin ulaşabildiği makyajını kadar uzanır." (Agy).
[15] Marx burada, Hegel'in, evlat bölümde uzerine BİR kez daha döneceği Doğa felsefesini düşünür.
[16] Burada duyulur Dünya olarak çevirdiğimiz Sinnlichkeit terimi, Feuerbach'ta çeşitli anlamlarda kullanılmıştır. Biz, gen de burada İngilzce çevirinin anladığı hazırsındır duyarlığın (duyu-algı) sözkonusu olduğunu sanmıyoruz. "Soyuttan somuta, düşünselden (ideal) gerçeğe" giden ve hic BİR Zaman "kendi öz soyutlamalarının gerçekleşmesi" nden Baska BİR şeye erişmeyen kurgusal felsefeye Karşı çıkan Feuerbach, felsefenin çıkış Noktası olarak Gerçeği almasını Ba. Felsefe Reformu For Geçici Tezler'de (n ° 65) şöyle Yazar: "Tum Bilimler doğaya dayanmalıdırlar. Kendi doğal temelini bulmadıkça, Bir kuram, Bir varsayımdan Baska BİR Sey değildir." (Loc. cit., S. 125).
[17] Marx'ın elyazmasında, ona de Terim (Vorbereitungs - Iki Entwicklungs-) üstüste yazılmışlardır.
açınlayan şeyin [18] BÜTÜN BU açındırma, Bir varlığın özünü, onun nesnesi oldugu fikrine dayanır. Geleceğin Felsefesinin İlkeleri'nde, Feuerbach, şöyle Yazar (n ° 7): "Oysa, Bir varlığın doğası, onun nesnesinde tanınır; BİR varlığın zorunlu olarak ilişikli bulunduğu nesne, onun özünün açınlanmasından Baska BİR Sey değildir." (Loc. cit., S. 132-133.) Daha ilerde şöyle ekler: "Sadece aynı sınıftaki varlıklar birbirleri Click nesnedirler, ve kendilerinde oldukları hazırsındır öyledirler." (S. 134).
[19] Daimi Komitesi PARÇA, Feuerbach'ın su geçici tezi (n ° 43) ile karşılaştırılabilir: "Özgürlük, Zaman, ACI olmadan, ne nitelik, ne Enerji, ne kalay, ne sevgi ateşi, ne de sevgi vardır. Gereksinmesiz BİR varoluş, gereksiz BİR varoluştur. Genel olarak çift sayfalar gereksinmeden yoksun bulunan kişi, varolma gereksinmesini de duymaz. Varolsun olmasın met onun Click de, öteki Click de birdir. Acısız BİR Varlık temelsiz BİR varlıktır. Ancak Acı çekebilen kişi varolmaya değimlidir. Ancak Acı çeken Varlık tanrısal BİR varlıksız BİR varlıktır varlıktır. Sevgisiz BİR Varlık. Sevgisiz BİR Varlık, duyarlıksız, maddesiz BİR varlıktan Baska BİR Sey değildir. " (Loc. cit., S. 115).
Marx'ın düşüncesi ile Feuerbach'ın düşüncesi arasındaki ayrılık daha iyi ölçüştürülebilecektir.
[20] Olmazsa Olmaz.
[21] Romalı köleleri cezalandırmak Click, onları BİR değirmenin değirmentaşını döndürmeye mahküm ediyorlardı.
[22] Mill, Elements d'économie Politique, Parisot çevirisi, Paris 1823, s. 10 vd
[23] agy., S. 59 .. vd
[24] Marx, aynı dönemde, Proudhon'un değimlerini açıkça Kabil etmesine karşın, burada onun kuramının, onu şeyden kez eşitlik kavramına dayanan Temel BİR eleştirisinin taslağını verir.
[25] Elyazması sayfasının sol Köşesi yırtılmıştır. Sadece satırların sonları kalmış met da metnin Aşağı Yukarı çift sayfalar yeniden kuruluşunu olanaksız kılmıştır. Biz, Moskova Marksizm-Leninizm Enstitüsünün oğlu çalışmalarından Yararlanarak, metinden Kalan ne varsa, ONU çeviriyoruz.
[26] Sayfa yırtılmıştır. Üç-Dört Satır eksiktir.
