Bu blog Emeğin Yoldaşlığına ; Çokluğun emeğinin arşivlenmesine bir katkı olsun diye, HERKESİN,AMA HİÇKİMSENİN şiarıyla var...İSYAN,KOMÜN,ÖZGÜRLÜK...
DUYGULANIYORUM,ÖYLEYSE VARIM...

Bu Blogda Ara

Spinoza

Spinoza'dan Neşe ve Keder olarak yapılan çeviriye karşı ;Cüret ve dumur kavramlarını öneriyoruz...

Hayat Akıyor...

İsyan Büyütür...

İsyan Büyütür...

18 Mart 2012 Pazar

7. KARABURUN BİLİM KONGRESİ

Bilim itaatsiz olana ihtiyaç duyar.
Theodor Adorno
7. KARABURUN BİLİM KONGRESİ
6 - 9 eylül 2012
Karaburun - Mordoğan
kapitalizmin kıskacında
doğa – toplum – teknoloji
Bildiri Çağrısı
Bu yıl yedincisini 6–9 Eylül 2012 tarihinde yine Karaburun‘da düzenleyeceğimiz Karaburun Bilim Kongresi‘nin ana temasını ―kapitalizmin kıskacında doğa – toplum – teknoloji‖ olarak belirledik. Bu çerçevedeki çalışmaları, incelemeleri, tartışmaları, deneyimleri, gözlemleri, eleştirel ve muhalif yaklaşımları, fikirleri, alan araştırmalarını, felsefî ve kuramsal sorgulamaları, araştırma taslaklarını, hatta karalama defterlerine düşülen küçük notları paylaşmak üzere, geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi, bu yıl da yalnızca akademi içinde çalışan bilimcilerin değil, gerçeğin ve eleştirel bilginin peşinde olan herkesin katılımını beklediğimizi duyurmak isteriz.
Karaburun Bilim Kongresi‘nin kolektif bir bilim pratiği örgütlenmesi olduğunun altını çizerek, sadece bildiri sunmak üzere akademisyenleri değil, temaya dair söyleyecek sözü olan herkesi kendi oturumunu, çalışma grubunu, forumunu, panelini vb. etkinliğini örgütlemek üzere katkı vermeye; Kongremizin izleyicisi olmaya değil, aktif katılımcıları olmaya davet ediyoruz.
Amaç
İnsanlık tarihinin iki önemli ‗an‘ına atıf yapmak, insanlığın geçirdiği niteliksel değişimlerin dramatik olarak tasvir edilmesini sağlar. Hobsbawm‘un ifadesiyle insanın, ―mağara insanından uzay gezgini olmasına‖ giden hikâyesi bile başlı başına bir şöleni hak eder. Mağara insanının doğanın getirdiği yalın tehlikelerden korktuğu bir devirden, bizzat insanlığın elinden çıkan ‗şey‘in tehditleri ile karşı karşıya kaldığı modern toplumlara nasıl gelinmiştir? İnsanın, mağara insanı olma halinden uzay gezgini olma haline geldiği süreçte içinde yaşadığı toplum ile ve o toplumun doğa ile kurduğu ilişki biçimleri sabit kalmamıştır.
Sınıflı toplumların ortaya çıkması ile birlikte insan-doğa ve insan-insan ilişkileri eşitsiz gelişmeye başlar. Toplumsal yapı böylece sömürü ilişkileri çerçevesinde şekillenirken,
Bilim itaatsiz olana ihtiyaç duyar.
Theodor Adorno
başlangıçta insanı da kapsayan bir bütünü ifade eden doğa, giderek kendisinden artı ürün elde
edilecek bir mutlak ―insan-dışı‖na, bir nesneye indirgenir.
Bu tarihsel süreç daha fazla artı ürün elde etme çabasına tanıklık eder. Zira artık üretimin
temeli kullanım değil mübadele olduğu için, üretilenler kullanım değeri ötesinde bir değere,
bir değişim değerine kavuşur. Doğadan daha fazla değişim değeri elde etmenin koşulu ise
bunu mümkün kılacak teknik/teknolojik altyapıdır. Bu bakımdan sınıflı toplumlar açısından
teknoloji -aynı zamanda- gerektiğinde doğaya, gerektiğinde insana yöneltilen bir zor aracı