[27] Ulusların Zenginliğinin Doğası ve Nedenleri uzerine Araştırma'dan alınmış bulunan met alıntı, Adam Smith'in metnine edat verilmiştir. Koseli Ayraç [] içindeki parçalar, Marx tarafından alınmamış bulunan parçalardır.
[28] agy., C. 1, s. 29.
[29] Altları Marx tarafından çizilmiş.
[30] agy., C. I, s. 30-31. Oğlu sözcük Marx tarafından çizilmiş.
[31] Altları Marx tarafından çizilmiş.
[32] agy., C. I, s. 32-33.
[33] Altları Marx tarafından çizilmiş.
[34] Altları Marx tarafından çizilmiş.
[35] agy. E. I, s. 34-37.
[36] Destutt de Tracy: Elements d'Ideologie, IV. ve V. Bölümler: Traité de la Volontè et de SES effets. Paris 1826, s. 68, 78.
[37] agy., S. 46.
[38] ki, Traité d'économie Politique, 3. Baskı, Paris 1817, c. I, s. 300.
[39] agy., C. I, s. 76.
[40] Skarbek, Theorie des, Bir Ekonomi Politik bibliyografyası eklenimiş, c. Sociales richesses I-II, Paris 1829, c. I, s. 25-27.
[41] agy., C. I, s. 75.
[42] agy., C. I, s. 121. Ayşe alıntı V. bölümün başlığıdır.
[43] J. Mill, Elements d'économie Politique, J.-T. Parisot çevirisi, Paris 1823, s. 7.
[44] agy., S. 11-12.
[45] Üçüncü elyazmasının, ikinci elyazmasının XXXIX. sayfasına BİR Çeşit ek olan BÖLÜMÜ burada ısıran. XXXVIII. sayfasının sadece sol BÖLÜMÜ yazılmıştır, Sağ BÖLÜMÜ boştur. Daha Gale, XXXIX ve XL. sayfalardaki (1844 Elyazmalarının basina konmuş bulunan) önsöz, ve birsey ele aldığımız para üzerindeki PARÇA (s. XLI-XLIII) gelir.
[46] Sözcük okunmuyor.
[47] Faust, 1. Bolum, Lichtenberger çevirisi, Paris 1932, c. 1. s. 58.
[48] Shakespeare, Les trajediler. Pierre Messiaen çevirisi, Paris 1941. "La vie de Timon d'Athènes" Perde IV, Sahne 3, s. 1035 .. vd
[48 *] Kenan Somer, Shakespeare'in met dizelerini hatalı çevirmiş görünüyor. Aynı kısmın BİR Baska çevirisi şöyledir:
["Altın mi? Sapsarı, PIRIL PIRIL, değerli Altın! Hayır, tanrılar,
Açgözlü alığın Biri değilim ben. Kökler, ey duru gözyüzü!
Karayı ak, çirkini Güzel, haksızı Hakli, alçağı Soylu;
Yaşlıyı Genç; korkağı Yiğit yapmaya yeter bunun met kadarı.
Ah, tanrılar neden met? Neden met, ey tanrılar!
Rahiplerinize, uşaklarınıza Yüz çevirtir met sizden,
Başının altındaki yastığı çeker dipdiri BİR insanın;
Ayşe Sarı Kole
yıkar Dinler kurar, Gale, ileçliyi kutsar;
Cüzzamlıyı taptırır; hırsızı alıp
Une, özgüye boğar, yanyana oturtur senatörlerle;
Budur ISTE yeniden evlendiren Kırk yıllık dulu;
Kapanmaz yarasıyla en umutsuz hastayı
Merhemler, kokularla BİR Nisan gününe çeviren de met.
Git, körolası maden Parçası, insanlığın Orta Mali, sen,
Ulusları birbirine düşüren. "]
[49 *] Aynı dizelerin DİĞER BİR çevirisi şöyledir:
["Sen ey Sevimli kral katili ve ayıran
Piçinden babayı! Sen kirlettin parlaklığınla
Hymen'in tertemiz yatağını! Sen Cesur Mars!
Sen ona dem Taze, sevilen, Zarif Zampara,
Yanağının pembeliğiyle eritirsin sen
Diana'nın kucağındaki kutsal kari!
İmkansızlıkları birbirine yaklaştırıp,
Öpüştüren onları! Her dilde konuşup,
Her anlamda laf eden, sen göze görünür tanrı!
Sen, YÜREK yaralayan, düşün,
Kölen insan başkaldırıyor; kullan gücünü,
Birbirine düşür onları, öyle ki Hayvanlar
Yeryüzünde imparatorluk Kurşun! "]
[49] agy., S. 1046.
[50] Altları Marx tarafıindan çizilmiş.
[51] Sayfanın BİR Köşesi yırtılmıştır.
[52] Monnaie divisionnaire: Aslında "Bozuk para" anlamına gelen met deyim, "Bir bölüme ait para" anlamına da gelir; Marx'ın met deyimi burada daha cok paranın ayrılma Aracı niteliğini de belirtmek üzere met ikinci anlamda kullandığı Açık. -Ç.
[53] Marx'ın elyazmasında met PARÇA met yayındaki "Özel Mülkiyet ve Komünizm ..." (S. 186-205) başlıklı bölümünden hemen Gale gelir. Marx Önsöz'ünde, "Hegel'in diyalektiğinin ve Genel oarak Hegel felsefesinin" eleştirel Çözümleme "sini" oğlum bölüm "olarak niteler. Ayşe nedenle met yayında da oğlu bölüm olarak yer alır.
[54] Das Leben Jesu ("İsa'nın Yaşamı") adli Kitabı 1835'te yayımlanmış bulunan David Friedrich Strauss.
[55] Bruno Bauer, Kritik der Geschichte der evangelischen Synoptiker, Bd. 1-, 1841 Leipzig II; Bd. III, 1842 Braunschwig.
[56] Bruno Bauer, Das entdeckte Christentum. Eine Erinnerung bir das Jahrhundert und ein Beitrag zur Krisis des neunzehnten, Zürich, 1843 Winterthur achtzehnte.
[57] lbid., S. 113.
[58] agy., S. 114 vd ..
[59] Bruno Bauer, gute Sache der Freiheit Die meine Eigene Angelegenheit, Zürich 1942 Winterthur und und. Marx'ın anıştırmada bulunduğu PARÇA (s. 193 vd.) Marheinecke ile ilgili am Gruppe ile Aliyormusun gerçekte.
[60] BKZ: s 93, 12. değil.
[61] BKZ: s 93. 11. değil.
[62] Marx burada, Bruno Bauer'in, Allgemeine Literatur-Zeitung'da yayımlanmış bulunan makalelerine anıştırmada bulunur (Charlottenburg 1844). Marx met eleştiriyi, Kutsal Aile'de ayrıntılı BİR biçimde yeniden ele alacaktır.
[63] Daimi Komitesi tümececik, Hirzel'in Allgemeine Literatur-Zeitung'daki (Sayı 5, s. 15) BİR makalesinin, Su oğlu paragrafını özetler: "Sonunda BÜTÜN DÜNYANIN ona (eleştiriye) Karşı bağyaşacağı Zaman,-ve bunun Zamani uzak Aliyormusun, - BÜTÜN gerileyici Dünya, oğlu saldiri Click, onun yöresinde toplanacağı Zaman, eleştirinin gözüpekliği ve anlamı ISTE O Zaman tr Büyük onayı bulmuş olacaklardır. Sonuç konusunda kaygılı değiliz. Her Sey Suna varacak: bireysel separate kümelerle hesabımızı görecek ve o şövalyemsi düşmanlar Click Genel BİR yoksulluk belgesi düzenleyeceğiz. "
[64] Geleceğin Felsefesinin İlkeleri, § 5: "Kurgusal felsefenin Ozu, ussallaşmış, gerçekleşmiş ve güncelleşmiş Tanrının özünden Baska BİR Sey değildir. Kurgusal Felsefe, Gerçek, ve ussal dindir tutarlı." (Loc. cit., S. 129).
[65] agy., § 41: "İnsanın insan ile Ortaklığı, doğruluk ve evrenselliğin tür İlke ve tip ölçütüdür." (S. 185). § 59: "Kendisi Click insan, kendinde insan özüne, ne sağtörel Varlık niteliğiyle sahiptir, ne de düşünen Varlık niteliğiyle. İnsanın Ozu sadece ortaklık içinde, başarmak ile sen ayrılığı gerçekliğine dayanan BİR Birlik olan, insanın insan ile birliği içinde içeriktir. " (S. 198).