olarak karşımıza çıkar.
Gelgelelim toplum-teknoloji-doğa ilişkisinde sıçrama anını, amacın bütünüyle kâr için üretim
olduğu kapitalist üretim tarzının ortaya çıkışı oluşturur. Kapitalizmin daha fazla artı değer
elde etme çabası kapitalisti, hem ürettiği artı değere el konulan işçinin hem de doğanın
olanaklarını sonuna kadar kullanmaya zorlar. Bunun gerçekleşmesi sürecinde teknoloji ikili
bir rol oynar; bir yandan işçi sınıfının sömürüsünü derinleştirir, bir yandan da doğanın
temellükünü hızlandırır. Burada piyasa ve teknoloji arasında karşılıklı bir ilişki söz
konusudur. Teknoloji, kâr güdüsünü doyurmaya çalışırken piyasa, bütün insansal özneleri
kapitalist toplumun bileşenleri kılarak aynılaştırır.
İnsanlık tarihinin büyük atılımı olarak görülen Sanayi Devrimlerinin de bu üretim ilişkileri
çerçevesinde değerlendirilebileceğini düşünüyoruz. Eski dünyanın yaşam biçimine veda
etmeyi kolaylaştıran ve hızlandıran bu devrimler, insanın teknik bilgi ve becerilerindeki
muazzam bir gelişme olduğu kadar, yeni üretim tarzının bir gereksinimiydi de. Bununla
birlikte doymak bilmez ve bekası tam da bu doyumsuzluğunda yatan bir yapı olarak
kapitalizmin, yeni teknolojilere ihtiyacı sürekli artıyor. Bu yeni teknolojiler, kimi zaman bir
meta, kimi zaman korku kültürünü besleyen bir silah, kimi zaman bir üretim aracı ya da
örneğin bir enerji reaktörü kılığında karşımıza çıkıyor. Ama her kılığında görebilen gözlere
gösterdiği asıl şey, bir toplum tipinin maddi üretim biçimi ve bu üretim biçimi çerçevesindeki
üretim ilişkileri oluyor. Tarihsel materyalizmin inatla ve ısrarla direttiği metodolojik vurgu,
yükselen fabrika bacalarına bakıp sanayi toplumu görmekle, aynı yerde kapitalist üretim ve
tahakküm ilişkilerini görmek arasındaki farkta belirginleşiyor.
Tür olarak bir yol ayrımına yaklaşıyoruz. Kapitalizm varlık koşulu olan artı değer hırsının
yarattığı körlükle doğayı telafisi imkânsız bir tahribata sürüklemekle kalmıyor, insansal
etkinlikler alanını da piyasa ve iş temelinde dönüştürüyor. Boş zaman etkinliklerimiz ve
insansal meziyetlerimiz de üretim paradigması tarafından belirleniyor. Bu meziyetleri
uygulayabileceğimiz ―doğanın‖ bulunmayabileceği bir zaman dilimi, çok uzak görünmüyor.
Günümüzde doğa için/doğa uğruna mücadelenin de bizatihi siyasal bir mücadele olarak sınıf
mücadelesinin bir parçası olduğunu hatırlatmak isteriz.
Buraya kadar teknolojiden hep üretim ilişkileri çerçevesinde ve yıkıcı sonuçlarını dikkate
alarak söz ettiğimizin farkındayız. İnsanlık tarihini bilginin, bilincin ve teknolojinin giderek
karmaşıklaştığı ve geliştiği bir tarih olarak okumak kolaydır. Ne ki tam da teknolojizmin doğa
açısından ontolojik, işçi sınıfı açısından ideolojik ve ekonomik bir silaha dönüştüğü bu anda,
teknolojiyle toplumun ve doğanın yararına, en başta kâr amacı gütmeden, kurulacak her türlü
ilişkinin şimdiden düşünülmesi, ortaya çıkarılması ve imkân varsa bunların uygulanması da
apayrı bir cesaret ve mücadele gerektirmektedir. Bu nedenle teknoloji imgesini parçalara
ayırmak, yapıcı ve yıkıcı yanlarını ortaya koymak doğa ve insan üzerine düşünen bütün bilim