[66] agy., § 38: "Araya giren doğruluk, henüz kendi karşıtı ile lekelenmiş doğruluktur. Karşıt ile başlanır, AMA sonradan yanıma karşıt ortadan kaldırılır. Ama, Eğri ONU kaldırmak ve yadsımak gerekiyorsa, hemen yadsınmasından başlama yerine, neden ondan başlamalı? ... Öyleyse neden hemen somuttan başlamamalı? Öyleyse neden kendi kesinlik ve güvencesini kendine borçlu bulunan Sey, kendi kesinliğini karşıtının hiçliğine borçlu bulunan şeyden Üstün olmamalı? " (S. 182-183.)
[67] İhtisas Grubu konuda Geleceğin Felsefesinin İlkeleri'nin 21. paragrafına Bakınız. Feuerbach orada özellikle şöyle Yazar. "Hegelci diyalektiğin gizi, kısaca, daha Gale sırası gelince tanrıbilim Adina felsefeyi yadsımak üzere, Felsefe Adina tanrıbilimin yadsınmasına dayanır. Başlangıç ve oğlu olan tanrıbilimdir; ortada, tip konumu yadsıyan Felsefe bulunur; AMA yadsımanın yadsınması olan da tanrıbilimdir." (Loc. cit .. s. 158 / 9).
[67 *] Feuerbach henüz yadsımanın yadsınmasını, somut kavramı, düşüncede kendi kendini Asan ve, düşünce olarak, hemen sezgi, Doğa, gerçeklik Olmak isteyen Düşünce olarak tasarlar. (Marx'ın notu.) [68]
[68] Marx, burada, Feuerbach'ın, Geleceğin Felsefesinin İlkeleri'ndeki gözlemlerine iletmede bulunur. Feuerbach 29. paragrafta şöyle der: "Kendi karşıtının malina el uzatan düşünce ... kendi doğal sınırlarını Asan düşüncedir. Düşünce, kaşıtının malina el uzatıyor demek, düşünce, düşünceye Aliyormusun, AMA varlığa ait olan şeyi, kendisi Click istiyor demektir. Oysa, tekillik ve bireysellik varlığa , evrensellik de düşünceye ilişkindirler. Düşünce ... evrenselliğin yadsınrnasını ... BİR düşünce uğrağı durumuna getirir. Varlığı kendi dışında bırakan "soyut" düşünce ya da soyut Kavram, durumuna gelir. " (Loc. cit. S. 17). Ve 30. paragrafta şöyle der: "Hegel, düşüncede kendi kendini Asan BİR düşünürdür - o şeyin kendisini, AMA şeyin düşüncesinde kavramak Ba; o düşüncenin dışına, AMA düşüncenin ta içinde çıkmak Ba: somut kavramını tasarlama güçlüğü de bundan doğar." (Agy, s. 175).
[69] Marx burada Görüngübilim'in içindekiler tablosunu ele alır. Tum bir bölümünü oldugu hazırsındır (ve Bazan Küçük eklemelerle) verir. B, C ve D yabancı dizisinin Click, sadece bölüm başlıklarınınsözünü Eder. Biz burada MJ Hyppollte çevirisinin Metin ve terminolojisini benimsedik (2 Cilt, Paris, Aubler, 1939).
[70] G.W.F. Hegel: Enzyklopädie der philsophischen Wissenschaften im Grundrisse. Ayşe yapıt Üç BÖLÜMÜ kapsar: I. Mantık, II. Doğa Felsefesi; III. Tin Felsefesi.
[71] Görüngübilim'in önsözünde, Hegel şöyle Yazar: "Olumsuz davranışı içinde ... Kili Kırk yaran düşünce, içeriğin içinde döndüğü Kendi'nin ta kendisidir; Buna karşılık, olumlu Bilgisi içinde, Kendi, içeriğin ilinek ve yüklem olarak Uygun geldiği tasarlanmış hareketin üzerinde gelip gittiği temeli oluşturur BİR öznedir. Send özne içeriğin bağlanmış bulunduğu temeli. Tasarlayan düşünce konusunda makarnalık bambaşkadir. Kavram, kendini kendi oluşu olarak gösteren nesnenin öz Kendi olduğuna Gore, Kendi, ilineklere edilgin olarak katlanan dingin BİR özne Aliyormusun, AMA kendi basina devinen ve kendi belirlenimlerini kendinde Onaran (reprenant) kavramdır. " (Hyppolite çevirisinden, c. I, s. 52).
[72] Marx, burada, "selbstisch" terimini kullanır İhtisas Grubu terimdeki "isch" soneki aynı zamanda hem Köken'in hem de nitelik belirtir. Biz met terimi, "Kendi doğasından" ile çeviriyoruz.
[73] Marx, Selbstigkeit der met terimin Kendilik ile çevrilmesi gerekirdi.
[74] Yani kendinin bilinci Click.
[75] Marx, burada, "Mutlak Bilgi" bölümünün Birinci paragrafını (Kendini Varlık olarak tanıtlayan Kendi'nin Yalın içeriği) Aşağı Yukarı sözcüğü sözcüğüne yineler. (BKZ: Hyppolite çevirisi, c. II, s. 293-294.)
[76] Feuerbach, Geleceğin Felsefesinin İlkeleri'nde şöyle Yazar: "... çünkü sadece duyulur BİR varlığın varolmak Click kendi dışındaki şeylere gereksinmesi vardır. Solumak Click hava, içmek Click su, görmek Click Işık, Yemek Click bitkisel ve hayvansal besinlere gereksinmem var ; AMA düşünmek Click, HIC değilse dolayımsız olarak, HIC BİR şeye gereksinmem fade. Soluyan BİR Varlık havasız düşünülemez, Gören BİR Varlık ışıksız düşünülemez; AMA düşünen Varlık, - ben ONU kendi basina kendisi Click düşünebilrim. Soluyan Varlık, zorunlu olarak kendi dışındaki BİR Varlık ile ilişkilidir; düşünen Varlık İMKB, kendi kendisi ile ilişkili: o, kendinin öz nesnesidir, onun Ozu kendindedir, o kendi kendisi ile ne İMKB odur. " (Loc. cit., S. 131).
[77] Hıristiyanlığın Özü'ne "Giriş" te, Feuerbach, şöyle Yazar. "Nedir ki, Bir öznenin Ozu gereği ve zorunluluk ile kendisine yöneldiği nesne met öznenin kendine Özgü, AMA nesnelleşmiş özünden Baska BİR Sey değildir." (Loc. cit., S. 61). Send konuda s. 201'deki 18. Nota Bakınız.
[78] Unwesen terimini burada yokluk (non-être) olarak çeviriyoruz. Ama met sözcük, Hayalet, saçmalık anlamına da gelir. (S. 182'deki 3. Nota Bakınız.)
[79] Burada, Marx tarafından kullanılan ve daha bir kez edilgin olarak çevirmiş bulunduğumuz "leidend sein" e met anlamı (ACI çekmek) veriyoruz. Ama Marks Isin içine tutkulu Varlık fikrini de sokacaktır, ve tutkunun kökeninde, insanın ödünlemeye çalıştığı BİR eksiklik, ACI var.
[80] Feuerbach: Geçici Savlar § 43: "Sınır, Zaman, ACI yoksa, nitelik, erke, kalay, sevgi ateşi ve sevgi de yoktur. Sadece zorunluluk duyan Varlık, zorunlu varlıktır. Gereksinmesiz BİR Varlık gereksiz BİR varlıktır. ... Acısız BİR Varlık temelsiz BİR varlıktır. Sadece Acı çekebilen kişi varolmaya değimlidir. Sadece Acı ceken Varlık tanrısal BİR varlıktır. Duygusuz BİR Varlık, varlıksız BİR varlıktır. " (Loc. cit., S. 115).
[81] Kendinin bilinci "bakımından.
[82] s. 241'deki 68. Nota Bakınız.
[83] agy., § 21: "Tanrıbilim bakımından tanrıbilimi yadsıyan, ya da tanrıbilimin yadsınmasını tanrıbilim modern felsefenin, özellikle tümtanrıcılığın (panthéisme) çelişkisi: bu çelişki özellikle hegelci felsefenin ayırdedici niteliğidir dönüştüren durumuna yeniden." (S. 156). "Böylece daha Hegel felsefesinin en Üstün ilkesinde, onun din felsefesinin İlke ve sonucunu buluruz; şöyle ki, Felsefe, tanrıbilimin dogmalarını ortadan kaldırmak şöyle dursun, onları usçuluğun yadsınmasına dayanarak yeniden kurmak, ve Araya koymakla (médiatiser) yetinir. Hegelci diyalektiğin gizi, eninde sonunda, daha Gale sırası gelince felsefeyi de tanrıbilim Adina yadsımak üzere, tanrıbilimi Felsefe Adina yadsımaya dayanır. Başlangıç ve oğlu olan tanrıbilimdir; ortada, tip konumu yadsıyan Felsefe yer alır; AMA yadsımanın yadsınması olan, tanrıbilimdir. " (S. 158-9.)