insanlarının görevi olarak görünüyor.
Bilim itaatsiz olana ihtiyaç duyar.
Theodor Adorno
Kapsam
Kongremiz kapitalizmin kıskacında doğa – toplum – teknoloji teması altında özellikle şu alt başlıklarda şekillenecektir:
 Teknoloji karşısında işçi sınıfının konumu
 Yeni üretim teknolojileri – üretim ilişkileri – iş ve işyeri
 Teknoloji – ilerleme – ideoloji
 Doğanın yeniden üretim(sizliğ)i
 Gündelik hayat ve teknoloji
 Tüketim ve teknoloji
 Teknoloji – beden – cinsiyet
 Doğa – tarımsal üretim – teknoloji
 Yeni medya ve iktidar
 Toplumun medikalizasyonu
 Teknoloji ve eğitim
 Teknoparklar / Üniversite – sermaye işbirliği
 Teknoloji ve mekânsal dönüşümler
 Sanat – kültür – estetik
 Eğlence – spor – teknoloji
 Doğa için mücadele
 Doğa – Toplum – Teknoloji İlişkileri Açısından Reel Sosyalizm Deneyimleri ve
Yeni Sosyalist Alternatifler
Başvuru ve Katılım
— Karaburun Bilim Kongresi‘ne katılmak ve düzenlenecek etkinlikleri izlemek için hiçbir özel koşul gerekmediği gibi kayıt/katılım bedeli alınmamaktadır.
— Bu yıl TÜBİTAK Yurtiçi Bilimsel Etkinlikleri Destekleme Programına başvurulacaktır. Destek alınması durumunda bu para, katılımcıların yol ve konaklama masraflarının karşılanmasında kullanılacaktır.
— Karaburun Bilim Kongresi, toplumsal sorumluluklar ve gönüllülük üzerinden düzenlenen bilimsel bir etkinliktir. Kongre, eleştirel bilimsel çalışmaların üretimi ve paylaşılması için bir zemin olmak üzere düzenlenmekte; bilimciler kadar halkın katılımını da önemsemektedir. Düzenleme Kurulu, son yıllarda kongrelerin bilimcinin çalışmasını paylaşarak eleştiriye açtığı ortamlar olmaktan çıkmasının, tebliğ sunmanın bilim pratiğinin nihai değil bir ara basamağı olduğunun unutulmasının, sadece tebliğ sunanların birbirini dinlediği salonlara sıkışmasının, üstelik bu salonlara da para ödemeden girilememesinin bilim ortamını zayıflattığını; kongre salonlarında kolektif, kamusal ve eleştirel bilginin peşinde, özgür ve itaatsiz bilimcileri ağırlamaktan onur duyacağını açık olarak belirtir.
— Tüm başvuruların (bildiri, oturum, çalışma grubu, panel, forum vd.) web sayfasından temin edilebilecek şablon kullanılarak ve kongrekaraburun@gmail.com adresine elektronik posta yolu ile yapılması gerekmektedir.
— Kongre‘de bildiri sunmak isteyenlerin çalışmalarının ana temayla ilişkisini, açık bir biçimde savını, anahtar sözcükleri ile temel atıflarını içeren ve beş yüz sözcükten az
Bilim itaatsiz olana ihtiyaç duyar.
Theodor Adorno
olmayan özetlerini ya da tam metin taslaklarını en geç 15 Nisan 2012 tarihine kadar kongrekaraburun@gmail.com adresine e-postayla göndermeleri gerekmektedir.
— Bildiri özetlerini ve tam metin taslaklarını değerlendirecek hakemler daha sonra web sitemizde ilan edilecektir. Değerlendirmelerde, özetlerin kongre temasına uygunluğu, özgün/kabul edilebilir bir savının olup olmadığı, savını yeterli bir biçimde ve tutarlı bir yöntemle ele alıp almadığı ve alanındaki tartışmalara katkısı dikkate alınacaktır.
— Bildiri tam metinlerinin kongre takviminde belirtilen tarihte teslim edilmesi gerekmektedir. Tam metinler kongre internet sayfasında yayımlanacaktır. Böylece, oturum başkanları ile (varsa) tartışmacıların ve o oturuma katılmayı planlayanların metinleri okuyarak gelmeleri ve tartışmalara daha etkin katılabilmeleri amaçlanmaktadır.