[84] Buraya değin Aufhebung sözcüğünü "kaldırma" ile çevirdik. Ama, bundan sonraki parçada, Marx, Hegel'de aynı zamanda hem kaldırma hem de Koruma anlamına gelen hegelci Aufhebung kavramını inceler. Mantık'ta (l. Kitap, 1. Kısım), Hegel şöyle Yazar: "Aufheben dilde su ikili anlamı taşır: sözcük hem saklama, Koruma hazırsındır, Sona erdirme hazırsındır BİR anlama gelir. Saklama bitirme de ve hem ben, Gözlem Bolum olgusunun kendisl, daha şimdiden o olumsuz yönü içerir; ONU korumak Click, nesneden onun o Anda oluşu (immédiateté) ve bunun sonucu Dış etkilere Açık BİR Varlık oluşu çıkartılır. Böylece kaldırılmış olan Sey, aynı zamanda, sadece kendi o Anda oluşunu yitirmiş, AMA BU yüzden yokolmamış bulunan, saklanmış olan BİR şeydir de. " Öyleyse met anlamda asma teriminden yararlanacağız.
[85] Marks, burada, Hegel'in Hukuk felsefesinin, kitabın başlıca bölümlerini oluşturan bellibaşlı kavramlarının zincirlenişını verir.
[86] Marx, burada, kavramların, Ansiklopedi'nin bölüm ve planından çıktığı biçimindeki zincirlenişini verir.
[87] BİR dindeki İnanç İlkeleri anlamında.
[88] Feuerbach, Geçici Tezler'de (§ 51) şöyle Yazar: "Hegel'de düşünce, varlık'tır; düşünce özne, Varlık da yüklem'dir. Mantık, düşünce öğesi içindeki, ya da kendi kendini düşünen düşünce, yüklemsiz özne olarak düşünce ya da aynı zamanda hem özne hem de kendi öz yüklemi olan düşüncedir. " (Loc. cit .. s. 120).
[89] Anschauung. Sezgi, dolaysız Görüş anlamında, seyredalma ile çeviriyoruz.
[89 *] Hegel, Ansiklopedi, 3. Baskı s. 222 / § 244 /. (Marx'ın notu.)
[89 **] Daimi Komitesi, Hegel'in met donmuş soyutlamalar yerine, soyutlamanın kendi içinde Çember biçiminde Donen eylemini gecirdiği anlamına gelir; BU ISTE, Hegel, Köken'in tarihlerine Gore, çeşitli filozoflara Özgü, onları biraraya getirmiş, uygunsuz kavramların kaynağını göstermiş met çift sayfalar ve belirli BİR soyutlama yerine, çift sayfalar genişliği içindeki eksiksiz soyutlamayı eleştiri ve isim olarak yaratmış bulunması değimine sahiptir (Hegel'in düşünceyi özneden neden ayırdığını daha ilerde göreceğiz; AMA daha şimdiden açıktır ki, Eger insan yoksa, onun özünün belirtisi de insanal olamaz; öyleyse düşünce de , artik gözlerle, kulaklarla vb. donatılmış, Toplum, Dünya ve Doğa içinde yaşayan insanal ve doğal BİR özne olarak insan özünün belirtisi biçiminde tasarlanamaz). (Marx'ın notu.)
[90] Marks'ın anıştırmada bulunduğu Hegel'in tezi SU: "Nokta olarak uzayla ilişikli olan ve kendinde çizgi ve yüzey olarak kendi belirlenimlerini açındıran olumsuzluk, Boyle olmakla Birlikte kendi dışında Varlık küresinde, ve kendisi içindir, dingin yanyana konuluş karşısında kayıtsızlık olarak ve göründüğünden, belirlenimlerini olumsuzluğun kendisi, içini, içinde, AMA aynı zamanda dışındaki Varlık küresi içinde de koyar. " (Agy, § 254)
[91] agy., § 245
[92] agy., § 247.
[93] agy., § 381.
[94] agy., § 384.