— Oturumlarda konuşmacılara 15‘er dakika süre tanınmakta, salondaki katılımcıların görüş, öneri, eleştiri ve itirazlarına bildiri sunanlar kadar zaman ayrılmaktadır.
— Kongreye gönderilen bildirilerin daha önce başka bir yerde sunulmamış ve yayımlanmamış olması gerekmemektedir. Aksine Hasan Ünal Nalbantoğlu‘nun bize öğretmiş olduğu gibi, bilimci çalışmasını tekrar tekrar gözden geçirme, paylaşma, yayma ve tartışma hakkına sahiptir.
— Kongremizde çalışma grupları özellikle desteklenecektir. Katılımcıların katkılarını yalnızca kongre oturumlarında sunulacak bildiriler biçiminde değil, doğrudan belirli bir çalışma grubu içerisine katılarak ya da bizzat çalışma grubu oluşturarak yapmaları da mümkündür.
— Çalışma grubu önerilerinde detaylı çalışma planının, katılımcıların, ortaya çıkacak nihai metnin niteliğinin ve genel tartışmalara katkısının ayrıntılı bir şekilde aktarılması beklenmektedir.
— Çalışma grubu önerileri Düzenleme Kurulu tarafından değerlendirilecektir.
— Karaburun Bilim Kongresi çok yazarlı/kolektif ürünleri, eleştirel yaklaşımları ve akademi dışı katılımları özellikle desteklemektedir.
— Karaburun Bilim Kongresi, Kongrede sunulan özet, rapor, bildiri ve konuşmaların yayın hakkını hiçbir biçimde sahiplenmez; aksine kamuya ait olduğunu iddia eder. İlerleyen dönemde, kongrede sunulan bildirilerden, çalışma gruplarında hazırlanan rapor ve makalelerden, hakemlerce incelenip seçilmiş olanlar, editörlü bir kitapta yayımlanabilecektir.
— Kongre, İzmir‘in Karaburun İlçesi ve Mordoğan Beldesi‘nde yapılacaktır. Konaklama ve ulaşım ile çocuklar için kreş olanakları hakkındaki bilgiler web sayfamızdan izlenebilir.
Karaburun Ekonomi Politik Atölyesi
Karaburun Ekonomi Politik Atölyesi‘nin ikincisi bu yıl yine Karaburun‘da yapılacaktır. Bu yılki program, derslerin/seminerlerin içerikleri, okuma listeleri ve katılımcıların başvuru koşulları 2 Nisan 2012‘de web sayfamızdan ilân edilecektir. Derslere/seminerlere katılacaklardan ön okumalar istenecektir. Karaburun Ekonomi Politik Atölyesi‘nde dersler/seminerler ücret karşılığı verilmeyecek, katılımcılardan hiçbir bedel talep edilmeyecektir.
Bilim itaatsiz olana ihtiyaç duyar.
Theodor Adorno
Kongre Takvimi
13 Şubat 2012 Bildiri Çağrısı
2 Nisan 2012 Karaburun Ekonomi Politik Atölyesi Duyurusu
15 Nisan 2012 Bildiri Özeti Göndermek İçin Son Gün
14 Mayıs 2012 Kabul Edilen Bildirilerin Açıklanması
4 Haziran 2012 Geçici Programın İlânı
12 Ağustos 2012 Tam Metinlerin Gönderilmesi İçin Son Gün
22 Ağustos 2012 Kongre Programının İlânı
31 Ağustos – 4 Eylül 2012 Karaburun Ekonomi Politik Atölyesi
6–9 Eylül 2012 Kongre
Düzenleme Kurulu
Zuhal Okuyan
Ahmet Haşim Köse
Aydın Arı
Aydın Gelmez
Doğan Emrah Zıraman
Erkin Başer
Ferda Dönmez Atbaşı
M. Meryem Kurtulmuş Kıroğlu
Suzan Orhan
Tansel Güçlü
İletişim Bilgileri
web www.kongrekaraburun.org
e-posta kongrekaraburun@gmail.com
posta adresi 857 sokak No: 5 / 401 Gülcüoğlu İşhanı 35240 Konak / İZMİR
telefon 0 232 4252670
0 555 8508817

Hiç yorum yok: